BANKACILIK SUÇLARI

 

Bu çalışmamda Bankacılık Kanunu’nda yer alan suç türlerini Seza Reisoğlu’nun şerhini Selman Dursun’un kitabını ve ilgili mevzuatı kullanarak derlemeye çalıştım. Genel olarak kanun maddeleri aksi ifade edilmedikçe 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nu belirtmektedir.

Hatam varsa affola. Saygılarımla ……………………………………………….Gürcan AVCI

 

İÇİNDEKİLER

A-     GİRİŞ

B-    DİSİPLİN SUÇLARI

C-    İDARİ SUÇLAR

D-    ADLİ SUÇLAR

E-     DİĞER KANUNDA YER ALAN BANKACILIK SUÇLARI

F-     EK- Bankacılık Kanunu’nun ilgili maddeleri

 

 

A) GİRİŞ

Kanun incelendiğinde Bankacılık suçları idari, adil ve disiplin suçları olarak üçe ayrıldığı görülmektedir.  Aslında Bankacılık suçu denildiğinde kamusal suç olarak bilinen adli suç aklımıza geliyor olsa da bankacılık düzenini ilgilendirmesi itibarıyla cezalara başvurmadan önce bir yaptırım olan disiplin suçları ve düzene aykırılıkların nispeten hafif biçimde önlenmesini ifade eden idari suçlar bu kapsamda ele alınmaktadır.

 

 

B)    Disiplin Suçları

 

Bankacılık Kanunu’nun 81. maddesi 2. fıkrasında Bankaların, birliklerin statüsüne ve Birlikler tarafından alınacak karar ve tedbirlere uymak zorunda olduğu ifade edilmiştir. Buna göre bu norma uymayan bankalar disiplin suçu işlemiş olur ve birliklerin Yönetim kurulları tarafından iki bin ytl’den yirmi bin ytl’ye kadar para cezasına karar verilebilir. Burada birlik statüsüne uymama konusunda ne denildiği konusunda bir açıklama bulamadım. Birlik olarak belirtilen kurumlar T.B.B ve T.K.B.B dir.  Disiplin suçuna ilişkin düzenleme idari para cezaları başlığı altında Kanunda kendine yer bulmuştur.

 

C)    İdari Suçlar

 

Özelde Bankacılık düzenini, genelde bütün sosyal düzeni bozan yani bu konuda belirtilen emir ve yasakları ihlal eden hukuka aykırı eylemler idari suç ve adli suç sayılır. İdari suç (kabahat), adli suç (suç) arasındaki ayrım hukuka aykırı olabilecek eylemin doğuracağı haksızlığın topluma olan etkisinin derecesi dikkate alınır. Yani eylemin şiddetinden öte eylemin sonucunu kanun koyucu bu ayrımı yaparken dikkate almış. Eski kanunda idari suçların tek faili Banka tüzel kişiliği olarak kabul edilmişken yeni kanunda ikili ayrım mevcut. Buna göre bu suçlardan büyük bir kısmının faili “bu kanun kapsamındaki kuruluşlar- yani bankalar ile finansal holding şirketleri” iken yine idari suçun içeriğiyle ilgili olarak gerçek ve tüzel kişilerde fail olabilir. İdari suçların türleri:

1) Banka teşkilat düzenine aykırılıklar: Buna göre ilk aykırılık pay edinim ve devirlerine ilişkin düzenlemelere(18/f.1, f.2 ve f.4) aykırılıktır. Örneğin, kurulun izni olmaksızın bir kişinin bir bankada doğrudan veya dolaylı pay sahipliği yoluyla sermayenin yüzde onunu veya daha fazlasını temsil eden payların edinilmesi halinde sadece ilgili kişi bakımından, buna karşılık yine kurul izni bulunmadan y.k veya denetim komitesine üye belirleme imtiyazı veren payların tesisi, devri vs. bankalar, finansal holding şirketleri ve ilgili kişiler açısından düzene aykırılık oluşacaktır.  (Ceza 146 f.1-b ve 147/f.1 b de düzenlenmiş)  

 

Diğer bir suç kanuna aykırı atama yapma ve çalıştırma eylemidir.  25 ve 26. maddede düzenlenmiştir. (Cezası 146/f.1 de)

 

2) Yetkili Kuruluşlara İlişkin Düzene Aykırılıklar: Bu kapsamda bağımsız denetim kuruluşları, değerleme ve derecelendirme kuruluşları ile destek hizmeti kuruluşları yetkili kuruluşlar olarak tanımlanmış. Kurulun bu kuruluşların çalışma esasını belirleyeceği ve kuruluşlarında buna uyması gerektiği öngörülmüş yine sorumluluk sigortası yaptırmama eylemlerini de cezaya tabi kılmıştır. (146 f.1-b 147/f.1-b)

 

