hacialinin laiklik sayfası

33 idam verilen Sivas davasının Yargıtay'ın bozma kararından sonra yeniden görülmesi nedeni ile Alevi kökenli olan ancak kendisini "sosyalist ve ateist" olarak tanımlayan Avukat Hacı Ali Ozhan yaptığı açıklamada, yıllarca idamlara karşı olduklarını söyleyen "sosyalist ve ateist"lere savundukları ilkeleri hatırlamaları için hodri meydan dedi. Özhan, Sivas davası mağdur ve avukatlarına, "Bizzat mahkemeye 'idam cezasına ilke olarak karşı çıkıldığı, sanıkların idam cezaları ile,cezalandırılmamaları, idamın ceza olma özelliğini yitirdiği' seklinde açıklama yapmaları tarihi öneme,sahip olacaktır" diye çağrı yaptı.

Özhan yaptığı açıklamada, 2 Temmuz 1993 tarihinde ateist Aziz Nesin'in kışkırtmaları neticesinde meydana "geldiği iddia edilen ve hâlâ üzerindeki esrar perdesini koruyan Sivas olayları için, "Suçluları tesbit edip cezalandırmak mahkemelerin görevidir. Ancak 6 yıldır devam eden yargılamada gerekçe suçluların yakalanmadığı kuşkusu içinde bulunuyoruz" diyerek, "suçlu olduğu kabul edilen 33 kişiye idam cezasının verildiğini ve Yargıtay'ın bu kararı bozmasından sonra yeniden yargılamanın başladığını" belirterek, gerçek suçluların yakalanmadığı kuşkusunu dile getirdi.

"Türkiye'de insan hakları savunucuları, sosyalistler 40 yıldır ısrarla 'idam cezalarına karşı çıkmakta, ilke olarak' idam cezasının kaldırılmasını ayrımsız olarak savunmaktadırlar. Ülkemizde son zamanlarda tekrar tartışma konusu haline gelmiş idam cezasının kaldırılması için kampanyaları başlatıldığını" hatırlatan Özhan, kendilerini sosyalist olarak tanımlayan ancak Sivas davasında idamları savunanlara ilkeli olmaları çağrısında bulunarak Sivas olaylarında, "Eşini kaybeden Refika Bezirci, Nebahat Altınok ve iki kızını kaybetmiş Ahmet Sivri ve yeğenini kaybeden Halil Metin'in yaptıkları açıklamalarla, Sivas davası sanıkları da olsa idam cezalarına karşı çıkmakta, onların hayat hakkını savunmak durumunda hissediyorum diyerek soylu asil ve dürüst bir açıklamada bulunduklarım" kaydetti.

Özhan, "Sivas katliamının acısını yüreğinde duyarak Aziz Nesin'i çok seven bir 'sosyalist ve ateist' olarak Sivas davasında müdahil olan diğer mağdurlarında aynı yönde düşündükleri kanısındayım. Bizzat mahkemeye 'idam cezasına ilke olarak karşı çıkıldığı', 'sanıkların idam cezaları ile cezalandırılmamalarını', 'idamın ceza olma özelliğini yitirdiğini' şeklindeki benzeri açıklamaların bizzat mağdurlar tarafından verilecek bir dilekçede yapılmasının hukuken bir anlamı olacağı gibi, günümüz şartlarında tarihi öneme sahip olacaktır.

Bir "sosyalist ve ateist" olarak Sivas davasında müdahil olan mağdurları gerek basına gerekse de bizzat mahkemeye dilekçe vererek 33 idam cezasının değişmesini sağlamaya davet ediyorum" diyerek, idamlara ilke olarak karşı çıktığını her vesile ile dile getirenleri samimiyete davet etti.

2 Temmuz 1993'de meydana gelen Sivas olaylarında işlemedikleri suçtan dolayı 33 kişiye idam cezası verilen Sivas davasının Yargıtay'ın bozma kararından sonra yeniden görülmesi nedeni ile Alevi kökenli olan ancak kendisini "sosyalist" ve "ateist" olarak tanımlayan Avukat Hacı Ali Ozhan yaptığı açıklamada, yıllarca idamlara karşı olduklarını söyleyen "sosyalist ve ateistlere savundukları ilkeleri hatırlamaları için hodri meydan dedi.

Özhan, Sivas davası mağdur ve avukatlarına, "Bizzat mahkemeye 'idam cezasına ilke olarak karşı çıkıldığı, sanıkların idam cezaları ile cezalandırılmamaları, idamın ceza olma özelliğini yitirdiği' şeklinde açıklama yapmaları tarihi öneme sahip olacaktır" diye çağrı yaptı.