Kadıköy Sahili, eski Evlendirme dairesinin olduğu bölümdeki " PARK ", KADIKÖYLÜ'lere sorma zahmetine katlanmadan, Park olmaktan çıkarıldı. "Gereksiz Ağaçlar" kesildi, Çimen ve Toprak olan zemini "İthal Granit" taşlar'la döşendi.
Biz yaptık oldu ! mantığı ile, ağaçsız, ÇIPLAK ! gri taş döşeli bir alan artık !
MODA'sahilini mahvedecek bir " SAHİLYOLU " projesinde, uzun süre ısrar eden yine "Büyükşehir Belediyesi" idi. KADIKÖY'ün bu en eski ve Tarihi dokusuna dokunulmasını "Moda Gönüllüleri" ve duyarlı KADIKÖY Halkı engelledi. ( Şimdilik ! )
Yıllardan beri göz dikilen yerlerden biri'de Bağdat Caddesi üzerindeki "Erenköy
Tarım İl Müdürlüğü" idi. Oldukça geniş ve ender ağaçlarla süslü bu YEŞİL alan'da yine " Yönetim " tarafından "Yapılaşma"ya açılmak istenen gözde bir yerdi. KADIKÖY'lüler bu alanlarına'da sahip çıktılar, geniş bir kamuoyu desteği ve İmza kampanyası ile, el koyma girişimi şimdilik durduruldu.
Erenköy Tarım İl Müdürlüğü ile aynı anda el konulmak istenen bir başka YEŞİL ALAN'da "GÖZTEPE METEOROLOJİ" istasyonu alanıydı.
( Sanki, birileri yukarıdan KADIKÖY'ü helikopterle gezip, ne kadar AÇIK ve YEŞİL ALAN varsa göz koymuş gibiydi ! )
"GÖZTEPE METEOROLOJİ" alanı, Erenköy Tarım İl Müdürlüğü kadar şanslı olamadı. Ne yaptılar, ettiler bu güzelim alana el-koydular !. Yakında, gökdelenlerin ve alışveriş merkezlerinin yükselmesi bekleniyor !
Ele geçirme ve Bozma furyasından, Kadıköy Sahili'de payını aldı. Kıyıların doldurulmasından sonra, Caddebostan sahillerinin tarihi klüplerinden Serki Doryan'ın ( Büyük Klüp ) önüne, MARİNA yapılmaya kalkışıldı !
Hükümete "Yakınlığı" olan bazı klüp üyelerinin "önerisi" ( ve gerekli yasa boşluklarından yararlanma sistemi ) ile, Caddebostan sahilinin bu en güzel yerine MARİNA yapmaya kalkanlar, yine duyarlı Kadıköy'lüler ve Caddebostan'lıların tepkisi ile karşılaştılar ve şimdilik vazgeçmek zorunda kaldılar ! ( gibi )
KADIKÖY'ün, hatta Türkiye'nin sayılı gözde mekanlarından "BAĞDAT CADDESİ", herzaman "Büyükşehir" tarafından kontrol edildiği Hissettirilen ! mekanların başında gelir !
2 yıl önce ( 2003 yılında ), Cadde'nin iki kenarında dizili tarihi Çınar ağaçları, yaşamları boyunca görmedikleri bir BUDAMA'ya uğradılar ! Öyle bir Budama'ydı ki bu, zavallı ağaçların üst dalları tümüyle yok oldu ! 2004 yılında dal ve yaprak vermeyerek bizleri protesto etti ağaçlarımız ! ...... henüz kendilerine gelebilmiş değiller !
Bağdat Caddesi eziyeti bununla'da bitmedi, sözde altyapısını yenilemek amacı ile, 30 yıldır kaza-kaza bitirilemeyen Cadde, bu yıl başlarında yeniden kazılmaya başlandı. Tüm ilkbahar ve yaz ayları boyunca süren kazı ve yapı çalışmaları trafiği felç ettiği gibi, çevreye verdiği görüntü ve gürültü kirliliği ile KADIKÖY'lülerin kabus'u haline geldi. Okulların açılmasından önce tamamlanacağı söylenen bu çalışmalar halen sürüyor !
Altyapı'nın yanısıra, Bağdat Caddesi'nin "Üst Yapısı"na da el atan "Büyükşehir", kaldırımları yine gri renkli ucuz granit taşlarla döşedi ! Kaldırımlar caddeye doğru daha genişletildi ( Zaten, yeterli olmayan Cadde trafiği daha da sıkıştırıldı ), kaldırımların yüksekliği alçaltıldı, yol kenarlarına dizilen "siyah boru" lar, kaldırım üzerine park etme kararlılığında ! olanları durduramıyor ! Ayrıca, daha da alçaltılan ve kenar engelleri kalkan bu yeni kaldırımlar, yeni bir tehlike oluşturuyor. Neredeyse cadde ile aynı seviyeye gelen bu kaldırımlar, Cadde'de yürüyen yayaları, sürat meraklısı otomobillerin, özellikle yarışırken yoldan çıkabileceklerin hedefi haline getirdi. ( Her an ölümcül bir kaza olabilir ! )
Kaldırım yüksekliğinin azaltılması ile, tarihi Çınar ağaçlarımızın KÖKLERİ de dışarıda kaldı. Ancak, buna da bir ÇÖZÜM ! bulmakta gecikmeyenler, açıkta kalan köklerin üzerine toprak yığdılar.
