HacıAlinin websitesi  
 hacı ali özhan           english site içindekiler
ceza kanunu değişirken madde önerileri
* madde 146
* madde 159
* madde 158
* madde 312
* madde 168
* madde 169
* madde 125

anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmek suçu

madde 146 -"Anayasada belirtilen devletin şeklini değiştirmek veya kaldırmak, Türkiye Büyük Millet Meclisi veya Bakanlar Kurulunu kaldırmaya, kısmen veya tamamen görev yapmasını engellemek için, amaca ulaşmaya yeterli elverişli vasıtalarla silahlı olarak cebren ayaklanma çıkaranlara;

1-fiil neticeye ulaştığında 20 yıl hapis
2-fiil tam teşebbüs aşamasında kaldığında 15 yıl hapis
3-fiil eksik teşebbüs aşamasında kaldığında 10 yıl hapis
cezası verilir. Neticenin oluşacağı nitelik ve kapsamda silahlı ayaklanma halinde elverişli vasıta var sayılır.

Neticenin oluşmasına yeterli olmayan elverişsiz vasıtalarla silahlı olarak cebren ayaklanma çıkaranlara 5 yıl hapis cezası verilir. Bu suça asli iştirak edenlere 4 yıl, feri iştirak edenlere 3 yıl hapis cezası verilir.

Bu suçun işlenmesi için yazılı veya sözlü propagandayla failleri teşvik, tahrik ve kışkırtıcılık yapanlara 1 yıl hapis cezası verilir."

Not: TCK 146 maddede düzenlenmiş suç, Bakanlar Kurulu amaçlı olarak 147 madde de aynen düzenlenmiştir. Bu nedenle bu iki madde birleştirilmiştir. Neticenin oluşabileçeği nitelik ve kapsamda elverişli vasıtanın varlığı suçun unsuru haline getirilmiştir. Çünkü küçük silahlı grupların varlığı veya dağınık küçük grupların münferit silahlı eylemleri, anayasal düzeni hedef alma niyetiyle yapılmış olsa da neticenin oluşması mümkün değildir. Yani işlenemez suç hali söz konusudur. Uygulamada küçük capta çok sayıda silahlı örgüt, elverişli vasıta koşulu aranmaksızın bu madde kapsamında cezalandırılmıştır. Dolayısıyla suçun oluşabilmesi için yeterli teşebbüs ile suçun oluşmasına yetmeyecek teşebbüsyere aynı ceza verilerek, ceza adaletine aykırı bir dengesizlik oluşturulmuştur. Ayrıca maddede kademelendirme yapılmadığndan herkese aynı ceza verilerek ceza adaletine aykırılık bulunmaktaydı, bu nedenle suçun oluşumundaki öneme göre kademelendirme yapılmaya çalışılmıştır.


ülkenin bölünmesine cebren teşebbüs etmek suçu

madde 125: "Devlet sınırları içinde etnik kökene mensup vatandaşların yaşadığı bölgelerde, bağımsız bir devlet kurulmasını veya ülke topraklarının bir kısmını yabancı devlet hakimiyeti altına koymak amacıyla, neticeye ulaşacak yeterli elverişli vasıtalarla silahlı olarak cebren ayaklanma çıkaranlara;

1-fiil neticeye ulaştığında 20 yıl hapis
2-fiil tam teşebbüs aşamasında kaldığında 15 yıl hapis
3-fiil eksik teşebbüs aşamasında kaldığında 10 yıl hapis
cezası verilir. Neticenin oluşacağı nitelik ve kapsamda silahlı ayaklanma halinde elverişli vasıta var sayılır.

Birinci fıkradaki fiil, neticenin oluşmasına yeterli olmayan elverişsiz vasıtayla, silahlı olarak cebren ayaklanma çıkaranlara 5 yıl hapis cezası verilir. Bu suça asli iştirak edenlere 4 yıl, feri iştirak edenlere 3 yıl hapis cezası verilir.

