HacıAlinin websitesi ![]() |
hacı ali özhan english site içindekiler |
SERMAYE PİYASA KAVRAMLARI, ARAÇLARI VE SUÇLARI
|
Sermaye Piyasası kısaca, menkul kıymetlerin alım satımı yoluyla, tasarruf sahiplerinden yatırımcılara aktarılmasını sağlayan işlemdir. Yani mali kaynak arayan yatırımcılar ile tasarruf sahiplerini aracı kurum ve bankalar aracılığıyla bir araya getirmektir.
Bankacılık sisteminin yeterli düzeyde ihtiyaca cevap verememesi üzerine, artan ve sürekli hale gelen enflasyondan korunmak için tasaruf sahipleri Bankerlere yönelmişlerdir. Merkez Bankasının birinci el tahvil piyasasında uygulanaçak faiz oranını %25 ile sınırlaması ve ikinci el tahvil satışlarının iki yıl süreyle yasaklanması ile Orta ölçekli yatırımcılarBankerler aracılığıyla nakit sağlamayı tercih etmişlerdir. (1) Bankerlerin sunduğu cazip teklifler sonucu tasarruf sahiplerincede tercih edilen Bankerlik kurumu kısa sürede patlama noktasında ilgi görmüştür.
Bankerler, garanti belgesi veya tahvil karşılığı 'yıllık %....net gelir' veririm diyerek, tahvillerin geri alınması yoluyla faiz vermeye başladılar. Bankerlerin yaptıkları bu işlem, nitelik olarak mevduat toplama faaliyetidir. Dolaylı mevduat toplayan Bankerler, Bankalar kanunundaki güvence dışında olduğundan, tasarruf sahipleri açısından büyük bir risk oluşturduğu gibi, vergi kaybıda doğurmaktadır.
Nitekim risk oluşmuş, Bankerler topladıkları paraların geri ödemesini yapamamış, iflas ederek işyerlerini kapatmışlardır. Çoğu Bankerin işlemleri, uzun süren yargılamalar sonucu cezalandırılarak mahkum edilmiştir. Bankerler kriziyle, l980 yılında çok sayıda tasarrufçu büyük mağduriyetler yaşamıştır.
Bunların üzerine 1981 yılında, 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ile sermaye piyayası oluşturularak, piyasa kavramları ve araçları tanımlanmıştır. On yıl önceki kanunla, birinci el piyasaları ve sermaye araçlarını sınırlı düzenlediğinden yetersiz kalmıştır. Yeni yatırımcı türleri ve piyasa araçlarını geliştirmek için, 1992 yılında 3794 sayılı Kanun ile önemli değişiklikler yapılmıştır.(2)
Kanunla izin sisteminden vazgeçilerek risk ve fayda piyasa koşullarına bırakılmıştır. Risk-fayda anlayışı, risk sermaye kuruluşları, danışmanlık ve derecelendirme kurumlarını ortaya çıkarması yanında,takas şirketleri, genel finans kurumlarıda düzenlenmiştir. Ayrıca denetimin, bağımsız kurumlarca yapılması benimsenmiştir. Bankaların dışındaki başka kurumlarında yatırım fonu kurma yetkisi tanınmıştır. İhraç usulünde kolaylıklar sağlanarak, hak ve yükümlülüklerin tesbiti için 'kayıt yükümlülüğü' getirilmiştir.
Halka açık anonim ortaklık kavramı ile temettü dağıtımı, malvarlığın korunması, genel kurulda oy verme işleemleri düzenlenmiştir. Sermaya piyasasında kullanılmayan haklar, 'oydan yoksun hisse senetleri', 'vadeli işlem sözleşmeleri', 'hamiline yazılı sertifika', 'repo','açığa menkul kıymet satışı', 'kredili menkul kıymet satımı' gibi işlemlerle kullanılabilir hale getirilmiştir.
Yine, yatırımcılar aleyhine haksız kazanç sağlayan eylemler, sermaye araçlarının fiyat manipülasyonları suç olarak görülmüş ve cezai müeyyideye bağlanmıştır. Hapis cezası yanında para cezası getirilerek haksız menfaatin 'hazinece' geri alınması düzenlenmiştir.
Tasarı komisyonda görüşülürken, (3) SPK geniş yetkilerin verilmesi, tasarufçunun nasıl korunaçağı ve "içerden bilgi edinme" nin nasıl önleneçeği gibi soru ve eleştiriler dile getirilmiştir. Bu eleştirilerin haklılığını, suç olan fiillerin, Savcılık ve Mahkemelerde tartışmalara neden olması açığa çıkarmaktadır.
