HaciAlinin websitesi        ANAYASA MAHKEMESİ   basınız

Anayasa Mahkemesi ve AİHM

Hacı Ali Özhan

Anayasa Mahkememiz 38. kuruluş yılını kutluyor. 1961 Anayasası ile kurulmasına karar verilen Mahkeme; kanunların anayasaya uygunluğunu denetleyerek yasama organının sınırlanması ihtiyacına karşılık kurulmuştur. Diğer ülkelerde de Anayasa yargısı 1950'li yıllarda genellikle kabul görmüştür. Kuvvetler arasındaki denge nedeniyle anayasa yargısı çok işlevli olarak gelişme yönündedir.

Anayasa Mahkemesi işlevini gerektiği gibi yapabilmesi için, yapısal ve yargılama usûlünde değişiklice kavuşturulmalıdır. Öncelikle ve kesinlikle, cumhurbaşkanının mahkeme üyelerinin tamamını seçmesi yetkisi tümden kaldırılmalıdır. Mahkeme yalnızca, diğer yüksek mahkeme genel kurullarının kendi üyeleri arasından seçilerek atanmalıdır. YOK üst kademe yöneticileri arasından seçilen üyelik kontenjanı kaldırılmalıdır. Herhangi bir alanda uzmanlığı olma, o alanı çok iyi Dilme, hakim sıfatı taşımak için yeterli değildir. Bu nedenle hukukçu olmayan üye seçimi kaldırılmalıdır.

Ayrıca, askeri konularla hiçbir ilgisi olmayan uyuşmazlıklarda asker statüsü devam eden üyelerin karar vermesi kabul edilemez. Bu nedenle mevcut yapı korunacaksa, Askeri Yargıtay ve Askeri İdare Mahkemesi'nce seçilen üyelik kaldırılmalıdır.

Anayasa Mahkemesi yalnızca asli görevi olan; anayasaya uygunluk görevi yapmalı, kendi görev alanına yabancı olan Yüce Divan ve siyasi partilerin mali denetimi ve davalarına bakmamalıdır. Bu davalar kendine özgü bir ceza davası olduğu gibi, ceza usûl kurallarının uygulanması nedeniyle çoğu hukukçu tarafından benimsenen Yargıtay Ceza Daire Başkanlarından oluşan kurula devredilmelidir. Bu konu Yargıtay, Anayasa Mahkemesi'nin altında-üstünde tartışması ile değerlendirilmemelidir. Kişisel görüşümün, siyasi partilerin kapatılması hükümlerinin tümden kaldırılarak partilerimize lam özgürlük verilmesi olduğunu, yanlış anlaşılmamak için belirtmek istiyorum.

Gelinen bu noktada, Anayasa Mahkemesi'nin daire ve genel kurul şeklinde yapılanması ihtiyacı çok açık olarak gözükmektedir. Gerek iş yükü, gerekse her alana yayılmış anayasaya uygunluk denetimi bunu zorunlu kılmakladır. Uyuşmazlıkların derinleştiği, geliştiği ve çeşitlendiği bir ortamda uzmanlaşmış işbölümü kendisini dayatmakladır. Diğer yandan davaların makul sürede sonuçlanması, gerekçeli kararların makul sürede yayımlanması ve isabetli karar verilmesini sağlayacağı için .de tercih edilmek zorundadır. Bu nedenle Ceza, Hukuk ve idari Daireler olmak sayısı 7 olmalı, kararın temyizi imkânı verilmeli ve temyiz halinde bütün üyelerin katılacağı genel kurulda dava Kesin karara bağlanmalıdır.

Ayrıca, Anayasa Mahkemesinde iptal davası açabileceklerin sayısı artırılmalı, yine yerel mahkemelerde, itirazen anayasaya aykırılıkların Anayasa Mahkemesi'nin önüne taşınması yolu işlerli hale getirilmelidir.

