Radikal-online
Detayları için lütfen tıklayın...
<  İ N T E R N E T  B A S K I S I  >  18 Aralık 2002 

hacı ali özhan Özel Menüsü Üye ayarları / Kişisel Arşiv (Test)
  • Sitelerinizi buraya kaydederek onlara daha kolay ulaşabilirsiniz.
  • Önemli günlerinizi girerek size hatırlatmamızı sağlayabilirsiniz.
  • Radikal Puanı:
    <0>
    Bu da nedir?

    Falınız: İş hayatınızda yapacağınız atılımlarla uzun zamandır beklediğiniz atılımları gerçekleştirebilirsiniz. Hayatınız tam çok monotonlaştığını düşündüğünüz anda canlanacak. Türlü yerlerden irili ufaklı para gelebilir. Diğer Burçlar
    Size özgü, sizi tanıtan bir sayfanız olsun istemez misiniz? Sadece bir dakikada! TIKLAYIN!

     Ana Sayfa
     Sıcak Haber
     Yaşam
     Türkiye
     Politika
     Yorum
     Dış Haberler
     Ekonomi
     Spor
     Kültür/Sanat
     Yazarlar
     Haber Listesi
     Sanal Alem
     Radikal2
     Cumartesi
     Kitap
     Üye ayarları

    İş fırsatları için tıklayın!

    Günün Sözü
    Tatlı sözler, şiddetli bir öfkeye karşı en etkili ilaçtır.
    Aiskhylos

    Tarihte Bugün
    Takvimler 18 aralık tarihini gösterdiği zaman...

    1962 yılında,
    Mili Güvenlik Kurulu, ilk toplantısını yaptı.
    1973 yılında,
    Kemal Güven TBMM Başkanlığı görevine başladı

    Haberi YazdırYazdır Haberi YollaYolla | Arşive Ekle (Test) Yorum  

    Yargının kuvveti kâğıt üstünde

    Demokrasilerde yargı ayrı bir kuvvet olarak tanımlanmasına rağmen Türkiye'de bu işlememekte. Yasama ve yürütme organlarının yargı üstündeki etkisi azalmadan böyle bir kuvvetten bahsetmek mümkün olmayacak

    18/12/2002 (171 defa okundu)

    HACI ALİ ÖZHAN
    Yargı ayrı bir kuvvet olarak belirtilmesine karşın, fiilen ve işleyiş olarak ayrı bir kuvvet olmaktan çok uzaktır. Hatta bir bakanlık düzeyinde dahi ayrıcalığa tabi değildir. Yürütme organının içinde olan Adalet Bakanlığı'nın bir kısmına sıkıştırılmış, bütün özlük hakları, bütçesi, altyapısı ve mali ödemeleri hukuken ve fiziken Adalet Bakanlığı içindedir. Yargının bütün personeli, altyapı ve mali ödentileri Adalet Bakanlığı'nca düzenlenmekte ve yargının bütün işlemleri bu bakanlıkça yapılmaktadır.
    Bu haliyle yargı kuvveti 'özerk bir kurum' gibi dahi olmayan bir yapıdadır. Diğer yandan Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) 'yargı kuvveti' olarak nitelenebilecek yapısal statü verilmemiştir. Hatta yüksek mahkeme niteliğindeki Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Yargıtay üyelerinin bir kısımları ve özellikle de HSYK üyeleri yürütme organının başı olan Cumhurbaşkanı'nca seçilmektedirler. Bu nasıl ayrı kuvvet olmaktır?
    Gerçi Anayasa'nın 146. maddesinin gerekçesinde "...bu nitelikleri taşıyan kişiler her nerede ve hukuk bilimine dayalı hangi kuruluşta olursa olsun oradan alınıp getirilmesinde kamu yararı vardır. Bunu da en iyi biçimde yapabilecek makamın Cumhurbaşkanlığı gibi bir yüce makam olduğu düşünülmüştür" diyerek, Cumhurbaşkanı'na neden böylesine bir görev verildiği anlatılmıştır.