1995 tarihinde 558 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile önemli değişiklikler yapılmış ancak, Anayasa Mahkemesince 1995 yılında iptal edilmesi üzerine, 1999 yılında aynı hükümler 4487 sayılı kanunla yeniden düzenlenmiştir. İptal kararı için basınız
4487 sayılı kanunla, 10 yıllık aradan sonra Sermaya Piyasası kurum ve araçlarında çeşitlilik sağlanmıştır. Piyasaya yatırımcıyı korumaya yönelik 'yatırımcı fonu' ve 'tedrici tasfiye' ve ortakların iflas isteme sınırlarını genişletici düzenlemeler yanında, ana sözleşme değişikliklerinde SPK'nın uygun görüş vermesi zorunlu kılınmış ve azınlıktaki ortakları koruyucu düzenlemeler için SPK' ya yetki verilmiştir. Keza, SPK' nin dava açma yetkisi tanınmış ve ortakların dava haklarının kapsamı genişletilerek, ceza hükümleri yeniden düzenlenmiştir.
Ayrıca; halka açık anonim ortaklıklarda karar alma mekanizması hızlandırılmış, azınlık haklarının kullanılması kolaylaştırılmış, kar dağıtım olanağı tanınmış, kaynak kullanımında belirli esaslar getirilmiş, sermaye araçları kaydi deger çercevesi tanımlanmış ve Aracı kurumlar birliği kurulmuştur.(4)
II- KAVRAMLAR
Halka arza ilişkin kurallar izahname ile tescil ve ilan edilir. Sermaye piyasası araçlarını satın almaya davet, sirküler ile yapılır. İlanlar ve açıklamalar gerçege uymuyorsa, abartılı veya yanıltıcı ise SPK tarafından yasaklanabilir. Sirküler ve izahname, aracı kuruluşla beraber imzalanır. Eksik ve kusurlu bilgiden dolayı ihraçcı doğrudan sorumludur, ancak basiretli davranmayan aracı kuruluşta sorumlu tutulabilir.
Halka arz yoluyla satılan hisse senedi nakit olmak zorundadır. Satılmayan hisse senetlerinin nakit karşılığı aracı kurum, ihraçcılar tarafından taahhüt edilmek zorundadır. Hisse senedi satıldığında alıcıya teslimi şarttır.
Yürürlükteki mevzuata göre ticaret ortaklıkları ancak iş yılı sonunda kâr dağıtabilirler. Bunun dışında ortaklara yapılan ödemeler, amir hükümlere aykırı olarak, sermayenin ortaklara geri verilmesi olacaktır. Temettü payına mahsuben avans ödenmesi de aynı niteliktedir.
Tasarruf sahipleri, halka açık anonim ortaklıklara yatırmış olan kimseler yılda ancak bir kere temettü alabilmektedirler. Borsada işlem gören ve görmeyen diğer menkul değer veya banka mevduatı sahipleri yılda bir çok kez faiz ve sair gelir elde edebilmektedirler. Bu nedenle ilkin ABD ve İngiliz hukuklarında pay senedi sahiplerine belli dönemler sonunda oluşan kârdan belli oranlarda temettü avansı verilebilmesi imkânı tanınmış ve bu uygulama Alman ve Fransız hukuklarında da benimsenmiştir. Yurdumuzda da hisse senetlerinin çekiciliğini artırmak ve tasarrufların pay senetlerine yönelmesini teşvik ederek menkul kıymet borsalarımızın daha da gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla, halka açık anonim ortaklıklar açısından Kanunun 15 inci maddesinde değişiklik yapılması yoluna gidilmiştir. (5)
Ticaret borsalarında işlem gören malı temsil eden senetler ve vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerine ilişkin düzenleme yapma yetkisi Sanayi ve Ticaret Bakanlığına tanınmış, Bakanlık bu yetkisine dayanarak Ticaret Borsaları Vadeli İşlemler Piyasası Genel Yönetmeliğini yayımlanmıştır. Böylece ticaret borsalarında kayıtlı mala dayalı vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri ile bunların işlem göreceği piyasalar hakkında düzenleme yapma yetkisi Bakanlığa verilmiştir. Vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri ile bunların işlem göreceği piyasalara ilişkin düzenleme ve denetim yetkisinin, bu araçların niteliği ve sermaye piyasalarının bütünlüğü gözetilerek Sermaye Piyasası Kurul’una ait olması yerinde olacağından, bu konudaki düzenleme ve denetim yetkisinin Sermaye Piyasası Kurul’una tanınması ve 5590 sayılı Kanunun Ek 11 inci maddesinin değiştirilmesi gerekmektedir. (5)
III- ARAÇLAR
Denetim;SPK'u sermaye piyasası ile ilgili hükümlerinin uygulanması ve her türlü sermaye piyasası faaliyet ve işlemlerinin denetimini yapmaktadır.
