AVUKATIN GÖZALTI BİRİMİNE GELMESİ VE HUKUKSAL YARDIMDA BULUNMASI KONUSUNDA AVRUPA STANDARTLARI: AİHS VE İNGİLTERE’DE STANDART UYGULAMALAR
GİRİŞ
Hukuksal yardım, yakalanan kişinin sahip bulunduğu hakların açıklanması ve işlediği iddia edilen suç ile ilgili teknik bilgi verilmesidir. Müdafi, yakalanan kişinin işlediği (iddia edilen) ayrıntılarını bilemeyeceği için maddi olaya ilişkin hukuksal yardım olmaz.[1]
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, gözaltı biriminde hukuksal yardım konusunda spesifik bir düzenleme içermemektedir. Ancak, Murray davasında AİHM, AİHS m.6/3-b ve c bendlerinde düzenlenen hususun hazırlık soruşturmasını da içerdiğini ileri sürerek, gözaltındaki kişinin hukuksal yardım hakkının adil yargılanma hakkının bir parçası olduğunu ileri sürmektedir.
Karakollarda şüphelilere hukuksal yardımda bulunma görevi, gerçekte avukatın karakola gitmeden önce başlamaktadır. Bir kere avukat telefonla yardımdan ayrı olarak, her şeyden önce kişisel olarak karakola gidip gitmemeye karar vermelidir. İngiltere’de şüphelilerin aşağı yukarı ¼ ü sadece telefonla yardım almaktadır.[2]
Bu konu hakkında açıklamalara geçmeden, gözaltına alınan kişi, hukuksal yardım hakkını ne zaman ve nerede kullanmaya başlayabilecektir? Sorusuna önce cevap aranmalıdır. Çünkü, bu hakkın kullanılmaya başlanması, bir yandan hakka güvence verilmesi, diğer yandan avukatın adli yardım için harekete geçmesi bakımından önem arz etmektedir.
Bu hak, PACE m. 58’de the right of access to legal advice olarak düzenlenmiştir. Burada kısaca hukuki yardım hakkı olarak bahsedilmektedir.
Hukuki yardım, kişi gözaltına veya gözlem altına alındığında önemli olmaya başlar. İngiltere’de R v Kerawalla (1991) CrimLR 252 davasında, buna değinilmiş olup, bu hak ancak kişinin polis karakoluna götürülüp polisin gözetiminde iken ortaya çıkacağına karar verilmiştir. Bu davada, Kerewalla’nın ifadesinin alındığı ve yakalandığı yer olan otel odasında hukuki yardım hakkına sahip olmadığına karar veriliyor. Ancak 58(1) farklı yorumlara fırsat verecek biçimde yeterli genişliktedir. Ancak bu durum, gözaltına alınan kişinin hukuki yardıma ulaşmadan önce ifadesinin bitirilmesi düşüncesi ile, polisin karakola geç ulaşmasını teşvik edebilir. Bu durum ise özellikle, Kerawalla’da olduğu gibi, elde edilen delil kabul edilebilir olduğunda önemli olacaktır. Ancak AİHS nin 6. Maddesinde yer alan adil yargılanma hakkının hukuki yardım hakkını içerdiği düşünülürse konu tartışmaya açık hale gelmektedir.