Anayasa Mahkemesi, kuruluş yılı nedeniyle düzenlediği sempozyumda uluslararası sözleşmelerin iç hukuka etkisini tartışmaya açmıştır. Anayasamız sözleşmelerin kanun hükmünde olduğunu belirttikten sonra sözleşmelerin anayasaya aykırılığının iddia edilemeyeceği özelliği vererek kanun üstünde değerlendirmiştir. Sözleşme anayasaya aykırı olsa dahi uygulanacak olan bu özellik, sözleşmeleri anayasa gücüne taşımıştır. Ayrıca, Avrupa Konseyi'ne üye ülkelerin anayasalarındaki sözleşmeye aykırılıkları AİHM' nin denetlemekle görevi olması, anayasaların sözleşmeye uygun olması zorunluluğunu gerektirmekledir. Yani üye devletler, anayasaları da dahil sözleşmeye uygunluk taahhüdünde bulunmuşlar, uymadıklarında da AİHM’ ce verilecek cezayı kabul etmişlerdir. Bu durum, sözleşmeleri anayasa üstü konuma getirmektedir. Normlar hiyerarşisinde en üstte sözleşmeler bulunmakladır.

Ayrıca sözleşmeyi yorumlamaya tek ve kesin yetkili mahkeme AİHM' dir. Bir anayasa hükmü veya ona dayalı uygulama sözleşmeye aykırıdır tesbitini AİHM yapmaya yetkili olup, bu karara uyulmakta zorunluluk vardır. (Örnek: DGM'lerden asker üyenin çıkarılması vs.) Bu nedenle AİHM' nin sözleşmeyi yorumlama ve kriterleri üye devletleri bağlayıcıdır. Nitekim, bazı üye devletler bu yönde uygulama içindedir. Örneğin; İspanya Anayasa Mahkemesi AİHM yorumlarının bir kriter, oluşturduğunu ve iç hukukta doğrudan uygulanabilir nitelikle olduğunu, bu nedenle hakaret suçlamalarında AİHM kriterlerinin ölçü alınacağını, bu şekilde benzeri ihlallerin önleneceğini bildirmiştir. (1)

Hollanda hükümeti (2), Avusturya hükümeti (3) Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin yaptıkları açıklamada, sözleşmenin ve AİHM kararlarının iç hukukun bir parçası olduğunu ve doğrudan yerel mahkemelerce uygulanabileceğini bildirmişlerdir.

Yine AİHM, kendi kararlarının, verildiği tarihle üye ülkede hüküm doğurduğunu, ulusal yerel mahkemelerin AİHM kararlarını uygulamamalarının yerinde olmadığına karar vermiştir. (4) (5) AİHM, sözleşme ihlali bizzat kanundan kaynaklanıyorsa, soyut norm denetimi yaparak bizzat kanunu inceleyebilmekledir. Bu yöndeki kararlar mutlaka üye ülkenin kanun değişikliği yapmasını zorunlu kıldığı gibi, ulusal mahkemelerinde kanun değişikliği yapılmasına kadar AİHM karar yönünde uyuşmazlığı çözmesi gereklidir.

Anayasa Mahkemesi'nin görev alanına 'sözleşmeye uygunluk' denetiminin de verilmesi gereklidir. Bu şimdiki mevzuat içinde de yapılabilir olmasına karşın Anayasa Mahkememiz bu yönde düşünmemekledir. AİHM' de Türkiye'nin mahkûm olması önlenmek isleniyorsa, sözleşmeye uygunluk görevi Anayasa Mahkemesi'ne verilmelidir. AİHM, Anayasa Mahkemesi niteliğinde insan haklan konusunda özel uzman mahkeme olarak kabul edilmelidir.

Dipnot: (l )(2)(3)(4)(5)- Osman Doğru ist. Baro yy. AİHM Kararlar Rehberi s. 17, 248, 457, 68, 284.

Hacı Ali Özhan


akit gazetesinde 24 nisan 2000 tarihinde yayımlanmıştır.

Anayasa Mahkemesi kararları; (1990-2002 yılları)
Karar sayısına göre     Esas sayısına göre


makaleler I araştırmalar I aihm I insan hakları I yargı I main page / ana sayfa

hacialiozhan@hotmail.com   hacialiozhan@mynet.com  hacialiozhan2000@yahoo.com