Denetim, SPK tabi kurumlarda yapılmakta, ancak denetlenen işlemlerin uzantısı nedeniyle bunların iştirak ve kuruluşlarıyla, diğer gerçek ve tüzelkişilerin kayıtlarının incelenmesi de gerekmektedir.Bu nedenle, bağlantılı kişi ve kuruluşlardan bilgi belge isteme,bilgisayar kayıtlarıda görme, ilgililerin yazılı, sözlü ifadelerinde tutanak hazırlama gibi inceleme yetkisi bulunmaktadır. Kurul denetimi, uzmanların yanı sıra uzman yardımcıları eliyle de yürütülmektedir. Keza, Vergi Usul Kanunundaki, gizlilik ve sır saklama gerekçeleriyle bilgi vermekten kaçınamayaçaklardır.
Denetmenlerce istenecek evrak, dosya, kayıt ve diğer belgelerin verilmemesi halinde cezai sorumluluk getirilmiş ve mahkeme kararıyla arama yapılarak gerekli evrakın alınabilmesi sağlanmıştır.
Sermaye piyasasında aracılık faaliyetinde bulunanların üyeliği zorunlu hale getirilmiş, Üyeliğe kabul başvurusunun reddi, üyelikten geçici veya sürekli çıkarma kararlarına karşı, ilgililerin Kurul’a başvurması olanağı tanınmıştır.
Kanuna tabi ortaklıkların ihraç ettikleri sermaye piyasası araçları ve bunlara ilişkin hakların tüzelkişiliği haiz bir Merkez tarafından kayden izlenmesi öngörülmüştür.
Sistem içerisinde işlem gören menkul kıymetlerin kayden izlenmesi, bilgisayar ortamında, ihraççılar, aracı kuruluşlar ve hak sahipleri itibariyle tutulacaktır. Merkez esas olarak, ihraççılar, aracı kuruluşlar ve hak sahipleri itibariyle tutulan kayıtların birbirleriyle tutarlılığını kontrol edecektir.
Kayıtların ihraççılar ve aracı kuruluşlar itibariyle tutulması, Fransa’daki SICOVAM sistemine benzer bir sistemin kurulmasına olanak tanımaktadır. Ayrıca dileyen hak sahiplerine hesap açılabilmesi de, haklarının aracı kuruluşlar nezdinde izlenmesini istemeyen yatırımcılara yönelik bir hizmet niteliği taşıyacaktır. (5)
Kayıt edilmiş hakların, senede bağlanması zorunluluğu ortadan kalkmaktadır. Ancak senede bağlanmamış nama yazılı payların, alacağın temliki hükümlerine uygun olarak devri sağlanabilir. Nama yazılı payların devri halinde, Türk Ticaret Kanununa göre, pay defterine kayıt yapılırken, ilgililerin başvurusuna gerek kalmaksızın, Merkez nezdinde ihraççılar itibariyle tutulan kayıtlar esas alınabilecektir.
Mevcut uygulamada aracı kurumlar ile portföy yönetim şirketlerinin pay devirlerine Kurul tarafından izin verilmektedir. Yasal koşulları taşımayan kişilerin sermaye piyasası kurumlarında ortak olmalarını, sorumlu ortakların şahsî iflas yaptırımından kurtulmak amacıyla ortaklıktan ayrılmalarını önlemek amacıyla, pay devirleri SPK' nın iznine bağlanmıştır.
Aracılık kendi nam ve hesabına olabileceği gibi başkası nam ve hesabına veya kendi namına başkası hesabınada olabilir.
Fonun amacı tedricî tasfiyeye tabi tutulan ya da haklarında iflas kararı verilen aracı kurumlarla sermaye piyasası faaliyetinde bulunan bankaların, bu faaliyetlerinden doğan yükümlülüklerini tasfiye etmek; hisse senedi işlemlerinden doğan nakit ve hisse senedi alacağını, tasfiyenin başında belli bir limite kadar karşılamaktır.
