Hacialinin websitesi

YARGI KUVVETİ

Anayasamız yetersizde olsa değiştirildi. Bu olumlu adıma ikinci bir değişiklik paketi eklenmek isteniyor. Anayasada Yargı organlarının konumu nasıl olmalıdır üzerinde bir değişiklik çalışması yapılmamasına karşın burada kısa bir değerlendirme yapmak istiyorum.

Yargı ayrı bir kuvvet olarak belirtilmesine karşın, fiilen ve işleyiş olarak ayrı bir kuvvet olmaktan çok uzaktır. Hatta bir Bakanlık düzeyin de dahi ayrıcalığa tabi değildir. Yürütme organının içinde olan Adalet bakanlığının bir kısmına sıkıştırılmış, bütün özlük hakları, bütçesi, alt yapısı ve mali ödemeleri hukuken ve fiziken Adalet Bakanlığı içindedir. Yargının bütün personeli Bütün yerel ve yüksek mahkemelerin personel, altyapı ve mali ödentileri Adalet bakanlığınca düzenlenmek ve yargının bütün işlemleri bunlarca yapılmaktadır.

Bu haliyle yargı kuvveti “özerk bir kurum” gibi dahi olmayan bir yapıdadır. Diğer yandan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna “yargı kuvveti” olarak nitelenebilecek hiçbir yapısal statü verilmemiştir. Hatta yüksek mahkeme niteliğindeki Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Yargıtay üyelerinin bir kısımları ve özelliklede HSY Kurul üyeleri yürütme organının başı olan Cumhurbaşkanınca seçilmektedirler. Bu nasıl ayrı kuvvet olmaktır.?. Gerçi Anayasanın 146 inci madde gerekçesinde "...bu nitelikleri taşıyan kişiler her nerede ve hukuk bilimine dayalı hangi kuruluşta olursa olsun oradan alınıp getirilmesinde kamu yararı vardır. Bunu da en iyi biçimde yapabilecek makamın cumhurbaşkanlığı gibi bir yüce makam olduğu düşünülmüştür." diyerek, cumhurbaşkanına neden görev verildiği anlatılmıştır.

Demokrasilerde kuvvetler ayrılığı ilkesi gereği yasama, yürütme ve yargı erkinin birbirinden bağımsız olması şarttır. Yasama ve yürütme organı arasındaki bağımsızlık her zaman tartışma götürürse de, yargının bağımsızlığı tartışma konusu olamaz. Cumhurbaşkanının siyasi makam olması yanında, yasama organının siyaset tercihleriyle seçilmesi nedeniyle yargı organı üyelerinin Cumhurbaşkanlığınca seçimi kuvvetler ayrılığına aykırıdır. Yargı ayrı bir kuvvet ise ki öyledir, bütün üye ve başkanlarını kendi içinde seçebilmelidir.

Öncelikle HSY Kurulu bütçesi, personeli, altyapısı ile tam bağımsız olmalı ve kendi üyelerini kendi arasından seçebilmelidir. Hakimlik ve savcılık mesleğine giriş konusunda da Adalet bakanlığının her türlü ilişkisi kesilmeli tamamen ve her şekliyle kurulca yapılmalıdır.

Mahkemeler doğrudan millet adına karar verdiklerine göre, milletle mahkemeler arasına hiçbir aracı kurumun girmemesi, özelliklede siyasi makamların girmemesi gereklidir.

Yargı organları kendi üyeleri arasından seçim usuli ile belirlenmelidir. Hatta en yüksek yargısal kurum olan HSY Kurulu üyelerinin, halk tarafından seçimle belirlenmesi dahi düşünülmelidir. İkinci paket anayasa değişikliğinde, yargı yeniden yapılandırılarak, sözde kuvveti gerçek kuvvete dönüşür umarım.

Hacı Ali Özhan

hacialiozhan@hotmail.com

12 ekim 2001 tarihli akit gazetesinde yayımlanmıştır.