Gözaltına alınan kişiye hukuki yardım hakkına sahip olduğu bilgisi verilmeli ve buna atıf yapan yazılı bir belge verilmelidir. Bu hakkın varlığını ifade eden bir poster de her bir karakolun görünen yerine asılacaktır (Code C, para.6.3). The RCCJ de, şüphelinin avukata danışma hakkını kullanmayacağı kaydının imza ile birlikte buna ilişkin kutucuklara tik atılarak yapılması gerektiğini tavsiye etmektedir (Report, Chapter 3, Para.48). Bu öneri yerine getirilmemiştir. Hak refüze edilirse, şüpheliye avukatla telefonda konuşma fırsatı verilmelidir (Code C, para.6.5). Hukuki yardım hakkını kullanmamayı sürdüren bir şüpheliye de niçin böyle yaptığının nedenleri de sorulmalıdır. Ancak, bunun nedenlerini alma yükümlülüğü yoktur (Code C, note 6K), fakat herhangi bir neden verilirse bunlar gözaltı kayıtlarına geçirilmelidir (Code C, para 6.5)
PACE m. 56 da yer alan yakınlarına haber verilme hakkı ile birlikte ele alındığında, poliste gözaltında olanların çoğu m. 58 uyarınca her zaman bu hakkı kullanmaya yetkili olacaktır. Bununla birlikte, bir kişinin ciddi bir suçtan yakalanması durumunda veya terörizm hükümlerinden dolayı erteleme mümkündür. Aşağıda bahsedilenler, ciddi suçlardan dolayı yakalananlarla ilgilidir. AİHM’in Magee v. UK (6 June 2000) ve Averill v. UK (6 June 2000) davaları ışığından bakılacak olursa, hukuki yardıma ulaşmanın ertelenip ertelenmemesi 1998 İnsan Hakları Yasası çerçevesinde tartışılabilir.
Maksimum erteleme süresi 36 saat olup buna ancak emniyet müdürü yetkili olabilir (m.56(6)). Takip edilecek prosedür ve erteleme şartları, m.56 da yer alan yakınlarına haber vermenin aynısıdır. Ertelemenin haklardan biri ile ilişkili olarak yapılması, otomatik olarak diğeri ile ilişkili yapılması demek değildir (R v. Parris (1988) 89 Cr App R 68). Ayrıca, madde yazılımındaki yani ifadedeki şu farklılıklara dikkat edilmelidir:
Birincisi, m. 56 da erteleme durumları ‘belirli kişilere haber verme’ye (telling the named person) atıf yaparken, 58. madde’de ‘hakkın kullanımının’ daha genel formülasyonu kullanılmaktadır. Bir başka ifade ile, polis itirazının genel olup gözaltındaki kişinin danışmak istediği hususi bir hukuk danışmanı (avukatı) ile ilişkili olmaması gerektiği ilk bakışta görünüyor. R v. Samuel (1988) QB 615 davasında Temyiz Mahkemesi (The Court of Appeal), örneğin avukatın gözaltındaki kişi için faydalı bilgi taşıyabileceği makul inancının, göz altındaki kişinin başvurmak istediği hususi danışmanla (kendi avukatı ile) ilişkili olması gerektiğini düşünmektedir. Polisin, bir avukatla ilişkili olarak böyle bir makul inanca sahip olabilmesinin çok az olabileceğini düşünmektedir. Bu durum, Code C ‘de ifade edilmekte olup şöyle der: spesifik avukatın, göz altındaki kişiden üç sonuçtan (delillere zarar verme, yakalanmayan diğer kişilere mesaj, elde edilen malların alımına mani olma) herhangi birisine yol açabilecek bir mesaj alacağı düşüncesi bakımından, polis; makul nedenlere sahip olursa, spesifik bir avukata ulaşmayı erteleyebilir. Böyle olursa, şüpheliye Görevli Avukat Planındaki (The Duty Solicitor Scheme) bir avukata ulaşma teklif edilmelidir.
İkincisi, söz konusu hakkın uygulanmasının olası zararlı sonuçları ile ilgilidir. Madde 58 (8), bunun olacağına ilişkin inanç bakımından makul nedenlerin, ‘gözaltındaki kişinin bu hakkı uygulamak istediği zamanda’ bu hakkın uygulanması ile ilişkili olması gerektiğini düzenlemektedir. Dolayısıyla Polisin karşı çıkması, m. 56 hakkına zıt olarak, bu hakkın ilişkili olduğu zaman bakımından daha spesifik olmalıdır. Bunun nedeni, m. 56 daki hak (göz altına alınan farklı bir yere taşınmazsa) bir kez uygulanabilirken, m. 58 deki hak süren (continuing) bir hak olup her zaman uygulanabilmektedir.
