hacialinin websitesi muhtelif konular
Bu sayfada, hukuki, siyasi ve muhtelif konularda Hacı Ali Özhan tarafından yazılmış makaleler, dilekçeler bulunmaktadır. Ayrıca İlginç ve önemli görülen yazılar, mahkeme kararı ve dilekçe örnekleri burada sunulacaktır. eylül 2001

ÇOK EVLİLİK

Toplumsal koşullar değişik evlilik biçimlerini ortaya çıkarmıştır. Avrupa ülkelerinin çoğunda tek evlilik kuralı uygulanmaktadır. Medeni Kanun İsviçre' den alındığı için, orada uygulanan tek eşlilik kuralı bize de geçmiş oldu. Osmanlı döneminde çok evlilik hatta belirli süreli evlilik mümkün iken, kanunla tek evlilik yapma zorunluluğu getirildi. Cumhuriyetin kurulduğu dönemlerde böyle bir kurala sosyolojik ihtiyaç var mıydı bilemiyorum. Kanunun gerekçesinde belirtilen, çağdaş uygarlık nitelemesi bu kural için kanımca yerinde değildir. Tek eşlilik veya çok eşliliğin uygarlık kavramıyla doğrudan ilgisini kurmak zordur. Aksine kişilerin özel yaşamında alabildiğince özgürlüğünü sağlamak çağdaşlığın gereği olarak görülmelidir. İnsan fıtratına, duygularına, biyolojisine aykırı çağdaşlık olur mu? Çağdaş anlayış, özgürlükleri mümkün olan en geniş hale getirmeyi hedefler, çünkü bireyler ne kadar kendi özgürlüğünü yaşayabilirse, o kadar toplumsal mutluluğa ulaşılır. Toplumunu mutlu eden ülkeler de uygar ülke olurlar. Bireylerin özgür olmadığı, yani mutlu olmadığı bir toplumun mutlu olmayacağı da açıktır. İnsan gerçeğine aykırı kurallarla, uygarlık, medeniyet uyuşamaz.

Evliliği tek kişiyle sınırlayıp, cinselliği tekelleştirdiğiniz de doğal olarak sorunlar başlayacaktır. Çünkü erkeğin cinsel duyguları bir kadınla sınırlanamayacak nitelikte. Erkeğin başka eşler araması, hanımından hoşnut olmadığı anlamına da gelmez. Erkeklerin aldatmasından yakınmalar, bu nedenle bir gerçeğe denk düşüyor. Koşulları müsait erkeğin "metres" ilişkilere girmesi, az da olsa ikinci eşle evlenenlerin olması, erkeğin biyolojisi ve cinsel duygularını göstermektedir. Evlilik dışı ilişkilere girmemek, erkeğin tercihi değil aksine erkek duygularının bastırılmasıdır. Erkeğin çok eşle evlenebilir olması, mutsuz evlilikleri sonlandıracağı gibi mutlu evlilikleri de sağlayıcı olacaktır. Mutsuz evliliklerin bitmesi toplum için zarar olarak görülmemelidir. Erkekten kaynaklanan ve kadının sürekli katlanmasına dayalı mutsuz evlilikler yerine, isteyenin istediği kadar evlenebildiği bir aile, tercih edilmelidir. Kuşkusuz ikinci evliliklere müsaade etmeyen kadının boşanma hakkı vardır.

Tek eşle evliliğin Hristiyan teolojisinden kaynaklandığı söylenebilir. Hz. Musa, boşanmayı yazılı belge halinde yapın derken, Hz. İsa boşanmamayı öneriyor, boşandıktan sonra yeniden yapılan evliliği "zina" olarak niteliyor. (İncil matta 5-19, markos 10, luka 16/18) Bu nedenle Hristiyanlığın bazı mezheplerinde halen bazı ülkelerde uygulanan boşanma yasağı devam etmektedir. Keza papaz, rahip ve rahibe gibi din adamlarının evlilik yapmama inanışının, insan fıtratına ne kadar aykırı olduğu apaçık ortadadır. Bu acıklı hal, uygar denilen Avrupa ülkelerinde bugün yaşanıyor.

Kuran-ı Kerim bazı şartlar içinde dört kadına kadar evlilik yapmaya izin veriyor. (Nisa suresi 3 ayet) Arap toplumunda cahiliye döneminde evlenme sayısında sınır yokken, Kuran bunu dört ile sınırlamış. Başta peygamber olmak üzere dört halife de çok sayıda evlilik yapmışlardır. Hz. Muhammed elli yaşında, Hz. Haticenin ölümünden sonra on tane evlilik yapmıştır. Hz. Ali otuz beş yaşında, Hz. Fatıma'nın ölümünden sonra sekiz evlilik yapmıştır. Hz. Ebubekir'in dört, Hz. Ömer'in dokuz, Hz. Osman'ın üç eşi olmuştur. Hz. Hasan'ın çok sayıda evlilik yaptığı kaynaklarda yazılıdır. Kısaca İslam dini, evlenmeleyi, eşi ölmüş veya boşanmış herkesin yeni bir evlilik yapmalarını teşvik ediyor.

Tek eşle evlilik zorunluluğu kaldırılmalı, erkeğin birden fazla kadınla medeni nikah yapması sağlanmalıdır. Böylece evlilik dışı oluşan fiili durum yasalaşmış olacaktır. Bu önerim, hiçbir din veya dinsel gerekçeden değil, yalnızca erkek biyolojisi gerçeğine dayanmaktadır. Ayrıca müslüman olarak değil, bir ateist olarak yaptığımı da belirtmek isterim. Bu konuda AK Parti yerine, kendisini sosyal demokrat olarak tanımlayan CHP' nin, kanun değişikliği teklifi vermesi daha uygun olur. Inkılap kanunları arasında bulunduğunu söyleyenlere şunu hatırlatmak isterim ki, Anayasa, evlenmenin evlenme memuru önünde yapılacağını ve bu işlemden önce dini tören yapılamayacağı hükümlerini, inkılap kanunu olarak tanımlıyor. (m.174) Dolayısıyla evlenme memuru önünde yapılmak şartıyla evli iken ikinci veya daha fazla evlilik akdi yapılması inkılap kanunu kapsamına girmez. Ceza kanunu da, resmi nikah işlemi yapılmadan imamın dini tören yapmasını suç görmüştür. (m.526) Kaldı ki inkılap kanunları arasında görülse dahi, anayasa bunların değişmeyeceğini değil, yalnızca anayasaya aykırılığının ileri sürülemeyeceğini söylüyor. Dolayısıyla çok evlilik önünde anayasal bir engel de yoktur.

Hacı Ali Özhan .
insan hakları mahkemesi   anayasa mahkemesi   yargı   yasama  yurutme   baro    main page / ana sayfa
hacialiozhan2000@yahoo.com   hacialiozhan@hotmail.com   hacialiozhan@mynet.com