Sermaye piyasası araçları üzerindeki hakların kaydını tutmak ve izlemekle görevli tüzel kişiliğe sahip Merkez tarafından idare ve temsil edilmektedir. Ancak, Fonu inceleme ve denetim yetkisi de SPK'a verilmiştir. Denetim ve inceleme sonuçlarına göre, Fonun idare ve temsilinin Kurul’a devredilmesi konusunda karar verme yetkisi Bakana tanınmıştır.
Fonun gelirleri arasında, aracı kurumların belirli oranda yıllık aidat ödemeleri yanında, SPK ve Aracı Kuruluşları Birliğince verilen para cezaları ve menkul kıymet borsalarınca verilen para cezaları da Fonun gelirleri arasında bulunmaktadır.
Fon mevcutlarının garanti işlevini görebilmesi için, rehnedilemeyeceği, teminat olarak gösterilemeyeceği ve üçüncü kişilerce haczedilemeyeceği hükme bağlanmıştır.
1997 yılının ilk yarısına kadar geçen dönemde, on üç tane aracı kurum için iflas davası açılmış, sadece üç tanesinde iflas idaresi oluşturulmuş ve hiçbirinde tasfiye tamamlanamamıştır. Bu nedenle binlerce yatırımcı mağdur olmuş ve genelde de sermaye piyasası yatırımcılarında kurumlara karşı güvensizlik oluşmuştur. Ortaya çıkan bu tablo, sermaye piyasasının sağlıklı temeller üzerinde işleyebilmesini sağlamak bakımından, başta aracı kurumlar olmak üzere sermaye piyasası kurumlarında özel tasfiye yöntemi belirlenmesini zorunluluk haline getirmiştir. (5)
Aracı kurumların tedricî tasfiyesine karar verme yetkisi, Sermaye Piyasası Kurul’una aittir. Ancak, Aracı kurumların tedricî tasfiyesi, Yatırımcıları Koruma Fonu tarafından yapılacaktır. Bankalar için Fon bankanın hisse senedi alacaklılarına, özel kanundaki yönteme göre ödemede bulunacaktır. Aracı kurumlar dışında kalan sermaye piyasası kurumlarının tedrici tasfiyeleride, Kurul tarafından yapılaçaktır.
Tedricî tasfiye kararı verildiğinde; ödemelerinin durması ve mal varlığının sadece Fon tarafından kullanılabilmesi mümkündür. Kurul, aracı kurumun yönettiği portföylerin yönetimini, bir başka kuruluşa devrine karar verebilecektir. Eğer söz konusu portföy bir yatırım ortaklığı veya yatırım fonu bünyesinde ise bu kuruluşlar hakkında da tedricî tasfiye kararı verilebilecektir.
Tasfiye kararıyla, mal varlığı üzerinde tasarruf ve haciz yasağı başlayacağından tüm mal varlığı münhasıran tasfiye amacına tahsis edilecektir. Tedricî tasfiye veya iflâsına karar verilen sermaye piyasası kurumlarının mal varlıkları üzerinde tasarruf edilemeyeceği, haciz uygulanamayacağı, başlamış icra takiplerine devam edilemeyeceği öngörülmüştür. Bu yasağın, olayın özelliğine göre tedricî tasfiyenin tamamlanmasına veya mahkemece iflas kararı verilmesine kadar uygulanması hükme bağlanmıştır. Böylece sermaye piyasası kurumunun mal varlığının eşitlik ilkesine uygun biçimde tasfiye amacı doğrultusunda kullanılması sağlanabilecektir. Bu yönde bir özel hüküm konulmadan, ilgililerin mal varlığını bütünüyle tasfiye kapsamında tutmak mümkün olmamaktadır. Zira iflas davasının açılmasıyla, mahkemece iflas kararı verilmesi arasında geçen dönemde, İcra ve İflas Kanununun 159 uncu maddesinin son fıkrası hükmü nedeniyle, icra takiplerine engel olunamamakta; tedricî tasfiyede ise mal varlığını koruyan hiçbir düzenleme bulunmamaktadır. (5)
Sermaye piyasası aracının tasfiyesinde asıl amaç, aynen teslimi sağlamaktır. Ancak aynen teslim yapılamadığında, teslimde temerrüde düşülen tarihteki deger esas alınacaktır. Aynı şekilde, tedricî tasfiye kararının verildiği tarihteki muaccel nakit borçlarının, bu tarihteki ana para ve işlemiş faizleri üzerinden hesaplanması öngörülmüştür. Diğer taraftan repo alacaklıları için, vadeye kadar kararlaştırılan faiz ile birlikte gözönüne alınmaktadır. Ancak vadeli borçlara vadeden, diğer borçlara ise tedricî tasfiye kararından itibaren kanunî faiz yürütülmesi esası benimsenmiştir.
