Milli Eğitim Bakanı sn. Erkan Mumcu, hükümetin en parlak bakanlarından. Sorunların üzerine cesaretle gidişi ve çözüm yetenekleri üretmesiyle gerçekten takdire değer girişimde bulunmuştur. Eğitim gibi yıllanmış, müzmin bir sorunu tartışmaya açarak, öneri ve eleştirilerle güzel bir yönetime katılımcılık örneği vermiştir. Türban sorununun çözümünde gösterdiği tereddütlü hali anlamakla beraber bu tavra katılmadığımı belirtmek isterim.
YÖK, kurulduğundan bu yana, sürekli tartışma ve yakınma konusu olmuştur. YÖK ve eğitim konusunda cesur adımlar atmak isteyen sn. Mumcu gibi bir Bakan, bir şanstır. CHP'nin bu şansı siyasi darlıkla engellememesi gerekir. YÖK konusunda sn. Mumcu' nun getirdiği bütün çözümlere tam destek verirse CHP, hem sol kitleyi temsil etmiş olacaktır.
CHP, 1993 yalında hazırladığı anayasa değişiklik önerisinde "...demokrasilerde üniversite özerkliği tartışma götürmeyen bir kurumdur. Üniversitelerin kendilerini yönetemeyeceği kabul olunamaz bir savdır. Akademik özerklik, yönetsel özerklik ve parasal özerklikle bütünlenir. On yılı aşan uygulamalar, YÖK' ün işleyişindeki sakıncaları ortaya koymuştur. YÖK kaldırılmalıdır..." demiştir. CHP, önceki program ve önerileriyle de, çelişmek istemiyorsa sn. Mumcu' yu, YÖK konusunda desteklemek zorundadır.
Eğitim gibi temelde derinliği olan toplumsal bir konuda, küçük siyaset önyargılarıyla, muhalefet oyunlarıyla, mazeretler uydurarak sn. Mumcu' nun projelerini engellemek gerçekten büyük bir toplumsal kayıp olacaktır. AK Parti iktidarı, mecliste yeterli çoğunluğa sahiptir, ancak bazı olası tepkiler (!) nedeniyle gösterilen çekinceleri CHP ile aşması mümkündür. Bu nedenle, CHP'nin desteği nitelik olarak ciddi bir öneme sahiptir. Üstelik CHP, eğitim konusundaki bütün öneri ve projelerini de böylelikle hayata geçirme imkanı elde edecektir. Bu yardımcı desteğin esirgenmesi, sol kitleye ve bütün topluma karşı yapılmış "sorumsuzluk" olacaktır.
Demokratik Sol Parti' de 1993 yılındaki anayasa değişiklik önerisinde "...YÖK kaldırılarak bir üniversitelerarası kurulla yetinilmeli ve üniversite özerkliği güvence altına alınmalıdır..." demiştir. YÖK eğer yalnızca üniversiteler arasında eş güdümü sağlayan bir kurum olacaksa, DSP' nin önerisindeki gibi üniversitelerarası kurul bu görevi yapabilecektir. O zaman da YÖK' e gerek kalmayacağından kaldırılması yerinde olacaktır. Uygulamalarıyla toplumun her kesiminden tepkiler alarak, tartışmalarla yıpranmış bir kurulun kaldırılması, toplumsal beklentiye de uygun olacaktır.
Hacı Ali Özhan
Bu makale vakit gazetesinde ........ 2003 tarihinde yayımlanmıştır.