Hukuki yardıma ulaşma ertelenirse, göz altındaki kişiye bunun nedeni söylenmeli ve bu göz altı kayıtlarına geçirilmelidir (m.58 (9)). Erteleme nedeni sona erdiğinde, hukuki yardıma ulaşıma derhal izin verilmelidir (m.58 (11)).
Göz altındaki kişinin, kendisine tavsiye verecek avukatı belirlemesine müsaade edilmelidir (Code C). Göz altındaki kişi, bir avukata sahip değil veya bilmiyor ise, gözaltı polisi görevli avukat planına dikkat çekmelidir. Görevli avukat hazır değil veya gözaltındaki kişi tarafından kabul edilebilir değilse, tavsiye vermeye istekli avukatlar listesi verilmelidir. Bu listeden üçe kadar seçim yapılabilmektedir. Bu yöndeki tavsiyeyi koruma teşebbüsleri başarılı olmazsa, gözaltı polisi, tavsiye vermeye istekli avukat bulununcaya kadar, daha farklı teşebbüslere müsaade etmek bakımından takdir hakkına sahiptir (Code C).
Bir avukat karakola geldiğinde, halihazırda polisin avukata herhangi bir bilgi temin etme yükümlülüğü yoktur. The RCCJ, avukatların varış ve ayrılışlarında otomatik olarak gözaltı kayıtlarını görebilmeli ve bir kopyasını alabilmelidirler (Report, chapter 3, para.51). Avukatlar ayrıca ifade kayıtlarını dinleyebilmeli ve olayın genel içeriği ile ayrıca ilk görünüşte (prima facia) şüpheli aleyhine deliller hakkında bilgilendirilmelidir (Report, chap.3, para.52, 53).
Bir avukat gözaltındaki hususi bir kişiyi görmek için karakola geldiğinde, bu kişi(ler)in o sırada ifadesi alınıyor olsa da, bu kişiye bunun bilgisi verilmelidir (Code C, para,6.15). Kendilerine avukatı görüp görmeyeceği sorulmalıdır. Şüpheli daha önceden hukuki yardımdan yararlanmayacağını ifade etse de bu gerçekleştirilmelidir. Avukat atanması ve gözaltındaki kişinin kararı gözaltı kayıtlarına geçirilmelidir.
Bununla birlikte, Avukat, (herhangi) bir müvekkil görmek için polis karakoluna girme hakkına sahip değildir: Rixon v. Chief Constable for Kent , the Times 11 April 2000 (CA). Bu hak müvekkilin olup, adım atması gereken müvekkildir çünkü, avukatın karakola giriş izninin polis tarafından refüze edilmesi, müvekkilin hukuki yardım hakkını etkiler.
Code C, avukatın gözaltındaki kişiye sorulara yanıt vermeme tavsiyesi yapabileceği gerekçesi ile, avukata ulaşmanın engellenemeyeceğini belirtmektedir (para.3). Yargılamada ortaya çıkabilecek ters sonuçlara yol açabilmekle birlikte bu hüküm, en önemli bir hükümdür. Polisin hukuki yardıma izin verilip verilmemesi konusunda başvurduğu argümanlardan birisidir bu. Bununla birlikte, oldukça haklı bir biçimde, şüphelinin susma hakkının önemli olduğu kabul edildiği sürece, durumun ne olduğunu şüphelinin tam bilmesini sağlayacak ve susmayı tavsiye edecek bir hukukçuya ulaşmayı engelleyerek, polis bunu daha da zayıflatamamalıdır. Bir hukuki danışmanın (Avukatın) yokluğunda yapılan suçlayıcı ifadeler, mahkemeler tarafından PACE m.78’e göre hukuki olmayan deliller olarak sık sık hariç bırakılmaktadır.
