|
|
- Ana menü
- Bir çok kişi cinsel ilişkiyi adeta ve sadece orgazm olmak için yapılan bir uğraş olarak kabul ederler. Sanki orgazm olunmamış ise cinsel ilişkinin hiç bir anlamı olmadığını zannedebilirler.Oysa bu düşünceler çok yanlıştır. Kişi orgazm olmasa bile cinsel ilişkiden belli bir zevk alabilir. Şöyle düşünün, eşiniz ve siz sadece sarılıp uzun uzun öpüştünüz, hiç zevk almazmısınız? Elbette alırsınız. Öpüşme insana bir zevk verir, sarılıp okşama daha bir zevk verir, cinsel birleşme iyice fazla bir zevk verir ama orgazm olma elbette en fazla zevk ve doyum verir. Dolayısıyla cinsel birleşmenin "cinsel birleşmenin biricik amacı orgazm olmaktır" şeklinde bir yaklaşım oldukça kaba ve hatalıdır. Eğer böylesi hatalı bir yaklaşımı doğru kabul ederseniz, her cinsel yaklaşımda aklınız devamlı orgazmda takılır kalır."Acaba ben orgazm olabilecekmiyim?acaba eşim de zevk alacak mı? ha orgazm oluyorum …ha orgazm oluyor" endişeleri ile başlayan ve devam eden bir cinsel beraberliğin hiç de zevkli olacağını sanmıyorum.
- Kafaya takarsan Olamazsın..
- Yani bir sevişme sırasında insanın kafasını orgazm olayına takması çok sakıncalıdır. Bir çok zaman "Orgazm olamadığından" yakınanlarda en önemli sorunun sevişme sırasında bu olayın kafaya takılması olduğunu gördüm.
- İnsanın kafasın öylesine orgazma takılınca da kişi öptüğü dudağın, okşadığı bacağın tadına varamaz. Oysa öpüşmek ve okşaşmak da zevkli bir şeydir. Zaten kendisini rahat bırakan bir kimse öpüşmenin ve okşaşmanın zevkini alabilir. Bunların zevkini alan da bir süre sonra orgazmı zaten doğal olarak yaşayabilir. Cinsel ilişkide öpüşme ile okşaşma ve orgazm olayına şöyle bir örnek verebiliriz. Diyelim ki çok güzel bir şarabı içiyorsunuz. Eğer damak tadınız var ise şarabın buruk tadından zevk alırsınız. İçtiğiniz her kadehten daha bir zevk alırsınız. Ama genellikle en çok arzulanan hafifçe başımızın dönmesidir veya birazcık çakırkeyf olmamızdır. Bu konuda herkes benimle aynı düşüncede olmayabilir ama ben cinsel ilişkide orgazm olmayı böylesine keyifli bir sarhoşluğa benzetiyorum.
- Orgazmlar Birbirine Benzemez..
- Nihayet konu geldi orgazmın bizzat kendisine. Orgazmı nasıl tarif edeceğim konusunda epey düşündüm. Kitaplara baktım, "yer sarsılıyor, şimşekler çakıyor ve kendinizi kaybediyor gibi olursunuz" mu? Desem diye düşündüm. Ama sonra kendi deneyimlerime baktım. Eşime düşüncelerini sordum. Her defasında aynı şekilde bir orgazm olmuyor. Bu konudaki bilimsel eserler de kişisel kanaatimi doğruluyor. Çok istekli olduğunuz bir zamanda yaşadığınız orgazm ile isteksiz olduğunuz bir zamanda yaşadığınız orgazm birbirinden farklıdır. İlişkide bulunduğunuz kişiye ve içinde bulunduğunuz ruhsal duruma bağlı olarak farklı farklı orgazmlar yaşanabiliyor. Kadınlar ile erkekler bu duyguyu farklı doyumlar ile yaşayabilir. Bence kadınların orgazmı yaşayabilmeleri biz erkeklere göre daha bir süt doyumda oluyor .Bu konudaki eserlerde bu kanaatimi doğrulayan bir veriye rastlayamadım. Dolayısıyla bu düşünce tamamen kişisel bir kanıdır. Bu kanaatime katılıp katılmadığınızı öğrenmek isterim.