3) Hesap ve Kayıt Düzenine Aykırılıklar: Eski Kanunda hesap düzenine aykırı hareketler idari suç kayıt düzenine aykırı hareketler adli suç kabul ediliyordu. Yeni kanunda karar defteri tutmama adli suç olmaktan çıkarılmış idari suç haline gelmiş, belge ve yazışmaların saklanmaması ise(önceki kanunda suç değildi) hem idari hem de adli suç olarak kabul edilmiştir. Hesap düzenine aykırılık 3 şekilde gerçekleşir. İlki muhasebe ve raporlama sistemine aykırılıktır. 37. madde de Bankaların belirlenecek usûl ve esaslara uygun olarak muhasebe sistemlerinde tekdüzeni uygulamak; tüm işlemlerini gerçek mahiyetlerine uygun surette muhasebeleştirmek; finansal raporlarını bilgi edinme ihtiyacını karşılayabilecek biçim ve içerikte, anlaşılır, güvenilir ve karşılaştırılabilir, denetime, analize ve yorumlamaya elverişli, zamanında ve doğru şekilde düzenlemek zorunda olduğu ifade edilmiştir.  Diğer aykırılıklar Konsolide finansal raporlar düzenlenmemesi ve söz konusu raporlarla ilgili olarak kuruluşların bilgi ve belgeleri ana ortaklığa vermemelerinden oluşan aykırılık ile finansal raporların imzalanması sunulması ilanı ve denetimine ilişkin yükümlülüklere uymama konusundaki aykırılıktır. (Ceza:146/f.1-b)

Kayıt düzenine ilişkin olarak ise karar defteri tutmama (denetim komitesi, Y.K, kredi komitesi ve müdürler kurulu kararlarına ilişkin) veya şekil ve içeriğe uygun kayıt edilmeme idari para cezasıyla belge ve yazışmaları saklamama hem adli cezayla hem de idari para cezasıyla cezalandırılmıştır.

 

4) Gözetim ve Denetim Düzenine Aykırılıklar:  Eski kanunda bu aykırılığın kapsamı daha dardı ve sadece adli suç kapsamında incelenmişti. Yeni kanunda, koruyucu düzenlemelere ilişkin bildirimlerin yapılmaması başlığında öncelikle bu konu irdelenmiştir. Bilindiği gibi kurul bankaların mali durumunu etkileyen tüm hususlar hakkında sınırlamalar ve standart oranlar belirleyebileceği ve buna ilişkin her türlü tedbiri alabileceği bankaların bu sınırlamalara ve standart oranlara alınan tedbirlere uymakla yükümlü oldukları öngörülmektedir. İlgili 43. maddenin son fıkrasında öngörülen sınırlamalara ve standart oranlara ilişkin eşiklere erişilmesi veya aşımların oluşması halinde, ilgili bankanın durumu derhal Kurum’a bildirmek zorunda olduğu düzenlenmiştir (ceza 146/f.1-b). Diğer yandan bilgi ve belge vermeme eylemi için idari para cezası da öngörülmüştür. Kanunda bu durum bilgi ve belgeleri hiç vermeme, geç gönderme ve nihayet eksik-hatalı gönderme şeklinde vuku bulmuştur.

5) Kredi Düzenine Aykırılıklar: 4 farklı aykırılık öngörülmüştür.(Cezalar 146/f.1-b)

a) Kredi Yasaklarına Uymama eylemi: Buna göre bankaların, mensuplarına ve sahip oldukları belirli ortaklıklara kredi kullandırma yasağını öngören 50. maddesine aykırı olarak kredi verilmesi eylemi söz konusu düzene aykırı olacaktır.

b) Kredilerin İzlenmesine İlişkin Yükümlülüklere Aykırı Davranma: 52. maddede bankaların kredilerin izlenmesine ilişkin olarak maruz kalınan riskleri ölçme, karşı tarafın mali gücünü düzenli olarak analiz etme ve izleme yükümlülüklerini yerine getirmemesinden kaynaklanan aykırılıktır.

c) Karşılıkların ayrılmaması

d) Kredi sınırlarına uyulmaması:

 

            6) Ortaklık Payı, Gayri Menkul ve Emtia Düzenine Aykırılıklar:  Örneğin bir bankanın kredi kuruluşları ve finansal kuruluşlar dışındaki bir ortaklıkta özkaynaklarının yüzde 15’inden fazla pay edinmesi ya da bu ortaklıklardaki payları toplamı özkaynağın yüzde 60’ını aşması veya kendilerinde pay sahibi olan ortaklıkların payını edinmesi ve bu düzene aykırı eylemlerdir. Söz konusu aykırılık idari para cezası tebliğinden itibaren 1 yıl içinde giderilmezse ek yaptırım uygulanmaktadır.  Diğer yandan bankaların gayrimenkullerinin net değerlerinin net defter değeri toplamı özkaynaklarının yüzde 50 sini aşması veya kurulca uygun görülen kıymetli maden alım satımı dışında bankaların ticari amaçlı g.menkul ve emtia alım satımı yapmaları bu düzene aykırılık başlığında ele alınır. .(Cezalar 146/f.1-b)

