|
MGK-DGM kaldırılmalıdır
Hacı Ali Özhan
Avrupa Birliği'nce açıklanan, kısa ve orta vadeli hedefler, hepimizin her gün tartış tığı beklenilen konular olup, Avrupa'nın amacını iyi niyetli tesbit etmeliyiz. Değişikliklerin istenilen ve beklenilen şekilde yapılması için önyargısız olmak zorundayız. Biraz değişiklik yapılarak, şimdilik denilerek veya değiştirdik aldatıcılığıyla çekinceli tutumlarla süreci uzatmak ülke yararına değildir.
Ayrıca belirtmek isterim ki, Avrupa'nın beklentisi aynı zamanda Türkiye halkının da beklentisidir. Halkın sosyal ihtiyacı olarak, bu değişiklikler artık zorunlu hale gelmiştir. Katılım Ortaklığı Belgesi'nde (KOB), MGK'nın danışma organı biçiminde düzenlenmesi istenilmiştir. İlerleme raporunda, sivil kurumların
ordu üzerindeki kontrolünün yetersiz olduğu belirtilmiş, genişlemeden sorumlu yetkili, MGK aracılığıyla ordunun hâlâ siyasi hayatta etkin olduğunu açıklamıştır.Anayasamızda, MGK kararlarının Bakanlar Kurulu'na bildirileceği hükmü vardır. Bildiri ile bir anlamda tavsiye niteliğinde organ konumundadır. Ancak millet nezdin de ve basında, hükümete talimat olarak değerlendirilmektedir
.MGK üyelerinin yarısı kuvvet komutanları, diğer yarısı bakanlardır. MGK kararlarının alınmasında Başbakan ve bakanlar zaten bulunduğundan ayrıca MGK kararlarının Bakanlar Kurulu'na bildirilmesinin pratik bir anlamı yoktur.Diğer yandan seçilmiş bakan ve Başbakan' ın karşısına atanmış kuvvet komutanlarının eşit oy kullanarak, karar almaları demokrasilerde tercih edilemez
. Hiçbir Avrupalı siyasetçiye bu anlatılamaz. Askeri konularda, güvenlik siyaseti gibi özel konularda, kuvvet komutanlarını temsilen Genelkurmay Başkanı, bağlı olduğu Başbakan' a bu konulardaki teknik bilgi ve önerilerini tabii ki bildirebilecektir.Birliğin önerisinin amacı, MGK'nın tümden kaldırılmasını gerektirmektedir. Türkiye şartları denilerek veya tavsiye organı denilerek yapılacak değişiklikler beklentiyi karşılamayacak, sürecin uzama sına neden olacaktır. KOB' da, DGM'lerin uluslararası standartlara çıkarılm
ası istenmekte, ilerleme raporunda da, DGM'lerin hâlâ kaygı verici olduğu ifade edilmiştir. DGM' ler devletin varlığıyla ilgili suçlarda çabuk ve isabetli kararlar vermek üzere uzman mahkeme olarak kurulmuştur. Ancak uygulamada, çabukluk sağlanamadığı gibi, isabetli karar verme oranında da amaca ulaşılamamıştır. Ayrıca uzman mahkeme ihtiyacına karşılık kurulmadığı için, yargılama usulüyle olağanüstü mahkeme işlevi görmüştür. Adli yargı da iki başlılık oluşturarak davaların uzamasına ve karışıklıklara neden olmuştur. Yakınmalara neden olan DGM'lerin kararlarının çoğu Avrupa insan Hakları Mahkemesi'ne taşınmıştır. Türkiye'ye bir yük haline gelecek DGM'lerin, Avrupa hukukunda toplumsal karşılığı yoktur. Uluslararası standartlar, yargılama usul ve ceza kuralları, DGM'lerin tümden "kaldırılmasını gerektirmektedir. DGM'lerin görev alanı Ağır Ceza Mahkemelerinin görev alanı olup, DGM'lerin işlevini Ağır Ceza Mahkemeleri yerine getirebilecektir. DGM’ lerin kaldırılması yerine yapılabilecek değişikliklerle Avrupa standardına ulaşılamaz. Avrupa sürecinde samimi isek, istekli olmalı ve köklü değişiklikler yapmalıyız.19 kasım 2000 akit gazetesinde yayımlanmıştır.
Hacı Ali Özhan