Uygulama Standartları şunları tavsiye etmektedir:
Polis tarafından kendileri ile kontak kurulduğunda avukatlar, telefonla mutlaka gözaltı polisine başvurup;
*müvekkili ve diğer şüpheliler,
*iddia edilen suç,
*yakalama durumu,
*delil,
*gözaltı ve kefaletle salıverilme kararları,
*olayda yer alan yakalama ve soruşturmayı yapanlar,
*polis soruşturması,
*ve son olarak, polisin müvekkili değerlendirmesi ve yapılan işler,
hakkında bilgi almalıdırlar.
Ayrıca şunlar tavsiye edilmektedir: Avukatlar, uygulanabilir olan durumlarda;
*iddia edilen suç,
*polisin yaptığı iş ve işlemler,
*müvekkilin haksızlığa uğrayabileceği,
ile ilgili açıklamalar yapmalıdır.
Ayrıca, avukat, gözaltı polisinden;
*avukat hakkında detay bilgiyi, tahmini gözaltı birimine geliş zamanını not etmesini, *hukuki yardım alıncaya kadar ifadesinin alınması ve bir yazılı belgeyi imzalaması için müvekkilin iknası teşebbüsünde bulunulmamasını,
istemelidir.
Uygulama Standartlarına göre avukat, gözaltı polisi yanında, telefonla müvekkile danışmalı ve:
*gözaltına kabul,
*ifade elma,
*yapılan muamele,
*taleplere polisin karşılık vermesi,
*polisin sorularına cevap vermemesi için müvekkilin bilgilendirilmesi,
*tam hukuksal yardım alıncaya kadar yazılı belgelerin imzalanmaması için müvekkilin bilgilendirilmesi,
konularında bilgi almalıdır.
*Avukat (danışman), daha önce telefonla bilgi vermemmişse, gözaltı polisine statüsü hakkında bilgi vermelidir.
*Avukat, müvekkil, yapılan iddia ve soruşturma hakkında bilgi arayışı içinde olmalıdır. (gözaltı durumlarının %14’ünde ancak bu gerçekleşmektedir.)
*Avukat, gözaltı kayıtlarını incelemelidir. (%26’sı incelemiyor.)
*Avukat, müvekkili ile özel bir görüşme yapmalıdır. (gözaltı olaylarının çoğunluğunda, polis, müvekkili kaldığı yerden çıkarıp müvekkil ile avukatın her ikisine özel bir görüşme odasının olduğunu, burayı serbestçe kullanabilecekleri bilgisini vermektedir. Çok az gözaltı durumunda, avukat açık talepte bulunmaktadır.)
*Avukat, müvekkilin alınan ifadesi sırasında gözaltı polisinin veya soruşturma yapan polisin hazır olmasını talep etmelidir. (Ama uygulamada avukatlar, bu isteklerini bildirmemektedirler.)
1) Avukat, soruşturma polisi ile mesleki bir mülakat gerçekleştirmelidir. (McConville ve Hodgson’a göre %45, Lee Bridges’e göre, %100 uyma var. Genelde müvekkile danışmadan önce soruşturma polisine başvurma avukatlar bakımından rutin bir prosedürdür.)
2) Avukat, soruşturma polisine statüsü hakkında bilgi vermeli (uygulamada genelde bu bilgi veriliyor.)
3) Avukat, davaya esas teşkil edecek sorular sormalı, şayet bu bilgiyi vermeyi refüze ederse uygun bir biçimde karşılık vermelidir. (niçin yakalandığı, yapılan iddialarla ilgili ne delillerin olduğu, bu bilgilerin ana kaynağı, soruşturma polisidir. Uygulamada, soruşturma polisinin avukatın böyle bir talebi olmaksızın gönüllü olarak bu bilgileri verdiği görülmektedir.)
4) Avukat, ilgili delili incelemeyi istemelidir. (tanık ifadesine atıf yapılmamışsa, özel olarak bunun hakkında sormalı, diğer her bir ifade için;
-formu ve kaynağı araştırılmalı, >
-yazılı ifade için bunu görmeyi iste,
-ifadenin okunmasına izin verilirse, öneemli yerleri not al,
-ifadenin görülmesine izin verilmezse, davanın esasına ilişkin göze çarpan bilgileri vermesini istemelidir. soruşturma polisi, göze çarpan bilgileri okursa, bunu yaz ve not al. Göze çarpan bilgi verilmesi refüze edilirse, bunu belirt.
