AK parti hükümeti, yalnızca ihtara uyulmaması nedeniyle kapatma davası açılamayacağı değişikliğini yaptı. Hükümet ve Meclis, parti kapatma davaları konusunda yeterince bilgi ve deneyime sahiptir, ancak bu konuda köklü değişiklik yapmayı "sanırım zamanlama açısından" tercih etmemektedir. Bu nedenle çok tartışılan siyasi kapatma davaları bir süre daha gündemimizde bulunacak.
Anayasa Mahkemesi HADEP' in kapatılmasına karar verdi. Hak ve Özgürlükler Partisine (HAK-PAR), Türkiye Sosyalist İşçi Partisi (TSİP), AK Parti, Türkiye Komünist Partisi (TKP) kapatma davaları yanında en son olarak da DEHAP hakkında dava açılmıştır. Ayrıca Devrimci Sosyalist İşçi Partisi, Türkiye Adalet Partisi, Anayol partisi, Türkiye Özürlüsüyle mutludur Partisi, Büyük Adalet Partisine, iki dönem üst üste seçimlere katılmadığı için kapatma davaları açılmıştır.
Avrupa ülkeleri arasında Mahkeme kararı ile yalnızca Türkiye'de parti kapatmaları bulunmaktadır.Parti kapatmaları nedeniyle Türkiye'nin Avrupa ile uyumda zorlanacağı da açıktır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi; Demokrasi Partisinin (DEP) kapatılmasında, daha öncede TBKP, ÖZDEP, SP, HEP davalarında Türkiye'yi mahkum etmişti. Sırada bulunan (DKP) Demokratik Kitle partisi ve Sosyalist Türkiye partisi (STP) ve HADEP' i kapatılmasında da, Türkiye'nin mahkum olması kuvvetle muhtemeldir.
Bu arada konu gelmişken belirtmek isterim ki, HEP ve ÖZDEP hakkında Anayasa Mahkemesine yapılan yeniden yargılanma talebinin kabulü gerekir. Çünkü, Anayasa Mahkemesi, siyasi parti kapatma davalarında boşluk halinde, ceza usul kurullarını uygulamaktadır. CMUK' ta yargılanmanın yenilenmesi mümkün hale geldiğine göre, Anayasa Mahkemesinin CMUK hükümlerini doğrudan uygulaması gerekir. Ayrıca Anayasa mahkemesi bazı kararlarında, parti kapatma davalarını, ceza davası niteliğinde gördüğünü belirtmiştir. Dolayısıyla HEP ve ÖZDEP 'in yeniden yargılanması yoluyla, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine ve AİH Mahkemesi kararında belirtilen aykırılıkları gideren bir karar vermesi gerekir. Hatta Anayasa Mahkemesi, yeniden yargılanmayı sağlayan geçici hükmünle getirilen önceki ve sonraki davalar ile şimdiki davalar arasındaki hukuki değerden yoksun ayırım yapılmasını, 'eşitlik' kuralına aykırı bularak iptal etmesi gerekir.
Parti kapatmaların çözüm olmadığı hukuki ve siyasi açıdan yeterince anlaşılmıştır. Kapatılan partilerin yerine, başka isimde kurulan yeni partilerle, aynı fikirlerin devam ettiği görülmüştür. Halkın büyük çoğunluğu, kapatmaların artık anlamsız olduğunu ve tümden kaldırılması eğilimini benimsemektedir.
Anayasadaki program ve faaliyetleri yasaklayan kavramlar ve Siyasi Partiler Kanununda bulunan kapatma nedenleri tartışmalı, soyut, her anlama çekilebilecek genişliktedir. Türkiye toplumunun demokratik bilinç düzeyine ve sosyal gerçekliğine karşılık düşmemektedir. Parti kapatmalar döneminin kapanması gerekir. Halk buna hazırdır. Mecliste ve Hükümette de bu istek benimsenmektedir. Kapatılan bütün partilerin açılabileceğini ilişkin bir geçici madde ile parti kapatma hükümleri tümden kaldırılmalıdır. Ve artık mahkeme kararı ile kapatmaları bırakıp, partilerimizi halkın oylarına emanet edelim.
Hacı Ali Özhan
Bu makale............gazetesinde yayımlanmıştır.