           

            7) Kaynak aktarımı ve bağış düzenine aykırılıklar: Aykırılıklardan ilki sandık ve vakıflara kaynak aktarmadır. Burada esas olarak sandık açıklarının kapatılması için kaynak aktarılması yasaklanmıştır. Yine bankanın bir mali yılda özkaynakların binde dördünü aşan oranda bağış yapması yasaklanmıştır. .(Cezalar 146/f.1-b)

 

            8) Mevduat ve Katılım Fonuna İlişkin Düzene Aykırılıklar: 60. maddeye göre Türkiye’de bulunan kredi kuruluşları yurtdışındaki şubeler adına yurt içinde mevduat cüzdanı ve fon toplamaya ilişkin evrak düzenlemesi veya verilmesi yasaktır.  Yine bankalar mevduat ve katılım fonu ve hesaplarını vadelerine göre tasnif etmeme ve gerçek kişilere ait tasarruf mevduat hesapları ile katılım fonu hesaplarını diğer hesaplardan ayırmak zorundadır. Bu yükümlülükleri yerine getirmeme aykırılık oluşturmaktadır. Yine mevduat ve katılım fonunun geri alınmasını engelleme eyleminde vade ve ihbar süresiyle ilgili şartlardan oluşan istisna hariç olmak üzere düzene aykırılık söz konusu olacaktır. .(Cezalar 146/f.1-b)

 

            9) Faiz, Kar ve Zarara Katılma ve Diğer Menfaatlere İlişkin Düzene Aykırılıklar: TCMB. , bankaların ödünç para işlemlerinde ve mevduat kabulünde uygulayacakları azami faiz oranlarını, katılma hesaplarında kar ve zarara katılma oranlarını tespit edebilmektedir. 144. maddede belirtilen bu hususa aykırı olarak azami oranın üzerinden faiz veya kar ve zarara katılma oranının uygulanması halinde düzene aykırılık söz konusudur. Yine T.C.M.B faiz dışındaki menfaatleri tespit etmeye imkanı vardır. Söz konusu düzenlemelere uymama 146. madde 1.fıkra b bendinde düzenlenmiştir.

 

            10)  Genel Düzene Aykırılık: Yukarıda anlatılanlar dışında sınırlamalara kararlara ve düzenlemelere aykırılıklar 148. maddede genel ve kapsayıcı olarak belirtilmiştir. Sınırlamadan kasıt kanun ve kanuna bağlı çıkarılan düzenlemelerde yer alan sınırlar, düzenlemelerden kasıt ise kurul ve kurum tarafından bu kanuna dayalı olarak çıkarılan yönetmelik tebliğ ve diğer kararlardır. Düzene aykırılıklar konusunda kanunilik ilkesi çoğu zaman geçerli olmaz. Zira söz konusu düzenlemelerin kapsam ve koşulları belirsizdir.

 

            İdari suçlar söz konusu olduğunda akla gelen başka bir soru da birden çok ihlalin aynı kabahatle gerçekleşmesi durumudur. Örneğin bir bankanın gayrimenkul satın alıp nakit ödemek yerine borçlanması (kredi şeklinde) ve bu kredinin banka özkaynağının % 25ini aşması durumudur. T.C.K da gerek içtimai suçlar gerek zincirleme suçlar içtima edilebilirken idari suçlar için bu söz konusu değildir. Bu nedenle idari suçlar için denilebilir ki ne kadar suç varsa o kadar ceza vardır. Ancak failin ölçüsüz cezalandırmanın önlenmesi ve de adli suçlara göre nispeten daha hafif sonuç doğurması gereken bir yapıya sahip olan idari suçların bu konuda içtima edilmesi hukuk vicdanına uygundur (takdir kurulun) Ancak yeni kabahatlar kanununda bu çelişkiye son verilmiştir. Buna göre bir fiil birden çok düzene aykırı olması halinde en ağır idari para cezasını gerektiren aykırılık esas alınacak düzene aykırılık bir adli suçla birleşirse sadece suçtan dolayı yaptırım yapılacaktır.

 

            D) ADLİ SUÇLAR

 Bu tür suçlar kapsamında öncelikle Bankacılık kanununda aöıkça yer alan ve ağırlıklı olarak uygulanacak yaptırımların düzenlendiği hükümlerin dışında, suçun hukuka aykırılığı, unsurları ve suçun özel oluşum biçimleri (teşebbüs, suçların birleşmesi vs.) T.C.K 5. madde gereği T.C.K hükümleri uygulanır. Yeni kanunda suçun faili tüzel kişi olmayacağı açıkça vurgulanmamış bunun yerine “aykırı davrananlar”, “bilgi ve belge vermeyen kişi” gibi ifadelere yer verilmiştir.  Ancak T.C.K 20. madde gereği tüzel kişilere ceza yaptırımı uygulanamayacağından bu tür suçların faili sadece gerçek kişiler olabilecektir. Yeni kanun tüzel kişilerin görevlileri ile ilgili olarak başkasının eyleminden/objektif sorumluluk ilkelerini içermemektedir.  Bu değişikliğe karşın yeni kanunda üç önemli yenilik kendine yer bulmuştur. Bunlar:

Adli suçlar kanunun 150-160. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Suçları türlerine göre sınıflandırmak yerine (yani suç konuları itibarıyla değil ) korunan hukuksal yarar kriterine göre sınıflandırmıştır.  

