Onları izlemeye koyuldum.
Gece, ıssız bir sokakta, bir dükkanın
kepengine birşey yapmaya çalışıyorlardı.
Ağır bir kepenkti, demir bir çubuğu kaldıraç
gibi kullanıp kaldırmaya çalışıyorlardı
ama kepenk kımıldamıyordu.
Kendi kendime, avare avare gezinmekteydim. Yardım
etmek için ben de demir çubuğa yapıştım.
Bana da yer açtılar.
Aynı anda çekmiyorduk çubuğu, "Hadi şimdi,
hep beraber" dedim. Sağımdaki dirseğiyle
dürtükledi beni, "Sus, çıldırdın mı,
bizi duymalarını mı istiyorsun?"
Kafamı yanlışlıkla oldu der gibi salladım.
Uzun süre uğraştık, kan ter içinde kaldık,
ama sonunda kepengi bir kişinin alttan geçebileceği
miktar kaldırabildik. Mutlu mutlu birbirimize
baktık. Sonra içeri girdik. Tutmam için bana
bir çuval verdiler. Diğerleri malzemeleri
getirip içine yüklemeye başladılar.
"O kokarca polisler gelmez inşallah",
diyorlardı.
"Evet", dedim, "Hepsi kokarca
onların" "Sus, ayak sesleri geliyor"
diyorlardı birkaç dakikada bir. Korkup kulak
kesildim, "Yok" dedim, "onlar değil"
"Her zaman, hiç beklemediğin bir anda
geliverirler", dedi birisi.
Başımı salladım. "Hepsini gebertmeli"
diye cevap verdim... =======================================================================
|