EDİTÖRÜN MESKENİ
Bir gün arkadaşlarla, öylesine, amaçsızca, boş boş otururken can sıkıntısından olsa gerek, gene o dayanılmaz fikirlerimden birisini haykırdım ortalığa: Bizim neden canımızın istediği zaman yazıp boşalacağımız ve diğer insanlarla bunları paylaşacağımız bir sitemiz yoktu? Hem kimseyle paylaşmayacaksak yazmanın ne anlamı vardı?
Evet, Sabahları çalar saati yüz kere çaldıran o uyuz,tembel ve vurdum duymaz adam ben -Recep Kılıç- ve en az benim kadar uyuz olan sevgili arkadaşım Alper Şakalar ile birlikte siteyi yapmaya karar verdik !
Sitemizde yazılarımız, şiirlerimiz, üstatların şiirleri ve tabiki Elbistan olmalıydı. Siyasi olmamak şartıyla isteyen istediği pozisyonda içini boşaltmalıydı buraya ...
Ve en sonunda siteyi bitirmeyi başardık. Sitenin biçimine fazla önem vermedik, amacımız biçim değildi, Muhtevası güzel olsun dedik .siteye editörün meskeni diye bir bölüm açtık çünkü buradan boşalmak istiyoruz . İleride Şiirlerimizi ve yazılarımızı burada bulabilirsiniz.
Bu arada "Boşalmak" kelimesini neden bu kadar çok kullanıyorum?
Çünkü arkadaşlar yazamak boşalmanın en iyi yoludur. İyi veya kötü, sık sık yazın.
Recep KILIÇ
------------------------------
Aşağıda görünenlerde benim şiirlerimden bazıları . Beğinip beğenmemeniz benim için hiç bir şey ifade etmiyor (kesinlikle komplekse kapılmıyorum), yorum yapmayın daha doğrusu içinizden yapın. Demem o ki kimse kimseye iyi veya kötü diyemez. Yani insanların nasıl boşaldığı kimseyi enterese etmemeli(sana fikrini sormadıysam).
MEKTUP
Artık bana yazma,
benim için de bir daha ağlama
ve sakın ağladığımı sanma,
oysa biliyorsun ben hiç ağlamam.
Bakma sen, kağıttaki lekeler göz yaşı değil;
aslında ben hiç ağlamadım,
sadece biraz soğan doğradım
anılarımızın üstüne ;
şimdi, onlar pembeleşecek
ve sen bir daha bana yazmayacaksın...
Recep KILIÇ
YAĞMURDA ESPİRİ
Şehre yağmur yağıyordu,
daha şairane bir ifadeyle
bulutlar bile halime ağlıyordu;
yada gülmekten gözleri yaşarıyordu.
Toprak kokusu
ve bakışlarında ki muamma,
beni çıldırtan iki şey bu anlarda.
Boş ver şimdi şairliği,
lafı dolandırdığımada bakma.
Hisset,
seni sevdiğimi yüzüne söyleyemem ;
aslında bütün mesele bundan ibaret.
Recep KILIÇ
HOŞ GELDİN ÖLÜM MELEĞİ
Neden geldin ?
hiç zamanı değildi.
Bari biraz bekleseydin
daha çok işim vardı.
Hemen mi ?
Hayır !
Bari biraz bekleseydin,
sevgilimi görecektim,
daha çok işim vardı ;
paralarımı harcayacaktım.
Bekleseydin,
memlekete gidecektim,
daha çok işim vardı ;
ibadet edecektim.
Olmaz mı?
Hayır !
Hiç olmazssa bir sene beklseydin,
keşke, keşke demeseydim...
Demek şimdi ?
ne yapalım, öyleyse,
görevini yap ...
Ama genede biraz bekleseydin,
tamam anladım...
Acımaz değilmi?
Boşver onada razıyım,
devam et Ölüm Meleği...
Recep KILIÇ
DÖN GEL
O kadar zamansız gittin ki.
Alışmıştım tamda sana,
zamansız sevişmelerimize
ve tüm çatlak hallerine.
Bu ilk gidişin
vedasız ve öpücüksüz.
Ve bu ilk şişe içtiğim.
Sensiz,kimsesiz
ilk sarhoş oluşum.
