. .

SEKS OYUNLARI

 
 
  • Ana menü

    Eric Berne "Hayat Denen Oyun" adlı kitabında insan yaşamında oynanan çeşitli oyunları inceler. Gerçekten de yaşamı bir tiyatro sahnesi gibi kabul edersek biz oyuncular bu sahnede devamlı bir takım oyunları oynarız.Burada sizlere tüm yaşam oyunlarını anlatmayacağım.Ama cinsel yaşam ile ilgili oyunlara biraz değinmek istiyorum.Oyun nedir,ne tip ilişkileri böylesi oyun kavramı altında ele alıyoruz? Bunu kavrayabilmeniz için sizlere tipik bir evlilik oyununu özetleyeceğim.

     

    Vicdanı Rahatlatan Oyunlar...
    Erkek eve rahat bir hava içinde gelir ve karısına "sevgilim, hadi bu akºam sinemaya gidelim" der. Kadın da aynı olumlu hava içinde karşılık verir,"aa tabii sevgilim çok iyi olur". Kadın ve erkek hazırlanırlarken kadın, sanki çok önemsiz birşeyden bahsediyormuº gibi "sevgilim bu evin duvar kağıtları ne zaman değişecek" diye sorar. Adam da hafifçe sinirlenir gibi "lütfen bu konuyu kapat"der. Kadın da bunun üzerine "iyi ama ne zaman ev ile ilgili bir konuyu açacak olsam beni susturuyorsun" diye daha önceden birikmiº öfkesini dile getirir. Adam da "yeter be, sen sinemaya mı gitmek istiyorsun, kavga mı etmek istiyorsun?kapat çeneni"diye azarlar. Kadın da ağlamaklı bir şekilde, "ne zaman ev hakkında konuşacak olsam beni susturuyorsun, bıktım senin bu davranışlarından, kaba herif" der. Adam iyice bağırır, kadın da ağlamaya başlar. Ve adam kapıyı çarpıp evden çıkar. Meyhaneye, sinemaya veya çapkınlığa gider. Kendi kendine vicdanı rahattır,böyle dırdırcı bir kadın her türlü davranışı haketmiştir. Kadın hüngür hüngür ağlayarak yatak odasına kapanır. Üzüntü içindedir,gururu kırılmıştır. Kocasının ne kadar kaba ve anlayışsız olduğunu düşünür. Ertesi sabah kahvaltıda suratlar 5 karıştır. Daha ertesi gün suratlar 4 karış olur. Neyse 1 hafta içinde yavaş yavaş ısınırlar ve barışırlar. Ancak bir süre sonra koltuk yüzlerinin yenilenmesi yüzünden tam tiyatroya gidecekken aynı kavgayı yaşarlar. Sonra yine barışırlar ve bir süre sonra tekrar kapışırlar. Bu böyle devam edip durur.
    Böyle bir çifti tek tek dinlerseniz, şunları söylerler. Erkek,"inanın ben kavga etmek istemiyorum ama karım dırdırcı, olmayacak zamanda olmayacak nedenle hır çıkartıyor, benim hiç bir suçum yok, karım insanın damarına basıyor"der. Kadın ise,"herhalde kavga etmeyi ben de istemiyorum, ama ben zaman bu evin ihtiyaçlarından laf açsam kocam hemen bağırıp çağırmaya başlıyor ve kavga çıkarıyor, ne yapabilirim?"diyebilir. Her ikisi de kendi açılarından haklı, ama aslında her ikisi de haksız. Çünkü ikisi de bu oyunlara aslında hazır. Bu kavgaları,yani oyunları bilinç dışı bir şekilde oynamaya ikisi de istekli. Muhtemelen erkeğin güçlü bir egoizmi var. Böyle bir kavga sonucunda,küskünlük ile geçen bu bir hafta sırasında her türlü ayyaşlığı veya çapkınlığı yapmak için adeta yasal bir gerekçesi vardır. Hazır böyle dırdırcı bir kadın ile kavga etmişken o erkek hovardalık etmesin de kim etsin.Tabii kadının da gerekçesi var. Muhtemelen onun da cinsel isteksizlikleri yani soğukluğu,mevcut. Eh böyle bir kavga sonucunda en azından 1 hafta kocasına bacaklarını açmak zorunda olmayacak.Yani aslında kadınında işleri yolunda. Sonuçta her ikisi de böyle bir oyundan bilinç dışı bazı çıkarlar elde edecekler ve böylece her ikisi de üstlerine düşen rolleri oynuyorlar. Böyle bir çiftin evlilik yaşamı ayda bir sahnelenen bu geleneksel kavgayı saymazsanız gayet güzel sürer gider.
    İşte burada özetlediğim duvar kağıdı kavgasında olduğu gibi kadınlar ile erkekler arasında cinsellik alanında oynanan çeşitli oyunlar vardır. Siz sayın okur, sizin de oynadığınız bazı oyunlar olabilir. Ve de sizin oyunlarınızı en iyi siz bilebilirsiniz. Bu oyunları istediğiniz sürece oynayabilirsiniz.K imse size engel olmaz. Ama unutmayın ki, seks oyunları gerçek seksi yaşamanıza engel olabilir. Bundan sonra anlatacağım seks oyunlarından bazılarını kendi yaşamınızda veya çevrenizde görmüş olabilirsiniz. Gerçi insanın kendi oyunlarını görmesi biraz daha zordur.Bilindiği gibi insan bir ayna olmadan kendi yüzünü göremez ama başkalarının yüzünü daha kolay görebilir.