Tarihi, sosyolojik, kültürel, felsefi tespit ve fikirler ile ülkenin bölünmesi propagandası hariç; bir ve ikinci fıkradaki suçun işlenmesi için yazılı veya sözlü propagandayla halkı teşvik, tahrik ve kışkırtıcılık yapanlara 1 yıl hapis cezası, silahlı şiddet kullanılarak bölünmesini propaganda ettiği tereddütsüz açıkça anlaşılan kişiye 6 ay hapis cezası verilir."

Not: Maddenin son fıkrası kanımca suç olmamalıdır. Ancak Mecliste suç olmalıdır görüşü benimsenebileceği düşünülerek "düşünce açıklama özgürlüğünü" kısıtlamamasına büyük özen gösterilmeye çalışılmıştır. Bölünme propagandası serbest olmakla beraber, ancak "silahlı ayaklanma çıkararak bölünme propagandası" cezalandırılabilir diye düşünülmüştür. Yine kışkırtma, teşvik, tahrik fiili de genellikle "düşünce açıklaması" yoluyla yapıldığından, propaganda suçundan ayrı olarak maddede belirtilen silahlı örgütlerin varlığı ve elverişli vasıtalarla suç işlenmesi ihtimali olduğu hallerde ve doğrudan bu örgütü harekete geçirebilecek nitelik ve kapsamda somut, anlaşılır ve görülen tahrik, teşvik, kışkırtıcılık hali cezalandırılabilir hale getirilmiştir.


Silahlı örgüt kurmak ve üyesi olmak suçunun düzenleyen 168. madde için, bu maddenin tümden kaldırılması fikrimi saklı tutarak önerim.

madde 168:"Bu kanunun 125 ve 146 maddesindeki suçları işleyecek nitelik ve kapsamda yeterli elverişli vasıtalarla silahlı örgüt kuranlara 2 yıl hapis cezası verilir.

Bu örgütün amiri, yöneticisi olan veya özel bir görev üstlenen kişiye 1 yıl 6 ay hapis cezası verilir.

Bu örgütün üyelerinden silah kullanan veya örgüt amacı yönünde eylemlere katılanlara 1 yıl hapis cezası verilir.

Hiçbir eyleme katılmayan veya silah kullanmayan üyelerden basın yayın işlerini, haberleşme, ulaşım, yemek, konut gibi ihtiyaçları karşılayanlara 6 ay hapis cezası verilir."

Not: TCK 168 maddede düzenlenmiş suçun ceza miktarı düşürülmüştür. 313 maddede düzenlenen suç işlemek amacıyla örgüt kuranlara 1 yıl hapis cezası verilirken, 125 ve 146 maddedeki suçuu işlemek için örgüt kuranlara 15 yıl hapis cezası verilmesi "ceza adaletindeki dengeyi" bozmaktadır. Ayrıca hiç bir eylem yapılmadan, silah kullanılmadan sırf örgüt kurduğu için veya üyesi olduğu için 10 yıl 15 yıl hapis cezası verilerek cezalandırmada çok aşırıya gidilmiştir. Uygulamada cezaların fazlalığı açıkca görülmüştür. Ayrıca kanundaki "çetenin sair efradı" denilerek bütün üyelere, hiç bir ayırım yapılmadan 10 yıl hapis cezası verilmesiyle, eylem-ceza arasındaki denge kurulamamıştır. Bu nedenle üyeler arasında kademelendirmeye gidirelek üyelerin işlev ve katkılarına göre ceza miktarlarında ayırım yapılmıştır.


Silahlı örgüte yardım etmek suçunu düzenleyen 169. madde için bu maddenin tümden kaldırılması fikrimi saklı tutarak önerim

madde169:"Bu kanunun 168 inci maddesindeki örgüt üyelerini tanıyıp, hiç bir maddi ve manevi baskı altında kalmadan kendi isteğiyle bilerek silah ve cephane temin eden ve satanlara 6 ay hapis cezası verilir. Verilen silahlar vahim nitelikte ise veya on adetten fazla olduğunda 9 ay hapis cezası verilir.

