Virusler Tarihi

Belgelenen ilk bilgisayar virüsü, 22 Ekim 1987'de, Delaware Newark'taki Delaware Üniversitesi'nde kaydedildi. Üniversitedeki Akademik Bilgisayar Merkezi'nden bir sözcüye göre, virüs 'birkaç yüz dosyaya, yüzde birini kullanılmaz hale getirerek' bulaştı 've en az bir öğrencinin tezini tahrip etti'. Daha sonra New York Times'da çıkan bir haber şöyle iddia ediyordu: "Virüsün kodunda gizli olan... açıkça bir fidye talebiydi. Bilgisayar kullanıcılarından bağışıklık programını almak için Pakistan'daki bir adrese 2.000 dolar göndermeleri isteniyordu.'
Bu pek de doğru değildi. Husus bir yazılım kullanan araştırmacılar, daha sonra virüsün gerçek işletim programını bir bilgisayar ekranına getirmeyi başardılar. Böceği (bug) kontrol eden talimatlar kümesinin içinde aşağıdaki mesajı buldular:


Zindana Hoşgeldiniz
© 1986 Basit & Amjad (pvt) Ltd.
Brain Bilgisayar Hizmetleri
730 NIZAB BLOCK ALLAMA IQBAL TOWN
LAHORE-PAKİSTAN
TELEFON: 430791, 443248, 280530
Bu virüsten sakının...
Aşılama için bizimle temasa geçin...


Hiçbir fidye talebi yoktu.

Bilgisayar araştırmacılarının şimdilerde bu virüsü Brain olarak tanımasına rağmen, o zamanlar henüz bir ismi yoktu ve disketteki ilk sektörü enfekte etmeye programlandığı anlaşılmıştı. Brain'in yazarlarının izini bulmak güç olmadı çünkü virüslerinin üzerine kendi adlarını, telefon numaralarını ve adreslerini kullanılmaya hazır bir vaziyette koymuşlardı. Programcılar ondokuz yaşındaki Basit Farooq Alvi ve onun yirmialtı yaşındaki erkek kardeşi Amjad Farooq Alvi'ydi. Birlikte Lahore, Pakistan'da Brain Computer Services (Beyin Bilgisayar Hizmetleri) adında bir bilgisayar mağazası işletiyorlardı. Söylediklerine bakılırsa, virüsü 1986'da 'eğlence olsun diye' yazmışlardı. Her halükarda, uluslar arası ölçekte yaygınlaştırılan ilk virüstü bu.

Kayıtlara geçen ikinci virüs saldırısı yalnızca bir ay kadar sonra, Kasım 1987'de Bethlehem, Pennsylvania'daki Lehigh Üniversitesi bilgisayarlarında gerçekleşti. Brain'den farklı olarak, Lehigh'daki virüs maksatlı bir biçimde tahripkardı. Enfekte ettiği dosyaların sayısını tutuyor ve sayaç dördüncüye ulaşınca disketi tahrip ediyordu. Lehigh'in yazarı asla bulunamadı, gene de onun üniversitedeki bir öğrenci olduğu sanılıyordu.

1988'in başlarında iki tane yeni virüs daha keşfedildi; her ikisi de tarihe geçen Apple 2'nin selefi olarak Apple tarafından üretilmiş kişisel bir bilgisayar olan Macintosh için yazılmıştı. İlki MacMag veya kimi zaman da Peace (Barış) olarak tanınmıştı. Virüsün içinde, Mac kullanıcıları için çıkarılan ve bir Kanada yayını olan MacMag Magazine'in yayıncısı Richard Brandow imzalı bir 'evrensel barış mesajı' vardı ve virüsün yazarı Drew Davidson'ın eliyle çizilmiş küçük bir dünya resmini içermekteydi. Ayrıca barış mesajını Macintosh 2'nin piyasaya sürümünün yıldönümü olan 2 Mart 1988'de göstermek üzere programlanmıştı. MacMag virüsü kazara yayılmasına rağmen, zararlı bir virüs değildi.