Öte yandan aracı kurumun malvarlığını azaltacak muvazaalı işlemlere karşı, Fona iptal davası açma yetkisi tanınmıştır.
İşlem yasaklılar;
İşlem yasağı getirilen kişilerin isimleri Takasbank'a bildirildiğinde, bu kişilere ait hesaplar hareketsizleştirilir ve hisse senetleri Takasbanka teslim edilir. Takasbank tarafından bütün bu hisse senetleri kurul kaydında bulunmayan menkul kıymetler statüsüne alındığından, alım-satımının yapılmayaçağı bütün aracı kurumlara bildirilir.
İşlem yasağı getirilen kişiler, vekil sıfatıyla veya vekil aracılığıylada borsada işlem yapamazlar.Geçiçi işlem yasağı süresi 2 yıl, sürekli işlem yasağı süresi 5 yıldır. Yasak ihlal edildiğinde tekrarı halinde süreler yarı oranında artırılır. (6>
Sürenin dolması halinde SPK'ya yapılaçak başvuru üzerine degerlendirme yapılarak karara bağlanır.
İzinsiz sermaye piyasası faaliyetinde bulundukları için haklarında kovuşturma yapılanların işyerleri en büyük mülkî amir kararıyla geçici olarak kapatılabilecek, ilan ve reklamları toplatılabilecek, faaliyetleri durdurulabilecektir.
Tedbir, ihtiyati haciz isteme, tedbir ve haciz kararından sonra dava açma, hukuka aykırılığın tespiti ve iptali için dava açma yetkisi tanınmıştır. Kurul düzenleme, izleme ve denetimin yanında, tasarruf sahiplerinin haklarını korumak için yargı yoluna başvurabilecektir.
Hukuka aykırı işlemlerde sorumluluğu tespit edilen, imza sahibi yetkili görevlilerinin bu yetkilerinin, yargılama sonuçlanıncaya kadar Kurul tarafından tedbiren kaldırılması mümkündür. Hukuka aykırı davrandıkları Kurulca saptanan ve imza yetkisi kaldırılan personelin, bir başka halka açık anonim ortaklık ve sermaye piyasası kurumunda Kurul’un izni olmadan imza yetkili bir konumda çalışmaları yasaklanmıştır.
Sermaye piyasasına ve yatırımcılara zarar verebilecek fiiller suç olarak tanımlanmıştır. Bu fiilleri işleyen kişilerin, borsalarda işlem yapmalarının geçici veya sürekli olarak önlenmesine yönelik tedbirleri alma yetkisi Kurul’a tanınmıştır.
Sermaye piyasası kurumlarının malî durumlarının bozulmasında, yöneticileri ile büyük ortaklarının kişisel hataları ya da hukuka aykırı fiilleri önemli rol oynamaktadır. Ayrıca kurumların mal varlığının, yönetici ve büyük ortakların malvarlığına aktarılması suretiyle yatırımcılar zarara uğratılmaktadır. İşte sermaye piyasasında faaliyet gösteren kurumlardaki bu gibi suiistimalleri önlemek, yatırımcıların haklarını güvence altına almak amacıyla, malî durumlarının bozulması nedeniyle tedricen tasfiyelerine karar verilen ya da iflas eden sermaye piyasası kurumlarının, sorumluluğu tespit edilen yöneticileri ile % 10 oranında fazla paya sahip ortaklarının kişisel iflaslarını isteme yetkisi Kurul’a tanınmıştır. (5)
Kayıtlı sermayeli ortaklıklarda ilgililerin dava hakkının kapsamı genişletilerek, yönetim kurulu kararları aleyhine dava açılabiliyorken, yönetim kuruluna geniş yetkiler verilmiştir.
