hacıalinin websitesi
yargı sayfası
Teröriste de AF...

hacı ali özhan

Af kanunu toplumsal ihtiyaç bir yana, artık hukuki bir gerekliliktir. Anayasa Mahkemesi basın affı diye bilinen erteleme kanununu, eşitlik ve adalet anlayışına aykırı kısımlarını iptal etmesi hukuki bir zorunluluk haline gelmiştir.

Af, 80 bin mahkumun yanında, yargılaması devam eden tutuksuz 300 bin kişinin ve 1.5 milyon ceza davasının sürüncemede kalması nedeniyle mahkemelerin ve adli personelin de ihtiyacıdır.

Genel kabul görmüş mahkemeler dahil her kesimce, beklentiye dönüşmüş af kanunu, iktidar partilerinin açıklamasından sonra umarız artık çıkar. Af ile amaçlanan, suçluyu kazanmak ve toplumsal barışı sağlamaktır. Dolayısıyla affın kapsamı bu amaca hizmet etmelidir, Cumhurbaşkanınca geri iade edilen af kanunu kapsamı, yetersizliği nedeniyle haklı olarak eleştirilmiştir. Halkın genel eğilimi, öncelikle "devlete karsı suçlar" ın affedilmesidir. Ancak hükümet ısrarla bu suçları af kapsamı dışında bırakmaktadır.

Halkın vicdani duygularına, hakkaniyet ilkesine karşı bir af kanunu, toplumsal barışı sağlayıcı olamaz. Amacına aykırı bir af kanununda direnmek, hukuken savunulamaz.

Kanunda terör suçlusu olarak tanımlanan yaklaşık (13) bin civarında mahkum bulunmaktadır. Bu kişilerin yüzde doksanı eline silah almamış, hatta silah görmemişlerdir. Yargılandıkları madde gereği kanundan dolayı "terör" suçlusu olarak görülmektedirler.

Duvarlara yazı yazmak, bildiri dağıtmak, izinsiz toplantı yapmak, yasadışı örgütlerin haberlerine yer veren dergi ve kitapları okumak gibi suçlardan dolayı 20 yaşındaki, üniversite öğrencileri "terörist"olarak tanımlanmaktadır.Bu tanımlama kanundan kaynaklandığı için, gerçekte terörist hiçbir faaliyete katılmamış bu terör suçluları örneğin, Meclis' te pankart açan öğrencileri Malatya'da başörtüsü yasağını protesto yürüyüşüne katılan öğrencileri bir dergi çevresinde bulunduğu için örgüt üyesi olmakla suçlananlar, düşüncelerini açıkladığı için terörü destekliyor iddiasıyla yazarlar,terörist sayılsalar da nasıl af kapsamı içine alınamaz?

15 yıllık şiddet ortamını sona erdirebilecek böyle bir ihtiyacı karşılamak için gelinen bu koşullar da, affın kapsamının genişlemesi zorunlu ihtiyaç olarak görülmektedir. Bunun için aykırı bir af kanunu çıkarılsa dahi, af kanunu yürürlüğe girecektir. Muhalefet partileri, terör suçlularının da af kanunu kapsamına alınmasını istediği için ve muhtemelen cumhurbaşkanı da iptal davası açmayacağından, bu durumda dahi 'fiilen"ve hukuken bir engel yoktur.

İktidar samimiyse anayasayı değiştirerek bu engeli kolayca aşabilir. Siyasi çekişmeler nedeniyle anayasa değişikliği uzarsa veya yapılamazsa, 1991 yılında yapıldığı gibi örneğin cezasının 1/10 oranını çekenlerin şartlı tahliyesi düşünülebilir. Veya basın affı kanunun da yapıldığı gibi cezaların 3 yıl ertelenmesi bu sürede suç işlenirse kalan cezanın çekileceği yolunda bir düzenleme yapılabilir.

Anayasa engel denilirse bu gibi yöntemlerle, affa yakın bir uygulama geçici bir maddeyle yapılabilir. Tahliye olan (13) bin terör suçlusundan korkuluyorsa, erteleme veya şartlı Tahliye onların yeniden suç işlemesini önleyecek:etkili bir yoldur. Terör suçlularının af kapsamına alınması toplumsal ve hukuksal talebin yanında, vicdani ve insani gerekliliktir.

Affın dışında tutulan suçlular, Anayasa Mahkemesi'nde dava açtıklarında kanunun iptali kuvvetle muhtemeldir. 1974 affında olduğu gibi, mahkeme kararıyla değil, Meclis olarak da bu imkân verilmelidir. Ayrıca belirtmek isterim ki, affın dışında kalan mahkumların, Avrupa insan Hakları Mahkemesi'ne yapacakları "ayırım yasağı"nın ihlali başvurusu, Türkiye'yi gerçekten güç duruma sokabilir.

Tartışmaları bitirerek 'barısı kurmak isteyen Meclis, yeni tartışmalara neden olmamalıdır. .

3 kasım 2000 akit gazetesinde yayımlanmıştır.

Hacı Ali Özhan

anayasa mahkemesi     insan hakları mahkemesi    yargıtay    daniştay    baro      main page / ana sayfa
hacialiozhan@yahoo.com