Azrail’in kadını
Sadece bir kadın ne olduğu ,kim olduğu belli olmayanbir kadın
Sarı saçlı yeşil eşofmanlı.
Bir kadın mam acımasız
O kadım kim mi?
Bilmiyorum.
Nereden geldi? Bilmiyorum.
Aldı ve gitti onu benden.
Sessizce ve usul usul.
Aldı ve gitti,
Gittiler.
Bir de yeşil bir araba vardı.
Evet evet çok iyi hatırlıyorum.hiç unutmuyorum. Yeşil bir
broadway.
Ölümün, yokoluşun arabası.
Aldı ve gitti.
Hiç sormadan acımasızca.
Neydi sırtıma saplanan o soğuk mızrak?
Azrail mi?
Yoksa o kadın mı?
Azrail’in kadını
Nereden çıktı o?
Herşey güzel giderken.
Nasıl aldı onun aklını?
Nasıl oldu da hiç gülmeyen donmuş dudaklarda ilkbaharın ılık
rüzgarlarını estirdi*
Aşk mı?
Peki ya benim aşkım?
Benim acılarım kederlerim ve umutlarım?
Kolay deyil yok etmek öyle
Be hey Azrail’in kadını!
Çık karşıma hadi al canımı.
Sapla kalbime donmuş mızrağını.
Acılarla eğitilmiş kalbimin aldıracağını mı sanırsın?
Peki ya sen!
Sen ne kadar da kalpsizsin.
Duyguların bu kadar da donmuş mu?
Burcu Enez
Kocaman bir delik var içimde
Kocaman
bir boşluk
İğrenç yüzler gördüm
Eğreti
maskeleri gördüm
Sözde
insan müsvetteleri
Herşeyden
yoksun fotokopiler
Çoğunlukla
hissedebilirim
Ne
kadar gerçek ya da ne kadar sahteler
Ayırt
edebilirim
Yine
de çok yanılgıya kapılabiliyorum
Rollerini
pek güzel oynuyorlar
Tüm
ödülleri veriyorum onlara
Alıp
kıçlarına soksunlar
Bunu bi adam
söylemişti
Sarı
saçları vardı, ipekten
Gözleri
maviydi,
Okyanusların
en derin yerinden
Demişti ki:
“Dediği
anlaşılabilir bi dosta ihtiyacım var”
dedi ve öldü.
***
Buralardan gideceğim
Tekbaşıma
Başka
yolu yok
Kimseye
ihtiyacım yok
Benim kalbimi ezdiler
Sonra
da üstüne kırmızı şarap içtiler
Hepsine
tükürmek isterdim
Kötü olmaya
çabalıyorum
Birinin
kalbini yerinden çıkarıp
-Kanının
döşemeye damlamasına aldırmayarak-
Onun
yerine avucuma aldığım toprakları koyacağım
Elimle
itip, güzelce yerleştireceğim
Tam
kalbinin yerine...
üstüne
de keyiflenip,
bir
cigaralık saracağım
şarap
pek sevmem de!
***
Deli kadın bu, yapar
Kimseye
sormadı arzularken
Beynimde çakan
kıvılcımları hissedebiliyorum
Tüm
şiddet duygularımı bastırıyorum
Hep
bastırdım
Dilediğimi
yapma hakkımdan yoksun olmak bad
Ama
Hiç
değilse birinin
Beni
üzmesini engellemek isterdim
Bir kez olsun kesme
kanatlarımı
Onlarsız
olamam
Gidemesem
bile
Onların
orda olduğunu bilmeliyim
Yoksa
nefes alamam
Oysa
sen karşıma geçmiş elindeki makasla ne yapmaya çalışıyorsun?
Kağıt
değil ki bunlar, kaç kez söyledim sana!
Lanet olası yaratık.
Ruhsuzsun
sen
Kanatlarımı
kesme
Onları
benden alma
Yoksa
nefes alamam
Uzak dur
Uzakta
dur
Sevmeni
de istemiyorum
Seni
sevmem için beni özgür bırakmalısın
Eğer
kesersen kanatlarımı
Senden
hep tiksineceğim ve
Seni
sevmeyeceğim...
Seni
sevmem için beni özgür bırakmalısın
28.10.00
Yasemin
www.oocities.org/yasemin_kanat
ölçü
Anlayamıyorum
seni sevgilim...
