|
MAHALLİ SEÇİMLER
Mahalli seçimlerde yarışacak adaylar bu günlerde açıklanmaya başlandı. AK Partiye yönelik ilgi ve sempati nedeniyle bu seçimler AK Parti gölgesinde geçecek. Seçimler yaklaşmasına rağmen her dönemde yaşanan heyecan bu seçimlerde yok. AK Parti dışında heyecansız bir seçim yaşacağız. Seçim yenilgisini üzerinde atamayan diğer partilerde heyecan olmadığı gibi Ana muhalefet CHP'sinde de heyecan yok. Her halde muhalefetteyken küçülen ve ilgisiz bırakılan ilk parti CHP olsa gerek. Halk, mevcut siyasetçilere mahkum, bu sistem değişmez karamsarlığı içindeyken ak sayfalar açarak Tayyip Erdoğan rüzgarını yarattı. Büyük farkla iktidar olan AK Parti, bu kez de büyük farkla mahalli seçimleri kazanacak gibi görülüyor.
Partilerde hiçbir heyecan olmadığı gibi, bağımsız adaylarda da seçim sistemimizden kaynaklanan zorluklar nedeniyle ilgisizlik ne yazık ki bulunmakta. Seçim sistemi partiler üzerine kurgulandığından bağımsız adaylığın statüsü ihmal edilmektedir. Aslında seçime anlam katan gerçek yarışı bağımsız adaylar yapmaktadır. Seçmeniyle doğrudan yüz yüze olan, bölgenin sorunlarını en yakından bilen ve tek başına uğraşan bağımsız adayları bence çok önemsemeliyiz. . Eşitsizliklere yol açan, seçim adaletini bozan örnekler verecek olursak; parti adaylarının isimlerinin yazıldığı birleşik oy pusulasını devlet hazinesinden karşılarken, bağımsız adayların oy pusulaları kendileri tarafından hazırlanmaktadır.Seçim çevresindeki bütün sandıklar için seçmen sayısı kadar oy pusulası basımının maliyeti küçük değildir.
Yine bağımsız adayların her biri, en yüksek devlet memurunun brüt maaşı kadar parayı hazineye bir anlamda "harç" olarak yatırmak zorundadır. Parti adına aday olanlar ise devlete harç ödememekte, yalnızca partilerince belirlenen miktarı kendi partilerine ödemektedir ki, aday sıkıntısı çeken partilerde bu miktar çok düşük olmakta veya hiç alınmamaktadır. Keza bu parayı kazananlar geri alırken, kazanamayanlar geri alamamaktadır. Üstelik Belediye Başkanı yanında belediye meclis üyeleri, il genel meclis üyelik adayları da bu parayı yatırmak zorundadır. Büyük illerde bu miktar pek sorun olmayabilir, ancak küçük illerde, ilçelerde aday olabilmek için milyarı geçen bu miktarı devlete yatırmak zorunda olmak, önemsenebilecek bir seçim engeli görülmelidir. Kendi hesaplarından masraf yaparak kendini tanıtan bağımsız adayların harcamaları yanında birde devlete harç ödemek zorunda kalmaları aday olabilmeyi iyice zorlaştıracaktır. Özellikle aday olma cesaretinden dolayı işlerini kolaylaştırmak, özendirmek gerekirken, zorlaştırıcı olmak seçimin özünü de zedeleyecektir.
Mahalli seçimler de, her bölge kendisini yönetecek kişileri seçtiği için, partiden daha çok kişileri tanıyıp oy vermesi gerekir. Nitekim kısmen de böyle olmaktadır. Ancak seçim çevresinin büyük olduğu illerde, adayları tanıyıp liyakata göre seçmek zor olduğundan partilere oy verilmektedir. Adaylarda partilerin gölgesinde kaldıklarından kendilerini fazla tanımamaktalar. Mahalli seçimlerde muhtar adaylarında olduğu gibi parti ismi yerine, adaylar kendi adlarına seçime girip, kazandıktan sonra partilerini seçmeleri daha uygun olacaktır. Keza belediye ve il genel meclisinde kazanan kişiler partilerini belirterek gruplaşabilirler. Bir nevi herkes bağımsız adaymış gibi seçime katılmış olacaktır. Böylece partilere adaylık başvurusunda bulunan ancak aday olamayan kişilerde, seçim yarışına katılmış olacaklardır. Yerel yönetim seçimlerinin özelliği gereği seçim sisteminde bu yönde değişiklik isabetli olacaktır. Kamu yönetimi temel kanunu ile il genel meclislerine verilen önemde bu yönde değişiklikleri daha anlamlı kılacaktır.
Hacı Ali Özhan
bu makale vakit gazetesinde 28 şubat 2004 tarihinde yayımlanmıştır.
hacialiozhan@hotmail.com hacialiozhan@mynet.com hacialiozhan2000@yahoo.com |