1988 yılı içinde bildirilen ikinci Macintosh virüsü Scores adını taşıyordu ve daha tehlikeliydi. 19 Nisan 1988'de General Motors'un yan kuruluşu olan Dallas'taki Electronic Data Systems [EDS] (Elektronik Veri Sistemleri), makinelerinden yirmidört tanesine Scores'un bulaştığını duyurdu. Bunun eski çalışanlardan biri tarafından, muhtemelen de intikam güdüleriyle yazılmış olabileceği sanılmaktaydı. Score virüsü, işletim sistemi ve Macintosh bilgisayarlarının iki standart dosyasını enfekte eder, sonra da kendi yarattığı başka iki gizli dosya içerisine kendisini saklar.

IBM'in PC-tipi bilgisayarlar için hazırladığı ilk anti-virüs programlarından biri, New York'ta yaşayan bir programcı olan Ross Greenberg'in eseriydi. Greenberg 'yıllardan beri' virüs tehdidinin yaklaşmakta olduğunu gördüğünü söylüyordu. Programın adı Flu Shot'dı (Grip Aşısı).

Bilimkurgunun içine doğmuş, akademik camia tarafından meşrulaştırılmış ve Computer Virus Industry Association tarafından da kurumsallaştırılmış olan bilgisayar virüsü, 26 Eylül 1988'de Time dergisinin ön kapağına çıktığında, rüştünü ispat etmekteydi.

Doğu Standart Zamanı'na (Eastern Standart Time) göre akşam 5 ile 6 arasında, ARPANET sistemine, yaramaz bir program yüklendi. Üç saat sonra, kıtanın öte tarafında, Santa Monica'daki Rand Corporation'da, operatörler bilgisayarlarının yavaşlamakta olduğunu farkettiler. Bir şey bilgisayardaki yeri kaplamakta, makineleri sürünme raddesinde ağırlaştırmaktaydı. Berkeley'deki California Üniversitesi'nde yöneticiler, saat 10:45'de bir hacker'ın sistemlerine girmeye çalıştığını keşfettiler. Denemeler devam edip de saldırılar arttıkça, bunun bir hacker olmadığını anladılar dehşetle. Bu bir programdı ve çoğalıyordu.

Aynı sıralarda gene aynı program, Purdue, Princeton ve Stanford'daki sitelerin yanısıra, MIT'nin Artificial Intelligence Laboratory'sindeki (Yapay Zeka Laboratuvarı) bilgisayara da saldırmaktaydı. Şebekeler boyunca ilerliyor, ARPANET'ten MILNET'e -Savunma Bakanlığı bilgisayar şebekesi-, oradan da 400 yerel bölge şebekesine bağlantısı olan Internet'e yayılıyordu. Lawrence Livermore Ulusal Laboratuvarı'na, sonra Maryland Üniversitesi'ne, derken ülkeyi aşıp yeniden San Diego'daki California Üniversitesi kampüsüne, oradan da NASA Ames Laboratuvarı'na ve New Mexico'daki Los Alamos Ulusal Kütüphanesi'ne yayılmaktaydı. Birkaç saat içerisinde bütün Internet sistemi kuşatma altındaydı. Ames'teki Peter Yee, saat sabah 2:28'de şebekenin e-posta servisine ilk uyarıyı yollad. 'Şu anda bir Internet virüsünün saldırısı altındayız. Virüs UC Berkeley, UC San Diego, Lawrence Livermore, Stanford ve Nasa Ames'i vurdu.'

Serseri program, daha sonra keşfedildiği kadarıyla bilgisayardan bilgisayara UNIX'in Berkeley versiyonundaki hatalardan faydalanarak geçmekteydi. Temel hata, birbiriyle bağlantılı şebekelerdeki bilgisayarlar arasında elektronik posta yollanmak üzere tasarlanmış olan Sendmail programındaydı. Sendmail'deki tuzak kapı, komutların bilgisayardan bilgisayara yollanabilmesine imkan veriyordu. Bu komutlar serseri programın ta kendisiydi. Sendmail kanalıyla bir bilgisayara bir kez girince, sistemin içerisinde sıçrayabileceği diğer makineler hakkında bilgi topluyor, sonra da bu makineleri enfekte ediyordu.

