Egemenlik bayramı kutlamaları, gereksiz tartışmalara neden yapıldı. Törende, Meclis Başkanının, Başbakanın eşinin başörtüsü, hiç gereği yokken fuzuli gerginliklere çekildi. Egemenlik üzerine içi boş nutuklar atmak, ilgisiz kaygı ve korkularla yerine, egemenliğin tam sağlanması için, projeler üretmek beklenirken, tartışıp zaman ve imkanlarımız kaybedilmektedir.
Egemenlik bayramında ilgisiz, yapay sorunlar üretilip tartışılırken, Türk halkı gerçekten egemen mi ? sorusu ne yazık ki, gerçeğe denk düşüyor. Dış borçlar egemenliğini kullanımını önemli derecede engelliyor. İMF nin emrinde bulunmak, Dünya Bankasının avucuna bakmak ve ABD emperyalizmine bağımlı bir ülkenin, egemenliğini tam kullanabilmesi mümkün değildir.
Egemenliğin bağımlı hale gelmesi hepimizi bağımlı hale getiriyor. Bundan kurtuluş için AK Partinin bir seferberlik başlatması toplumsal bir ihtiyaçtır. Dış borçların büyüklüğünden korkmayalım. Türkiye' nin kaynakları bunları ödemeye yeter. Yeter ki gerçekleşebilir projelerle, samimi olarak bağımsızlık isteyelim.Türkiye sekiz yılda 190 milyar dolar dış borç faizi ödemiş. Dış borçların tamamı 200 milyar dolar civarında ise bu miktar, ciddi ve samimi bir seferberlikle iki yılda ödenebilir. Hem faiz borcundan kurtulmuş olunur, hem de bağımsız egemen bir devlet gibi olunacaktır.
Türkiye' nin ormanları, toprakları, yer altı madenleri gerçekçi projelerle harekete geçirilebilirse, kısa zamanda büyüme sağlanabilir. Vergi affı, ssk primi, gecekondu affı gibi projeler büyük kaynaklar sağlamıştır. Devletin yarım kalmış yatırımları, değerinde özelleştirilirse, hem istihdam yaratmış olacak hem vergi geliri sağlanmış olacak hem de milli gelir yükselmiş olacaktır.
BDDK raporunda, batık bankaların hazineye yükünü 24.6 milyar dolar olarak açıkladı. Batık kredilerden 11 milyar dolar, banka sahipleri ve ortakları tarafından kullanılmış. Batık kredilerin ancak, 262 milyon doları yani yüzde biri tahsil edilebilmiş. Batık banka sahipleri yargılandılar ve hepsi de tahliye oldu. Bunların yeterli mal varlıkları olmasına ve işlerinin başında olmalarına karşın, her nasılsa tahsilat yapılamıyor. Devlet bu kadar büyük alacağı için, ihmalkar davranmamalıdır. Ve en kısa zamanda AK Parti, bankalardaki devlet güvencesini kaldırmalıdır.
Dış borçları ödeyen bir iktidar, Türkiye' nin önüne açabilir ve çocuklarımızın geleceğini kazanabilir. Egemenliği sağlayıp, çocuklarımıza teslim ettiğimizde 23 nisanı kutlamak anlamlı olacaktır. Gereksiz korkularla türbana takılıp kalınarak egemenlik, cumhuriyet korunamaz. Gerçekleri görelim ve yaşamın karşılığını verelim.
Hacı Ali Özhan
*bu makale 26 nisan 2003 tarihli vakit gazetesinde yayımlanmıştır.