Türkiye'nin en önemli ili Istanbul bir yandan Karadeniz ile Marmara Denizini birlestiren, öte yandan Avrupa Ana Karasini, Asya Ana Karasindan ayiran Bogazin iki yakasinda yer alir.
Sehir, bogaz, Haliç ve Marmara Denizi arasinda kalan üçgen biçimli yarimadanin ucunda kuruldu.
Istanbul Bogazinin eski ismi Bosphoros, (Öküz Geçidi) bir mitolojik efsaneden kaynaklanmaktadir. Rivayete göre çapkin Bastanri Zeus, Io isminde bir genç kiza asik olur. Zeus'un karisi Hera'nin gazabina ugrayan Io, Zeus tarafindan beyaz bir öküze dönüstürülür. Hera ise büyük bir büvelek yollar ve zavalli Io'yu kovalatir, çok acilar çektirir. Çilgina dönen Io Istanbul Bogazindan Asya'ya geçer.
Haliç'in ilk çaglardaki adi Khrysokeras'tir. Altin Boynuz (Golden Horn) anlamina gelen busözcük Haliç'in sularinin biçiminden ve verimli topraklarindan dolayi verilmistir.
Mitolojik efsaneler Tanri ve Tanriçalarin, yigitlerin, çogu kez dogaüstü güce sahipolma yetenegi ile ödüllendirilmis Tanri ve Tanriça çocuklarinin kahramanlik dolu maceralaridir.
Olympos Daginda, diger yüce Tanrilarla beraber yasayan bir Tanriça daha vardir. Kader Tanriçasi Thye. Tanriça Thye mutlulugun ve huzurun Tanriçasidir. Ilahi keçi Amalthea'nin Altin Boynuzundan insanlara varlik, dirlik, bereket, mutluluk ve huzur gibi hediyeler döker. Keçi Amalthea'nin sütü ile Bastanri Zeus bile beslenmistir.
Insanin yasaminda Thye ile karsilasmasi herkese nasib olmazmis. Thye insana küsünce, verdigi hediyeleri durdurur ve acilar baslarmis.
M.Ö. II. ve I. bin yilinda halk sarileri, Senlik ve Sarap Tanrisi Dionysos'un maceralarini, hiddetlenen ve çilgina dönmüs tanrilar tarafindan çocuklarinin öldürülmelerini gören ve kederden taslasan bedbaht Niove'yi, bilinçsiz suçlar isleyip, sonra onlari büyük istiraplar çekerek ödeyen kral Oedipus'un acilarini, sarki ve siirlerinde anlatiyorlardi.
Perseus'un kahramanliklari, Truva Fatihi Agamemnon'un karisi ve yandaslarinin ona hunharca hazirladiklari aci sonun sarkilari Agoralarda yankilanirdi.
Anlatilanlarin arasinda güçlü Tanri Zeus'un goga sekline girip Fenike Kralinin güzel kizi Europa'yi kaçirmasi, Zeus'un oglu Herakles'in yigitlligi ve trajik sonu, "Argo" gemisi ile bir grup kahramanin uzak seferi, Truva Savasi efsanelerin en ünlüleriydi.
Yine bir baska mitolojik kahraman Leandros sevgilisi Iro'yu Altin Boynuzun kiyilarinda gözler, hava kararinca da Marmarada yüzerek sevgilisi ile bulusurdu.
Homeros'un kahramanliklari Akhilleus, Odysseus, Hektor, Menelaos, Ajax, Andromahe, Penelope, Paris, Helene gibi isimler dünyaca bilinir.
XVII ve XVIII. yüzyil Avrupa sanatinda mitolojik konular bir çok ressama ilham kaynagi olmustur. Rubens'in "Perseus ve Andromeda", "Aphrodite ve Adonis" i, Van Dyck'in "Ekho ve Narkissos", "Nympha ve Satyr" i, Boucher'in "Apollon ve Daphne" si gibi.
Yine bu yüzyilda yazilan mitoloji agirlikli operalar Avrupa kültürünün belkemigi olmusutr.
Gece gökyüzüne baktigimizda, isimleri yildizlara verilmis bu kahramanlari görürüz.
Biz insanlar konusmalarimizda hazir deyimlerden "Bereket Boynuzu", "Anlasilmazlik Elmasi", "Panik ve Korku", "Kugu Sarkisi", "Olimpiyat Rahatligi", "Akhilleus Ökçesi", "Tantalos Acilari", "Sisypus Emegi" gibi mitolojik köklü terimler kullaniriz.
Haliç, Bizans Imparatorlugunun düsmesinde büyük rol oynamistir. 29 Mayis 1953'te Imparatorlugun son bulmasi, beraberinde getirdigi; Orta Çagi kapatip Yeni Çagi açan tarihsel olaydir.
Bizansllar, Haliç'e yabanci gemilerin girmesini engellemek için Eminönü ve Karaköy arasina "Ünlü Zincir" i germislerdir.
22 yasindaki padisah II. Mehmet donanmanin karayolu ile Haliç'e indirilmesini emreder, 21 - 22 Nisan gecesi, hazrlanan simsir kaziklar üzerinde öküzlerle çekilen 67 parça gemiden olusan Osmanli Donanmasi, Tepebasi yolu ile Kasimpasa'dan Haliç'e indirilmesi saglanir.
Fransiz yazari Pierre Loti bir çok kez geldigi ve kaldigi Osmanli ülkesinde Eyüp'e yerlesmisti. Eyüp tepesinden Haliç'in mavi sularini ve olusan güzel manzarayi seyretmesini çok seviyordu. Romanlarini yazmak için ilhami buradan aliyordu.