1) Bankacılık Düzenine Karşı İşlenen Suçlar: Belki kanundaki tüm suçlar bankacılık düzenine karşı işlenen suçları ifade eder ancak burada ifade edilmek istenen özellikle ve münhasıran düzene aykırı olan suçlar belirtilmektedir.  Örneğin 160. maddedeki zimmet suçu bankacılık düzenini ilgilendiriyor olsa da bu suçta güven ve mülkiyet ihlali daha ağır basmaktadır ve başka bir kategoride sınıflandırmaktadır.

Bu tür suçları izinsiz bankacılık faaliyeti suçu (m.150), denetim sonucu istenen tedbirleri almama suçu (m.152), bilgi ve belge vermeme suçu (m.153), denetim görevlilerine engel olma suçu (m.153 f/2), belge ve yazışmaları saklamama suçu (m.154), işlemleri kayıt dışı bırakma suçu (m.156), hesap uygunluğunu kapatmadan bilançoyu kapatma suçu (m.156)

 

            2) Güven ve Mülkiyete Karşı İşlenen Suçlar: Bu açıdan 5 suç bulunur. İlk ikisi hem güven hemde mülkiyete karşı işlenen suçlar diğer üçü sadece güvene karşı işlenen suçlardır.

            Bankacılıkta güven ve mülkiyet aslında birbirini tamamlayan hukuksal değerlerdir. Tasarruf sahipleri mülkiyetlerini bir güven kurumu olarak bankalara tevdi ederler, yine banka mevduat veya katılım fonu olarak topladığı varlığı güven ilişkisi içinde mensuplarına teslim etmektedir. Buna ek olarak bankacılık düzenini sağlamakla yükümlü kişi ve kuruluşlar üstlendiği fonksiyonu yerine getirebilmeleri bankalardan alacakları güvenilir bilgi ve belgelere bağlıdır. Bahsedilen hukuksal değerlerin korunması için kanunda tanımlanmış suçlar:

a)      Zimmet Suçu: Suçun faili banka yönetim kurulu başkanı, üyeleri ile diğer mensuplarıdır. Suçun koşulu söz konusu kişilere para ve benzeri evrak vs. zilyetliğinin devrolunması veya bunlar üzerinde koruma ve gözetim yükümlülüğünün bulunmasıdır. Suçu oluşturan eylem ise failin söz konusu mal para vb. şeyi kendisinin veya başkasının zimmetine geçirmesidir.  Yine suç zimmetin açığa çıkmamasını sağlayacak hileli davranışlarla işlenirse nitelikli zimmet oluşur ve suç ağırlaştırılır. Yine nitelikli zimmete neden olan bir başka durum fona devredilen veya faaliyet izni kaldırılan bir bankanın failinin o banka yönetiminde bulunması veya denetimini elinde bulundurmuş olmasıdır. Burada nitelikli olarak belirtilen eylem kredi kuruluşunun kaynaklarını, kredi kuruluşunun emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye düşürecek şekilde, doğrudan veya dolaylı olarak failin kendi veya başkasının menfaatine kullandırması suretiyle kuruluşu zarara uğratmak şeklinde tanımlanmıştır. TCK. Da yer alan adli cezanın zarardan 3 kat az olamayacağı, zimmete konu olan malın aynen iadesi ve zararın ödenmesi (soruşturma veya kovuşturma evresinde) bankacılık kanununda da geçerlidir.

b)      Mevduatın veya katılım fonunun geri alınmasını engelleme suçu: (151.madde) 61.maddeye aykırı davrananlar olarak bu suçun faillerinin cezalandırılması öngörülmüştür. Suçun ön koşulu tevdi olunmuş bir mevduat veya katılım fonudur. Mevduatın geri alma hakkını herhangi bir şekilde sınırlama ve bu konuda engel çıkarma suçun tipine uygun eylemdir.  Kanun hukuka uygunluk nedenlerini de ifade etmiştir. (Rehin, hapis hakkı, alacağın temliki ve diğer kanunların verdiği yetki vs.)  Eski kanunda suçu geri almayı kasıtlı engellenmesi ifadesi olarak belirtmesine karşın yeni kanun kastı suçun zorunlu bir unsuru olarak gördüğü için bu ifadeye gerek duymamıştır.

