.
. .

KIZLIK ZARI VE HEKİMLERİN ZAVALLILIĞI...

.
.
  • Ana menü
    Bazı organların ya da yapıların ne işe yaradığı tartışılır. Örneğin apandisite neden olan kör bağırsak, örneğin kıllar, sakal, bıyık, örneğin himen yani kızlık zarı.
    Kızlık zarı yapı olarak vajen dediğimiz kadınlık organının ağız kısmını çevreleyen ortası delik ince bir zardır. yüzey alanını toplasanız 1 santimetre kare ancak tutar. İşlevi? İşlevinin ne olduğu belirsiz.
    Ama kadınların ve aslında erkeklerin başına çağlar boyu bela olduğu bir gerçek.
    ***
    Nedir bu bakirelik? Kızlık zarının sağlam olması. Yani bozulmamış olması. Kızlık zarın bozulmadığı sürece her türlü ilişkiyi kurabilirsin erkeklerle. Çünkü erkekler öyle istiyor. Evleneceği kızın kızlık zarı sağlam mı?
    Sağlam, sağlam. A benim saf delikanlım... Kızlık zarı bozulmadan da bir kızın bir erkekle sevişebileceğini, zevk alabileceğini bilmiyorsun herhalde. Bunu bilmiyorsan gerçek bakire sensin aslında. Ya da bilmek istemiyorsun. Ya da önemi yok. Önemli olan sadece kapıyı ilk senin açman. Kapıyı açan kıza sahip olur.
    -Kıza ilk ben sahip oldum abi!..
    ***
    Toplumumuzda namus kavramının ince bir zarın gerginliğine bağlı olması ne kadar traji-komik bir olay. Bu zar uğruna ne canlara kıyılıyor. Ne yuvalar kurulmadan yıkılıyor, ne aileler birbirine giriyor. Erkekler baskı altında, kızlar baskı altında. Kızlar özgür değil. Kızların özgürlüğünü bir zar esir almış. Ya da bu özgürlüğünü kullanmış. Ama suçluluk duygusu içinde. Yeni bir arkadaş buluyor, evlenmek istiyor. Ama söyleyemiyor. Gizlemesi gerek. Tartışamaz bile erkekle bu konuyu. Yapılması gereken kızlık zarını diktirmek. Kandırılacak erkek, başka çare yok. Ömür boyu saklayacak bu sırrı kalbinde. -Ne yapayım kendimi bir erkeğin güvencesi altına almak zorundayım. Yoksa toplumda dışlanırım.
    ***
    Hekimler, kızlık zarı diken hekimler. Bu sırra bile bile ortak olan hekimler. Toplum sağlığı hizmeti mi yapıyoruz acaba kızlık zarını dikerek? Ya da ruhsal terapi mi? Ya kızlık muayenesi yapan, ya da yapmak zorunda kalan biz zavallı hekimler. Toplumun bu saçma inanışlarına, bu saçma kanunlarına nasıl da alet oluyoruz. Kuzu kuzu adli raporları veriyoruz. Ne canlar yaktığımızı bilmeden. Ben bugüne kadar kızlık zarı aleyhine verdiğim raporlardan hep pişmanlık duydum. Bazan dedim yaz şuna sağlam raporu ne olacak yani. Ama saçma dürüstlük hep üstün geldi. Tabipler odası bir karar alsa, kızlık muayenesini hekimlerin yapmayacağını, bunun hekimliği ilgilendiren tıbbi bir olay olmadığını söylese. Olaya insan hakları açısından itiraz etse. Belki bazı taşlar yerinden oynamaya başlayabilir. Kızlık zarı ile ilgili kanun maddelerini yürekli bir hakim çıkıpda anayasa mahkemesine gönderse.
    ***
    Ya kızlar, kadınlar. Bakire olsanız bile evleneceğiniz erkeği önce test etseniz. Sizi ne kadar seviyor, sizin neyinize ne kadar önem veriyor, anlasanız önce. Bekaret mi önemli, birlikte olmak, ya da sevgi duymak mı?.. Bekareti ön plana çıkaracak bir erkekle zaten mutlu olamıyacağınızı görün. O sizi daima bir mal gibi görecektir. Hep size sahip olmak isteyecektir. Sizin özgürlüğünüzü tanımayacaktır. Böyle bir erkekle evlenmektense bekar kalsanız ne olur.
    ***
    Özellikle büyük şehirlerde yaşayan erkekler. Evleneceğiniz kızın geçmişini kız arkadaşınız istemedikten sonra hiçbir zaman öğrenemezsiniz. O nedenle bu bekaret saplantısından vazgeçmelisiniz. Önemli olan o kişinin sizle birlikte olduğu sürece size duyacağı sevgi, anlayış ve saygıdır. Gerçek temizlik, gerçek ahlak kafanın içindeki ahlaktır. Kafamızın içi temizse, biz iki kişi birlikte olmaktan mutlu isek nasıl olurda bir santimetre karelik ince bir zar bu mutluluğa engel olur?
    Ana menü