HacıAlinin websitesi ![]() |
hacı ali özhan english site içindekiler |
HIZLI YARGI
Ak Parti hükümeti yargı konusunda önemli değişiklikler yapmaya başladı. Hakimler Savcılar yüksek kurulunun yapısı ve kararların yargı denetimine açılması, Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçimi, Bölge adli mahkemelerinin kurulması, DGM' lerin kaldırılması gibi reform niteliğinde değişiklikler gündemin de. Sol siyasetinde benimseyip beklediği Anayasa değişikliği gerektiren bu kanunlara karşı , CHP'nin gereksiz itirazlarıyla süreç uzayacak olsa bile yeni yasama döneminde kanunlaşacaktır.
Asliye Hukuk Mahkemelerinin iş yükünün dört de birini oluşturan aile hukukuyla ilgili uyuşmazlıklar için Aile mahkemelerinin kurulması tartışmaları sona erdi. Uzman bir mahkemeyi gerektirecek iş yüküne sahip bu alanda örneğin; 2000 yılı istatistiklerine göre, boşanma davası sayısı 131.814, babalık davası 295, evlenmenin butlanı 239, nafaka 20.150, nesebin reddi 379, tanımsa 712, tenfiz 1.918, velayet 5.247, nişan tazminatı 44, iddet müddetinin kaldırılması 6.012, evlenmeye izin 3.228 dür. Adli tatil döneminde kurularak göreve başlayacak bu mahkemeler ile boşanma davalarında farklı usul kuralları uygulanmaya başlanacaktır. Özellikle menkul malların bölüşümü, müşterek konutun kullanımı ve çocukların geleceği açısından isabetli kararlar verilebilecektir.
Sulh Hukuk mahkemelerini önemli oranda meşgul eden kira tespiti dava sayısı 11.787, tahliye dava sayısı 41.148 olup bu mahkemelerin iş yükünün yaklaşık dört de birini oluşturmaktadır. Bu davalar sıradan rutin bir özelliğe sahip olup idari kurul kararlarıyla çözülebilecek niteliktedir. Örneğin her ilçe merkezinde kaymakamlık ve ya Belediye' de oluşturulacak bir idari kurul veya özerk bir hakem heyeti bu uyuşmazlıkları çözebilir. Karara itiraz halinde konunun mahkemeye intikali düşünülebilir.Böyle bir öneri, zaman yönünden daha kısa olacağı gibi pratik olacağı için de ev sahiplerince de tercih edilecektir.
Bunun gibi halen hukuk mahkemelerini meşgul eden hukuk davalarının yarısı idari işlem ile çözümlenebilecek niteliktedir. Örneğin, veraset davaları ki sayısı 255.094 dür. Vasi tayini davası 26.964, yaş tashihi davası 14.648. nüfus davaları 35.193, meni müdahale davası 23.751, ortaklığın giderilmesi davası 19.610 dur. Bu davalar, yargılamayı gerektirecek uyuşmazlık taşımayan, rutin kuralları olan ve idare içinde "özerk" kurullarca çözümlenebilecek içeriktedir. Daha önce kamulaştırma davaları da mahkemeleri çok meşgul ediyorken, yargı yolunun değişmesi ile mahkemeler rahatlamıştır. Vatandaş haklı olarak davaların uzamasından yakınıyor. Bu tür davalar için değişik idari ve yargı çözüm yolları bulduğumuzda davalar kısa sürede hem de daha isabetli olarak sonuçlanacaktır.
Burada yeri gelmişken bir öneri de bulunmak istiyorum. İcra hukukuyla ilgili uyuşmazlıklar için icra hakimliği kurulmuştur. Ancak görev alanı sınırlı olduğu için bu mahkemelerin yapması gereken itiraz davalarına hukuk mahkemeleri bakmaktadır. İcra davalarından dolayı hukuk mahkemelerinin baktıkları itiraz dava sayısı 79.259, menfi tespit sayısı 24.147 dir. Bu ikili durumun giderilmesi hukuk mahkemelerini rahatlatacağı gibi yargılama usulü yönünden isabetli olacaktır. Gerçi icra hakimlikleri "mal beyanı ve taahhüdü ihlal" gibi suçlardan dolayı tıkanmış olsa da bu mahkemelerin sayısı çoğaltılarak bu tip davalara bakması yerinde olacaktır. Ayrıca icra takibi başında yapılan rutin tebliğ işlemleri bizzat avukatlar tarafından yapılabilir. Avukatların yaptığı ödeme emri tebliğine itiraz halinde veya haciz talebi halinde dosyanın icra dairesine intikali düşünülebilir. Bu pratik yolla, icra dairelerinde ki usuli işlemlerin yarısı avukatlar tarafından yapılmış olacağından işin yürütümün de ciddi bir kolaylık sağlanacaktır. Yine noterlerce yapılması gereken ihtarname, senet protestosu, kontrat tanzimi, sözleşme tanzimi gibi dava öncesi usuli işlemlerin bizzat avukatlar tarafından yapılması, işlemlere büyük kolaylık sağlayacaktır.
Kısaca yargılamayı gerektirmeyecek rutin özellikli dava grupları idari kurullar veya özerk hakem heyetleri huzurunda çözülebilir. Ancak itiraz halinde veya belirli miktar sınırları içinde kaldığında mahkemelere gelmesi düşünülebilir. Böylece hem yargı hızlanacak hem de uyuşmazlık gerektiren asli davalarda daha isabetli sonuçlar üretilecektir. Ayrıca vatandaş kısa zamanda sonuç alarak adaletin gecikmesi önlenecektir. Son olarak belirtmek isterim ki, DGM' lerin kaldırılmasıyla davaların ağır ceza mahkemelerine devri ile ceza yargısındaki ikili sistemin yarattığı gecikmeler de önlenmiş olunacaktır. Yargının hızlanması ihtiyacı gerçekte önemli bir sorundur. Öyle ki, gecikmiş adalet, adalet değildir denilecek kadar yakınılmaktadır. Güzel kanunlar kadar kanunların güzel uygulanacağı usul kurallarını da üretmek zorundayız. Adalet Bakanlığı yargıyı hızlandırabilecek her türlü öneri üzerinde çalışarak, koşullara uygun çözümleri gerçekleştirmelidir.
Hacı Ali Özhan
Bu makale vakit gazetesinde 6 eylül 2003 tarihinde yayımlanmıştır.
|