Renkler
ve Anlamları
Uzmanlara göre insanların sevdikleri renkler aynı zamanda
kişiliklerini de ele veriyor.
Renklerin insan psikolojisi ve davranışları üzerinde önemli
etkileri olduğuna dikkat çeken uzmanlara göre, sevilen renkler aynı zamanda
kişiliği de ele veriyor.Psikiyatrist Nihat Kaya´ya göre, son 10 yıldır geliştirilmeye çalışılan kromoterapinin (renklerle tedavi) geçmişi ilk çağlara kadar
uzanıyor. Bu yöntemin işlevini çeşitli içimlerde ve sistemler içinde renkler
kullanılarak kişilerin sinir sistemleri dengelemek ve böylelikle bazı
hastalıkların önüne geçmek oluşturuyor.
Kromoterapide uygulanan başlıca sistemler,
"hastaların giysilerinin rengini değiştirmek, pencerelerinde ayrı
renklerde cam kullanmak, lambaların rengini farklılaştırmak, suyla belli renk
birleşimi oluşturmak" şeklinde sıralanıyor. Kromoterapide
renk dengelerinin yanı sıra meditasyon, iyi beslenme,
uygun bir çevre düzeni gibi ayrıntılar da önem taşıyor. Kromoterapide
renkler ve anlamları ise şöyle:
• Mavi: Genellikle yıldızları, geceyi, insan sıcaklığını,
kalıcı ve derin duyguları, düşünceyi ve dinlenmeyi simgeler. Maviyi sevenler genellikle
romantik ve duygusal bir kişiliğe sahiptirler. Yalnız maviyi kesinlikle
benimsemeyenlere de dikkat! Bu kişiler de romantiktir, ama duygularını farklı
biçimde göstermektedir. Giyside mavi, sosyal bir kişiliğin göstergesidir.
Çevreye uyumu hatırlatır. Mavi giyenlerin ´ciddi ve iyi bir insan´ olduğu imajı
yaygındır. Yatak odası, banyo ve çalışma odası için ideal renktir. Sinir
sistemi bozukluğuna da bire birdir. Bu nedenle sıkıntılı olduğumuz zaman denizi
ya da gölü seyrederek yatışmamız, sakinleşmemiz söz
konusu olabilir.
• Kırmızı: Hareketi ve hızı simgeler. Kırmızı sevenler,
duyguları yoğun yaşayan kişilerdir. Ne var ki, aşırı kırmızı sevgisi, kişide
aynı zamanda despotik bir yan ve sinirli bir kişilik
göstergesi de olabilmektedir. Başkalarının dikkatini çekmek isteyenler kırmızı
renkli elbiseler giyerler. Yemek masasının kırmızı bir çiçekle ya da kırmızı peçetelerle süslemekte atmosferi daha sıcak
bir hale getirebilir. Ayrıca erotizmin de vazgeçilmez renkleri arasındadır.
• Sarı: Güneyin rengi; aynı zamanda umudun, ilginin,
iyimserliğin ve evrensel aşkın rengidir. Sarıyı sevenler genellikle herkesle
konuşan, geniş bir kültür hazinesine sahip sosyal tiplerdir. Elbiselerinde bu
rengi tercih edenler, iyimser ve neşeli kişilerdir.
• Kahve: Bu rengi sevenlerin tipik özelliği, heşeyin mükemmel olmasını istemeleridir. İçinde bulunulan
ortamı sıcak gösteren bu renk oturma odası ve salon dekorasyonunda sıkça
kullanılır.
• Yeşil: Dikkatin ve konsantrasyonun rengidir. Bu, yemyeşil
bir ormana dalan kişideki ilk refleksi olması ile izah ediliyor. Bu rengi
sevenler, sağlam bir iradeye ve başkalarını kontrol etme yeteneğine
sahiptirler. Aşırı yeşil, kişinin süper denetimini, hafif yeşil ise boşvermişliği simgeler.
• Siyah: Varolma ve gençlik başkaldırısının tipik rengidir.
Korku ve umutsuzluğun yanı sıra ölümü de çağrıştıran siyah seromoni
ve tören giysisi rengi olduğu gibi cazibenin de rengi haline dönüşebiliyor.
Ölçülü kullanılıdğı takdirde, dekorasyonda belli bir zerafetin işaretidir.
• Beyaz: Bütün toplumların kutsal rengidir. bazılarında
´ölümü´ simgeleyen beyaz, aynı zamanda ´öteki hayatın´ başlangıcı sayılıyor. Bu
rengi sevenler, çatışmadan uzak, farklı ve özgür bir dünyanın arayışı içinde
olan insanlardır. Beyaz, aynı zamanda saflığın ve aydınlığın simgesidir.
• Pembe: Kadınlara huzur veren bir renktir. Kimileri
açık, kimileri daha sivri tonların düşkünüdürler. Oysa erkeklerin çoğu pembeyi
´iğrenç, sıradan´ bir renk olarak değerlendirir. Pembe, erkekleri kaçırır ve
isteğini söndürür.
• Mor: ´Erotizmin sonu´ anlamını taşıyan renktir. Mesleki
açıdan da ikili ilişkiler açısından da seçilecek en yaşlı renktir. Sanatçı
ruhlu insanların, meraklarını fantezileriyle yaşayanların tutkun oldukları bu
renk, işin ehili aşıkların kopamadıkları renkler
arasında yer alır.
• Gri: Ağırbaşlılığın, sadakatin ve sessizliğin simgesidir.
Bu rengi tercih eden insanlar, genellikle işlerine gereğinden fazla önem veren,
ciddi ama asla hırslı olmayanlardır. İkili ilişkilerde de gözleri yukarda
değildir