c)      Gerçeğe aykırı belge düzenleme suçu: (155.madde) Suçun faili söz konusu belgeyi düzenleyen ve imzalayanlardır. Belgedeki gerçeğe aykırı beyanda bulunma ise suçun tipik eylemidir.

d)      Gerçeğe aykırı muhasebeleştirme: (156.madde) Suçun faili kanun kapsamındaki kuruluşların işlemlerinin muhasebesine ilişkin belgelere imza edenlerdir. Kanuna tabi bir kuruluşun olması , bu kuruluşun muhasebeleştirilmesi gereken bir işlem olması suçun önkoşulu ve bu nitelikte bir işlemin gerçeğe aykırı muhasebeleştirilmesi suçun tipine uygun eylemdir.

e)      Gerçeğe aykırı belgeyi onaylama suçu (156.madde): Bağımsız denetim kuruluşları bu suçun faili, kanun kapsamında düzenlenmiş ve onaylanması gereken bir belgenin varlığı suçun önkoşuludur. Belgeyi onaylamada tipik eylemi oluşturur.

 

3) Banka Tüzel Kişiliğine Karşı İşlenen Suçlar:

      a) İtibarın zedelenmesi suçu: (158.madde) Suç herkes tarafından işlenebilir yani özgü suç değildir. Basın kanununda belirtilen araçlarla, bir bankanın itibarını kırabilecek veya şöhretine servetine zarar verebilecek bir hususa sebep olma ve bu yolla asılsız haber yayma suçun tipik eylemini oluşturur. Suçun özel veya kamusal zarar doğurması ağırlatıcı sebebidir.

  b) Bankacılık Sırrını Açıklama Suçu: (159. madde) Suçun faili kurum ve fon personeli, kurul üyeleri, bankanın hizmet aldığı destek kuruluşu personeli ve banka y.k üyeleri ve mensuplarıdır. Sırrın failin kendisine veya başkasına yarar sağlamak amacıyla açıklanması suçun nitelikli unsurudur. Görevini yapmakta olan faillerin kanunda yetkili mercilere sırrı açıklaması hukuka uygunluk nedenidir. Yine bankaların yurtdışındaki kredi müşterilerinin risklerini izlemek amacıyla destek hizmetleri vasıtasıyla en az 5 banka tarafından kurulucak bir platform vasıtasıyla izlemesi ve sırrı paylaşması hukuka uygunluk nedenidir.(cümle düşük farkındayım)

 

E)Diğer Kanunlarda Yer Alan Bankacılık Suçları

 

 

 

EK- İLGİLİ İDARİ VE ADLİ SUÇLAR

İdarî Para Cezaları

 

Kuruluşlara ilişkin idarî para cezaları

MADDE 146.- Kurul kararıyla ve gerekçesi belirtilmek suretiyle, bu Kanun kapsamındaki kuruluşlara, bu Kanunun;

 

a) 13 üncü ve 14 üncü maddelerine aykırı şekilde şube ve temsilcilik açılması hâlinde,  onbeşbin Yeni Türk Lirasından ellibin Yeni Türk Lirasına kadar,

 

b) 18 inci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları hükümlerine aykırılık hâlinde,  beşbin Yeni Türk Lirasından onbeşbin Yeni Türk Lirasına kadar,

 

c) 25 inci maddesine aykırı şekilde atama yapılması veya 26 ncı maddesinde belirtilen kişilerin yasaklanan görevlerde çalıştırılması hâlinde, onbin Yeni Türk Lirasından kırkbin Yeni Türk Lirasına kadar ve cezanın tebliğ tarihinden itibaren on iş günü içinde aykırılığın giderilmemesi hâlinde, bu sürenin bitiminden itibaren geçen her gün için verilmiş olan cezanın yüzde onu tutarında,

 

d) 28 inci madde hükümlerine aykırılık hâlinde, beşbin Yeni Türk Lirasından onbeşbin Yeni Türk Lirasına kadar,

 

e) 33 veya 34 üncü maddelerine ya da 37 nci maddesinin birinci fıkrasına ya da 38, 39 veya 42 nci maddelere aykırı davranılması hâlinde  onbin Yeni Türk Lirasından yirmibeşbin Yeni Türk Lirasına kadar,

 

f) 43 üncü maddede öngörülen bildirimlerin yapılmaması hâlinde  beşbin Yeni Türk Lirasından onbeşbin Yeni Türk Lirasına kadar,

 

g) 50 nci maddesindeki kredi yasaklarına uyulmaması hâlinde  beşbin Yeni Türk Lirasından az olmamak üzere verilen kredinin yüzde beşi tutarına kadar,

 

h) 52 nci maddesine aykırı davranılması hâlinde,  beşbin Yeni Türk Lirasından onbin Yeni Türk Lirasına kadar,

 

i) 53 üncü maddesine göre ayrılması gereken karşılıkların tesis edilmemesi hâlinde, beşbin Yeni Türk Lirasından az olmamak üzere, ayrılması gereken karşılık tutarının binde ikisine kadar; üç aydan az olmamak üzere Kurumca verilecek süre içinde aykırılığın giderilmemesi hâlinde ise, tesis edilmeyen karşılık tutarının yüzde üçü tutarında,

