ANZAK'LIDAN
Biz Çanakkale'den Türk'lerle savaşarak ve binlerce insanımızı kaybederek,Kahraman 
milletine ve onun eşsiz vatan sevgisine duyduğumuz büyük takdir ve hayranlıkla ayrıldık.
Bütün Avustralyalı'lar Mehmetçiği kendi evlatları gibi sever,onun mertliği,vatan ve insan sevgisi,siperlerdeki dayanılmaz heybeti ve cesareti,bütün Anzaklı'ları hayran bırakan yurt sevgisi,insanlığın örnek alacağı büyük hasletlerdir. 
                                         Mehmetçiğe Minnet ve Saygılarımla...
                                      
                      Lord CASEY

 

Anzak Kolordusu,6-7 Ağustos 1915'de Anafarta'lar bölgesine çıkarma yapan 9.İngiliz Kolordusunun hedefine ulaşmasını kolaylaştırmak amacıyla 19. ve 16. Tümenlerin 
savunduğu Arıburnu cephesindeki Türk kuvvetlerini yerinde tutmak için taarruz etti.
16. Tümen birlikleri, çok çetin geçen çarpışmalarda 1520 Şehit ve 4750 yaralı vermesine 
rağmen Kanlısırt'ı kahramanca savundu.
                                 
                        Kanlısırt Yazıtı

 ANZAC : (Australian and New Zealander Army Corps ) kelimesi Avustralya-Yeni Zelanda Ordu Birlikleri 
                                anlamına gelen kelimelerin ilk harflerinden (A-N-Z-A-C) oluşmuştur.