     

    İstiyorum, Ama İstemiyormuºum gibi..
    Sizlere bir anımı anlatarak örnek vermek istiyorum. 5-6 kişilik bir grup ile Bodrum'dayız. Gurubumuzda genç ve bekar bir şair var.Yakışıklı, kültürlü ve çok tatlı bir insan. Ama orada, o sırada yalnız. Bodrum'da dolaşırken eski bir sevgilisine rastladı. Kız çok tatlı sempatik ve çok yalın yani içi dışı aynı olan birisi. Bizim genç şairi görünce kendi grubunu bıraktı ve bizim gruba katıldı.Tabii geceyi de yakışıklı şair dostum ile geçirdi. Ama ertesi gün bu kızın bizim şairin gözünde adeta pek değeri yoktu. O zaman ben de karıma şöyle demiştim. "Bak, bizim erkeklere böyle kadınlar yaramaz.Ne yazık ki, erkekler böylesine rahat bir şekilde kendini veren kızlardan hoşlanmıyor. Böyle erkeklere karşı kızlar verirmiş gibi yapıp kendisini çekecek,mini minnacık etek giyip sonra da ha bre eteğini çekiştirecek, istekliymiş gibi davranıp sonra da ben bilmem ki düşünmem lazım diyecek kızlardan hoşlanır." Bizim hatun da bana katıldı.
    Yine ufak bir anımı anlatacağım.Kocası ile iyi ilişkileri olan bir kadın, çevresinde çapkın tanınan bir erkekten uygun bir ortamda teklif alıyor. Bu kadın seks davetini o anın koşulları gereği kafasına estiği için hiç bekletmeden olur diyor. Ama ne yazık ki, gece sevişme sırasında erkeğin penisinde sertleşme olmuyor. Çünkü kadın hiç kapris yapmadan,numaradan da olsa direnmeden yatağa giriyor ve sevişiyor. Tabii erkekte tık yok.
    Bu iki olay bir bütündür. Kadınlar ve erkekler öylesine oyunlara koşullandırılmışlar ki adeta kadın, "istiyor,gibiyim,evet ama,bilmem ki, benim ile biraz daha uğraş, naz yapmadan seninle yatağa girmem doğru olmaz"demek zorunda. Erkek ise adeta, "ne olur bana biraz naz yap,beni biraz uğraştır, senin peşinde koşayım. Bana hemen teslim olma,seni uğraşa uğraşa elde edeyim"demek durumunda. Zaten böyle uğraştırmayan kadınları ya istemiyor ya da yapamıyor.
    Peki sonuçta ne oluyor?Erkek kadının peşinden epey koşturuyor. Kadın hemencecik evet dememek ile, hafif bir kadın olmadığını gösteriyor ve erkeğe "ben bu kadını çok fazla uğraştıktan sonra elde ettim"deme şansını veriyor.Biri naz yapıyor diğeri de bu nazı aşmaya çalışıyor.Yani her iki taraf da kendi üzerlerine düşen rolleri oynayarak klasik bir seks oyununu sahneye koyuyorlar. Bu oyunu oynarken çok zevk alıyorlar. Biri kaçıyor, diğeri ise kovalıyor.
    Bu tip kiºilere "siz seks oyunlarını mı, yoksa gerçek seksi mi tercih edersiniz? "diye sorarsanız, hemen hepsi "aaa elbette gerçek seksi tercih ederim" diyeceklerdir.Ama ne yazık ki bir çok kişi, gerçek seksten çok seks oyunları ile uğraşıyor. Nitekim böylesi kimi kişiler oyunları bitirip gerçek seks ile yüz yüze kalınca şu veya bu bahane ile mızıkçılık yaparlar.