 

j) 54 üncü maddesindeki kredi sınırlarına uyulmaması hâlinde, ellibin Yeni Türk Lirasından az olmamak üzere aykırılık oluşturan tutarın yüzde birine kadar,

 

k) 56 ncı maddesine aykırı şekilde ortaklık payı edinilmesi hâlinde, yirmibin Yeni Türk Lirasından az olmamak üzere, aykırılık teşkil eden tutarın yüzde beşine kadar ve cezanın tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde aykırılığın giderilmemesi durumunda ise bu sürenin bitiminden itibaren aykırılığın giderildiği tarihe kadar geçen her gün için verilen cezanın yüzde biri tutarında,

 

l) 57 nci maddesindeki yasaklama ve sınırlamalara aykırılık hâlinde, yirmibin Yeni Türk Lirasından az olmamak üzere, yasaklama ve sınırlama konusu değerin yüzde onuna kadar ve cezanın tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde aykırılığın giderilmemesi durumunda ise, kredi kullandırımından kaynaklanan aykırılık hariç, bu sürenin bitiminden itibaren aykırılığın giderildiği tarihe kadar geçen her gün için verilen cezanın yüzde biri tutarında,

 

m) 58 inci madde hükmüne aykırılık hâlinde beşbin Yeni Türk Lirasından  az olmamak üzere aktarılan miktar kadar, 59 uncu maddedeki sınırlamaya uyulmaması hâlinde, beşbin Yeni Türk Lirasından az olmamak üzere sınırı aşan miktar kadar,

 

n) 60 ıncı maddesinin beşinci ve yedinci fıkralarına uyulmaması hâlinde  onbeşbin Yeni Türk Lirasından ellibin Yeni Türk Lirasına kadar,

 

o) 61 inci maddesindeki yükümlülüğün yerine getirilmemesi hâlinde  beşbin Yeni Türk Lirasından onbin Yeni Türk Lirasına kadar,

 

p) 95 ve 96 ncı maddeleri kapsamında Kurum tarafından bu Kanun kapsamındaki kuruluşlardan talep edilen bilgilerin gönderilmemesi hâlinde  beşbin Yeni Türk Lirasından onbeşbin Yeni Türk Lirasına, geç gönderilmesi hâlinde  beşbin Yeni Türk Lirasından onbin Yeni Türk Lirasına, eksik bilgi ile gönderilmesi, kontrol hataları içermesi veya kontrol hatalarının süreklilik arz etmesi hâlinde  beşbin Yeni Türk Lirasından onbeşbin Yeni Türk Lirasına kadar,

 

r) 144 üncü maddesi uyarınca alınan kararlara ve yapılan düzenlemelere uyulmaması hâlinde yirmibin Yeni Türk Lirası, ayrıca Bakanlar Kurulu veya Merkez Bankası tarafından miktar ya da oranların tespit edildiği durumlarda, söz konusu miktar ve oranlara aykırı şekilde faiz alınması veya verilmesi ya da menfaat sağlanması hâlinde, sağlanan menfaat tutarı kadar,

 

İdarî para cezası uygulanır.

 

Kurul bu madde uyarınca verilecek cezaları bu Kanunun 68, 69 ve 70 inci maddeleri uygulanan bankalar için yüzde ellisine, 71 inci maddesi uygulanan bankalar için ise yüzde yüzüne kadar indirmeye yetkilidir.

 

İlgili kişilere ilişkin idarî para cezaları

MADDE 147.- Kurul kararıyla ve gerekçesi belirtilmek suretiyle, ilgili gerçek ve tüzel kişilere, bu Kanunun;

 

a) 18 inci maddesinin birinci, ikinci veya dördüncü fıkrasına aykırılık hâlinde,  beşbin Yeni Türk Lirasından onbeşbin Yeni Türk Lirasına kadar,

 

b) 36 ncı maddesine aykırılık hâlinde,  beşbin Yeni Türk Lirasından yirmibin Yeni Türk Lirasına kadar,

 

c) 38 inci maddesine aykırılık hâlinde, beşbin Yeni Türk Lirasından yirmibin Yeni Türk Lirasına kadar,

 

İdarî para cezası uygulanır.

 

Sınırlamalara, kararlara ve düzenlemelere aykırı hareketler dolayısıyla idarî para cezaları

MADDE 148.- Kurul kararıyla ve gerekçesi belirtilmek suretiyle, bu Kanun kapsamındaki kuruluşlar ile ilgili gerçek ve tüzel kişilere;

 

a) Bu Kanun veya bu Kanuna istinaden çıkarılan düzenlemelerde yer alan sınırlamalara uyulmaması hâlinde onbin Yeni Türk Lirasından az olmamak üzere aykırılık oluşturan tutarın binde beşine kadar,

 

b) İlgili maddelerine göre, Kurul ve Kurum tarafından bu Kanuna dayanılarak alınan kararlara, çıkarılan yönetmelik ve tebliğlere ve yapılan diğer düzenlemelere uyulmaması hâlinde  beşbin Yeni Türk Lirasından onbin Yeni Türk Lirasına kadar,

 

İdarî para cezası uygulanır.