                                         ARIBURNU ÇIKARTMASI VE MUHAREBELERİ
25 Nisan 1915 saat 04.30'da Anzak birlikleri ayın batmasıyla birlikte çıkartma için harekete geçerler.Onlara verilen emir;Kabatepe'ye çıkmak,sol yanı ele geçirdikten sonra Türk'lerin yardım yollarını kesmek için Maydos'a (Eceabat) doğru ilerlemek ve Seddülbahir'de çarpışan 5.Ordumuzu arkadan kuşatarak yok etmekti.Ardından Boğazı ele geçirip diğer kuvvetlerle beraber İstanbul ve Boğazını da ele geçirdikten sonra donanmalarına Karadeniz yolunu açmaktı.
Çıkartma olarak seçtikleri yer Kabatepe'nin iki Km. kadar kuzeyinden başlayıp 1600 metre kuzeye yani Arıburnu sahillerini kapsayan sahayı seçmişlerdi. Fakat akıntının etkisiyle çıkartma botları (12 adet tekne) kuzeye doğru kayarak Anzak Kolordusunun 1.Tugayına ait 1500 kişilik ilk kuvvetleri Kabatepe yerine Arıburnu'na çıktılar.
Orada kıyı gözetlemesini yapan (27.Alayın 2.Taburunun 4.Bölüğü) ve sayıları çok az olan (60 kişi) Türk Askeri onları karaya 15 metre kala karşılar ve biraz kayıp verdirirler.Arkadan gelen düşman askeri ve gemi ateşi sonucu zaten pek az olan askerlerimizin bir kısmını Şehit ederler,diğerlerini ise geri çekilmek zorunda bıraktıktan sonra hızla Kocaçimen'e doğru ilerlemeye başlarlar.
Saat 05.00'te ikinci parti Anzaklar 2500 kişi olarak karaya çıktılar.Kendilerinden önce karaya çıkan birlikle birleşerek Kanlısırt'ı ve buradaki üç Topumuzu ele geçirirler.Fakat bu toplarımız daha sonra hasarsız olarak geri alınmıştır.
Saat 9'a doğru 27. Alayın iki Taburu bölgeye gelerek rahatça ilerlemekte olan düşmanı durdurur ve savaşa başlar.Bu arada düşman çıkartmaya devam etmektedir.Yarbay Mehmed Şefik AKER komutasındaki 2.000 Askerimiz,en az 10.000 Anzak Askeriyle müthiş bir savaşa başlamıştır.
Top seslerini duyan 19.Tümen Komutanı Yarbay Mustafa KEMAL bölgeye durumu anlamak için öncü bir kuvvetle Conkbayırı'na gider ve durumun kötü olduğunu,düşmanın çok sayıda asker çıkarıp karşısında çok az bir askerimiz olduğunu,orada bulunan iki Taburumuzun da yok olma durumuna geldiğini öğrendiğinde,emir gelmesini beklemeden kendi insiyatifiyle Kocaçimen istikametine 57.Alayı hareket ettirerek,Çanakkale Boğazını ve 27. Alayı tehlikeli durumdan kurtarmıştır.Düşman,sık aralıklarla yaptığı taarruzlarla hem bize hem de kendine büyük kayıplar verdirmiştir.Komutayı devralan ve Anafartalar Grubu Kumandanı olan Kurmay Albay Mustafa KEMAL ( 8 Ağustos 1915 günü ), Kahraman Alaylarımız ve üstün komuta edişiyle askerimizi defalarca taarruza kaldırarak düşmanı yıldırmış,süngü hücumu ve siper savaşları sayesinde düşman kıyı şeridine ve kendileri için az sayılabilecek bir bölgede çakılı kalmaya mahkum etmiştir.Ağustos ayı sonuyla birlikte savaş siper savaşlarına dönüşmüştür. Düşman,savaş süresince ilerleme kaydetmişse de süngü hücumlarımız sayesinde aldıkları tepe ve siperlerden atılmışlardır.Düşman Gelibolu Yarımadasından çekilinceye kadar da orada kalmıştır.Çekilme sırasında düşman uyguladığı mükemmel taktik ve plan sayesinde hemen hemen hiç kayıp vermeden ayrılabilmiştir.Her iki taraf ölülerini gömmek için yapılan ateşkes ile ki, her yer ceset ile doludur.Cesetlerin kokması,sinekler ve hastalık bunu mecbur kılmıştır.İşte bu ateşkes sırasında birbirlerini gören taraflar arasında günden güne artarak süren bir dostluk başlamış,siperlere çeşitli yiyecekler ve sigaralar atılmış.Anzak Askeri,daha önce İngilizler tarafından kendilerine söylenen Türkler hakkındaki kötü söz ve düşüncelerini bundan sonra kafalarından silerek "Kahraman Düşmanımız" gibi sözlerle tuttukları günlük ve anılarında belirtmişlerdir.Artık bir Türk Askeri ölünce sanki kendilerinden biri ölmüş gibi üzülmüşler,Türk Askeri de yaralı bir Anzak Askerini tedavi etme,yanına kendi matarasını ve yiyeceğini bırakabilme inceliğini göstermişlerdir.
Tüm savaş alanlarında Türkler Mertçe,dürüstçe ve kahramanca çarpışmış,insanlık meziyetlerinden kopmamışlardır.Hastanelere,yaralı taşıyanlara ateş etmemiş,tepelerde bulunmalarına karşı düşmanın çekindiği zehirli gazı kullanmamış,su kaynakları zehirlenmemiştir.Ele geçen savaş esirlerine ve yaralılara çok iyi davranılmıştır.
Çanakkale Savaşlarında verilen yüz binlerce kayba rağmen Anzak'larla Türkler, o gün olduğu gibi bugün de birbirlerine karşı nefret ve düşmanlık duymamaktadırlar.Bu tarihte ender görülen bir durumdur.

anzac.jpg (24265 bytes) anzac1.JPG (29798 bytes) anit4.jpg (20795 bytes) anzac4.jpg (38138 bytes)
anzac3.jpg (38623 bytes) anzac10.jpg (30759 bytes) anzac8.jpg (38129 bytes) anzac9.jpg (21832 bytes)
anzac7.jpg (27191 bytes) anzac6.jpg (28489 bytes)