5) Avukat, müvekkilinin herhangi bir kabullenme veya reddetme yapıp yapmadığını sormalıdır. (yaptı ise, polisin bunu yazılı kayda geçirip geçirmediğini sormalıdır. Yazılı kayda geçirilmişse, bunu incelemek için talepte bulunmalıdır.) Uygulamada gözaltı durumlarının 1/3’ünde avukatlar bunu sormada başarısız durumdadırlar.
6) Avukat, polisin daha fazla araştırma ve soruşturma yapma niyetinde olup olmadığını sormalıdır. (uygulamada avukatların (danışmanların) %64’ünün bu uygulama standardına uymadığı görülmektedir.
7) Avukat, polisin ifade alma amacını ifade etmesini istemelidir. ( Yapılan araştırmada, avukatların bunu yapmasının normal olmadığı konfirme ediliyor ve polis de zaten bunu gözaltı uygulamasının rutin bir parçası olarak görmektedir.) Ancak bazı olaylarda Avukatın, ifade almanın henüz çok erken (prematüre) olduğunu iddia ettiği durumlar vardır. Örnek olarak , bir olayda şüpheli rıza olmaksızın bir motorlu aracı götürmeden dolayı yakalanıyor. Özel görüşmede müvekkil (bayan) arabada olduğunu itiraf ediyor ve Avukatı ona daha fazla soru sormuyor. Avukat daha sonra, iki tanığın aracı terk eden şüphelinin tasvirine uyan bir genç kızı gördüklerini kendisine anlatan soruşturma polisine başvuruyor. Ancak, polis tanıkların birinden bile bir ifade almadığını ifade ediyor.
Avukat: Niçin?
Soruşturma polisi: Yarın karakola gelip ifade verecek
Avukat: Öyleyse yarına kadar niçin beklemiyorsunuz?
Soruşturma polisi: Çünkü (öyle) istiyorum.
Avukat, soruşturma polisi ile konuyu daha da ileri götürmek istemedi fakat müvekkiline dönerek polisin herhangi bir sorusuna cevap vermemesini tavsiye etti.
8) Avukat, suçlama ve kefalet konusunda polisin niyetleri ile ilgili bilgi araştırmalıdır.
9) Avukat, ifade odasında uygun oturma yerlerinin olduğuna emin olmalıdır.
Avukatlar, karakolda müvekkilleri ile özel görüşme yapma yasal hakkına sahiptirler.(şüphelinin polis tarafından ifade alımı öncesi ve gerektiğinde ifade alım sırasında ara verilmesini isteyerek) Dolayısıyla, müvekkillerle ifade alım öncesi görüşme, karakolda gözaltında hukuksal yardım konusunda bir sonraki önemli aşamadır.
1) Avukat, müvekkil ile özel bir görüşme yapmalıdır. (yapılan araştırmada görüşmelerin yarısı, 10 dakikadan az sürmüştür. 1/3’ü 15 dakikadan fazla sürmüştür. Özel görüşmede harcanan süre değişebiliyor. Az da olsa 1 saat veya aşan süre de gözlenmiştir.)
2) Özellikle çocuklar bakımından yetişkin bir kimsenin gözaltı birimine gelmesi durumunda, Avukat, bu kişiye yetişkin kimsenin rolünü izah etmelidir. Araştırmada, bu durumların çoğunda (%71) bu rol izah edilmemiştir.
3) Avukat, yetişkin kimsenin rolünü aynı zamanda müvekkile ede anlatmalı ve yapılan özel görüşmenin gizliliğini teminat altına almak için gerekli tedbirleri almalıdır. (bunun iki nedeni var: Birincisi, yetişkinin, kendilerinin korunumu için orada bulunduğu ve İkincisi, özel görüşmede işittiği ile ilgili delil vermesi istendiğinde, yetişkinin legal imtiyaz acısından bir korunma iddiası yapamayacağı müvekkile anlatılmalıdır. (araştırmada, önemli çoğunlukta yetişkin kimsenin rolünün müvekkile anlatılmasında başarısızlık görülmüştür.)