 

Savunma hakkı ve kapatma kararı

MADDE 149.- İdarî para cezalarının uygulanıp uygulanmayacağına ilgilinin savunması alındıktan sonra karar verilir. Savunma istendiğine ilişkin yazının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde savunma verilmemesi hâlinde savunma hakkından feragat edildiği kabul edilir.

 

Bu Kanunun 13 üncü maddesi hükümlerine aykırı olarak yurt içinde açılan şube ve temsilcilikler hakkında 146 ncı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi hükümleri uygulanmakla birlikte, bunlar Kurumun talebi üzerine valiliklerce geçici veya sürekli kapatılabilir.

 

İKİNCİ BÖLÜM

Suçlar

 

İzinsiz faaliyette bulunmak

MADDE 150.- Bu Kanuna göre alınması gereken izinleri almaksızın banka gibi faaliyet gösteren ya da mevduat kabul eden yahut katılım fonu toplayan gerçek kişiler ile tüzel kişilerin görevlileri, üç yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Ayrıca, bu suçun bir işyeri bünyesinde işlenmesi hâlinde bu işyerlerinin bir aydan bir yıla kadar, tekerrür hâlinde ise sürekli olarak kapatılmasına karar verilebilir.

 

Bu Kanuna göre alınması gereken izinleri almaksızın ticaret unvanlarında, her türlü belge, ilân ve reklamlarında veya kamuoyuna yaptıkları açıklamalarda banka adını ya da banka gibi faaliyet gösterdikleri ya da banka gibi mevduat veya katılım fonu topladıkları izlenimini uyandıracak söz ve deyimleri kullanan gerçek kişiler ile tüzel kişilerin görevlileri, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Ayrıca, bu işyerlerinin bir aydan bir yıla kadar, tekerrür hâlinde ise sürekli olarak kapatılmasına karar verilebilir.

 

Yukarıdaki fıkralara aykırılık hâlinde Kurumun ilgili Cumhuriyet başsavcılığını muhatap talebi üzerine sulh ceza hâkimince, dava açılması hâlinde davaya bakan mahkemece işyerlerinin faaliyetleri ve reklamlar geçici olarak durdurulur, ilânları toplatılır. Bu tedbirler, hâkim kararıyla kaldırılıncaya kadar devam eder. Bu kararlara karşı itiraz yolu açıktır.

 

Mevduat ve katılım fonu sahiplerinin haklarını engellemek

MADDE 151.- Bu Kanunun 61 inci maddesi hükmüne aykırı davrananlar altı aydan iki yıla kadar hapis ve beşyüz güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

 

Düzeltici, iyileştirici ve kısıtlayıcı önlemleri almamak

MADDE 152.- Bu Kanunun 68, 69 ve 70 inci maddelerine ve bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 14 üncü maddesine göre, Kurul veya Kurumca alınması istenen önlemleri almayan bankaların bu önlemleri almakla yükümlü olan mensupları, iki yıldan dört yıla kadar hapis ve bin günden beşbin güne kadar adlî para cezasıyla cezalandırılırlar.

 

Birinci fıkrada belirtilen önlemleri almamak, bankanın nitelikli paya sahip ortaklarına veya bunların iştirak ve kuruluşlarına yarar sağlamak amacıyla yapıldığı takdirde dört yıldan altı yıla kadar hapis cezasına ve onbin güne kadar adlî para cezasına hükmedilir.

 

Yetkili merciler ile denetim görevlilerince istenen bilgi ve belgeleri vermemek ve görevlerini yapmalarını engellemek

MADDE 153.- Bu Kanunla yetkilendirilen mercilerin ve denetim görevlilerinin istedikleri bilgi ve belgeler ile bu Kanun kapsamındaki kuruluşların, konsolide finansal tabloların hazırlanmasını teminen 38 inci madde kapsamında istedikleri bilgi ve belgeleri vermeyen kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşyüz günden binbeşyüz güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

 

Bu Kanunla yetkilendirilen denetim görevlilerinin görevlerini yapmalarına engel olan kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

 

Belgelerin saklanması yükümlülüğüne aykırı davranmak

MADDE 154.- Bu Kanunun 42 nci maddesinde belirtilen belgelerin saklanması yükümlülüğüne uymayanlar bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşyüz günden binbeşyüz güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılırlar.

 

Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak

MADDE 155.- Bu Kanun kapsamındaki kuruluşların, bu Kanunda gösterilen merciler ile denetim görevlilerine ve mahkemelere verdikleri veya yayımladıkları belgelerdeki gerçeğe aykırı beyanlardan dolayı, bunları ve bunların düzenlenmesine esas teşkil eden her türlü belgeleri imza edenler, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve binbeşyüz günden az olmamak üzere adlî para cezası ile cezalandırılır.