     

    Doyumsuz palavracılar..
    Kimi kişiler ise tabancasının kenarına çentik atmaya çok meraklıdır.Bildiğiniz gibi eskiden kovboylar öldürdükleri kişiler için tabanca kenarına çentik atarlarmış.İşte böylesi erkekler de cinsel ilişkiye girdikleri kadınlar için penislerine bir çentik atarlar.Ve de sağda solda övünürler,"ben bu güne kadar 63 kadın ile yattım ve dokuz kızın kızlıklarını bozdum"diye konuşurlar. Gerçekte kendi erkekliğinden şüphesi olan ve bu güvensizliği nedeniyle, çok kadın ile cinsel ilişkiye girerek kendi güvensizliğini yadsımaya çalışırlar. Cinsel birleşmeyi kendi erkekliklerine duydukları güvensizliği örtmek için bir araç olarak gören böylesi kişiler acaba gerçek cinsel doyumu ne kadar yaşayabilirler?

     

    "Ay ben öyle düºünmemiºtim ki"
    Diğer sık oynanan oyunlardan biri de, "ay ben öyle düºünmemiºtim ki" oyunudur.Yine bir anımı anlatacağım.Tıp fakültesinde yeni öğrenciyiz. Kızlı erkekli bir grubumuz var.Herkes bireysel yanlızlıklarını kırmak,yeni arkadaşlıklar ve ilişkiler kurmak peşinde. Sinemaya, gezilere,kantine ve dansetmeye gidiyoruz. Grubumuzda bulunan kızlardan birini anlatmak istiyorum. Biz erkeklere karşı, her zaman çok yakın ve candan davranıyordu. Herkes ona karşı çok sempati duyuyordu. Ara sıra grubun dışında erkekler takımı toplanıp, kendi aramızda söyleşiriz. Kimin kime yakınlık duyduğu veya askıntı olacağını konuşuruz. Neyse uzatmayayım bu sempatik,cana yakın ama çaktırmadan tahrik edici kız arkadaşımıza 1-2 ay ara ile hepimiz sıra ile çıkma teklifinde bulunduk. Biz erkekler öyle safız ki, kız hangimize yakın davransa bir süre sonra o çıkma teklifinde bulunuyor,sonuç malum. Ben, üç veya dördüncü kurbandım. Ama beşimiz de sıra ile aynı yemi yuttuk. Bu kız arkadaşımızın o zamanlar adeta şu şekilde konuştuğunu tahmin eder gibiyim; "ay şekerim, bu erkekler ne kadar art niyetli, biraz yakın davranıyorsun hemen başka anlamlar çıkarıyorlar. Oysa ben sadece arkadaşça yaklaşıyorum". Tabii biz beşimizde yirminci yüzyılın en art niyetli erkekleriydik ,ama ne hikmetse bu genç kız hiç birimiz ile çıkmadı ama ilişkisini de hiç bir zaman kesmedi.

     