    Yargı, üyelerini kendi seçebilmeli
    Demokrasilerde kuvvetler ayrılığı ilkesi gereği yasama, yürütme ve yargı erkinin birbirinden bağımsız olması şarttır. Yasama ve yürütme organı arasındaki bağımsızlık her zaman tartışma götürürse de, yargının bağımsızlığı tartışma konusu olamaz. Cumhurbaşkanı'nın siyasi makam olması yanında, yasama organının siyaset tercihleriyle seçilmesi nedeniyle yargı organı üyelerinin Cumhurbaşkanlığınca seçimi kuvvetler ayrılığına aykırıdır. Yargı ayrı bir kuvvet ise bütün üye ve başkanlarını kendi içinde seçebilmelidir.
    Öncelikle HSYK bütçesi, personeli, altyapısı ile tam bağımsız olmalı ve kendi üyelerini kendi arasından seçebilmelidir. Hâkimlik ve savcılık mesleğine giriş konusunda da Adalet Bakanlığı'nın her türlü ilişkisi kesilmeli, bu işlemler yalnızca kurulca yapılmalıdır.
    Mahkemeler doğrudan millet adına karar verdiklerine göre, milletle mahkemeler arasına hiçbir aracı kurumun, özellikle de siyasi makamların girmemesi gereklidir.
    Yargı organları kendi üyeleri arasından seçim usulü ile belirlenmelidir. Hatta en yüksek yargısal kurum olan HSYK üyelerinin, halk tarafından seçimle belirlenmesi dahi düşünülmelidir. Anayasa değişikliği yapılırken, yargı yeniden yapılandırılarak, sözde kuvvetin gerçek kuvvete dönüşmesi için 'YARGI KONSEYİ" kurulmalıdır. Konsey, Meclis gibi kendi içtüzüğünü ve gündemini belirleyerek, bütün hâkim ve savcıların oylarıyla seçilmelidir. Konsey, Maliye Bakanlığı'na bütçesini bildirdiğinde, Meclis yalnızca onama makamı olarak bütçeyi kabul etmelidir. Yasama ve yürütme ile hiçbir bağlayıcı ilişkisi olmamalıdır.

    Daha fazla bütçe
    Adalet Bakanlığı, Cezaevleri Genel Müdürlüğü, Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü, Yargı Konseyi ile hükümet arasındaki ilişkiyi sağlayan temsili bir bakanlık düzeyine indirilmelidir. Böylesine bir organizasyona büründürülmeden yargının bağımsızlığı ve hâkim güvencesi sağlanamaz. Bütçenin binde 7'si gibi çok düşük bir bütçeye mahkûm edilen bir kuvvet olmaz. Yargının ihtiyacını ve gündemini yürütme veya yasama belirlediğinde, yargıya kuvvet demek olanaksızdır.

    Bu habere kaç puan verirdiniz? 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
    Geçerli her oy için kayıtlı kullanıcılarımız 2 Radikal Puanı kazanırlar.

    Okuyucu yorumları
    Bu haber için henüz hiç bir okuyucumuz yorum yapmamış. İlk siz olmak isterseniz tıklayın (Onaylanan her yorum için kayıtlı kullanıcılarımız 5 puan kazanırlar.)

     'Yorum' bölümündeki diğer haberler
    » Kıbrıs ve AB'ye üyelik - Gündüz Aktan
    » Ağar ve DYP - H.Bülent Kahraman
    » Avrupa treni rayına oturdu
    » AB'ye üyelik - Gündüz Aktan
    » Avrupa dediğiniz bir tutku meselesidir
    » Müslümanlara yer yok mu?

    Haberi YazdırHaberi Yazdır Haberi YollaHaberi Yolla

    Sanal Alem'den...
    M. Serdar Kuzuloğlu » Teknoloji mi bize uyuyor, biz mi ona?
    M. Serdar Kuzuloğlu
    - - - - - - - - - - - - - - -
    » İnternet mercek altında
    » İşlerinizi bitirmeye çalışın
    » Gerçek 'efendi' bulundu
    » Maximesaj da ücretli
    » Hafif, küçük, güçlü

    Haber Arama
    Site içinde aradığınız habere ait anahtar kelimeleri aşağıya yazıp 'Ara' düğmesine basınız.

    ÇİZGİLER
    Ofis cehennemine hoşgeldiniz... Dilbert
    Kedilere güven olmaz... Garfield
    Cathy'nin bitmeyen maceraları... Cathy
    Günümüzün taş devrine bir bakış... Cilalı Taş Devri
    İlişkiler ve tehlikeleri... Tehlikeli İlişkiler
    Sizden, bizden ve onlardan... Ademler ve Havvalar


    Künye | Reklam Tarifesi | İletişim Sayfası | Eski Sayılar | Sıkça Sorulan Sorular

    © RADİKAL-Online sitesi içerisinde yeralan tüm metin, resim ve diğer içeriğin hakları SİMGE Yayıncılık A.Ş'ye aittir. Hiçbir şekilde basılı veya herhangi diğer bir elektronik ortamda (CD, Internet vs.) izinsiz kullanılamaz. Sitemiz içerisindeki tüm sayfalar, tüm tarayıcı ve işletim sistemlerinde sorunsuz olarak görüntülenebilir.