Kayıtlı sermaye sistemi dışındaki ortaklıklarda bu yetkiler genel kurulca kullanıldığı, karar alma sürecinde ortaklar söz sahibi olduğu ve gerekirse dava açabildiği halde; kayıtlı sermaye sistemindeki ortaklıklarda, yönetim kurulunun aldığı tüm kararlar aleyhine ilgililerce dava açılamaması dengesizlik yaratmıştır. Bu yüzden ilgililerin dava hakkını düzenleyen altıncı fıkrada değişiklik yapılarak yönetim kurulu üyeleri, denetçiler veya hakları ihlal edilen pay sahipleri tarafından Türk Ticaret Kanununun genel kurul kararlarının iptalini düzenleyen 381/1 fıkrasında sayılan hallerde, SPK çerçevesinde aldıkları tüm kararlar aleyhine dava açma yetkisi tanınmıştır. (5)
Türk Ticaret Kanununda esas sermayenin en az onda birini temsil eden pay sahiplerine tanınan hakların, halka açık anonim ortaklıklarda, ödenmiş sermayenin en az yirmide birini temsil eden pay sahipleri tarafından kullanılabilmesine olanak tanınmıştır.
SPK, kayıt yükümlülüğüne uyulmaksızın yapılan halka arz ve satış sonucu satılan kısmın karşılığı ve satışı yapılacak senetler için her türlü teminattan muaf olarak ihtiyatî tedbir ve ihtiyatî haciz istemeye, tedbir ve hacizden sonra dava açmaya veya takip yapmaya yetkilidir.
V- SONUÇ
250 den fazla üyesi bulunan anonim şirketlerin doğrudan SPK mevzuatına tabi kılınması ile SPK uygulama alanı, bütün sermaye piyasasını kapsayaçak şekilde büyütülmüştür.
Kayıt sistemi ile tasarruf sahiplerini koruyucu güvencelerle tercih edilir hale gelen piyasadaki anonim ortaklıklar, hisse senetlerini halka açık olma yolunu tercih etmektedirler. Türkiye sermaye piyasası, bundan sonra dahada gelişip, çeşitlenerek büyüme yoluna girmiştir.
Mevcut kanundaki kavram, araç ve kurallar bugünün koşullarında yeterli esneklik ve kapsayıcılığa sahiptir. Sermaye piyasası , gerçekten uzmanlığı gerektiren, teknik ve özel bir alandır. Öezel ve teknik bilgi sahibi olunmadan, savcılık ve mahkemelerin genel hukuki bilgi ile uyuşmazlıkları çözebilmesi mümkün değildir.
Büyük illerde savcıların, görev taksiminde uzmanlığa yönelinmesi isabetli olmakla beraber, uyuşmazlıkların cinsi ve niteliği itibariyle yeterli değildir. Asliye ceza Mahkemelerinin görev alanına giren sermaye piyasası suçlarında, yeterli, gerekli yargılamayı yaparaka karar verebilmeleri çok güç olaçaktır. Bilirkişi atanarak uyuşmazlıkların çözülmesi yerinde bir hukuki çözüm değildir. Bu nedenle Sermaye piyasası Mahkemelerinin kurulması bir ihtiyaç olarak gözükmektedir.
Sermaye Piyasası Kurulunda çok sayıda hukukçudan oluşan uzmanların tesbit ettiği kanuna aykırılıkları karara bağlayaçak, uyuşmazlığı çözecek hakim ve savcıların, yeterli özel ve teknik bilgiyle donanmalarını gerektirir. Bu nedenle Sermaye Piyasası Mahkemelerinin kurulması için kanunda değişiklik yapılmasını naçizane öneriyorum.
Çok sayıda kuruluş, özellikle yurt dışındaki vatandaşlarımızdan kar payı adı altında belirli bir karı vereçeklerini taahhüt ederek para toplamaktadır. Yayınladıkları ilan ve broşürlerde gerçege aykırı bilgi vererek ortak olma, istenildiğinde paranın geri çekileçeğini taahhütü vermek, kardan paş almak için katılım belgesi karşılığında para toplamaktadır.
Halktan para toplama karşılığında hisse senedi, tahvil, karar-zarar ortaklığı belgesi, makbuz, tahsilat belgesi gibi belgeler venilmesi ancak SPK'ca kayıta alınmayla mümkündür. Sermaye piyasası kurul kayıtlarına aykırı olarak para toplanması, kar taahhüdünde bulunulması, hisse senedi satımı, geri alma taahhütünde bulunulması, ortak olma taahhüdünde bulunmak yasak ve suçtur.