 

İşlemlerin kayıt dışı bırakılması ve gerçeğe aykırı muhasebeleştirme

MADDE 156.- Bu Kanun kapsamındaki kuruluşların işlemlerinin kayıt dışı bırakılmasından, gerçek mahiyetlerine uygun düşmeyen bir şekilde muhasebeleştirilmesinden, kanunî ve yardımcı defter ve kayıtları, şubeleri, yurt içi ve yurt dışındaki muhabirleri ile hesap mutabakatı sağlanmadan yıl sonu bilançolarını kapatmalarından dolayı, bunları ve bunların düzenlenmesine esas olan her türlü belgeleri imza edenler bir yıldan üç yıla kadar hapis ve binbeşyüz günden az olmamak üzere adlî para cezası ile cezalandırılır. Gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğini bildiği halde bu belgeleri onaylayan bağımsız denetim kuruluşu görevlileri de aynı şekilde cezalandırılır.

 

Sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme

MADDE 157.- Bu Kanuna tâbi kuruluşlar, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 244 üncü maddesinde tanımlanan sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçu açısından banka veya kredi kurumu olarak kabul edilir.

 

İtibarın zedelenmesi

MADDE 158.- Bu Kanunun 74 üncü maddesine aykırı davrananlar bir yıldan üç yıla kadar hapis ve bin günden ikibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

 

Yukarıdaki fıkrada yazılı fiil neticesinde özel veya kamusal bir zarar doğarsa verilecek ceza altıda bir oranında artırılarak hükmolunur.

 

Sırların açıklanması

MADDE 159.- Bu Kanunun 73 üncü maddesinin birinci ve üçüncü fıkralarında belirtilen yükümlülüğe uymayanlar için bir yıldan üç yıla kadar hapis ve bin günden ikibin güne kadar adlî para cezası hükmolunur. Banka ve müşterilere ait sırları açıklayan üçüncü kişiler hakkında da aynı cezalar uygulanır.

 

Yukarıdaki fıkrada belirtilen kimseler sırları kendileri ya da başkaları için yarar sağlamak amacıyla açıklamış olursa verilecek cezalar altıda bir oranında artırılır. Ayrıca, fiilin önemine göre sorumluların bu Kanun kapsamına giren kuruluşlarda görev yapmaları, iki yıldan aşağı olmamak üzere geçici veya sürekli olarak yasaklanır.

 

Zimmet

MADDE 160.- Görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu para veya para yerine geçen evrak veya senetleri veya diğer malları kendisinin ya da başkasının zimmetine geçiren banka yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile diğer mensupları, altı yıldan oniki yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılacakları gibi bankanın uğradığı zararı tazmine mahkûm edilirler.

 

Suçun, zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla işlenmesi hâlinde faile on iki yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası verilir; ancak, adli para cezasının miktarı bankanın uğradığı zararın üç katından az olamaz. Ayrıca meydana gelen zararın ödenmemesi hâlinde mahkemece re'sen ödettirilmesine hükmolunur.

 

Faaliyet izni kaldırılan veya Fona devredilen bir bankanın; hukuken veya fiilen yönetim ve denetimini elinde bulundurmuş olan gerçek kişi ortaklarının, kredi kuruluşunun kaynaklarını, kredi kuruluşunun emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye düşürecek şekilde doğrudan veya dolaylı olarak kendilerinin veya başkalarının menfaatlerine kullandırmak suretiyle, kredi kuruluşunu her ne suretle olursa olsun zarara uğratmaları zimmet olarak kabul edilir. Bu fiilleri işleyenler hakkında on yıldan yirmi yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur; ancak, adlî para cezasının miktarı bankanın uğradığı zararın üç katından az olamaz. Ayrıca, meydana gelen zararın müteselsilen ödettirilmesine karar verilir.

 

Soruşturma başlamadan önce, zimmete geçirilen para veya para yerine geçen evrak veya senetlerin veya diğer malların aynen iade edilmesi veya uğranılan zararın tamamen tazmin edilmesi hâlinde, verilecek cezanın üçte ikisi indirilir.

 

Kovuşturma başlamadan önce, gönüllü olarak, zimmete geçirilen para veya para yerine geçen evrak veya senetlerin veya diğer malların aynen iade edilmesi veya uğranılan zararın tamamen tazmin edilmesi hâlinde, verilecek cezanın yarısı indirilir. Bu durumun hükümden önce gerçekleşmesi hâlinde, verilecek cezanın üçte biri indirilir.

 

Zimmet suçunun konusunu oluşturan para veya para yerine geçen evrak veya senetlerin veya diğer malların değerinin azlığı nedeniyle, verilecek ceza üçte birden yarıya kadar indirilir.