AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ SAYFASI
aihm kararlar-makaleler-araştırmalar

YENİDEN DİVAN

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi başkanı Luzius Wildhaber, mahkeme önünde çok sayıda dosya beklediğini hatırlatarak 2004 yılını kritik yıl ilan etmiş. Bu nedenle Avrupa Konseyi konuyu görüşmek üzere mayıs ayında toplanma kararı almış. Mahkeme kurulduğu 1950 yılından 1998 yılına kadar iki aşamalı sistemde çalışıyordu. Komisyon ve Divan isimli iki organ halinde, tam mesaili olmayan üyeler ile toplantı yöntemiyle çalışıyordu. Böylece her bir üye ülkeden oluşan 41 hakim kurul halinde karar vermek zorundaydı.İş yoğunluğu ve davaların uzaması nedeniyle yaşanan tıkanıklık 1998 yılında yeni bir yargılama yöntemiyle aşılmaya çalışıldı. 11 nolu protokol ile komisyon kaldırıldı, tek aşamalı daire sistemine geçildi. Hakimler tam gün çalışmaya başladılar. Yedi üyeden oluşan dört daire kuruldu. Daireyi oluşturan yedi üye görüşüp karar veriyor, temyiz halinde de 17 kişilik büyük daire kararı sonuçlandırıyor.

Başvuru yapılan ülke hakiminin o karar içinde bulunması zorunluluğu, çeviri için zaman kaybı ve başvurulardaki artış, mahkemeyi beş yıl gibi kısa bir sürede yeniden yapılandırmak zorunda bırakmıştır. İnsan hakları gibi çok çeşitli alana yayılmış bir konuda görevlendirilen mahkemeye başvuruların fazla olacağı öngörülmelidir. Hak bilinci çeşitli boyutlarıyla geliştikçe başvurularda çoğalmakta ve her geçen yıl artan ivmeyle daha da çoğalacaktır.

Avrupa Konseyi bu kez genişlemeye müsait ve pratik bir yapıyı tercih etmelidir. Bizdeki Yargıtay modeli bir yapılaşma çözüm olarak düşünülebilir.Bunun için her ülkeden örneğin üç üye seçilerek, çok sayıda daire kurulması tercih edilebilir. Hakimler ve daireler, iş yükü yoğunluğuna ve uzmanlık türüne göre ayrılmalıdır.Avrupa ülke vatandaşları, kendileriyle ilgili kararı diğer küçük ülkelerin hakimleri karar veriyor diye hoşnut olmadıkları biliniyor. Burada açıkça hakimlerin yetersizliğinden yakınılmaktadır. Özellikle başvuruların yoğunlaştığı sözleşmenin 6 maddesi için birden fazla daire kurulması açık ihtiyaçtır.

Üye ülkeler de başvuruları azaltmaya çalışmalılar. Bunun için yeni ihlalleri giderici tedbirleri almalılar. Keza yapılmış başvuruları dostane şekilde çözüme kavuşturmak için özel bir çalışma yapılmalıdır. AİHM başvuruların sonunda yaptığı dostane anlaşma çağrısını, daha öne alarak hükümetten ilk görüşü istediğinde dostane anlaşma koşullarını ve önerisini de istemelidir. Üye ülkeleri dostane anlaşma yönünde zorlayıcı yetkiler tanınmalıdır.

Ayrıca belirtmek isterim ki başvuruları ilk inceleyen üç kişilik komite ile kararın temyizi halinde beş kişilik ön inceleme heyeti kaldırılmalıdır. Başvurunun ve temyizin ciddiliği yönünden ilk inceleme yapan ve kararı kesin olan bu komitelerin, hakkı ve adalet dağıtımını tümden ortadan kaldırmaktadır. AİHM' in beş yıldan önce verilmiş nihai kararı yoktur. Ülkeleri makul sürede yargılama yapmadığı için yargılayan mahkeme, ne yazık ki kendisi makul süreyi ihlal eder hale gelmiştir. Gerçekten geciken adalet, adalet olmaktan çıkıyor. Bir davanın 5-6 yıl sürmesi, dava açmaktan vazgeçirici olduğu gibi tarafları bıktırmasının yanında kararı anlamsız hale bile getirdiği olmaktadır.

Son olarak belirtmek isterim ki, mahkemenin kısa adı önceki gibi "DİVAN" olmalıdır. Tartışmalarda "Avrupa mahkemesi, Strasbourg mahkemesi" gibi kısaltmalar yapılmak zorunda kalınmaktadır. Divan tabiri uluslar arası hukuk dilinde kullanıldığı gibi, anlam olarak da yüksek yargıyı, adaletin dağıtıldığı hak makamını çağrıştırmaktadır. Bu nedenle Avrupa İnsan Hakları Divanı ismi ve kısa adı olarak Divan ismi tercih edilmelidir.

Hacı Ali Özhan

* Bu makale vakit gazetesinde 27 mart 2004 tarihinde yayımlanmıştır.

* Bu makale Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi başkanı sn. Luzius Wildhaber ile mahkemenin türk üyesi sn. Rıza Türmen ile Avrupa Konseyine ve Avrupa Birliği Türkiye temsilciliğine gönderilmiştir.

  Any.Mah   Yargıtay   Danıştay   Yargı   Baro   Araştırmalar   Makaleler  
ana sayfa / main page
   hacialiozhan@hotmail.com    hacialiozhan@mynet.com    hacialiozhan2000@yahoo.com