Bu tip belgelerin hukuki geçerliliği yoktur.Bu tip belgeler ile, şirkete ortak olmak, genel kurula katılmak, lönetimi seçmek gibi hakları kazanamazlar. Para toplama faaliyetinin yurtdışında yapılması veya yurtdışında kurulmuş bir kurum aracılığıyla yapılmasıda suç kapsamına girmektedir. Dolayısıyla tasarruf sahiplerinin mutlaka, SPK kayıt belgelerini istemeleri ve yatırım danışmanlarından bilgi alırak para ödemesinde bulunmaları, ileride çıkacak hukuki uyuşmazlıklarda çok büyük önem taşımaktadır.
Sermaye piyasası kurum ve araçlarının yeni tanınması nedeniyle bu tip sorunların çıkması doğal olmakla beraber, SPK'nın bu konuda halkı bilgilendirici yayınlarını artırması ve Sermaye piyasası kayıtlarını halka açık tutmasında büyük fayda olaçaktır.
SPK belge ve işlemlerinin aleni olması, ilgililerin istemi halinde bir örneginin verilmesi ile aracı kurum ve anonim ortaklıkların yılda bir kez listelenerek yayımlanması yerinde olaçaktır.
Hacı Ali Özhan
Hisse senedi; Hisse senedi, şirket sermayesinin belirli bir bölümüne karşılık gelen ve sahibine ortaklık haklarından yararlanma imkanı veren kıymetli evraktır.
Hisse senedi yatırımcısı, kardan veya büyümeden pay alabilmek için yatırım yapar.
Hissedar, büyümeden pay alma ve yönetime katılma haklarına sahip olur. Hissedar, şirketin gelirinden, şirketin borçları ödendikten sonra payını alabilir.
Hissedar; oy kullanma, yönetime katılma, tasfiyeden pay alma, şirket hakkında bilgi alma haklarına sahiptir.
İhraç ve halka arz; Sermaye piyasası araçlarının ihraçcılar tarafından çıkarılıp halka arzedelerek satışı ihraç demektir.
Sermaye piyasası araçlarının satın alınması için her türlü yoldan halka çağırıda bulunulmasıdır. Böylece, halkın bir anonim ortaklığa katılması veya kurucu olması sağlanır.Hisse senetlerinin borsada devamlı işlem görmesini ve hisse senetlerinin satışını ifade eder.
Temettü ;İhraççıların türleri ve dağıtılabilir kâr tutarları göz önüne alınarak, Kurul tarafından kâr dağıtım zorunluluğunun kaldırılabilmesine veya ertelenebilmesine imkân SPK' ya tanınmıştır. Pay sahiplerine birinci temettü ödenmedikçe, yönetim kurulu üyelerine, memur, müstahdem ve işçilere kârdan pay dağıtılmaması düzenlenmiştir.
Vadeli işlem- Opsiyon borsaları;
Vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri, niteliği itibariyle sermaye piyasası aracıdır. Fiziken malla doğrudan ilgili olmasada, ortaklık veya alacaklılık hakkı veren senet niteliğindedirler.
Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği; Birliğin temel amacı mesleki disiplin ve işbirliğini sağlamak, meslek kurallarını oluşturarak sermaye piyasasında aracılık mekanizmasının gelişmesine katkıda bulunmaktır. Birlik, belli sınırlar içerisinde düzenleme yapmaya yetkili bir kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu biçiminde düzenlenmiştir. Bununla çeşitli disiplin hükümleri yanında mesleki ilkelerde işbirliğini sağlanması amaçlanmıştır.
Kayıt sistemi;Sermaye piyasası araçlarının kaydi hale getirilmesine ilişkin ilk uygulama 1872 yılında Avusturya’da Viyana Ciro İşlemleri ve Kasalar Birliği aracılığı ile gerçekleştirilmiş ve bunu Berlin Kasalar Birliği izlemiştir. Konuya ilişkin ilk Kanun 1896 yılında Almanya’da yürürlüğe girmiş ve 1937 de Depo Etme Kanunu kabul edilerek uygulamada ortaya çıkan sorunlar yasal düzenlemeye kavuşturulmuştur. Yine İsviçre’de 1970’te Menkul Kıymetler Ciro Anonim Ortaklığı kurulmuş ve ekonomik yaşam, bu ortaklığın kayıtlarına aynî etki tanımış ancak, yasal düzenlemeye konu edilmeme yönünden eleştiri toplamıştır. Fransa’da yasal düzenlemeleri takiben tüm menkul kıymetler kaydi hale getirilmiş ve 1983 yılından itibaren hukukî ve fiilî anlamda kaydi sistem işlemektedir. İngiltere’de ise, 1989 tarihli Şirketler Kanununa dayanılarak, uygulamaya konulması planlanan Crest sistemiyle menkul kıymetlerin kaydi olarak tutulması çalışmalarına devam edilmektedir. (5)
Aracı kurumlar;
Aracı kurum ve bankalar “aracı kuruluş” olarak tanımlanmaktadır.Bütün bankalar aracı kurum kurarak sermaye piyasası faaliyetlerinin önemli bir kısmını aracı kurumlara devretmişlerdir.
