hacialinin websitesi

TELEVİZYONDA PARTİ PROPAGANDASI

Radyo ve televizyonlar, siyasi partiler hakkındaki yayınlarından dolayı, Yüksek Seçim Kurulu tarafından kapatılmaktadır. Seçimin dürüstlük içinde yapılmasını sağlamakla görevli YSK, seçim dönemi süresince, seçimleri etkileyecek her konuda görevli kılınmıştır. RTÜK ile YSK arasındaki yetki tartışması karara bağlandıktan sonra, bazı televizyonların kapatılması basında tartışmalara neden olmaktadır. YSK kararları kesin olduğu içinde yargıya başvuru imkanı verilmeden derhal kapatılmaktadır. (YSK ' nın idari kurul olması ve kararlarının kesinliği idari kesinlik niteliğinde olduğu için yargı denetimine açık olduğu görüşümü tekraren belirtmek isterim.)

YSK' nın bu yasaklarına karşı, özgürlük adına olumsuz tepkiler, yorumlar basında yer almaktadır. Mutlak özgürlük taraftarı olmama karşın, bazı partilerin sahibi oldukları televizyonlarda, sıkça ve uzun süreli yayınların denetlenmesi ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Sermayenin gücünün veya yalan, yanlış, abartılı, maksatlı haberlerin seçimleri etkilemesine müdahale kamusal gerektir. Bu sınırlama, makul ve somut gerçekliğe uygun istisnai yasaklamadır.

Siyasi partilere, televizyonlarda parasız propaganda imkanı verilirken, paralı propaganda yapabilme imkanı tanıyan kanun çıkarılmıştır. Seçim döneminde siyasi partilere paralı propaganda imkanı tanıyan kanunun iptali için açılan davada, "...Propagandanın amacı, siyasi partiler yönünden kendilerini en iyi biçimde tanıtarak olabildiğince çok seçmenin oyunu almak, vatandaşlar yönünden, oyunu serbestçe ve en uygun biçimde kullanabilmesine olanak sağlayacak bilgilerle donatılmasıdır. Radyo ve televizyonlardan eşit yararlanma hakkı, kişilere siyasi görüşlerini olabildiğince objektif ölçü içinde yansıtılmasını, partilere ise toplumlardaki ağırlıklarına göre orantılı olarak seslerini duyurma olanağının sağlanmasına yabancı olan "para" öğesi bağdaşmaz. Parası ödenerek yapılacak propagandanın ayrıca görüntülü yapılabilmesi de düşünülürse parası daha çok partilerin faydalanma olanağı artmaktadır. Bu ise siyasi partilerin devlet hizmetlerinden eşit yararlanacağı ilkesine aykırı olduğu, kamuoyunun serbestçe oluşumunu da engellemektedir. Kamuoyu oluşturma da para' nın etkili bir araç olarak kullanılmasının ve bunun yasa kuralı haline getirilmesinin anayasal dayanağı yoktur..." diyerek Anayasa Mahkemesi, kanunu iptal etmiştir.

Paralı propaganda yani parti tarafından hazırlatılmış programların yayımı anayasaya aykırı bulunmuştur. Naçizane katıldığım bu yoruma göre, televizyon sahibi kişilerin mensubu bulundukları partilerin propagandasını yapması da, doğal olarak anayasaya aykırı olacaktır.

Tekraren sürekli ve uzunca yapılan yayınlar ile yayım ilkelerinin de ihlal edileceği açıktır. Özel tanıtımların yanında, objektif ve tarafsız haber gerekleri ihlal edilerek, partiler arasında fırsat eşitliğini bozan sermaye kaynaklı propaganda, seçimlerin dürüstlüğünü de bozmaktadır. Dolayısıyla yayın haklarını, kendi çıkarları için kötüye kullanan televizyonların "program" sınırı ile kapatılması yerinde ve isabetli bir tutumdur.

Hacı Ali Özhan

vakit gazetesinde 19 ekim 2002 tarihinde yayımlanmıştır.

  İnsan Hakları Mahkemesi   Any.Mah   Danıştay   Yargı   Baro   Araştırmalar   Makaleler  
ana sayfa / main page

   hacialiozhan@hotmail.com    hacialiozhan@mynet.com    hacialiozhan2000@yahoo.com