Seçim kanununda, bir siyasi partinin seçimlere katılabilmesi için illerin yarısında altı aydan önce örgütlenmiş olması ve büyük kongrelerini yapmaları veya TBMM de grubunun bulunması gerekmektedir. Bir ilde örgütlenmiş sayılabilmek içinde ilçelerin üçte birinde teşkilatı olmalıdır. (m.14)
3 kasım erken seçim kararı alındığında bazı siyasi partilerin, örgütlenme il sayılarını tamamlayamadıkları veya altı aylık zaman koşulunu yerine getirememeleri sonucu seçime girememektedirler.
Seçime giremeyen partiler, seçime giren partilerle birleşme veya hülle ittifaklar yapmaya zorlanmaktadırlar. Nitekim sn. Cem Uzan' ın liderliğinde kurulan Genç Parti kendini fesih ederek Yeniden Doğuş Partisine katılmış, YDP adını Genç Parti olarak değiştirerek seçime girme hakkı kazanmıştır. Yine Yurt Partisi adıyla seçime giren sn. Sadettin Tantan liderliğindeki parti sn. Gökhan Çapoğlu' nun lideri olduğu DEPAR ile birleşerek seçime girebilmektedir.
Partiler seçimlerde başka partiyle ittifak kuramayacakları, başka partileri destekleyici açıklama yapamayacakları düşünüldüğünde seçime giremeyen partiler, 'vazgeçilmez' olarak nitelenmelerine karşın seçim yarışı dışında tutularak adeta vazgeçilmiş olunmaktadır. (m.90)
Bu nedenle hülle ittifaklar kurularak siyaset ahlakı zedelenmektedir. Örneğin DTP genel başkanı sn. Mehmet Ali Bayar, ATP genel başkanı sn. Tuğrul Türkeş DYP listesinden seçime girmek için partilerinden ayrılmışlardır. Genel başkanlar, başka parti listesinde seçime girerek adeta iki yüzlü olmaya zorlanmaktadır.
İttifak veya birleşme yapamayan yeni kurulan siyasi partilerimizin, seçim dışında kalarak mağdur oldukları açıktır. Hatta bu partiler iki dönem milletvekili seçimine katılmazlarsa kanuna göre kapatma davası ile karşılaşmaktadırlar. Örneğin Diriliş partisi bu nedenle Anayasa Mahkemesince kapatılmıştır.
Yeni kurulan partiler, diğer partiler gibi trilyon miktarlı hazine yardımı alamamaları ve %10 seçim barajı nedeniyle seçmenlerden ilgi ve katılım görmemeleri nedeniyle 41 ilde ve her ilin üçte bir ilçesinde yönetim organlarını kurmaları ve sürekli devamını sağlayabilmeleri gerçekten zordur.
Örgütlenme il sayısının düşürülmesi ve altı aylık sürenin erken seçim kararında geçerli olmaması çözüm olarak önerilebilir. Seçime giremeyen siyasi partilerin başka partileri destekleyici açıklama yapabilmeleri, bazı üyelerini başka partilerin listesinde seçime sokabilmeleri, bazı seçim bölgelerinde başka partilerle ittifak yapabilecekleri gibi hakların verilmesi demokrasiye, egemenlik ve milli iradenin oluşumuna daha uygun olacaktır.
Av. Hacı Ali Özhan