Sn. Mustafa BAŞOĞLU
Sağlık-iş sendikası genel başkanı
Konu.....: Akit gazetesindeki 21/6/2000 tarihli 3. sayfasındaki Nazım Hikmet'le ilgili degerlendirme haberiniz hk.
sayın Başoğlu,
Sizi islami kesimin mağduriyeti konusunda yaptığınız cesur itiraz ve muhalefetinizle tanıyor ve takdir ediyorum. Özellikle başörtüsü konusundaki duyarlı katkılarınızı biliyorum. Ben sosyalist siyasal görüşte ve ateist bir kişi olarak bu konularda hiç tereddüt etmeden sizi fikren ve eylemli olarak destekliyorum. Bu konuda aynı görüşteyim.
Değer verdiğim sizin, Nazım Hikmet'le ilgili yaptığınız degerlendirme konusunda sizde gördüğüm bir yanlışı bilginize sunmak zorunluluğu hissederek bu mektubu yazıyorum.
Ben Nazım Hikmet'i çok seviyorum. Onun siyasal görüşlerini benimsiyorum. Yüzyılın dünya şairi olarak görüyorum. Bu benim görüşümdür. Kimse Nazım'ı sevmek zorunda olmadığına göre sizinde sevmiyor olmanız tabiki doğaldır. (Aslında Nazım'ı tanımadığınız hatta size Nazım yanlış tanıtıldığından sevmediğinizi de düşünüyorum.) Nazım konusunda farklı düşünce içinde olmamız normaldir. Bu eleştirilimez.
Haberde sn. Şevket Bülent Yahnici'nin, Nazımla ilgili bazı degerlendirmelerini eleştirerek, Nazım Hikmet'i nasıl gördüğünüzü ve türk vatandaşlığının geri verilmesine itiraz etmektesiniz.
Sn. Yahnici'nin, Nazım'la ilgili degerlendirmelerine karşı çıkabilir, siyaseten ve milliyetçi açıdan çelişkili bulabilirsiniz. Görüşlerinize katılmamakla beraber, bunlar size ait görüşlerdir ve bu düşüncelerinizide söyleme hakkınız kuşkusuz vardır.
Ancak Nazım Hikmet'le ilgili bazı degerlendirmelerde, savunduğunzu sandğım 'hukuk devleti', 'demokrasi', 'özgürlük' kavramlarıyla çelişkili durumdasınız. Neden ; Nazım'ı şunlarla suçluyorsunuz.
"ülkeden kaçmak, komünizmi Türkiyeye ihraç etmek istemek, gençlerin kafasını karıştırıp yönetime karşı başkaldırıya tahrik etmek, ülkede birliğin bütünlüğün bozulmasına çalışmak" şeklindedir.
Bunların suç olduğuna samimi olarak inanabiliyormusunuz ? Hainlik için suç olarak gördüğünüz bu kavramların içeriği, sınırı, ölçüsü, anlamı nedir ? Siz biliyormusunuz ?
Ben bu suçların içeriğini, sınırını bilmiyorum. Aynen; laik cumhuriyet ilkelerine aykırı olmak, laik cumhuriyete başkaldırmak, anayasanın laiklik ilkesini ihlal etmek, anayasal laik düzene karşı eylem içinde olmak gibi aynen; irticai örgüt, irticai faaliyet, şeriatçı eylem gibi kavramların anlamını bilmediğim gibi, sizinde hainlikle suçladığınız kavramların içeriğini bilmiyorum.
Sn. Başoğlu, işte burada yanlış içindesiniz. Eger demokrasi, özgürlük yalnızca islami kesimin mağduriyetleriyle sınırlı görüyorsanız size diyeçeğim bir şey yoktur. Ancak islami kesimin dışında başkalarınında mağduriyetleri var diyor ve başkalarınıda destekliyorsanız, diyeçeğim sizedir. Nazım'ı suçlayabilirsiniz, ama suçladığınız cümleleri, eylemleri somut, açık izah etmelisiniz, ayrıca da sizi sarsıcıda olsa, şoke etsede tam aleyhinize olsada, karşıt düşünceleri suçlamamayı, gerçek demokratsanız ögrenmelisiniz.
Yine komünizmin ne olduğunu bilmiyor aksine ne kadar kötü olduğunu biliyorsunuz. Burdan haraketlede çeçenistan zülmünü desteklediklerini sanıyorsunuz. Komünistler çecenistan vahşetini desteklemiyor. Yine komünizm insana, değeri 'islami' yetten daha çok veriyor. Nazım Hikmet sizden ve benden daha çok türk'tür ve vatandaşlığınıda hak etmiştir.
Degerlendirmek üzere bilgilerinize saygılarımla sunarım.
Hacı Ali Özhan
Not: Bu mektup sn. Başoğluna 24/6/2000 tarihinde gönderilmiştir. Sn. Başoğlu cevap verme inceliğini göstermiş, bir kitaptan Nazım'ın Rusya vatandaşlığına geçmek istediğini belirten ve stalini öven sayfanın örneğini göndermiştir. Bu sayfa içindekiler, Nazım'a ait bir el yazısı, imzalı bir dilekçe örneği veya bu konuyu ıspatlayan orijinal bir belge, delil olmadan, yalnızca yazarın iddia ettiği kitap sayfasından ibarettir.
Kaldı ki, başka ülke vatandaşlığına geçmek istemek, kendi ülkesine vatan hainliğimidir ? Başka ülkenin liderlerine beğenmek, övmek veya yermenin garip tarafı nedir ? Ayrıca ö dönemin nazım koşullarını düşündüğümüz de bundan doğal ne olabilir.....HAÖ.