![]() |
DEVLET KURUMU OLAN DİYANET
hacı ali özhan
Demokratik Barış Hareketi Partisi, ekim 1996 yılında kurulduğu, ay içinde Yargıtay Başsavcılığınca kapatılması davasıyla karşılaşmıştır. Kapatma davası gerekçesi ise, programında Diyanet İşleri Başkanlığının devlet kurumu olmaktan çıkarılmasını savunması gösterilmiştir. Anayasa Mahkemesi davayı 5/6 oy çokluğuyla reddetmiştir. Red kararı 22 mayıs 1997 tarihinde tasına açıklanmış olmasına karşın gerek
çeli karar' ancak 2 haziran 2000 tarihinde yayımlanmıştır.Kapatma, davası nedeniyle DBH isimli partiye ilgi zayıflamış, kurucuları dahi partiyi terk etmek zorunda kalmışlardır. Yeterli gelişmeyi gösterememiş parti bu kez Yargıtay Başsavcılığının fesih davasıyla karşılaşmıştır. Nitekim Anayasa Mahkemesinin 28/12/1998 tarihli kararıyla dağılmış sayılmasına karar verilmiştir.
Kapatmaya gerekçe gösterilen parti programındaki DİB 'lığına ait görüşleri kişi olarak a
ynen benimsemekteyim. Kişi olarak aynı görüşte olduğum DBH Partisinin, bu nedenle kapatma davasıyla karşılaşmış olması, örgütlenme, özgürlüğümü ihlal etmektedir.Partinin kapatmaya neden gösterilen bu görüşünü yaymak, desteklemek ve Diyanet İ.B. lığının devlet kurumu olmaktan çıkarılmasını sağlayabilmek imkanımız sınırlandırılmıştır. Laiklik ilkesine aykırı bu yasaklama, devletin dini kontrol etmesi adına Hükümetçe savunulmaktadır.
Diyanet İşleri Başkanlığı, yaklaşık 80 bin personeli olan ve bütçeden önemli miktarda pay olan bir devlet kurumu olarak çalışmaktadır. Görevi islam dininin inançları ve ibadetlerini yönetmekle görevlendirilmiştir.
Uygulamada ise islam dini içinde bulunan ""Sünni"" mezhebinin hükümlerini uygulamaktadır. Diğer mezheplerin ve özellikle 'alevi ' mezhebinin gerekleri hiç öğretilmemekte ve ibadetlerinin yapılmasında yardımcı olmamaktadır. Yani yalnızca sünni mezhebin kontrolünde çalışmaktadır. 80 bin personelin yaklaşık tamamıda "sünni" mezhebe mensup kişilerden oluşmaktadır.Türkiye de bulunan 61 bin adet caminin 'imamlarını' atayıp, maaşlarını ödemektedir
.İmam hatip liseleri, imamlık, hatiplik ve kuran kursu öğreticiliği gibi dini hizmetlerin yerine getirilmesi ile görevli elemanları yetiştirmek üzere kurulmuştur.
Milli Eğitim Bakanlığı personelince ve bütçesinden yapılan harcamalarla 'imam' yetiştirilerek, camilerde Diyanet İ.B.nca görevlendirilmektedirler.imam hatip liselerinin kuruluş amacı bu olmasına karşılık, gerekli imam sayısının çok üzerinde okul açılmış ve öğrenci alınmıştır.
Adate klasik lise eğitimi kurumları gibi yaygınlaşmış 500 den fazla imam hatip lisesi açılarak 100 binden fazla öğretmen çalışmaktadır. Devlet laiklik ilkesine aykırı olarak imam yetiştirmek gibi yükümlülük altına sokulmuş ve dine müdahale eder hale gelmiştir.Din kültürü, ve ahlak eğitimi orta ve liselerde zorunlu dersler arasında yer almıştır.
Dolayısıyla bütün okullarda hangi dine veya mezhebe mensup olursa olsun, bütün öğrenciler din dersini almak zorunda bırakılmıştır. Azda olsa müslüman olmayan öğrencilerin yanında ateist dünya görüşünü benimseyen velilerin çocuklarına da zorunlu olarak din eğitimi verilmektedir.Ayrıca özellikle belirtmek isterim ki, din kültürü kavramı, bütün dinleri, dinlerin tarihini, oluşum süreçlerini, ortaya çıkışlarını kapsayacak, aralarındaki farkların bilinmesini gerektirmektedir. Buna rağmen okullardaki din dersi, yalnızca islam inanışını anlatmakta hatta bununda yalnızca "sünni" mezhebini anlatmaktadır. Ayrıca uygulam
alı olarak sünni mezhebine ait ibadet biçimleri öğrencilere yaptırılarak öğretilmektedir. Alevi öğrenciler veya ateist veya hiristiyan, budist, yahudi veya başka dinlere mensup öğrenciler kendi ailesindeki dini inanışın aksine okulunda sünni mezhebini öğrenmek zorunda bırakılmışlardır. (Anayasa m,24/4 fıkra hükmü.)10, 15 yaşındaki genç çocuklar genel olarak dinleri tanımak ve aralarındaki farkları anlayıp bir değerlendirme imkanı bulamadan tek taraflı, yalnızca bir mezhebin inanış ve ibadetlerini öğrenerek, bilimsel düşünme yeteneğinden yoksun bırakılmaktadır.
Diyanet İşleri Başkanlığının devlet kurumu olmaktan çıkarılmasını öneren ve konuda siyasal parti kurarak örgütlenme hakkı, ortadan kaldırılmıştır.