- Orgazmın Dönemleri..
- Genellikle orgazm süreci 4 aşamada ele alınır. Bunlar "uyarılma, plato, doruk ve gevşeme"dir. Adet olduğu üzere bu süreç kadınlar ile erkeklerde ayrı ayrı ele alındığı için ben de öyle yapacağım.
- Kadınlarda; uyarılma aşamasında vajen ve klitorise kan akımı fazlalaşır, oraları şişer, kızarır ve ısısı artar. Solunum ve kap atışı hızlanır. Bu noktada kadın dış uyaranlara boş vermeye başlamıştır. Örneğin soğuk bir ortamda sevişiyorsa soğuğu duymayabilir. Vajen ıslanmaya başlamıştır ve kadın birleşmeye hazırdır. Bundan sonra plato aşaması gelir. Kadının dış dünyaya karşı duyarsızlaşması iyice artar. Deneyimli kişiler bu aşamayı olabildiğince uzatırlar. Bu zevkli aşama uzadıkça alınan zevk artar. Ama bir süre sonra doruk aşaması gelir yani kadın orgazm olur. Adeta bir sarsılma nöbeti şeklinde kendini kaybeder. Özellikle cinsel organında kasılmalar olur. Çığlıklar atabilir, soluğu kesilebilir. Kadınlar orgazm olunca erkeklerdeki döl'e eşdeğer bir sıvı salgılamazlar. Ancak vajenleri yine de ıslanır. Bu ıslanmanın düzeyi kadından kadına farklıdır, kiminin vajeni vıcık vıcık olduğu halde kimininki sadece ıslanıp kayganlaşır. Bu doruk doyumu yaşadıktan sonra haliyle gevşeme aşaması gelir. Ancak bu gevşeme daha önce de belirttiğim gibi erkeklerdeki kadar hızlı değildir. Dolayısıyla eğer erkek gidip gelmelere devam ediyorsa kadın kısa bir süre sonra tekrar orgazma ulaşabilir. Bu konuda rahat olan, kendini rahatça ilişkiye bırakabilen kadınların ard arda orgazmlar yaşaması olağandır. Kadınların orgazm olmalarına özellikle etki eden bölgeler konusunda Masters ve Johnson'dan bu yana şu görüş geçerlidir. Bazı kadınlar özellikle klitorislerinden bazıları vajenlerinden, bazıları ise her ikisinden de orgazma ulaşabilirler. Klitoris çok uyarıcı bir organdır, hatta bir çok kişide tek başına orgazm olayının sorumlusudur. Sadece klitorisin uyarılması ile orgazm olan kadın sayısı hiç de az değildir. Aynı şekilde bazı kadınlar da özellikle vajenlerinden, yani penisin vajene girmesinden daha çok zevk alırlar. Bu konuda bireysel farklılıklar son derece normaldir. Orgazma ulaşmada vajinal uyarısı fazla olan kadınlar için penisin vajende kalma süresi daha bir önemlidir. Özellikle vajinal doyumun daha önemli olduğu kadınlarda vajen kaslarının gevşek olması veya penisin vajene oranla biraz daha küçük olması kadının orgazmını olumsuz olarak etkileyebilir. Bu gibi durumlarda kadınların vajen kaslarını güçlendirici eğitim yapmaları yararlıdır. Bir kadın istediği zaman vajen kaslarını kasabilir. Bunu penis veya parmağı vajene sokarak duyumsayabilirsiniz. Cinsel ilişkide gidip gelmeler sırasında vajen kaslarının kasılması hem kadının hem de erkeğin aldığı zevki arttırır.