Hadise, basın tarafından dünya çapında takip edildi. Yol boyunca da, hasarın boyutu abartıldı. İlk tahminlerden biri CVIA'nın (Computer Virus Industry Association) başkanı John McAfee tarafından yapılmıştı- şebekleri temizlemenin ve sistemin hatalarını onarmanın 96 milyon dolara malolacağıydı. Başka tahminler 186 milyon dolara kadar çıkıyordu. Bu rakamlar yaygın olarak tekrarlanıyordu. İlk başlarda 6.200 makinenin, yada Internet'deki bilgisayarların yüzde 10'unun enfeksiyon kaptığı tahmin ediliyordu; derken daha serinkanlı kafalar, bu rakamı tekrar gözden geçirip düzelterek 2.000 civarına düşürdü. Temizlik maaliyetine gelince, bu şimdilerde takriben 1 milyon dolar olarak hesaplanmaktadır ve bu rakam bile varsayılan 'atıl zaman' değerine dayandırılmaktadır. McAfee'nin 96 milyon dolarlık tahmini, Cornell Üniversitesi'nin olay hakkındaki raporuna 'fena halde abartılmış' olduğu için reddedilmiştir.

Nihayet gerçek değerlendirmeler yapıldıktan sonra, solucanın yazarının artık adı biliniyordu. Bu, Harvard Üniversitesi'nin 23 yaşındaki bir mezunu ve olay esnasında da Cornell'de bir lisans-üstü öğrencisi olan Robert Morris, Jr'dı. Gücendirilmiş bir hacker yada dışlanmış birisi olarak şöyle dursun, tam da 'içeriden' bir ailenin mahsulüydü. Ulusal çağota tanınan bir bilgisayar suçları uzmanı ve Bell Laboratuvarları'ndan emekli olan babası, Robert Morris, Sr, Ulusal Bilgisayar Güvenliği Merkezi'nde şef bilimadamıydı. Tesadüf eseri olarak, ayrıca Core Wars isminde, iki programın bilgisayarın belleğinde özel olarak ayrılmış bir alanda savaşa giriştiği bir hightech oyunun üç tasarımcısında birisiydi. 1960'ların başlarında Bell'de yazılmış olan oyun, rakibin savunmasını dağıtmak üzere tasarımlanmış 'kati' programlar kullanıyordu. Basındaki raporlarda Core Wars ile Internet solucanı arasındaki tuhaf benzerliklerden sık sık bahsedilmekteydi. Morris'in cezası üç yıllık gözlem, 10.000 dolarlık bir ceza ve 400 saatlik kamu hizmeti oldu.

Trojanlar olarak bilinenler de dahil, başka habis program çeşitleri de bulunmaktadır. İlk esaslı vaka, 1987'de Almanya'da rapor edilmiştir. 9 Aralık günü akşamüzeri, Hannover'in güneyindeki Clausthal-Zellerfeld Üniversitesi'nde bazı öğrenciler bilgisayarlarına bağlandılar ve Christmas(Noel) adlı, dosya formatında bir elektronik mektup almış olduklarını farkettiler. Dosyayı okuyunca 'Bırakın bu 'exec' işlesin ve keydinize bakın!' mesajını gördüler, bunu kabaca tırnak işaretleriyle yapılmış küçük bir noel ağacı resmi takip ediyordu.
Christmas dosyasını şaka niyetine elektronik posta sistemine sokan meçhul öğrenci, muhtemelen yerel düzeyde bir miktar eğlence tahayyül etmekteydi. Üniversitedeki bilgisayar kullanıcılarından bazılarının, Claustal-Zellerfeld'den başka European Academic Research Network ile [EARN] (Avrupa Akademik Araştırma Ağı) EARNet ile de bağlantılı bulunan elektronik adresleri olduğunu farketmemişti.

Program daha sonradan IBM Christmas Tree (Noel Ağacı) virüsü olarak adlandırıldı ancak biraz da kullanıcıyla etkileşim - sözkonusu durumda da 'Christmas' kelimesinin tuşlanmasını gerektirdiği için sahici bir virüs sayılmıyordu. Kullanıcıyla etkileşim, istilacıyı savunma saflarınızın arkasına davet etmeyi ifade etmektedir, tıpkı Truvalıların Grek atıyla yapmış oldukları gibi.