Özlüyorum biliyor musun?
seni,
her yakışımda sigarımı kırmanı,
fesleğenleri sularken
hep o şarkıyı mırıldanmanı
ve sabahın köründe uyandırmalarını...
Gittiğinden beri,
ağzımda artık kıramayacağın sigaram,
dolaşıyorum aylak aylak.
Sabah hep geç kalkıyorum.
Fesleğenleride sulamıyorum kaç zamandır.
Şimdi fesleğenler susuzluktan,
ben sensizlikten
kuruyoruz yavaş yavaş
ve dilimizde hep o şarkı ;
Dön gel iki gözüm...
Recep KILIÇ
KIRIK
Vakti geldi , işte gidiyorum.
Ardımda buruk anılar ,
Elimde hayal kırıklıkları ,
Önümde ise küçük umutlar.
Geleceğe dair
Tek küçük umut gözlüklerinin arkasından
Gülüşünde saklı bana
Fakat dedim ya ... küçük .
Ne kadar çok istedim bir bilsen,
Seninle Konuştuğum bir kaç cümleye
O iki sihirli kelimeyi eklemeyi .
Ama olmadı ,
Kalbim hiç bu kadar sıkılmadı ;
Sebebini Biliyorum,
sen yoksun diye
yada hiç olmayacaksın diye...
Recep KILIÇ
SEVGİLİYE
sürüklendim,
gün gün,
iyiden iyiye.
yalnız uyanmadım
kimi sabahlar.
sessiz ve gülümseyen bir yüzde
gizli günaydınlar.
keşfettiklerinle çoğaldım,
akıllandım sessizliginde
ve bir başıma kalmalarım
dahada bir güzelleşti seninle
ve ben olduğum çogu gece
daha az müzik dinledim,
tenezzül etmedim şiire...
Sen yanımda olmadığın her gece,
şiir yazdım saatlerce,
müzik dinledim dertlice
ve hiç uyumadım gecelerce...
Umarım hislediğim yerdesin,
belkide istediğin yerdesin...
Recep KILIÇ
ŞAHİN TEPESİN'DE OLMAK
Şahin Tepesin'de olmak vardı şimdi.
Şu monotonluğa, bu boktan telaşa
bir tekme atıp,
içimdeki hayvanla beraber
Şahin Tepesin'e çıkmak vardı şimdi...
Köpekler aya karşı ulurken
kafayı çkmek,
sonra bir nara atıp yıldızları ürkütmek,
birde hayalinle sevişmek;
ŞahinTepesin'de olmak vardı ya...
Arkasından güneş doğarken dağın,
öküz gibi böğüre böğüre ağlamak
ve ismini bağırmak,
sonra böceklere seni sormak,
Şahin Tepesin'de olmak vardı...
Recep KILIÇ
AŞK
Aşk ;
Çoğu zaman gül kadar güzel,
siyanür kıvamında
illegal bir yapı.
Kimi zaman aşk,
bir çeşit intihar girişimi
dudaklardaki zehirden dolayı.
Ve aşk ,
alkol gibi ;
zararlı,
bir o kadar da zevk verici,
ve beni ,
yaşadığım sürece
hep sarhoş etmeli ...
Recep KILIÇ
BAHAR DA MELANKOLİ
Yine bahar gelmiş.
hani böcekler çiçeklere karışırmış ya,
kediler çatılarda,
kelebekler falan...
Hiç biri açmıyor artık beni.
Bahar gelmiş.
hani leylekler dönermiş ya
bu mevsimde,
çocuklar coşarmış
cıvıltılar arasında .
O kadar anlamsız ki
kuş sesleri...
Bak bahar gelmiş .
hani insan kudururmuş ya
bu mevsimde.
kırlarda koşmak,
çok saçma ;
el ele aşıklar falan...
İşte yine bahar gelmiş.
hani insanın aşkı kabarırmış
bu mevsimde,
mehtaba karşı cigara tellendirmek ,
ne kadar gereksiz;
sevgilini düşünürken falan...
Kahretsin bahar gelmiş,
Ve ben yine melankolimle başbaşa,
bu saçmalıkları seyrediyorum penceremden.
Sessiz ve ağlamaklı,
gebermek üzereyim kederimden...
Recep KILIÇ
ANLATABİLSEM
Ne yapsam , ne etsem?