Önceden, ağaçların arasında yer alan güzelim bodur yeşillikleri'de söküp attılar. Gri renkli ithal granitin üzerinde yürümek, bize çok bile !
KADIKÖY'ün simgelerinden ve tarihi dokusunu oluşturan yapılardan "Haydarpaşa Garı"da, el konulmak istenen değerli mekanlardan biri idi. Oluşan büyük kamuoyu tepkisi nedeni ile şimdilik fazla üzerine gidilmeyen bu konu'nun "küllenmesi" bekleniyor. ( Bkz: Linkler )
Değerli yöneticilerimiz; - " Biz de önceki Türk büyükleri ! gibi, İstanbul'a bir İMZA atalım, kalıcı bir ESER bırakalım ! " diyenler, ... uzun süre düşündükten sonra bu ESER'in ; Kadiköy Mendireği üzerine bir FATİH heykeli dikmek olacağına kara verdiler !
Tıpkı, Amerikan Özgürlük Heykelinin New York Limanına girenleri karşıladığı gibi ! ..... bu FATİH heykeli ile Istanbula girenleri karşılayacaklardı !
Şimdilik, bu MUHTEŞEM proje'de askıda !
Veeeee, sıra GÖZTEPE PARKI'na geldi ! Kadıköy'ün en geniş yeşil alanlarından biri, Kadıköy'ün göbeğinde .... Ancak kontrolu "Büyükşehir"de ! Bizim parkımız'da başkalarının ne işi var ? En sonunda, bu " İŞ "in niyeti de ortaya çıktı. Parkın, Bağdat Caddesi tarafındaki Çocuk Parkı'nın yanında " FİDANLIK " vardı ve sık ağaçlarla dolu YEMYEŞİL bir bölgeydi ...... Önce buradan başladılar. Fidanlık, yavaş-yavaş yokedildi ! ( Bkz. Foto bölümü )
Daha sonra, sahilden başlayıp Göztepe İstasyonuna kadar çıkan " Tütüncü Mehmet Efendi " Caddesinin, sahilden Bağdat caddesine kadar olan bölümünün adını ( yani alt cadde'nin adını ) "Dr. Hulusi Behçet" olarak değiştirdiler. Bunun nedeni, aynı cadde üzerinde iki cami yer alamaz kuralı idi ! ..... Böylelikle ; Tütüncü Mehmet Efendi Caddesine adını veren, "Tütüncü Mehmet Efendi" Cami'sini devre dışı bırakacaklardı.
Herşey, planlarına uygun gidiyordu. Evet, niyetleri sonunda ortaya çıktı.
Yapılmak istenen, CAMİ idi. Yani bir İbadet mekanı. Yıllardan beri bu bölgede oturanlar, dinsel inanışlarının gereğini yerine getirmek için hiç bir sıkıntı çekmediler. Göztepe'nin tarihi "Tütüncü Mehmet Efendi" camii, bu gereksinimi karşılıyor. Ciftehavuzlar, Feneryolu ve Selamiçeşme bölgesinde yaşayanlar, gerçekten büyük kapasitesi olan "Selamiçeşme" Camiinden yararlanıyorlar. Erenköy'lüler, yıllardır "Galippaşa" Camiinden yararlanırlar. Bağdat caddesi üzerinde ve tarihi geçmişi olan bir camidir. Yine, Erenköy'de tren yoluna yakın ( Erko sitesi'ne yakın ) son yıllarda yapılan bir cami var ve yöre sakinlerinin çoğuna hizmet veriyor.
Kısaca, GÖZTEPE'de yeni bir CAMİ'ye gerek yok ! Eğer böyle bir şeye gerek duyulursa, yeri ilçe belediyesi ve gerekli makamlar tarafından belirlenir. Aklı başında hiçbir kurum'da gidip GÖZTEPE PARKINA Cami yapmaz !
Bu kararı alanların en büyük amacı, GÖZTEPE PARKIna dokundurtmak istemeyenleri ; " CAMİ KARŞITI " ve neredeyse " DİN DÜŞMANI " gibi göstererek, kamuoyunu "Cami İsteyenler" ve "Cami İstemeyenler" olarak karşı karşıya getirmek istemelerinden kaynaklanmaktadır.
Bu, çok tehlikeli bir oyundur. KADIKÖY'lüler, CAMİ'ye karşı değillerdir ! GÖZTEPE PARKI'na CAMİ'de dahil her türlü yapının yapılmasına karşıdırlar ! Onlar, GÖZTEPE PARK'larının PARK olarak kalmasını istemektedirler !
( Son gelişmelere göre; cami yapılmak istenen alanın yani " Göztepe Mahallesi, 412 ada, 74 Parsel "in aslında fidanlık bölümü değil, Göztepe Parkı'nın Bağdat Caddesi Işıklar girişindeki " Çocuk Parkı " bölümü olduğu anlaşılmıştır ......... ! )
KADIKÖY'de yıllardır yaşayan, KADIKÖY'ün gerçek sahipleri KADIKÖYLÜLER yerine başkaları, üstelik siyasi amaçlarla karar verdikleri sürece ;
KADIKÖY'ün tarihi ve doğal dokusunu bozmak isteyenlerle, KADIKÖYLÜLER 'in savaşımı bitecek gibi görünmüyor.