Internet solucanının basında yaygın biçimde yer alması, muhtemelen o yıl gerçekleşen bir sonraki önemli olayın da nedenlerinden biriydi. 23 Aralık 1988'de, Morris'in Internet solucanının ön sayfalara çıkmasından sadece altı hafta sonra çok farklı bir solucan NASA Space Physics Astronomy Network [SPAN] (Uzay Fiziği Astronomi Ağı) ile HEP Enerji Bölümü bilgisayar şebekelerine isabet etti.

Bu da IBM Christmas Tree adlı truva atı gibi, bir Noel kutlaması taşımaktaydı. Üstelik de Internet solucanı gibi, Digital Equipments'ın VAX bilgisayarlarını hedefliyordu. Daha sonraki kullanıcılara mesajını geçmeden önce 24 Aralık geceyarısına kadar bekliyordu: 'Merhaba Nasılsını? Bütün bu hediyeleri hazırlarken çok zorlandım. Pek de kolay bir iş değil hani. Gitgide daha çok mektup alıyorum... Artık bilgisaymayı bırakın da evde hoş vakit geçirin!! Mutlu Noeller ve İyi Yıllar. Noel Babanız.'

Noel baba solucanının mide bulandıran bir sinekten öte bir şey olduğu düşünülmüyordu ve hiçbir zararı da yoktu. Ancak 1989 Ekim'inde, SPAN şebekesi, bir protesto mesajı taşıyan bir solucan tarafından gene isabet alındı. Yeni solucan Noel Baba'nın bir türeviydi ancak bu kez, kullanıcılar sistemlerine girdiklerinde, normal açılış sayfalarının yerini 'WANK' kelimesi etrafına döşenmiş büyük bir grafik gösteriminin almış olduğunu gördüler ('Wank' mastürbasyonun İngilizce argosundaki karşılığıdır). Bu sembol alelade karakterlerle şöyle açıklanıyordu:

WORMS AGANIST NUCLEAR KILLERS
(Nükleer Katillere Karşı Solucanlar)
Sisteminiz Resmi olarak WANK'lenmiştir.
Herkes için barış zamanından sözediyor,
Sonra da kalkıp savaş hazırlığı yapıyorsunuz.

Solucanın ortaya çıkışı, nükleer enerjiyle çalışan bir uzay mekiği kargosunun fırlatılmasını engelleme teşebbüsünde bulunan Florida'daki protestocular hakkındaki haberlerle aynı zamana rastlıyordu. Solucanın da fırlatmaya karşı bir protesto olduğu zannediliyordu.

Fransa'da, Orsay'daki Institut de Physique Nucléarie'den (Nükleer Fizik Enstitüsü) Bernard Perrot solucanla savaşmak için bir metod geliştirdi. Perrot'un planı, solucanın saldırmasının beklenebileceği bir türde bir bubi tuzağı dosyası yaratmaktı. Solucan bu dosyadaki bilgiyi kullanmaya kalktığında saldırıya uğrayacak ve havaya uçurularak öldürülecekti.

1989'un sonuna gelindiğinde, bilgisayar virüsü uzmanlarının kehanetleri doğru çıkmışa benziyordu. Artık ortada sırf virüsler değil, uğraşacak bütün bir habis yazılımlar zırhlı takımı vardı: solucanlar, trojanlar ve hatta bilgisayar bombaları.

Bu bombalar her zaman kasdi şekilde zarar vericidirler ve virüslerden farklı olarak da bölünerek çoğalmaktadırlar. Bilgisayarın içinde bir müddet uykuya yatmak , sonra da önceden programlanmış bir tarihte yada olayda infilak etmek üzere tasarlanmışlardır (Kaçınılmaz olarak, bilgisayar bombaları ya verili bir tarihte patlayan 'zaman bombaları' yada belirli bir olayda infilak eden 'mantık bombaları' olarak alt sınıflara ayrılmıştır). Hedefleri çeşitlilik gösterir: bazıları dosyaları siler veya değiştirir, bazıları harddiski götürüverir; hatta kimileri de havaya uçtuklarında ortaya bir virüs veya solucan salarlar. Yegane ortak özellikleri planlanmış tahribatın o tek infilakıdır.