HacıAlinin websitesi

İRAN İSLAM CUMHURİYET CUMHURBAŞKANI Sn. Muhammed HATEMİ Tahran/İRAN

İRAN İSLAM CUMHURİYETİ ADALET BAKANLIĞINA gönderilmek üzere

ANKARA BÜYÜKELÇiSi Sn. Seyid Muhammed Hüseyin Lavasani

Tahran cad no: Kavaklıdere/Ankara

Sayın Cumhurbaşkanı,

Turkiye de yayın yapan Star ve Show isimli televizyon kanallarında 23-24 Ocak 1998 tarihlerinde, Ülkenizde yaklaşık 6 veya 7 yıl öncesine ait iki bayana recin cezası uygulaması hakkındaki görüntüler tekraren verilmiştir.

Londra Ajanslarından çıkışlı, Londra insan Hakları Derneği kaynaklı haberde, iran' ın kuzeyinde bulunan Iran Devrim Muhafızlarının kışlalarında çekildiği belirtilen görüntülerde zina yapmaktan suçlu bulunan iki kadının beyaz çarşafa sarıldıkları ve kaçmalarını önlemek için bellerine kadar çukurlara gömüldükleri ve l saat kadar kalabalık tarafından taslandıkları, kalabalıktan 'allahu ekber’ seslerinin duyulduğu ve kanlar içerisinde cesetlerin bırakıldığı izlenmiştir.

Sayın Başkan,

Ülkeniz ceza kanununu bilmiyorum. Ülkenizde böyle bir ceza uygulan-maktamıdır, görüntüler sizin ülkenizde olmuş mudur bilemiyorum. Ancak haber kaynağını doğru kabul ettiğimizde Dünyada, bu tarihte ölüm cezasının bu şekilde yerine getiriliyor olmasını tanımlayacak kötü kelime bulamıyorum. Adeta, bütün insani duygularımızı parçalayan vahşet, insanlık dışı bir katliam, insanın hayvanlaştığı an.

Inanıyorum ki bu görüntüleri izleyen bütün türk vatandaşları ve izleyen bütün insanlar böyle bir cezaya tepkilerini dile getirecek ifade bulamayacaklar ve bu cezayı uygulayanları kınamaktan da öteye nefretle anacak adeta, suçluları haklı görüp, suçludan yana olacaklardır.

Tarihte, at arkacına bağlayıp süründürme, yırtıcı hayvanların önüne atma, demirle iç organları parçalama v.b. cezalar uygulanmış ve günümüz toplumlarında cezalarında insanileşmesi hukuk bilimi açısından zorunludur. Suçluyu caydırmak, suçun işlenmesini önlemek, suçluyu yeniden topluma kazanmak vb. nedenlerin yanında cezalandırma amacına yetecek derecede mümkün olan en insanı infaz koşullarının benimsenmesi günümüz toplumlarının ve sanıyorum iran 'ın ihtiyacıdır.

Bildiğiniz gibi, Avrupa nın birçok ülkesinde ölüm cezası kaldırılmış ülkem Türkiye de de idam cezası olması karşın uygulanmamakta ve bu günlerde Bakanlar Kurulunca idam cezasının kaldırılmasına yönelik girişimler sevindirici olarak başlamıştır. Bazı ülkelerde ölüm cezanı bulunmakla beraber Öldürme usulü olarak örneğin, zehirli iğne, elektrikli sandalye v.b. yöntemler uygulanmaktadır.

Recm uygulamanızın nedeni, Kuranı Kerim olamaz. Çünkü Nur süresinin 2 ayetinde 'Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüz sopa vurun" diyerek hadd denilen değiştirilemez ceza belirlenmiştir. Sonradan bir sünnete dayanılarak Hazreti Ömer zamanında sopa cezasının da yanında recm cezasının kabul edilmesi nedeniyle ülkenizde hala bu ceza uygulanıyorsa, bu cezanın Kuranı Kerime uygun olduğu söylenemez.

Sayın Başkan,

Haddim olmayarak, yalnızca görüntülerini izlemiş, olmaktan dolaya çok üzüldüğüm bu ceza infaz türünün hiçbir insani duygu ile hukuk ideali ve toplum düzeni adına savunulur tarafını göremiyorum. Böyle bir cezanın halen uygulanıyor olması veya cezanın varlığı bile beni insanlığımdan utandırıyor. Böyle bir ceza varsa kanuni değişikliğin yapılmasını en azından yeniden gözden geçirmenizi insanlık adına dilerim. Saygıyla

Hacı Ali Özhan

hacialiozhan@mynet.com

Not: İran’ da yapıldığı ileri sürülen ‘recm’ cezasının televizyonlardaki görüntüleri üzerine yazılmış bu mektup 25-01-1998 tarihinde İran Büyükelçiliğine verilmiş ve İran Cumhurbaşkanlığına da gönderilmiştir.