Not: TCK 169 de erzak, konut, giyecek gibi yardımların yapılması silahlı örgüte yardım olarak görülmüştür. Hatta "her ne suretle olursa olsun hareketlerini kolaylaştıranlar" diyerek yardımın yapsamı aşırı derece genişletilmiştir. Uygulamada örgütle ilgili basın açıklaması yapmak, örgütün yayınlarını okumak, örgütün adını duvarlara yazmak, örgütle ilgili makale yazmak gibi düşünceler dahi "yardım" olarak görülebilmektedir. Ayrıca konut, elbise, erzak gibi yardımları yapanlardan, örgüt üyelerinin aile ve akrabaları ile üçüncü kişiler arasında ayırım yapılmamış olmasıda toplumsal değerlere aykırı olacağı açıktır. Bu tür yardımlar, örgüte yardım niteliğinde görülmedinden maddeye alınmamıştır. Alınacak olursa, yardımın türü, cinsi ve kimler tarafından yapıldığı konusunda kademeli cezalandırmaya gitmek şarttır.


Halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunu düzenleyen, bu maddenin tümden kaldırılması fikrimi saklı tutarak ünlü "düşünce suçu" 312. maddesi için önerim:

Madde 312 / 2: "Kanunla tanımlanmış bir din, ırk ve mezhebe mensup halkı, kanunla tanımlanmış başka bir din, ırk ve mezhebe mensup halka karşı, bu farklılıklarından dolayı suç işlemeye tahrik ettiği tereddütsüz anlaşılan kişinin, kamu düzenini bozacak kapsam ve nitelikte açık ve mevcut bir tehlike içinde fiilin işlenmesi halinde, 64 ve 65 inci madde hükümleri uygulanamadığı hallerde 1 yıl hapis cezası verilir."

Not: Maddenin ikinci fıkrası uygulamadaki haklı yakınmaları giderecek şekilde hazırlanmaya çalışılmıştır. Özellikle halkın bir kısmını bir başka kısmına karşı tahrik unsuru ile dil, din, ırk, mezhep ayrımı nedeniyle yapılması şartı belirgin olarak vurgulanmak istenmiştir. Çünkü gerek mahkemeler gerekse Yargıtay; silahlı kuvvetler veya resmi kurumlarını uygulamalarına karşı yapılmış ağır eleştirileri "halkın bir kısmı" niteliğinde görebilmektedir. Yine kürt konusu, laiklik veya dini konulardaki eleştirilerde, din, ırk ayrımı yapıldığı yorumlarını yapabilmektedir. Kanımca kanunun aradığı anlamda halkın bir kesimi ve din, ırk ayırımı bu nitelikte değildir. Bu nedenle uygulamada görülen bu eksik ve yanlış yorum giderilmek istenmiştir. Uygulamada görülen bir başka yanlış da; kanunda gecen "açıkça" unsuru Mahkemeler ve Yargıtay' ca "aleniyet" anlamında yorumlanmasıdır. Bu suçun niteliği gereği aleni olmadan işlenmesi zaten mümkün değildir. Yani suçun varlık hali "aleni olmayı" gerektirir. Kimse bilmeden, görmeden, duymadan bu suçun işlenmesi imkansızdır. Dolayısıyla kanundaki "açıkça" unsuru "aleniyet" anlamında değil, suçlanan fiilin "kin ve düşmanlığa tahrik" anlamında acıkca anlaşılır olması anlamındadır. Yani fiilin tahrik içeriğinde olduğu tereddütsüz, tartışmasız belirgin bir şekilde anlaşılması şartı aranmaktadır. Yapılan değişiklikle bu hal belirgin bir vurguya getirilmiştir.


Cumhurbaşkanına hakaret suçunu düzenleyen 158. maddenin tümden kaldırılması fikrimi saklı tutarak madde için önerim

Madde 158: "Cumhurbaşkanının şahsı ile görev ve uygulamaları hariç, Cumhurbaşkanlığı kurumunun hukuksal varlığına karşı, evrensel hukuka uygun eleştiri amacı dışında Cumhurbaşkanının yokluğunda küfür ve sövdüğü açıkça anlaşılan kişiye, Cumhurbaşkanının şikayeti üzerine 6 ay hapis cezası verilir.

Bu suç basın yoluyla işlendiğinde 9 ay hapis cezası verilir.

