................................ SİZİN ......... SESİNİZ .........................

 Sondakika
 Haber İndeksi
 Türkiye
 Ekonomi
 Dünya
 Spor
 güncel-Yaşam
 Gazeteler Link
 Yazarlar'dan seçmeler
 Politika
 Fıkralar
 Gezi-Seyahat
 Sanat Dünyası
 İnternet haberleri
 Eğlence
 İnternet Linkler
 Özel Haber
 
 Magazin Haberleri
 Haber Arkası
 At yarışları
 Adliye Haberleri
 Sağlık haberleri

Sitemizi Sık kullanılanlara ekle

Sitemizi Açılış Sayfası Yap ! 

  • Sitemizde aramak istediğiniz kelimeyi yazıp "site içi arama" butonuna basınız.

SİYASET HABERLERİ



Ankara'da bu hafta


Ergün BABAHAN-Nuray BAŞARAN

DEHŞET DÖNEMİ





DYP lideri Çiller, 28 Şubat süreciyle sona eren REFAHYOL koalisyonu için 'dehşet dönemi' benzetmesi yaptı. Çiller, bu hataya bir daha düşmeyeceğini söyledi

DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'den tarihi itiraf. Çiller, kapatılan Refah Partisi'yle (RP) yaptığı REFAHYOL koalisyonu için 'dehşet dönemi' yorumunu yaptı. RP ile koalisyona mecbur kaldığını iddia eden Çiller, ''Ben bunları alırım, millete gösteririm. Bir daha oy vermezler' diye düşünüyordum. Bir daha bunu yapmam. Çünkü toplumun hafızası çok zayıf. Çabuk unutuyor. Toplumun hafızasına karşı düşkırıklığı yaşadım' dedi.

DYP lideri, erken seçim, Demirel, merkez sağda bütünleşme, Erdoğan ve REFAHYOL dönemiyle ilgili çarpıcı siyasetin gündemine bomba gibi düşecek açıklamalarda bulundu.

Milli mutabakat hükümetine ihtiyaç görüyor musunuz?

  • Seçim hükümetine ihtiyaç görüyorum. Amerika çok sıkıntı içinde ama şakır şakır kasımda seçimlerini yapıyor. Demek ki çarklar işliyor. Türkiye'de niye işlemesin? Hükümet, 5 yıldır Türkiye'yi geri kalmış 3. dünya ülkesi yaptı. Millet perişan. Ortadirek kalmadı, üretim kalmadı, yüzde 9 olmuş küçülme.

    Seçim IMF programını bozar mı?

  • IMF programı zaten bunların elinde perişan oluyor. Her IMF programını batırıyorlar. IMF değil. Benim partimin programı neyse ona bakıyorum.

    Peki nasıl bir seçim hükümeti olmalı?

  • Seçime götürsün yeter. Modelimiz falan yok. Bir seçim hükümeti kursunlar. Ne model istiyorlarsa biz onu destekleriz. İçeriden, dışarıdan, havadan, alttan, yandan..

    Tayyip Erdoğan olayı var, kamuoyunda yüzde 30'larda görülüyor. Seçim olsa ne olur?

  • Seçim olsa bir merkez sağ parti alıp götürecek.

    Merkez sağ parti, DYP tek başına mı, yoksa yeni bir oluşum mu olmalı?

  • DYP, çok daha aktif bir biçimde, her tarafı kucaklayacak bir çalışmaya başlıyor. Göreceksiniz zaten.

    Yani bütünleşme DYP'de

  • Öyle oluyor zaten. Bir partinin eski genel başkanı ve Başbakanı dahi geliyorsa birşey yok mu yani? Var ama bu yeterli mi? +*bHayır değil ama kongre süreci yeni başlıyor. Büyük kentlerde sorununuz var mı?

  • Büyük şehirlerde sorunumuz var. Ama son araştırma bizi 2'nci gösteriyor. Büyük merkezlerinde 2'nciysek, Türkiye çapında açık farkla birinciyiz.