Demokratik Barış Hareketi isimli partinin programında aynen;
".........Biz Diyanet İşleri Başkanlığının bir devlet kurumu olmaktan çıkarılmasından yanayız. Kurum inanç sahiplerine devir edilmeli kurumda hangi inanç grubunun, hangi temsil esasına göre var olacağı ve mali bütçesinin, nasıl düzenleneceği tümüyle bu kurumda yer almak isteyen cemaat mensuplarınca belirlenmelidir.........."
denmektedir.Anayasanın 136 maddesinde, Diyanet işleri Başkanlığının genel idare içinde yer alacağı amir hüküm olarak belirtilmiştir. Siyasi Partiler Kanununun 89 maddesinde, siyasi partilerin anayasanın 136.maddesine aykırı amaç güdemeyecekleri belirtilmiştir. Siyasi partilerin kapatılmasını
düzenleyen 101/a fıkrasında, parti programının veya faaliyetlerinin dördüncü kısımda yer alan hükümlere aykırı olamayacağını düzenlemiştir. SPK.m.89'da dördüncü kısımda yer almaktadır. Bu nedenle kapatılması kanun uyarınca 'amir' olarak düzenlenmiştir.Yargıtay Başsavcılığı bu nedenlerle DBH Partisinin kapatılması için Anayasa Mahkemesinde dava açmıştır. Mahkeme davayı red etmiş olsa da dava boyunca parti kurucuları, kapatılabileceği nedeniyle siyasal çalışmalarını durdurmuşlardır, dolaylı olarak partinin kapatılmasına neden olmuştur.
DBH Partisi seçimlere girmemesine karşın, mevcut siyasi partilerimiz ve değişik siyasi partilere mensup adaylar, milletvekili seçimlerinde, Diyanet İş.Baş. nın devlet kurumu olmaktan çıkarılmasını propaganda edememekte, bu yöndeki görüşlerini açıklayamamaktadırlar. Aksi halde partilerinin kapatılmasına neden olmaktadır.
Bu yönüyle, ek l nolu protokolün 3 üncü ma
ddesinin ihlal edildiğini düşünmekteyim.Diyanet İşleri Başkanlığının 80 bin civarındaki personeli ve bütçesi nedeniyle Devlete maliyeti büyük oranda olmaktadır. Ayrıca imam yetiştirmek amaçlı açılan imam-hatip liseleri için yapılan masraflar ve öğretmen ücretleri devlet bütçesine ağır bir yük getirmektedir.
Özellikle alevi kökenli vatandaşların bu konuda yoğun şikayetleri bulunmaktadır.
Din özgürlüğü, bir dini öğrenmek kadar, öğrenmemek hakkını da içerir. Dolayısıyla devlet bir dini veya öğrenmesini engellemek konusunda müdahaleci olamaz. Devlet bir dinin öğrenilmesini kolaylaştırmak, desteklemek hatta benimsenmesini yönlendirmek gibi işlev üstlenemez, Kaldı ki bu o dine mensup
kişileri de sınırlamak anlamına gelir, din mensupları tamamen kendi istek ve programları dahilinde 'dinlerini' öğrenmelidirler, devletin buna müdahalesi o din mensuplarının duygularını incitir. İmamların yetişmesi ve camilerde görev üstlenmesi, o dinin gerçek gereklerine devletin müdahale kuşkusunu haklı olarak ortaya çıkarmaktadır. Nitekim Anayasa hazırlanırken bazı meclis üyeleri bu kuşkularını dile getirmişlerdir.(DMTD.E.147 0:4 9/9/1982 yılı anayasa görüşmeleri sayfa 72-75.)Ayrıca belirtmek isterim ki, laik bir devlet, dini kurala dayanamayacağı gibi hiçbir dine de müdahale etmemelidir.
Müdahale olumsuz olabileceği gibi destek vererek olumlu dahi olmamalıdır devlet yalnızca, din ve devlet işlerini ayırarak, vatandaşların istedikleri dini öğrenme ve ibadetlerini yapma hakkını güvenceye alarak bu hakların kullanılmasını sağlamalıdır.Örneğin, cuma hutbelerindeki resmi devletçe hazırlanmış metinleri dinlememek için cuma namazlarına gitmeyen müslümanları tanıyorum. Dini denetlemek adına din dersi kitaplarında aktarılan dini bilgilerin gerçekte ne kadar doğru oldukları da bazı müslümünları rahatsız edebilmektedir. Müslüman cemaa
tin büyük çoğunluğu devlet dinimize karışmasın, olumlu veya olumsuz müdahalede bulunmasın kendi eğitimimizi ve ibadetlerimizi kendimiz yapılım diye düşünmektedir.Temel eğitimdeki zorunlu din dersiyle, yalnızca islam dini ve sünni mezhebi tanıtılmaktadır. Hıristiyanlık, yahudilik, budizm, Ateizm v.s. gibi dinler bilinmediğinden karşılaştırma imkanı verilmeden genç çocuklar islam dinine yönlendirilmektedir. Keza dinlerin oluşumu, tarihi gibi konular b
ilimsel olarak anlatılmadığı için din hakkındaki eksik bilgilendirmeler toplumun bilimden uzaklaşmasını doğurmaktadır.Hacı Ali Özhan
Not.: Avrupa İnsan hakları Mahkemesine yaptığım başvurudan alıntı yapılmıştır.
|