Kur’an’a nasıl inanmalı: Kur’an, kendisini gereği üzere
okuyanı hidayet eder; gereği üzere okumayanı sapıtır.
“Biz,
Kur'an'dan öyle bir şey indiriyoruz ki o, müminler için şifa ve
rahmettir; zalimlerin ise yalnızca ziyanını artırır.” (İsra-82)
Şimdi kime ve
hangi şartlar altında fayda sağladığını Kur’an’ın
kendisinden okuyalım. Ta baştaki sure yani bakara suresi ve ikinci
ayet:
“İşte (kâmil)
kitap budur, kendisi (nin Allah katından gönderildiği) inde hiç
şüphe yoktur, muttaki (emirleri terk etmekten, yasakları işlemekten
sakınan) lar için bir hidayettir(onları dosdoğru yola sevk eden,
bir saadet, mutluluk ve selamet rehberidir).” (Bakara-2)
Kur’an,
kendisinden istifade ederek hidayete ulaşmak isteyenlerden “müttaki”
olmalarını şart koşuyor. Peki, muttaki kimdir? Hemen sonraki
ayet cevap veriyor:
“Öyle (muttaki) kimseler ki, gayba inanırlar ve namazlarını
hakkıyla kılarlar. Ve kendilerine rızk olarak verdiğimiz şeylerden
infak ederler(Allah yolunda verirler).” (Bakara-3)
Bu ayette,
muttakiler de bulunması gereken üç şart koşuldu:
1- Gayba
inanmak. Gayb: Akıl ile ve duyu organları (his) ile anlaşılamayan
şeylerdir. Örneğin: Allah’ın varlığı, sıfatları,
peygamberlik ve onunla ilgili hükümler, ahiret günü ve ahiret
halleri, mahşer,sırat, mizan, cennet, cehennem gibi konulardır.
2-
Namazı hakkıyla
kılmak. Hem tadili erkan,hem huşu ve hem de ihlas ile kılmaktır.
3-
Sahip olduğu dünya
nimetlerinden Allah yolunda harcamak, ihtiyaç sahiplerine vermek,
zekat ve fitre gibi emirleri yerine getirmek.
Buraya kadar anlatılan üç şeyden
Gayba iman kalp ile, Namaz beden ile, infak da mal ile yapılanlardır.
Bunları bildirdikten sonra ve bunlara ek olarak,
dördüncü ayette;
“(müttakiler) daha o kimselerdir ki, sana indirilen (Kur’an) e
ve senden evvel(geçen peygamberlere) indirilen (kitaplara) inanırlar
ve onlar ahirete de şüphesiz inanırlar.” (Bakara-4)
Üçüncü
ayetteki şartlara ilave olarak, üç şart da bu ayet ile
istenmektedir:
4- Peygamber’e
indirilene inanmak. Burada çok dikkat gerektiren bir incelik var:
Efendimiz(sav)e indirilenden maksat: hem okuduğumuz Kur’an’ı
Kerim, hem de okunmayan ve namazlarda kıraat yerine geçmeyen
vahiydir. Okuduğumuz Kur’an’dan maksat: bildiğimiz ve mushafta
toplanmış olan sureler ve ayetlerdir. Okunmayan Vahiy ise:
rekatların sayıları, zekat ölçüleri, bazı suçların cezaları
gibi Efendimiz(sav) in sünnet ile açıkladığı konulardır. Çünkü
Allah cc, Peygamberi hakkında: “O,
heva (kendi keyfin) den (bir şey) konuşmaz. O (nun söylediği)
ancak vahiydir ki, (Allah tarafından) ona vahyediliyor.” (Necm:
3-4).
5-
Önceki kitaplara
inanış şekli ise; O kitapların da Allah tarafından indirildiğine
ve Efendimiz(sav) den önceki peygamberlere indirildikleri durumu
ile inanmak.
6- Ahiret
gününe şüphesiz inanmak.
Kur’an’dan
yararlanmak isteyenlerden, Kur’an’ın istediği şartlar bunlardır.
Bu şartları yerine getirebilenleri ulaştıracağı hidayetin
neticesini ise 5.ayet bildiriyor:
“İşte onlar
(bu sıfatları takınanlar), Rableri tarafından büyük bir
hidayet (dosdoğru yol) üzeredirler ve felaha (muratları olan
cennete) kavuşacak olanlar da ancak onlardır.” (Bakara-5)
Kur’an’dan
faydalanabilmek için, O’nu bize göndermiş olan Rabbimizin
istediği gibi anlamaya çalışmalıyız. Kendi istediğimiz şekilde
anlarsak, çok büyük hatalara düşmüş oluruz. |