    Büyük kentle tam barışık olmamanızın nedeni nedir?

  • Medya. Bize çok büyük haksızlık yapılıyor. Haksızlıklara takılıp kalmış da değiliz. Belki kadın olmamdan oldu, belki siyaset tarzından oldu. Bilemiyorum. Biz ödedik 5 yıldır Türkiye ödedi.

    Tecrübe çok önemli siyasette. Geçmişe dönüp baktığınızda önemli hatalar görüyor musunuz? Yapmazdım diyebileceğiniz bir hata.

  • Evet, görüyorum. Daha çok diyalog yapardım, daha az çatışmaya girerdim. Yine de bildiklerimden şaşmazdım. Ancak her şeyi zamanında değerlendirmek lazım.

    Yine de siyaset bir diyalog işi, bir uzlaşmayı gündeme getirmemiz lazım. Ben de o zaman bazen çok sert olmak mecburiyetinde oldum. Bazen düşünüyorum, bunu şimdi yapmazdım böyle.

    Belirgin bir şey var mı? Somut anlamda ah şunu yapmasaydım dediğiniz bir şey var mı? Refah'la koalisyon gibi.

  • Onu söyletmek istiyorsunuz ama ben Refah'la koalisyonu tercih etmedim ki. RP'yle koalisyon yapmamak için, daha fazla milletvekili varken Başbakanlığı verdim. Seçime gidelim dedim, dörtlü koalisyon kuralım dedim. Hiçbirini yapmadılar. Ben de, AB vizyonu için kabul ettim. İtildik biz oraya ve oraya girdiğim zaman da ben memnun olarak falan girmedim. Bir dehşet içinde, bir dehşet dönemi.

    Ama yine AB'den şaşırtmadım Türkiye'yi, yine Gümrük Birliği'nden döndürtmedim, AB'ye soktum. Liberal ekonomi, onların hepsi özelleştirmeden şaşacaklardı, faiz kullanılmayacaktı vs. OHAL'ler kalkacaktı, bir sürü şey olacaktı.

    Hiçbir tanesi olmadı ama o partinin reflekslerini benim değiştirmem mümkün değil ki. O partinin reflekslerini gördüm ve zamanı geldiğinde istifa da ettirdim. Erbakan'ı istifa ettiren bizden başka kimse değil. Bizim Başbakan Yardımcılığımızda 3 ay daha kalınmasını istedik. O da AB ile Türkiye'yi müzakereye başlatıyordum, imza attım. Sayın Demirel olmasına rağmen istifamı verdim. 288 milletvekiliyle geldik. Nelerden geçerek geldi o oraya ama millet görmüyor. Ben bunu şimdi olsa yapar mıyım? Şimdi umuyorum ki, millet bir daha bunları seçmesin. Benim elimde olmayan bir güç benden istenmemeli.

    Size oy verenler kendini ihanete uğramış hissettiler.

  • Haklısınız, ama ben de kendimi öyle hissettim. Ben de ihanete uğradım, ben arkadan vuruldum.




    Demirel'i çağırmak haddim değil

    Eski genel başkanımızdır, bir ülke büyüğüdür devlet büyüğüdür. Onu siyasete davet etmek herkesin haddi değil. Benim haddim değil

    Sayın Demirel, bizim eski genel başkanımızdır ama aynı zamanda cumhurbaşkanımızdır, bir ülke büyüğüdür, devlet büyüğüdür. Yani Sayın Demirel'i siyasete davet etmek herkesin haddi olacak bir olay da değildir. Cumhurbaşkanlığı yapmış birisine neyi teklif edeceksiniz? Kolay bir olay değil ama devamlı ona danışmak, onun fikirlerinden yararlanmak, tecrübesinden yararlanmak ve ciddi anlamda dinlemek, Türkiye'ye verimli olabilecek her şeyi alabilmek ondan, çok önemli bir hedef diye düşünüyorum. Bunu yapmayı düşünüyoruz.

