*Radikal gazetesi 21 temmuz 2001
Meclis, Siyasi Partiler Yasası'nda sayılan parti kapatma nedenlerini ortadan kaldırmalı; çünkü bu maddelerin her uygulaması, Türkiye'nin AİHM' de mahkûmiyeti ve tazminat ödemeye mecbur bırakılması ile sonuçlanacak
Anayasa Mahkemesi, Komünist Partisi'ne (KP) bir partinin isminde 'komünist' kelimesini taşıyamayacağı nedeniyle ihtar karan verdi. KP, altı ay içinde adından 'komünist' ibaresini çıkarmazsa bu kez hakkında kapatma davası açılacak.
Parti, ismini kanunda yer alan 'Komünist adı kullanılamaz' yasağını kaldırmak amaçlı aldığı için, muhtemelen adını değiştirmeyecek. Sonuçta Anayasa Mahkemesi kararıyla bir parti, adında 'komünist" ismini taşıdığından dolayı kapanmış olacak
Mahkûmiyet kesin
Bu parti Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi'ne (AİHM) başvurduğunda da Türkiye aleyhine mahkûmiyet karan çıkacak. Çünkü, daha önce TBKP' nin adında 'komünist' ismini taşıdığı nedeniyle kapatılması üzerine verilen karar AİHM' ye götürülmüştü. Bu mahkeme de, 'Bir partinin adı ne olursa olsun tek başına kapatana nedeni olamaz' gerekçesiyle Türkiye'yi mahkûm etmişti.
Türkiye Büyük Millet Meclisi bir kanun değişikliği yaparak yeni ihlalleri önlemesi gerekirken, değişildik yapmayarak ihlallerin tekrarına neden oluyor.
Mecburen 'ihsası rey'
Ayrıca özellikle belirtmeli ki, ihtar davalarında ihtar karan veren mahkeme ile kapatma karan veren mahkemenin aynı olması da, hukukun genel ilkelerine uygun değildir.
İhtar kararını veren mahkemenin, ihtara uyulmadığında açılacak kapatma davasına da bakması, açıktan 'ihsası rey niteliğinde beyanda bulunmuş durumuna düşmesidir. Dolayısıyla şeklen bir yargılama yapılmış olsa da, davanın reddi yönünde karar veremeyecek, mutlaka kapatma karan vermek zorunda kalacaktır. Bir mahkemenin kararının önceden biliniyor olması halinde bir yargılamanın yapıldığından bahsedilemez.
'Bağımsızlık' ilkesine aykırı
Bu durumda 'bağımsız bir mahkeme ve bağımsız bir yargılamadan' bahsedilemeyeceği gibi 'etkin yargılama' ilkelerinde aykırılık oluşacaktır. Sözleşmeye göre 'tarafsız' bir mahkemenin (m. 6) etkin yargılama usulünü uygulayarak (m. 13) karar vermesi halinde adil yargılama yapıLmış olacaktır.
KP' nin kapatılması davası açıldığında hukuken tartışmaya muhtaç ve ilginç bir dava olacak. KP' nin kapatılması davasında, Anayasa Mahkemesi özgün ve özgürlükçü bir karar vererek, topluma ve siyaset adamlarına yol gösterebilir. Yargıtay Başsavcılığı'nın 'komünist' ismine rağmen KP hakkında 'sınıf ve zümre diktatörlüğünü veya herhangi bir diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlama' yasağına aykırılık oluşturmadığı tespiti özgün ve özgürlükçü bir yorumdur.
ihmal edildi
Siyasi Partiler Kanunu'ndaki parti kapatma nedenlerinin bir kısmının 1995 yılındaki Anayasa değişikliği ile çelişki içinde olduğunu ve. kanun yürürlükte olsa da 'İHMAL' edilerek uygulanmaması gerektiği değerlendirmelerini yapan, KP davasında karara muhalefet eden üye sayın Haşim Kılıç ve üye sayın Naci Adalı' nın yorumlarının,
gerçekten içtihat niteliğinde özgünlük taşıdığını belirtmek isterim.
Yüksek mahkeme ve AİHM
KP davasında, sözleşmeye aykırılıktan yasa Anayasa ve Anayasa Mahkemesi ile AİHM karşı karşıya gelecek. Meclis' in yasa değişikliği yaparak tartışmayı önlemesi, yargı kurumlarını da sözleşmeyi ihlalden kurtarmış olur. Aslında Anayasa Mahkemesi'nin özgün yorumlarla konuya hukuki kesinlik verebilmesi de mümkün. Maalesef özgün yorumlar şimdilik ancak muhalefet şerhlerinde kalmaktadır.
Konuya değinmişken belirtmek isterim ki Siyasi Partiler Kanunu'nda sayısı 20 olan parti kapatma nedenlerinin tamamı sözleşmeye aylandır. Sözleşme ihlali önlemek isteniyorsa Meclis' in bu maddelerin tamamını kaldırması zorunludur. Aksi halde kamuoyunu bıktıran parti kapatma davaları, daha çok tartışılır, daha da çok bıktırıcı olmaya devam eder. Türkiye de mahkûm olmaktan ve tazminat ödemekten kurtulamaz.
Hacı Ali Özhan
Bu makale Radikal gazetesi 21 temmuz 2001 tarihinde yayımlanmıştır.