Küfür ve sövme suçu Cumhurbaşkanının yüzüne karşı yapıldığında 1 yıl hapis cezası verilir."

Not: Cumhurbaşkanı'nın şikayetçi olması şartı getirilmiştir. Uygulamada Cumhurbaşkanı'nın görevleriyle ilgili faaliyet ve kararlarına karşı yapılan ağır eleştiriler hatta bazen hafif eleştiriler dahi hakaret niteliğinde görüldüğünden bu makamın görev, uygulama ve makamda bulunan kişinin şahsı belirgin şekilde hariç kılınmaya çalışılmıştır. Ayrıca kanunda bulunan "hakaret" kavramı, kınamayan, yanlış yapılan kararları eleştiren ağır ve sert düşünceleri kapsayacak genişlikte yorumlanmaya müsait olduğundan "küfür" kavramı kullanılmıştır. Kanunda var olan "sövme" kavramı küfürle beraber birlikte "ve" bağlacı ile pekiştirici unsur olarak kullanılmıştır. Cumhurbaşkanı'nın şahsına karşı küfür ve sövme suçu halinde 480 vd. maddeler içinde görülebileceğinden bu madde ile farkı izah edilmek istenmiştir.


Meclise, Hükümete, Askeri kuvvetlere, Adliyeye, Türklüğe, cumhuriyete hakareti cezalandıran bu maddenin tümden kaldırılması fikrimi saklı tutarak 159. madde için önerim

Madde 159: "Bakanlar Kurulu, Bakanlıklar ve T.B.M. Meclisi' nin görev ve uygulamaları ile makamda bulunan kişilerin şahsı hariç, bu kurumların hukuksal kişiliğine karşı, evrensel hukuka uygun eleştiri amacı dışında, küfür ve sövdüğü açıkça anlaşılan kişi hakkında Başbakan, Bakan ve Meclis Başkanının şikayeti üzerine 6 ay hapis cezası verilir.

Bu suç basın yoluyla işlendiğinde 9 ay hapis cezası verilir.

Küfür ve sövme suçu Başbakan, Bakan ve Meclis Başkanının ile milletvekillerinin yüzüne karşı yapıldığında 1 yıl hapis cezası verilir."

Not: Bu maddede belirtilen Türklük, Cumhuriyet kavramları soyut olması, belirgin bir mağduriyet yaratmadığından ve kapsamı itirabiriyle çok geniş olması nedeniyle her türlü yorumun içine alabilecek sakıncalar içerdiği gibi nedenlerle suç olmaktan çıkarılmış, Askeri kuvvetlere ve Adliyeye yönelik (m.266 vd., m.480 vd., gibi maddelerde) küfür ve sövmeleri cezalandıran özel maddeler zaten var olduğundan bu madde içinde tekrar cezalandırılmamıştır. Yine TMM Başkanı, Başbakan veya Bakan'ın şikayetçi olması şartı getirilmiştir. Uygulamada Bakan, Başbakan ve TBM Meclis'in görevleriyle ilgili faaliyet ve kararlarına karşı yapılan ağır eleştiriler hatta bazen hafif eleştiriler dahi hakaret niteliğinde görüldüğünden bu makamların görev, uygulama ve makamda bulunan kişilerin şahsı belirgin şekilde hariç kılınmaya çalışılmıştır. Ayrıca kanunda eski ifade ile "tahkir ve tezyif" ifadesi, aşağılama, gülünç duruma düşürme, hor görme gibi çok geniş yorumlanmaya müsait olduğundan "küfür ve sövme" gibi kelimeler kullanılmıştır. Bakan, Bacşbakan ve TBM Meclis başkanının şahsına karşı küfür ve sövme suçu halinde 480 vd. maddeler bulunduğundan bu madde ile farkı izah edilmek istenmiştir.


hazırlanıyor

  İnsan Hakları Mahkemesi    Any. Mah    Danıştay    Yargıtay    Baro       Araştırmalar   Makaleler
ana sayfa   main page
          hacialiozhan2000@yahoo.com      hacialiozhan@mynet.com    hacialiozhan@hotmail.com