    Siyasete dönme düşüncesinde olursa siz onu partinize davet eder misiniz?

  • Siyasete dönme düşüncesinde olur ise eğer, Sayın Demirel bunu açıkça bize söyler. Böyle bir şey söylemedi. 'Siz davet ettiniz mi?' Böyle bir şey haddim değil. Benim karşımdaki kişiye ben neyi teklif edeceğim. Dolayısıyla kolay bir olay değil. Tekrar ediyorum bugün Türkiye'nin en önemli meselesi an önce seçime gitmek. Bütün Türkiye'nin tecrübesini arkasına alarak, herkesi kucaklayarak, geçmişe de takılmadan çok hızlı ileriye yönelik adımlar atmaktır ve vizyonla atmaktır. Zaten siyaseti ben vizyon ve tecrübeyi birleştirme sanatı olarak görüyorum. Bazen çok güzel bir hazırlığınız oluyor, felaket bir vizyonunuz oluyor ama tecrübeniz olmadığı için tökezliyorsunuz. Bazen sırf tecrübe siyasette oluyor

    ama vizyon yok, bir ufuk yok, bir şey yok. Gerçek kalıcı liderler ikisini birleştirebilen, bir sanat haline getirebilenler. Ben kendimi yeni lider olarak görüyorum. Bu ikisini birleştirmiş konuma ben girerim.




    Bizdeki fark polis devleti

    Biz iktidarda olsaydık kriz katiyen olmazdı. Bu hale Türkiye düşmezdi. Aynı programları bizim önümüze koydular. Biz o programları yapmayalım da şunları yapalım dedik. 6 ayda çıktık, borç da almadık. Şimdi IMF'ye Türkiye dünyanın bir numaralı borçlu ülkesi, en hızlı küçülen ülkesi, en fazla enflasyonu olan ülkesi. Yüzde 90 küsür. Bizden başka en fazla enflasyon kimde, kaç biliyor musunuz? Rusya ve yüzde 19. Arjantin'le en sondaki iki ülkeyiz. Bizdeki enflasyon yüzde 90, onlardaki yüzde 1. Bizdeki kişi başına gelir onların 4'te 1'i kadar, bizdeki küçülme yüzde 10, onlardaki yüzde 0'le 1 arası. Biz küçülüyoruz yüzde 10'la, neye baksan daha kötüyüz. Nedir daha iyi olan bizde. Bizdeki fark, polis devleti farkıdır.




    AB konusunda yalnız kaldık

    Gümrük Birliği'ne ilk adımı gerçekleştirdiğimiz zaman çok yalnızdık. ANAP yanımızda değildi. Ecevit katiyen sıcak bakmıyordu AB'ye. RP ve MHP de zaten dışlamıştı bu işi. Şimdi bir ulusal hedef ve bir devlet politikası haline geldi. İç politikada can simidi olarak kullanılmak isteniyor. 'Türkiye'nin bölünmez bütünlüğü mü, yoksa AB mi' çerçevesinde Türk kamuouyunun önüne konulmaya başladı. Nasıl oldu bu? İşte, Türkiye'nin AB'ye giden yolu Diyarbakır'dan geçer. Birileri, marjinal bir partiyi can simidi olarak kullanmak istiyor. Referandum ise abesle iştigal. Zaten bu konuda referandum Anayasa'ya aykırı. Bugün de olsa Türkiye'yi AB içinde tutmak için REFAHYOL dönemindeki gibi yapılması gereken şeyleri yapardım. Yalnız bir şeyi gördüm. Millet görecek RP'yi ve gördükten sonra bir daha da artık bunu istemeyecek. Ama görüyorum bu millet, biz ekonominin başındaydık o zaman. Ekonominin iyi gittiğini hatırlıyorlar RP dönemindeki, aslında biz onun mesuluyüz. Toplumun hafızasına karşı düş kırıklığı yaşadım.