    Görünen içim, gerçek içimdekinden farklı..
    Bu gibi oyunlara çevrenizde sık sık rastlayabilirsiniz.Herhangi bir davette, deniz kenarında veya kalabalık bir yerde avcı, ki çoğunlukla kadındır,-erkek de olabilir- yemini atar.Yırtmaçlı mini eteği ile öyle bir bacak bacak üstüne atar ki, külotu görünüyordur.Ama tabii o farkında değildir.Veya bluzunun önü öylesine dekoltedir ki, eğildiği zaman memeleri derinlemesine gözler önündedir.Tabii onun içinde bir kötülük yoktur. Ayrıca av ile konuşurken, öylesine gözlerinin içine bakar, öylesine ağzının içine düşer ki erkek ister istemez kadının kendisine ilgi duyduğu izlenimine kapılır. Derken erkek de o kadına karşı yakınlık göstermeye başlar. Zaten erkek bu noktada kadına askıntı olmasa, çevresindeki dostları ona, "oğlum hadi birşeyler yap,enayimisin sen"derler. Erkek de enayi olmadığını göstermek için, ama aslında yemi yuttuğundan dolayı son teklifi yapar.Tabii kadının yanıtı genellikle şöyledir, "ay siz çok iyi bir insansınız. Ben de sizi arkadaşça çok beğeniyorum. Ama sizin teklifiniz, arkadaşlığı çok aşan bir şey. Bu davranışınız ile sürebilecek arkadaşlığımıza da engel oldunuz. Ben böyle bir şey düşünmemiştim,artık eskisi gibi olamayız. Keşke böyle bir teklif yapmasaydınız". Bildiğiniz gibi insanlar arası ilişkilerde sözcüklerin yüzeysel anlamları ile altta yatan esas anlamları bazen farklı olabilir. Nitekim bu kadın da yüzeysel olarak söylediklerinin altında yatan gerçek duyguları belki de şu şekildeydi; "İşte şimdi seni kıstırdım aşağılık herif. Zaten siz erkekler hep böylesiniz ama ben senin bildiğin kızlardan değilim, tuzağa düştün".
    Bu oyun evli çiftler arasında da oynanabilir.Evli kadın kocasını eleştirerek, "sen benimle yatmak için beraber oluyorsun tek amacın sevişmek" der. Bunun üzerine erkek karısına karşı tedbirli davranır. Hemen üzerine atlayıp yatağa sürüklemeye çalışmaz. Erkeğin bu tedbirli davranışları sürerken,kadın daha rahat ve cüretkar olur.Banyodan yatak odasına çırıl çıplak geçer, güya rahatlığından ve serbestliğindendir.Ama aslında kocasına yem atmaktadır. Bu rahat ve tahrik edici davranışlar sürdükçe erkek sonunda kendisine hakim olamaz ve karısının üzerine atlar. Ama karısı o geleneksel yanıtı verir, "ay ben şu anda hiç öyle birşey düşünmemiştim,ne kadar kötü niyetlisin,bütün aklın yatakta". Tabii altta verilen esas mesaj "ºimdi kıstırdım seni aşağılık herif"dir.
    Bu tür oyunları çoğaltmak mümkün.Eric Berne'in kitaplarında ve James ile Jongevard'ın "Kazanmak için doğarız" adlı eserinde bu doğrultuda birçok oyun vardır. Ama bu kitabın amacı sadece oyunları incelemek olmadığı için bu kadar örnek ile yetineceğim. Amacım sizlerin de düşünerek,kendi oyunlarınızı ortaya çıkarmanızdır. Bu konuda eşiniz ile veya kendi kendinizle konuşabilirsiniz.
    Daha önce de değindiğim gibi bizler farkında olarak veya olmadan yaşam boyu çeşitli oyunlar oynarız. Cinsel yaşam ile ilgili oynadığımız oyunların sayısı hiç de az değildir.Tabii bir çok zaman bu cinsel nitelikli oyunlar gerçek cinselliği yaşamamıza engel olabiliyor Açıkça söylemek gerekirse bir psikiyatrist olmama rağmen ben bile geçmişte böylesi oyunlara oyuncu olmuşumdur. Hepimiz insanız,yanılabiliriz. Sizler de şimdiye kadar anlattığım oyunlarda veya başka oyunlarda oyuncu olmuş olabilirsiniz. Hiç kendinizi suçlamayın, bunlar olağan şeylerdir. Ama ben şuna inanıyorum; "keºke yaşam ve cinselliği bazı oyunlardan arınmış olarak, olduğu gibi yalın bir şekilde yaşayabilseydik.
    İki samimi erkek arkadaş yolda yürürlerken,birdenbire biri "eyvah.karşıdan karım ile metresim birarada beraberce geliyorlar" demiş. Bunun üzerine diğeri şaşkınlıkla, "nasıl olur, onlar benim karım ile metresim" demiº.
    Başlangıç
    Ana menü