- Yine bazı araştırıcılar kadınların vajenlerinin en dibinde Grafenber veya "G"noktası denilen bir yerin cinsel ilişki sırasında uyarılmaya çok önemli etkisinin olduğunu öne sürerler.
- Erkekte Uyarılma..
- Erkeklerde cinsel ilişkinin ilk evresi olarak uyarılma, coşkulanma veya penisin sertleşmeye başlaması da denebilir. Erkekler uyarılmadığı sürece penis küçük veya yumuşak bir şekildedir. Ancak erkek cinsel istek duymaya uyarılmaya başlayınca penis de sertleşmeye başlar. Penis sümgerimsi bir dokudadır, uyarılma ile kan dolmaya başlar, şişer ve sertleşmeye başlar. Önsevişmeler sırasında yavaş yavaş sertleşen penis sonunda iyice sertleşir ve vajene girmeye hazır olur. Penis vajene girdikten sonra gidip gelmeler başlar. Son derece zevkli olan bu gidip gelmelerin sonunda erkek boşalır. Yani penisinden döl gelir. Bu boşalma sırasında kalp atışları ve solunum hızlanır, bazı kasları kasılır, çığlık atabilir, gözleri kayar ve dış dünya ile tüm bağları koparabilir. Bundan sonra penis yavaş yavaş gevşer. Eski küçük ve yumuşak haline döner. Ama gençlik çağlarında daha tam gevşemeden ard arda sertleşmeler yaşanabilir. 35-40 yaşlarından sonra ikinci bir sertleşmenin yaşanması için kişiye göre değişen belli bir süre geçmesi gerekir.Tabii bu sürenin uzunluğu hem kadına hem de erkeğin içinde bulunduğu ruhsal duruma bağlıdır.
- Boºalmadan Orgazm..
- Eskiden erkekler için boºalma ile orgazm terimleri aynı anlamda kullanılmaktaydı. Günümüzde bir çok kişi artık bu iki kavramı ayrı ayrı ele almayı savunuyorlar. Ben de bu görüşe inanıyorum, yani erkek boşalmadan da orgazmlar yaşayabilir. Eğer erkek kafasını illa da boşalmaya takmadıysa, cinsel birleşmedeki gidip gelmeler sırasında bizzat boşalma sırasında olduğu gibi duyumlar hissedebilir.Yani çoklu orgazmlar yaşayabilir. Daha önce bahsettiğim Tao'cu Sevişme ve Seks kitabında bu konuya yer veriliyor. Erkeğin gidip gelmeler sırasında boşalmasını geciktirebilmesini ve uzun süre birleşmeye devam edebilmesi bu çoklu orgazmların yaşanmasına imkan tanır.
- Şeytan Aldatması..
- Bunların dışında bir de uykuda orgazm olma durumu vardır. Yetişkinlerin bir geceki uykusunun, yani ortalama 8 saat uyuyorsa 2 saati rüya döneminde geçer. Tabii bizler bu rüyaların pek azını hatırlarız veya hiç hatırlamayız. İşte bu şekilde rüyada geçen bu dönemde cinsel organlarda doğal bir uyarılma olur. Örneğin peniste sertleşme veya vajende ıslanma gerçekleşebilir. Bu sırada cinsel rüyalar ile beraber orgazmlar da yaşanabilir. Sanırım cinsellik ile ilgili şeylerin kötü olarak değerlendirilmesinden dolayı bu tür orgazmlara halk arasında "şeytan aldatması" denir. Belki de melek aldatması dense daha iyi olurdu. Ancak aslında bu durum ne şeytan ne de melek aldatmasıdır. Sadece uykuda rüya sırasında yaşanabilen doğal bir olaydır. Bu durumu bir cinsel tatminsizlik olarak ele almak da yanlış olur. Bu tür orgazmlar da kişiye belli bir doyum sağlayabilir.
- Soru:Kadın ile saat arasında ne fark vardır?
- Yanıt:Saat zamanı bildirir, kadınsa unutturur.
- Başlangıç
- Ana menü
|
|