"Armstrong ismindeki meshur ir Türk düsmaninin yazdigi kitapta , Atatürk'ün aleyhinde bazi kisimlar vardi ve bunun içinde hükümet
tarafindan memlekete sokulmasi menedilmisti.
Atatürk merak etti.Kitabi getirtti.Bir gece sofrada geç vakte kadar tercüme ettirerek okuttu , dinledi.Armstrong , Atatürk'ün herkesce
malum içkisinden bahsediyor ve bunlara garazkarane mütalaalarini da ilave ediyordu.Fakat bunlari sayip dökerken de , memleketin
herhangi bir felaketi veyahut memleketini ve milletini alakadar edecek herhangi mühim bir hadise zuhur etti mi , onun içkisini de ,eg-
lencesini de bir tarafa birakip pençesini hadiselerin üzerine atarak arslan gibi kükredigini de belirtip yazmayi ihmal etmiyordu.Atatürk kitabi sonuna kadar dinledikten sonra ;
'Bunun ithalini menetmekle hükümet hataya düsmüs.Adamcagizyaptigimiz sefahati eksik yazmis , bu eksiklerini ben ikmal edeyim de
kitaba müsaade edilsin ve memlekette okunsun !' diye latife etmislerdi"

Atatürk'ten Iki Hatira :

       Bu hatiralari , emekli albay rahmetli Halil Nuri Yurdakul'dan dinlemistim.
       Burada önce size kisaca Halil Nuri Yurdakul'u tanitayim:
       Halil Nuri Yurdakul , Kurtulus Savasimizda çok yararli hizmetler yapmis gazilerimizden biridir.Genç bir subay olarak Sakarya Savasi 'na da katilan Halil Nuri Yurdakul , Atatürk'ün yaninda cepheden cepheye kosmustur.Atatürk'ün sagliginda Cumhurbaskanligi Muhafiz Alay Komutanligi yapmis ve O'nun ölümünden sonra emekli olmustur.Vatan ve millet sevgisiyle dolu olan Halil Nuri Yurdakul , Bor'da
kendi adina bir kütüphane kurmus , 1950-54 yillarinda Nigde milletvekili olarak görev yapmis ve 27 Subat 1970 tarihinde Ankara'da öl-
müstür.
       Burada kendisinden dinledigim Atatürk'le ilgili hatiralarindan su ikisini anlatmak istiyorum :
       1-Sakarya Savasi'nin çok kizistigi bir anda Atatürk , Maresal Fevzi Çakmak'i görmek ister ve Halil Nuri Yurdakul'a onu çagirmasini
emreder.Bunun üzerine Halil Nuri Yurdakul gider , Fevzi Çakmak'i bulur ve onun bir kayanin arkasinda diz çöküp oturarak Kur'an oku-
dugunu görür ve Atatürk'e gelip durumu anlatir.Atatürk , "Bir sey söyleme , O , Kur'an okumaya devam etsin.Biz burada zaferi , ancak
Allah'in yardimi erisirse kazaniriz." der.
       2-Atatürk , Trablus-i Garp ( Libya ) da Italyanlara karsi savasmak için gittigi zaman , Seyh Idris es-Sünusi , kendisine küçük bir Kur'an-i Kerim hediye eder.Atatürk , bu Kur'an-i Kerim'i daima gögüs cebinde saklar.Bilindigi gibi Çanakkale Savasi'nda Atatürk'ün gög-
süne bir sarapnel parçasi çarpar ve cep saatini kirar.Atatürk , bir gün Halil Nuri Yurdakul' a , " sarapnel çarptigi zaman , iste beni , saati-
min altinda iç cebimde tasidigim O Kur'an-i Kerim korumustur." der.

DUMLUPINAR MUHAREBE ALANINDA ( ÇALKÖY , BERBERÇAM TEPE'DE ) YENIDEN DIKILEN SEHIT SANCAKTAR

31 Agustos 1922 , Büyük Zafer'in ertesi günü , Baskomutan Gazi Mustafa Kemal Pasa muharebe sahasini gezerken , bir Mehmetcigin ,
yaralanip düstügü çukurda üzeri toprakla örtülmesine ragmen , disarda kalan kolu ile sancagini simsiki tutmaya devam ettigini görür.
Savastan sonra Sehit asker anisina dikilecek anit için bunun semol olmasini emreder.
30 Agustos 1924 günü , Zafer'den iki yil sonra , fotograftaki anitin temeli , olayin geçtigi yerde , Gazi Mustafa Kemal Pasa tarafindan
bir konusma ile atilir.Konusmasinin bir yerinde Gazi söyle der :

Fotografta çerçeve içinde ATATÜRK'ün bakislarini andiran görüntü , O'nun dogumunun 100. Yildönümü olan 19 Mayis 1981 günü yapi-
lan bir film çekimi sirasinda , bulutlarin hareketi ile kendilinden olmustur.ATATÜRK'ün bu anlamli bakisi , O'nun temel atma töreni sira-
sinda belirttigi Devlet ve Cumhuriyetin ebedi muhafizlari basinda olarak Türk Gençlerine yeniden seslenip

ANA  SITE

E-mail : gokhan_baris@hotmail.com