Belki
de seni sırf bu yüzden seviyorum,
Evet,
sendeki gizeme aşığım ben
O her
an ne yapacağını bilemediğim
Davranışların
beni şaşırtıyor;
Ama
ben o şaşırmalara da razıyım
O
her saniye bana ateş savuran gözlerin
Beni
kızdırmıyor, ben onlara da alıştım
Senin
hakaretlerin bile iltifat geliyor bana
Sen
benden hoşlandığını göstermiyorsun ama
Ben
biliyorum sevgilim; saklamana gerek yok
Utanma
artık sevgiden, rahat ol yanımda
Beni
ölçmeyi bırak; ben seni severken
Ölçümü
kaybettim zaten...
Serdar KABACA
Yazık
ki ne yazık sana
Sevdiğini
sanmıştım oysa
O
güzel günlerin hatrına
Bir
kere gelip teşekkür etmedin
Sevgi
mi? kalbimi sana verdim ben
Zaman
mı? Her an aklımdaydın sen
Sakladığın
birşey kaldı mı benden?
Ama
o kadar da riyakar değildin
Bak
yine kalbim seni düşününce
Bir
zamanki aşkını hatırladı, seni görünce
Hıçkırıklarla
ağlamak isteyince
Düşündüm
de sen bunları hakketmedin
Doğrusu
şunu söylemeliyim ki
Seninle
tattım ben aşkı sevmeyi
Yine
sen öğrettin bana gülmeyi güldürmeyi
Ağlatanın
da sen olmasını istememiştim
Yazık
tanıyamamışsın beni
Aşkımı
anlayamamışsın ne diyebilirim ki
Güzelim
artık tek gerçek var ki
Ben
senden sonra sevmeyeceğim
Serdar KABACA
Cesaret
dediğin nedir? Senin yanında sönen bir yangın
Nice
yangınlar söndürür gözlerin,ben bakamam sana
Kim
sana bakabilir ki kalbi durması uğruna
Veririm
herşeyimi,ölürüm;sen yeter ki bir gül bana
Gülmüyorsan
ağla,ağlasın bütün tabiat ana
Yansın
yıkılsın bütün dünya,kıyamaetler kopsun uğruna
Değişemem
bir tek gözyaşını pek çok cana
Söndürür
bir damla yasın cehennemi,rahmet olur onlara
Kaybolup
gitmişim ben mavi derinliklerde
Ne
pusula kurtarır ne harita,senden başkası fayda etmez bana
Yeter
artık bitsin bu üzüntü,bu çile bu acı
Ya
göklerin hakimi,ya göklerin mavisi alsın canımı!
Aldı
işte canımı göklrrin hakimi;
Cezalandırıyor
şimdi cehenneminde,sırf sana tapıp ibaded ettim diye
Yanacağım
belki bir ömür boyu burada.
Değer
senin için razıyım ben hergün cehennem ateşiyle kavrulmaya
Onur DEMİRKOL
Neredesin sevdiğim gelmezsin geri
Yanar yüreğim pare pare
Ah nerede o şeker pare
Yokluğun içime oturdu
Çikolata şeker midemi doldurdu
Şimdi arar durursun beni
Iş işten geçti ne yapayım seni
Neler kaçırdın bilemezsin Ey koca keriz
Bu mevsimde manavda olmaz kereviz
Aşık Müşerref
AYRILIRKEN
En
güzel yillari sende yasadik.
Lâkin en sonunda geldi ayrilik.
Vedâ etmeye mi mecburuz artik,
Elvedâ okulum elvedâ sana.
Dâimâ kalbimde bir yer var sana,
Artik ayrilik var, elvedâ sana.
Geride kaliyor sözlü korkusu,
Üzüntü duyardik zayif oldumu,
Zahmetle alinan notun coskusu,
En zor derslerin o kalma korkusu,
Lise de bitince hepsi son buldu.
Olur mu hiç unutmak o ilk okul gününü.
Küçücük çocuklardik nasil gördük bu günü.
Uakta görürdük hep okulun son gününü.
Lkin çok yakindaymis gözün uzak gördügü...
Ummanlara açildik demir aldik denizden.
Mevlâya emânet ol çikmazsin kalbimizden.
Uzun ince bir yolda yürürken Ibrahim`den,
Zerre zerre gözyasi düsüyor AYRILIRKEN.
İBRAHİM