Aaa! Ne ayıp, "bok" denir mi?
Bok denmez "kaka" denir. Bok’a ne diyeceğimiz konusunda bir karmaşa vardir.
Bok demenin ayıp, kaka demenin daha az ayıp olduğu küçücük beyinlere yerleştirilir
önce.
Ama bir öfke anında "iyi bok yedin" derlerse size, düşünmeye
başlarsınız: "Bok" demek ayıp değil miydi diye. Demek ki vücudumuzun
doğal işlevlerinden birinin ürünü olan "bok" aynı zamanda aşağılayıcı
bir sözcük. E.., peki, dışkımız yani "bok"umuz pis bir şey mi? En leziz
yiyecekler en şık biçimlerle bize sunuluyor ve biz de onları afiyetle yiyoruz. Yemeği
hazmettikten sonra (kiçimizdan demek de ayıptır.) popomuzdan çıkan o leziz yemek
kalıntıları "bok" a dönüşüyor ve ayıp ediyor. Tuvalet eğitimi almış
bazı çocuklar da annelerini cezalandırmak için bilinçli olarak kakalarini donlarına
yaparlar. Demek ki "bok"un yaptırm olarak da bir işlevi var ve kaderi
kodlanmış beyinlerimize. "Bok"tan durumlara düşeriz zaman zaman hiç
istemesek de. Hangi köşesinden toplamaya çalışırsanız çalışın asla
düzeltemeyeceğiniz durumlara düşmenin adıdır "boktan bir durum". Boktan
duruma düşmek inisiyatifimiz dışında da olur, salaklığımızdan da! Aşağı
tükürseniz sakal, yukarı tükürseniz bıyık. Hadi bakalım, çıkın şimdi işin
içinden!
Boktan bir durumun içine düşüp çıkamazsanız "Bok yoluna gitti" derler
sizin için. Alın işte, esef dolu bir yazıklanma: "Bok yoluna gitti Recep" .
Bir başka kullanım biçimide; "sıçtı bizim Cafer". Ama neden cafer derler
onu bir türlü anlayamadım (böyle boktan bir meseleyide araştırmaya gerek duymadım
doğrusu).
Dilimizde "bok"lu deyimler az değil."Bokumu yesin" . Daha çok kırsal
kesimde kullanılan, şimdi kentlere üşüşen büyük kalabalığın zengin
dağarcığından kopup gelen bu söz, ağır bir öfke ve aşağılama içeriyor. Tıpkı
"o benim kesip attigim tırnak bile olamaz" gibi. Benzer bir söz de
"Bokunu yiyeyim". Yalvarmanın yaltaklanmaya varan biçimi bu. iltifat,
yüceltme olarak da kullanılmış olabilir. Genellikle Anadolu insaninin kullandigi bu
söz (kullanmayanlari tenzih ederim) konusma dilinde köklü bir biçimde yerini almıştır.
Bu söz, aynı zamanda sevgiyi de ifade ediyor. Bir annenin bebegini, "bokunu
yiyeyim" diye sevdiğine tanık oldum. Gördünüz ya, "bok" konusunda
karmaşa bitmiyor.
Genellikle aşağılamak için kullanilan kötü, pis, igrenç "bok", bazı
durumlarda niceliksel bir değer kazanıyor: "Herifte bok gibi para var!" ya da
"karıda bok gibi para var!" gibi. Paranin çoklugu "bok gibi "ile
ifade ediliyor ama, siz hiç "hanimefendide bok gibi para var" ya da
"beyefendi de bok gibi para var" denildiğini duydunuz mu? Hayır diyeceksiniz
elbette. Herif-i nâ şerif alçak, namussuz, deyyus olduğundan parası da
"bok"a benzer. Adı, aşagılık, kaltak, orospu karının parası da
"bok" gibi olur elbet! Helal olsun be! derken içten içe nasıl bir
kıskançlık taşıyor!
Beter durumlar için kullandigimiz deyimlerden biri de "Bok üstün bok" yani
"bok"un karesi, katlanmisi, üçle, beşle çarpilmisi. Daha kötüsü olamaz...
Soysuzluğun en bâriz ifadesi ise "Bok soyu". Soysuz falan değil, soyu
boklu...!
"Bok" vardı oraya gidecek, otursaydı yerinde! Öfkemiz kabarıp tasıyor ve
gidip "bok"a bulaşıyor.
"Bokunda boncuk var sanki!" Eh, bunda da hatırı sayılır bir kıskançlık
var şimdi. Ne var ona bu kadar deger verecek? Ben ondan daha mi az değerliyim?
Kidemli bir tütün tiryakisi olarak "Boklu tiryaki" yi atlamayi tercih ederim.
Nesneleri sözcüklerle ifade ederiz, onlara adlar takariz. . Nesnenin beynimizde
yarattigi imaj sözcükleri mahkum eder. Ganj Nehri’nin sulari mikroplu ve pistir,
"boklar" yüzer üstünde; oysa bu nehrin suyunu kutsal olduguna inanan, içen,
yikandikça günahlarindan arindiklarini zanneden insan sayisi ne kadar çok
Hindistan’da!
"Bok" bedenimizdeki sıvılardan daha pis degil. Şekerpancarının şeker yapımı
için bir dizi işlemden geçtikten sonra kalan kısmı olan küspe de pis kokar ama
aşagılanmaz. Kimse "küspe herif" ya da "işi küspe ettin" demez.
Neden "bok" a bu kadar haksizlik yapılıyor?
Beynimizde yarattığımız daha dogrusu beyinlerimize enjekte edilen imaj nedeniyle
"bok" kötü, pis, asagilik, igrenç.
Ama inanin "bok" un hiçbir suçu yok...
--------------------------------------------------
Lütfen böylesine bir yazı yazdığım için beni ayıplamayın. Bu konuda birazda haklı olduğumu düşünüyorum. Sadece bu mesele hakkında değil, aklınıza gelen herşeyi ama herşeyi bizimle paylaşın. Gerçi biz dediğime bakmayın tek başıma yapıyorum bu siteyi Alper ibnesi ortalarda yok.
sizde bu "bok"tan mesele hakkındaki görüşlerinizi benimle paylaşın...
Recep KILIÇ