Yatırımcıyı koruma fonu;
Fon, Bankalar Kanununundaki Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu esas alınarak düzenlenmiştir. Tasarı, başta Amerika Birleşik Devletlerindeki konuyla ilgili yasal düzenleme olan “Securities Investor Protection Act” ve bu yasayla kurulan Fon olmak üzere, gelişmiş sermaye piyasasına sahip Avrupa ülkelerindeki ve AB mevzuatındaki benzer sistemlere paralel olarak, sermaye piyasası yatırımcılarının, kurumların malî durumlarının bozulması nedeniyle zarara uğramasını önleyici bir sistemin oluşturulmasını hedeflemektedir. (5)
Tedrici tasfiye,
Türk Ticaret Kanununun ve İcra ve İflas Kanununun tasfiyeye ilişkin hükümleri, sermaye piyasasının yapısına uymadığı için özel bir yöntem olan tedricî tasfiyede kurumu getirilmiştir.
SPK suçları;Türk Ceza Kanununda emniyeti suiistimal, dolandırıcılık, hileli iflas gibi suçlar, sermaye piyasasının özelliklerine uygun olarak Sermaye Piyasası kanunununda cezaî müeyyideye bağlanmıştır. Bunlar;
iki yıldan beş yıla kadar hapis ve l0 milyardan 25 milyara kadar ağır para cezası ile cezalandırılırlar.
bir yıldan üç yıla kadar hapis ve 8 milyardan 20 milyara kadar ağır para cezası ile cezalandırılırlar.
beş milyardan onbeş milyara kadar ağır para cezasi ile cezalandırılırlar.
İdari para cezaları; Bazı hafif ihmalleri suç olmaktan çıkarmak, mahkemelerin yüklerini hafifletmek için idari para cezalarının getirildiği madde gerekçesinde belirtilmiştir.(5)
Kanuna dayanılarak yapılan düzenlemelere, belirlenen standart ve formlara ve Kurulca alınan genel ve özel nitelikteki kararlara aykırı hareket edilmesi halinde idarî para cezası öngörülmüştür.
SPK' nın yanında Sermaye Piyasası Aracı Kurumlar Birliğinide idari para ceza verme yetkisi tanınmıştır. İdari para cezalarının, Yatırımcıları Koruma Fonuna irad kaydolunacağı ve buna bağlı olarak Fon tarafından takip ve tahsil olunacağı hükme bağlanmıştır.
İdari para cezalarına karşı yargı yolu açıktır. İtiraz ile cezanın kaldırılması veya azaltılması mümkündür.
Cezai-hukuki sorumluluk ;
Borsaların başkan ve yönetim kurulu üyeleri ile personelinin Devlet memuru gibi cezalandırılacağı hükme bağlanmıştır. Böylece borsaların başkan ve yönetim kurulu üyeleri ile personelinin görevleri ile ilgili suç işlemeleri durumunda daha ağır bir müeyyide ile cezalandırılmaları öngörülmüştür.
Sermaye piyasası mevzuatı, 1981 yılında çıkarılan 2499 sayılı kanunda, 1992 ve 1999 yıllarında yapılan değişiklikle ileri düzeye ulaşmıştır. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası kurulması ile kısa sürede ilgi görerek ciddi büyüme ve çeşitlilik yaşamıştır.
(1) 2499 sayılı kanunun genel gerekçesi
(2) 3794 sayılı kanunun genel gerekçesi
(3) 3794 sayılı kanun için Plan ve Bütçe komisyonu raporu (l/377)
(4) 4487 sayılı kanunun genel gerekçesi
(5) 4487 sayılı kanunun madde gerekçeleri
(6) SPK 2002/13 sayılı duyurusu ile 16/436 sayılı kararı