.
. .

ÇOCUK SAHİBİ OLMADA ERKEKLERLE İLGİLİ SORUNLAR...

.
.
  • Ana menü
    Bizde genellikle kısırlık olarak geçer, evli çiftlerin istemelerine rağmen çocuk sahibi olamamaları. Kısırlık kelimesi olayı pek açıklayamıyor. Sanki bir daha hiç çocuğu olamayacakmış izlenimini veriyor bu kelime. Hele teknolojik gelişmeler yakın bir zamanda hemen her çiftin çocuk sahibi olabilme şansının olabileceği umudunu veriyorsa. Bu nedenle Türkçe'de tam karşılığı oluşturulmamış olan infertilite kelimesini kullanmayı yeğliyoruz biz günlük çalışmalarımızda. İnfertilite bir anlamda üreme gücü olmama anlamına alınabilir.
    Genelde infertilitenin kadının bir sorunu olduğu inancı yaygındır halkımızın arasında. Bunun nedeni bir yerde kadınların bu konuda çare aramaya daha çok eğilimli olmalarıdır. Erkekler konuyu pek konuşmak istemezler. Hatta Anadolu'da çocuk sahibi olamayan ailelerde, hiçbir araştırma yaptırmadan kadını değiştirme alışkanlığı hala devam etmektedir. Halbuki erkeklerde de infertilite sorunu oldukça yaygındır. Her evli 10 çiftten birinin sorunudur infertilite. Bu ailelerin %38 inde sorun sadece kadındadır. %27 sinde hem erkek, hem de kadın da sorun vardır. %20 sinde ise sadece erkekde sorun vardır. Geri kalan % 15 inde ise hiçbir sebep bulunamaz.
    Son yıllarda ICSI dediğimiz tekniğin gelişmesi erkek infertilitesi tedavisinde çağ atlatmıştır. Mikroinjeksiyon diye bilinen bu teknikte erkeğin tohumu mikroskop altında kadının yumurtasının içine şırınga edilmektedir.
    Erkeğin üreme mekanizmaları oldukça karışıktır. Öncelikle beyinde hipofiz denilen bezden hormonların yeteri miktarda üretilmesi gerekir. Bu hormonlar testisleri uyararak sperm dediğimiz tohum hücrelerinin yapılmasını sağlar. Oluşan bu spermler testisden çıkarak oldukça kıvrımlı olan borucukların içine girerler. Burada bir süre bekleyerek olgunlaşırlar. Buradan kalın duvarlı bir boru yardımıyla yukarı doğru yola çıkarlar. Bu yolun tıkanması spermlerin dışarı ulaşmasını engeller. Spermlere prostat denilen bezden bazı sıvı maddeler ilave olur. İlişki sırasında boşalma ile spermler ve bu sıvı dışarı atılır.
    Vaginaya (kadının cinsel organı) boşalan spermler dakikada 3 mm bir hızla yüzmeye başlarlar. Bir boşalmada 250-300 milyon sperm vajinaya ulaşır. Halbuki teorik olarak hamilelik için bunlardan sadece bir tanesinin kadının yumurtasını döllemesi yeterlidir.

     

    Erkekde infertilite nedenlerini üç ana grupta toplayabiliriz. Ya sperm üretimi bozuktur, ya spermler dışarı ulaştırılamıyordur, ya da spermlerin işlevsel özellikleri zayıftır. Hormonal sorunlar sperm üretimini bozabilir. Bozukluk hipofiz bezinde de olabilir, testislerde de. Bazan genetik bozukluklar testisin çalışmasını bozar. Ayrıca bazı ilaçlar ve kimyasal maddeler sperm üretimini bozar. Kabakulak da testisleri harap ederek sperm üretimini bozar.
    Cinsel bulaşan hastalıklar spermlerin depolandığı ya da taşındığı organları harap edebilir. Bedenin değişik kesimlerinin kaza sonucu harabiyetleri de dolaylı yollardan sperm taşınmasını engelleyebilir. Bazan spermler normal şekilde yüzemez. Bazı erkeklerin bağışıklık sistemi kendi spermlerine karşı maddeler üretir ve spermlerin bir arada toplanmasına ve ileriye gidememesine neden olur. İnfertil erkeklerin yaklaşık %6 sında bu sorun vardır. Son olarak da spermler yumurtayı dölleyemeyebilir.
    Yakın zamana kadar sperm üretimi bozuk olan erkeklerin %40'ında bir neden bulunamazdı. Bu erkekler ya hiç canlı sperm üretemezler, ya da çok az sayıda sperm üretebilirler. Bu erkeklerin %10-20 sinde Y kromozomlarında küçük eksiklikler olduğu saptanmış. Y kromozumu erkek cinsiyetini belirleyen kromozom. Bu kaybolan kısımlar bazan testislerden sperm üretimini yaptıran genlere ait olabilir. Kötü olan, bu genetik yetmezliğin kişilerin erkek çocuklarına da taşınıyor olması. Yani infertil bir erkeğin erkek çocuklarında da infertilite sorunları olması büyük olasılık. Sperm üretimi yetersiz olan erkeklerde hormon ilaçları çok az hastada yararlı olabilmekte. Ama nedense Ülkemizde hemen her hastaya bu ilaçlar hekimler tarafından bol bol verilmektedir. Kortizonlu ilaçlar ise bağışıklık sistemi bozuk olan erkeklerde işe yarayabilir ama bu ilaçlarında yan etkileri hayli fazla.
    En önemli tedavi ICSI. Dışarıya sperm ulaşamasa bile ince bir iğne aracılığı ile testislerden sperm almak mümkün. Bu elde edilen spermler kadının yumurtasına laboratuvarda şırınga edilerek embryo dediğimiz bebeğin ilk hücreleri oluşturulur.
    Erkek infertilitesinde ICSI ile hamilelik elde etme şansı her deneme için %20 civarında. Bu oran çok düşük gelebilir. Ama sağlıklı bir çiftte bile her yumurtlama döneminde düzenli ilişki sonucu hamilelik elde etme şansının en fazla %30 olduğunu söyleyelim.
    ICSI gerçekten bir devrim. Bundan 5 sene önce asla çocuğun olamaz dediğimiz ailelerin çoğu bu teknik sayesinde bugün çocuklarına kavuşmuş durumda. Tek sakınca erkeğe ait genetik bozuklukların erkek çocuklarına taşınmasında. Ama bunu da artık doğan çocuklar düşünsün. Onların zamanına kadar kimbilir ne teknikler gelişecek.
    Ana menü