Tayyip Erdoğan; düşüncesini açıkladığı için, belediye başkanlığını bıraktıktan sonra şimdi de milletvekili seçilemiyor. Yapılan haksızlık sonucu mağdur olan Erdoğan, oyların büyük çoğunluğunu alarak tek başına iktidar oldu.
Egemen güçler ve kemalist sol kesimce, Erdoğanın siyaset geleçeği kapatılmak istenmesine karşın, tam tersi sonuçlarla Erdoğan güçlendirilmiştir.. Erdogan'ın başarısı engellenmek için, demokratik haklar, özgürlük ve insan hakları görmezlikten gelinebilmiştir. Hatta bazı sosyalist çevreler dahi Tayyip Erdogan'a ve islami kesime yapılan haksızlıkları savunabilmiş, bir kısım sosyalist çevrelerde sessiz kalmayı, sukut etmeyi tercih edebilmişlerdir.
Bu süreçte hukuk, demokrasi ve insan hakları sorunları ve tartışmalarını yaşayan Erdogan, bu kavramların önemini ve sonuçlarını yaşayarak öğrenmiştir. Seçim konuşmalarında bu kavramları öne çıkarması ve yaptığı vurgular bu kavramları samimiyetle benimsediğini göstermektedir.
Haksızlığa uğrayarak mağdur olan Erdogan, bu tepki oylarının karşılığı olan "hak ve özgürlük" beklentilerini karşılayabilmelidir. En başta yapılması gereken, sürekli tartışılan ve çoğunlukla da sosyalist aydınları mağdur eden düşünce özgürlüğünün önündeki engel maddeler yani TCK m.158, 159, 169, 312, TMK 8 maddesinin tümden kaldırılmasıdır. Yine, Milletvekili seçilme, mahalli seçimlerde aday olma, siyasi parti üyesi olma, dernek ve vakıf üyesi olma haklarını sınırlayan maddelerin kaldırılmasını sağlamak sn. Erdogan'ın vicdani görevidir. Bunun yanında demokrasitik esaslara aykırı, hak ve özgürlükleri sınırlayan kanun değişikliklerinin yapılması sn. Erdogan'ın samimiyetinin gereği, haklı olarak beklenmelidir.
Bu nedenle AKP iktidarında kanımca ilk yapılması gereken "demokratikleşme seferberliği" başlatmak olmalıdır. Bunun için AK partili hukukçular ile konusunda uzman hukukçular ve sivil toplum örgütlerinden oluşan geniş bir "HAK VE ÖZGÜRLÜKLER KOMİSYONU" kurulmalıdır. Halka ve basına açık, düzenli çalışma ve tartışmalardan sonra demokratik hakları, insan hak ve özgürlüklerini sınırlayan bütün yasakçı maddeler kanunlardan çıkarılmalıdır.
AK partili hukukçular, uzman hukukçular ve konularına göre sivil örgütlerinden oluşan "YARGI REFORMU KOMİSYONU" reform niteliğinde kanun değişiklikleri yapılarak hukukun üstünlüğünü sağlanmalıdır.
Erdoğan bu komisyonun hazırlayaCağı kanun değişikliklerini uygulayarak, demokratikleşme seferberliğini başarabilirse tarihi bir misyonun temsilcisi olabilir. Avrupa Birliği sürecine de denk düşen bu çalışmalarla, Avrupa kapısından giriş sağlanarak "tarih" yazılabilir.
Hacı Ali Özhan
Bu makale vakit gazetesinde 6 kasım 2002 tarihinde yayımlanmıştır.
Ak parti websitesi