4) Avukat, müvekkile polis tarafından nasıl muameleye tabi tutulduğunu sormalıdır. (Mesela yemek su verildi mi?, (%69’unda sorulmuyor)
5) Avukat, Müvekkilinin ifade vermek için hazır olup olmadığı değerlendirmesi yapmalıdır. (ya müvekkile ifade için hazır olup olmadığını sormalı ya da polise ifade vermek için müvekkilinin potansiyel hazır olmadığı açıklaması yapmalıdır.
6) Avukat, müvekkile iddia edilen suç ile soruşturmada ispat için ne gerekli olduğu bilgisi verilmelidir. (önemli çoğunluğunda bu bilginin verildiği görülmektedir)
7) Avukat iyi bir legal bilgiye sahip olmalıdır. (Ceza ve CMUK) %14’ünde avukatların hukuku yanlış anladıkları ortaya çıkmıştır.)
8) Avukat, müvekkilinden yakalama öncesinden hali hazırdaki durumuna kadar olayların nasıl geliştiğini sormalıdır.
9) Avukat, susma hakkı, yazılı ifade verme, yazılı belgelerin imzalanması, soruların cevapları ile ilgili müvekkile gerekçeli açıklamada bulunmalıdır.
10) Avukat, hukuksal yardımın formüle edilmesinde kullanılan bilginin nasıl toplandığına ilişkin açıklama yapmalıdır. (Araştırma konusu olayların 1/5’inde bu konuda başarısızlık görülmüştür.)
11) Avukat, müvekkilinin polise yalan söylemeyi amaçladığında müvekkilini temsil etmeyi sürdürmemeli veya savunmamalıdır. (uydurma savunma yapılması, etik değildir. Araştırmada, örneklerim % 9’unda avukatların uydurma savunma yapmayı önerdiği veya düşündüğü görülmüştür.)
12) Avukat, aralarında menfaat çatışması olması durumunda, birden fazla müvekkili temsil etmeyi refüze etmelidir.
13) Avukat, her zaman mesleğin gerektirdiği uygulama içinde olmalıdır. (%2’side avukatların meslek dışı icraat içinde olduğu görülmüştür.)
14) Avukat, müvekkiline ifadenin kaydedilmesi davranışını açıklamalıdır. (ifadenin kaydedileceğini, cihazın kendilerinin hazır olduğu yerde mühürleneceğini, Orada olan herkesin cihazın üzerinde olan etiketi imzalayacağını, kaydın kopyasının alınabilmesinin mümkün ve mevcut olduğunu açıklamalıdır)
15) Avukat, müvekkile, müvekkilin kendisinin ifade alım sırasında, özel görüşme ile daha fazla hukuksal yardım alabilmek için, ara verilmesi çağrısını her zaman yapabileceğini belirtmelidir. (Bu hukuksal yardım, iyi bir moralle müvekkilin ifade vermeye gitmesini sağlayacaktır.)
16) Avukat, özel görüşmenin not alınarak kaydını sağlamalıdır. (12 durumda başarısızlık gözlenmiştir)
[1] Schroeder-yenisey-peukert, ceza muhakemesinde fair trial ilkesi, istanbul barasu cmuk uygulama servisi yayınları, istanbul, 1999, s.180.
[2] Improving Police Station Legal Advice, The Impact of the Accreditation Scheme for Police Station Legal Advisers, Prepared by Professor L. Bridges and Dr. S.Choongh, March 1998, Co-published by the Law Society and the Legal Aid Board.
Anasayfa | Basından Yansımalar | Master-Doktora Tezleri |
Makaleler | Öğrenci Tezleri | Öğrenci Dialog Seksiyonu |
Kitaplar | Konferanslar | Linkler |
Bildiriler | Fotoğraflar | CV(Özgeçmiş) |