Derdimi sana nasıl anlatsam?
mecnun gibi çöllere düşsem,
yetmez.
Ferhat gibi dağları delsem,
saçma.
Karacaoğlan gibi türküler yaksam,
çok basit.
Romeo gibi kendimi öldürsem,
O kadarda değil,
Seni sadece ben gibi seviyorum,
yetmez mi?
Recep KILIÇ
BEŞ ARKADAŞ
Edem'e
Biz beş arkadaş hep beraber gezerdik.
gece Şardağın'da efkar dağıtır,
monotonluğa da birer tekme atardık.
Biz beş arkadaş hep beraber gülerdik.
bazen yularımızı çözüp okulu kırar,
akşama kadar tavla oynardık.
Biz delikanlıydık.
hani macera da yakışıyordu bize,
Ede
hiç bir zaman erkekliğe bok bulaştırmadık.
Biz beş arkadaş hep beraber severdik.
sevdada yakışıyordu bize
çoğu zaman aynı kızı sevsekte,
bakma sen Ede, şakaydı sadece.
Biz sefilliğede alışmıştık.
her öğle arası Hilmi karşılardı bizi,
kapitalist bakışlar arasında.
Birer burger alırdık, birde cigara yaktık mı,
ede,
değme o zaman keyfimize.
Biz beş arkadaş hep beraber ağlardık.
demem o ki ede,
biz beş yürek hep beraber atardık.
Recep KILIÇ
BOMBOK
Bir hoşum bu günlerde,
kimseyle konuşmuyorum pek.
Daha az yeyip,
daha çok sigara içiyorum.
Sabahları daha bir boktan uyanıyorum.
Akşamları daha bir iğrenç oluyor buraların
yani ;
günler ayrı boktan,
aylar ayrı boktan.
Ve neden bu kadar boktan duygularım?
aslında bundan daha boktan olan;
sebebini benimde bilmemem.
Recep KILIÇ
BOZUK DOSYA
Bütün bozuk dosyalarımı geri dönüşüm kutusuna yolladım,
Ama sana ulaşamadım;
Çünkü sen hala kullanımdaydın, belleğimde yer kaplıyordun.
Bense bütün portlarım kapalı senden kaçıyordum.
Harddiskime sistem kayıdın hiç bir zaman başlamayacak
çünkü ;
Ben hep sistem hatalarıyla yaşadım
sense ömründe bir kez bile scandisk yapmadın.
Şimdi bu eski sürüm şiirle derdimi sana anlata bilseydim
eminim bana hala bozuk dosya muamelesi yapardın.
kahretsin!
senin yüzünden acılarım bir kez daha güncellendi,
inşallah rem yatakların yansın.
Bir kopyayı bile çok gördün bana,
hoparlörün patlasın.
desemde;
sana kıyamam bir tanem
belleğini meşgul edemem
kendimi uninstall yapmasında bilirim.
sen harddisikimi koru Rabbim,
ben onsuzda yapabilirim.
Recep KILIÇ
DİLARA
Dilara sensiz olmuyor;
kimi sevsem sensin
kime baksam sensin.
her kız senin gibi gülüyor
ve her kız senin gibi öpüyor.
mütemadiyen tehkilkeli bakışlarını hissediyorum
seni bağırmak istiyorum heryerde,
seni çekmek istiyorum içime her sigaramda
ve dağılmanı istiyorum sigaramın külleri gibi
yüreğimdeki fırtınada.
Siyanür kıvamında ki zehirli bakışların
ah o bakışlar!
gözlerimi yakan bir ateş olmaktan çıkıp,
göğüsümde patlayan kör bir kurşuna dönüyor.
Ve vurdum duymaz tavırların Dilara,
beni her seferinde sana dahada bağlıyor.
Bu gün uyuma, yumma gözlerini, kapatma pencerini!
Dilara
geliyorum yanına,
bakışlarınla kör et gözlerimi,
ateşinle yak tenimi,
bedenlerimiz dans etsin dünyada,
ruhlarımız öbür dünyada.
Dİlara
bu gece yumma gözlerini, kapatma pencereni!
bekle beni,
geliyorum yanına, dudaklarını yakmaya .
Dilara
bekle beni,
sana geliyorum.
Recep KILIÇ