Hacıalinin websitesi
GÜVENLİK TARTIŞMASI
hacı ali özhan
Basın kanununa l983 yılında yapılan ekleme ile ‘
milli güvenliğe’ aykırı yayınlar yapılması halinde gazetenin kapatılabileceği belirtilmiştir. Mahkemeye verilen ‘ 3 günden 30 güne kadar’ kapatma yetkisi, bazı gazeteler için uygulanmıştır. Geçen aylarda Yeni Asya gazetesi ve Evrensel gazetelerine verilen kapatma cezaları basında yer almıştır.Mesut Yılmaz’ ın dile getirdiği ‘
ulusal güvenlik’ tartışması genişleyerek büyüdü. Tartışmalar üstü örtülü yapıldığı içinde biteceğe benzemiyor.Milli güvenlik konusu, siyasi bir konu olmakla beraber, kişilerin hak ve sorumluluklarını etkileyen bir konu olması nedeniyle,
hukuken de tartışmaya muhtaçtır.Basın faaliyetlerini etkileyen ve kapatma gibi sonuçlar doğurabilecek ‘milli güvenlik’ kavramı mahkemelerde de tartışılmaktadır
. Gerçekten içeriği, kapsamı belirli olmayan böyle bir kavram üzerinde tartışarak ortak sonuçlara ulaşmak mümkün olmamaktadır.Mahkemeler, karar vermek zorunda olduğu içinde ‘milli güvenlik’ kavramını kendilerince tanımlayarak karar vermektedirler.
Soyut ve her anlama gelebilecek genişlikte bir kavram,
hukuk adamlarının eline verildiğinde farklı kararların çıkması gayet normal görülmelidir. Genel cerçevesi belirlenmemiş hatta belirlenmesi güç kavramlarla, kanun hükümlerini düzenlemek, tartışmanın kaynağını oluşturmaktadır. Bu tartışmaların içinden çıkılması da mümkün olmamaktadır.Sonuçta mahkemelerin kararları, hukuk alanı dışında, siyaset veya benzeri etkilerle verildi tartışmalarıyla gölgelenerek mahkemelere saygıyı zedelemektedir.
Diğer yandan
‘3 günden 30 güne kadar’ kapatma cezası verilmesi, bir ceza maddesinde yerinde görülemeyecek genişliktedir. Bir gazetenin veya derginin kapatılma süresinin bu kadar değişken bir takdir hakkının hakime verilmesi, keyfi kullanımına müsaittir.Bir gazetenin 3 gün veya l5 gün kapatılmasıyla 25 gün kapatılması arasındaki fark, izaha gerek olmayacak kadar önemlidir
. Hakimlere takdir hakkının verilmesi, hukuk usulünde zorunlu bir ihtiyaçtır. Ancak bu derece genişlikte takdir hakkının verilmesi, amacını aşar büyüklükte olduğu için kanımca yerinde değildir. Resmi görüşe karşıt, aykırı fikir yazan veya savunan gazete ve dergilerin kapatılması halinde, hakimlerin takdir hakları, her zaman tartışmaların gölgesinde kalacaktır.Hukukta da tartışmalara neden olan ‘milli güvenlik’ kavramının, siyaseten tartışılmasından çekinmemek gerek.
Sn. Recai Kutan’ ın önerdiği gibi TBMM’ de bu tartışılacağı gibi, parti kongreleri de bunun yeridir.
Ayrıca güvenlikle ilgili kurum ve kurulların yanında, hukuk boyutuyla sınırlı olarak mahkemelerde bu tartışmanın yeridir.
Güvenlik hepimizin sahip çıkacağı ortak bir sorunumuzdur. Kimse güvenliği tek başına sahiplenemez.
Güvenlik adına ileri sürülen önleyici tedbirlerin belki de güvenlik sağlamaya yeterli olmadığı düşünülebilir. Güvenlik zedeleyici görülen fikir ve öneriler, ulusal çıkarlara daha uygunda olabilir. Bunların iyi anlaşılabilmesi için bilimsel olarak tartışmaya açılması gerekir.Ayrıca güvenlik adına yapıldığı ileri sürülen yasakçılığın arkasındaki gerçek nedenler de öğrenilmiş olacaktır.
Milli güvenlik kavramının içeriği, sınırları ve kapsamının tartışılması, milli güvenlik açısından gerekli ve faydalıdır. Tartışmayı başlatan sn. Mesut Yılmaz’ a naçizane teşekkür etmek istiyorum.
Hacı Ali Özhan
akit gazetesi 15 ağustos 2001 yayımlanmıştır.