| hacıalinin basin sayfası
|
| hacı ali özhan |
Basın yasakları
Hacı Ali Özhan
Basın özgürlüğü ilginç yasaklamalara konu olabilmektedir. A. Ajansı tarihinde örneği olmayan bir yasağı, Akit gazetesine uygulamaya çalıştı. Akit gazetesi diğer gazeteler gibi tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine karsın, Ajans gerekçe göstermeden ve önceden bildirim yapmadan Akit gazetesine, haber servisini durdurdu.
Bir haftalık tartışma ve tepkiler üzerine, A.A. kararını değiştirerek haber servisi yapmaya tekrar başladı. Gerçekten ilginç bu sınırlama 'sansür' tarihine geçecek değerdedir.Yine ilginç bir yasaklama karan da RTÜK tarafından alındı. Bilindiği gibi halen devam eden ölüm orucu, açlık grevi ve gösteriler hakkında yapılan radyo ve televizyon yayınlarında, gereğinden farla yer verildiği, " haber kurgusunun devleti güçsüzleştirdiği gerekçesiyle uyarı niteliğinde yasaklama kararı aldığı basında yer almıştır.
Tam anlamıyla sansür olan bu karar, RTÜK görev kanununda ve ilgili kanunlarda dayanağı olmayan, keyfi bir karardır. Hukuki bir değeri de yoktur. Yalnızca kişisel bir değerlendirme sayılabilir.
Kanuni dayanağı olmayan kişisel bir değerlendirmenin, RTÜK adına açıklanması gerçekte ciddi sakıncalar içermektedir.
Bir haberin 'gereğinden fazla' olması gibi bir yorum, keza haber kurgusu gibi yalnızca yönetmenin takdirindeki bir göreve müdahale edilmeye çalışılması yasaklamayı yeterince ilginç kılmaktadır. Uygulanması güçlüğü yanında ciddi bir oto-sansür içermektedir. RTÜK' ün radyo ve televizyonları kapatma yetkisinin yanında, bu uyan-yasaklama kara
rı tereddüt ve kargaşaya neden olacak etkiler ve sonuçlar doğurmaktadır.RTÜK Kanunu, yayımdan önce ancak Başbakan veya görevlendireceği Bakan' a bir yayının durdurulabileceği yetkisi vermiştir. Bunun dışında kimse yayından önce yasaklama kararı veremez. Bu yasaklama karanda, ancak belirli bir programa, dizi veya münferit bir yayın için verilebilir. Yasak kararına karşıda yargı yolu açıktır.
Böylesine duyarlı düzenlenmiş bir konuda, soyut ve ne anlama geldiği belli olmayan yasaklayıcı bir karar ve uygulama kanuna aykırıdır.Avrupa Sınır Ötesi Televizyon sözleşmesi, gerçekler ve olayların doğru olarak sunulmasını, özgürce kanaat oluşmasını teşvik edici olması gerektiğini açıklamıştır. Yine sözleşmenin 9. maddesi, toplumun önemli olaylardan haberdar olması başlığını taşımakta, halkın olayları televizyondan izleme fırsatından mahrum edilemeyeceğini belirtmiştir
.Kamu hizmeti, devlet görevi sayılamayacağı gibi devlet lehine yayın yapmak olarak görülemez. Gerçeğin tarafsızlık içinde çabuk ve doğru bir şekilde sunulmasıdır. Gerçeğin anlatılmasına yönelik her müdahale basın özgürlüğünü ihlal eder, basına sansürdür. RTÜK' ün yasaklamak yerine kamu hizmeti adına bu gibi yasaklamalardan kaçınması gereklidir
.*20 aralık 2000 tarihli akit gazetesinde yayımlanmıştır.
Hacı Ali Özhan
|
|