HacıAlinin websitesi                                 
 hacı ali özhan                                                             english site içindekiler

UYGAR CEZALAR

Çok sayıda komisyonlar kurup tasarılar oluşturulan ceza kanunumuz, en sonunda değişme noktasına geldi. Ceza kanunu gerçekten önemli bir kanun, her maddesi üzerinde makaleler yazılması gerekecek içeriktedir. Kısaca, basında yer alan cezaların niteliği, çeşitliliği gibi konular üzerinde durmak istiyorum.

Mahkumu yırtıcı hayvanların önüne atmak, derin bir çukur içinde aç-susuz bırakmak, at arkasına bağlayıp sürüklemek, kızgın demirle vücudunu parçalamak gibi cezalar, geçmiş toplumlarda dönemin kanunlarına dayalı olarak uygulanmışlardır. Yine idam cezası bu yüzyılda Türkiye' de dahil çoğu ülkede yeni kaldırılmıştır. Zaman içinde cezalar insanileşmekte ve teknik hale gelmektedir. Hapis cezasıyla, mahkumun insani ihtiyaçları sınırlanıp, başta ailesi olmak üzere sosyal yaşamından koparılıp dört duvar arasında bekletiliyor. Bu gün bu ceza ne kadar insani dir ? ne kadar çağımıza ve toplumsal ihtiyaca uygundur ? sorusu tartışılmakta ve felsefi açıdan haklı olarak eleştirilmektedir.

Avukat dostum Selami Çekmeğil ile bu konular üzerinde tartışıp kafa yoruyoruz. Sn. Çekmeğil hapis cezasına çok duyarlı ve şiddetle karşı çıkıyor. Aslında karşı çıkış gerekçeleri hepimizin katılabileceği şeyler.

Türkiye toplumun bugünkü ihtiyacı, cezaların tür ve niteliklerini çeşitlendirmektir. Yeni tasarıda, tüzel kişi halinde yöneticilerin sanat ve mesleğini belirli bir süre yapmaktan men, belirli bir işte çalışma yükümlülüğü (örneğin, madenlerde-yol işlerinde-dağ ve orman işçiliği gibi) getirmek, kadın mahkumlar için elektronik bir alete bağlı olarak oturduğu evde cezasını çekmek gibi cezalar, gerçekten güzel düşünülmüş ceza türleridir. Bu cezalara, bir mahallede bulunmamak, bir süre kütüphanede kitap okumak, halka açık alanlarda suçu künyesinde yazılı olarak bulunmak, şehir temizliği yapmak, trafik kontrolü yapmak gibi cezalar eklenebilir. Yine ceza kanunumuzdan çıkarılan sürgün cezası, yani bir şehirde belirli bir süre ikamet etmek zorunluluğu yeniden getirilebilir. Olayın türüne göre hakime seçim yetkisi verildiğinde, bölgeye ve koşullara uygun cezalar kamu düzenini sağlayıcı olabilecektir.

Hapis cezalarındaki sürelere baktığımızda, örneğin 2000 yılının DİE istatistiklerine göre; 3 aya kadar hapis cezası alan mahkum sayısı 5228, 3 ay ile 6 ay hapis alanların sayısı 3406 iken 6 ay ile 1 yıl hapis cezası alan mahkumların sayısı 10325 kişidir. Yine 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası alanlar 9015, 3 yıldan 6 yıla kadar alanlar 2381 kişidir. Halen kanunda bulunan; hafta sonu cezaevinde kalma veya akşamları cezaevinde kalmak veya dışarı çıkmadan evinde hapis bulunmak gibi cezalar, keza, eğitim ve ıslah kurumlarında bulunmak, ehliyet ve ruhsatların geçici süreli iptali, aynen iade ve tazmin gibi cezalar, uygulanabilir sürelerde genişletilmelidir. Bu tür cezalar, 60 güne kadar hapis cezasına kadar geçerli olduğundan, uygulamada pek görülmeyen bu uygar ceza türlerinin sınırı, 1 yıl hapis cezasına kadar uzatılmalıdır. Tasarıda kadınlar için getirilen elektronik pranga erkekleri de kapsamalıdır. Keza, elektronik gelişmeler ışığında, amaç hasıl olacak şekilde teknik yöntemlerin uygulandığı cezalar, uzmanların görüşleri alınarak üretilebilir.

Son olarak tasarının genel bir değerlendirmesini yaptığımızda, Ceza kanunu taslağında, 5 yıl önce sn. Dönmezer hocanın başkanlığında oluşturulan komisyonda hazırlanan metin esas alınmıştır. O zaman komisyonun oluşumunda, işleyişinde tartışmalar ve istifalar yaşanmış, tasarıya hakim egemen bakış açısı bir çok yönden eleştirilmiştir. Bunların başında, yasakçı ve devleti kutsayan bakış açısının egemen olduğu eleştirisi gelmektedir. Bu nedenle tasarının özgürlükler ve birey haklarını esas alan değişikliklere ihtiyacı vardır. AK Parti iktidarı, düşünce özgürlüğü mağduriyetini iyi tanıyor. Komisyonda ve genel kurulda; başta 158, 159, 169, 312 gibi düşünceyi yasaklayan maddelerin kaldırılması olmak üzere, özgürlük ve birey hakları yönünde değişiklik yapılmasını AK Partiden beklemek, hepimizin hakkıdır.

Hacı Ali Özhan

Bu makale vakit gazetesinde 24 mayıs 2003 tarihinde yayımlanmıştır.

         hacialiozhan2000@yahoo.com      hacialiozhan@mynet.com     hacialiozhan@hotmail.com        
  İnsan Hakları Mahkemesi   Any.Mah   Danıştay   Yargıtay   Baro  
ana sayfa   main page

   Araştırmalar   Makaleler