DOĞUMDA ANNE ve BABA
- Gevşemeyi Öğrenmek...
- Eylem sırasında uygun duruşlar...
- Doğuma Ortak olmak...
- Hadi son bir gayret...
- Ana menü
Bilgi korkuyu kovar...
- Eğer doğum sancıları hakkında bir şey bilmiyorsanız doğum başladığında da neler yapmanız gerektiğini bilemezsiniz. Bilgilenmemişseniz sancı geldiğinde tüm vücudunuzu kasarsınız ve her kasılma ile ağrının daha çok artmasına neden olursunuz. Korkan Anne nefesini tutar veya aşırı nefes alır. Bu durum vücutta oksijen dengesini bozar. Annede oksijenin azalması Can'da da oksijen azalmasına ve Can'ın sıkıntıya girmesine neden olur.
- Çaresizlik , korku, gerilme, tükenme ve oksijen dengesizliği doğumu zorlaştırır, acıyı arttırır ve Can'ı sıkıntıya sokar.
- Doğum öncesi eğitim görmüş bir Anne ise hem doğum sırasında neler olduğunu bilir, hem de bu bilgiler sayesinde vücudunu denetlemesini öğrenir.
- Bilgilendirilmiş bir Anne her sancıya uygun nefes alma yöntemi ile yanıt verir. Oksijen dengesini korur. Zihinsel ve psikolojik olarak doğuma hazırdır.
- Bazen yanlış verilen bilgiler yarardan çok zarar verebilir. Binde bir olabilecek olayların her zaman oluyormuş gibi sunulması, sadece hekimin bilmesi gereken ayrıntıların Anne'ye verilmesi Anne'nin korku ve endişelerini kat kat arttırır.
- Bu arada yalnızca Anne değil baba da bilgilendirilmelidir. Anne kadar olmasa da Babalar'da aynı korku ve endişeleri taşır.
- Doğum eylemi...
- Doğum eylemi yabancı topraklarda başlayan ve anne-babalığa doğru giden bir yolculuktur.
- Gerçekten bir eylemdir doğum. Stresli bir süreçtir. Bu stresden korunmak için önceden hazırlıklı olmak gerekir. 3 önemli hazırlık vardır. Gevşeme, nefes alma ve ıkınma tekniklerinin öğrenilmesi.
- Bu tekniklerin öğrenilmesi ciddi hazırlık ve egzersiz yapılmasını gerektirir. Bu hazırlıklar hem yalnız başına hem de eşlerle birlikte yapılabilir. Özellikle babnın doğuma girmesi düşünülüyorsa, birlikte hazırlanılması uygun olur.
- Başlangıç
- Ana menü
.
-
- Stresin ve ağrının önemli nedenlerinden biri kas gerginliğidir. Gevşeme teknikleri bu kas gerginliğini azaltmaya yarar. Kaslar gevşeyince vücut daha etkin çalışır ve eylemin doğal gücü artar. Gerginliği azaltacak birkaç teknik mevcut. Her Anne kolayına geleni seçip uygulayabilir.
- Ilerleyen gevşeme tekniği:
- Bu teknikte vücudun her bir ayrı kısmına konsantre olunur. Önce gergin bölgeleri tanımak gerekir. Sonra bu gergin bölgelerin gevşetilmesine çalışılır. Bunun için kasları gurup halinde kasıp gevşetin. Bu tekniğin ayrıntısı günlük yaşam bölümünde anlatılmıştır.
- Ikinci gevşeme tekniği meditasyondur. Bu yöntemde belli bir eşyaya, resme, sese veya harekete odaklanılır. Doğum sırasında da ya gözler açık olarak belli bir noktaya odaklanır, ya da gözler kapatılarak hayali bir nokta üzerinde düşünülür. Ortam hafif karanlık ve sessiz olmalıdır. Hafif bir müzik eşlik edebilir. Tüm eklemlerin gevşediği sakin bir pozisyon yaratılmaya çalışılır.
- Özellikle nefes alma sırasında meditasyonun birlikte kullanılması etkinliğini arttırır.
- Doğru nefes doğum ağrısının ilacıdır...
- Sancılar başladığı andan itibaren düzenli olarak nefes alıp vermelisiniz.
- Ağrı iyice şiddetlenene dek kendinizi yormayın. Enerjinizi boşuna harcamayın. Vaktinden önce yorulmayın.
- Her zaman sancı ile birlikte hareket edin.
- Nefesinizi mümkün olduğunca yavaş ve sessiz alın.
- Uterus ağzının açılma döneminde , nefes alma rahat ve derin göğüs solunumu şeklinde olmalıdır.
- Burundan nefes alıp ağızdan bırakın. Göğsünüzün inip kalktığını farkedin. Her sancı ile derin ve yavaş nefes alın, sonra bırakın. Hızı sancı süresi ile ayarlayın. Ne kadar hızlı nefes alırsanız o kadar çabuk yorulursunuz.
- Yavaş ve sakin nefes almalı, oksijen dengesini sağlamak için aldığınız kadar havayı dışarı vermelisiniz. Ağrılar sıklaşana dek bu şekilde nefes alıp verin.
- Ağrılar sıklaştığında ve süresi uzadığında nefes alıp verme biçimini değiştirmek gerekir.
- Üfleme önemlidir.
- Bu ağrılarda ağrı başlarken derin ve burundan nefes alıp ağızdan verin. Ağrı şiddetlenince ağızdan solunuma geçeceksiniz. Dili üst dişlerin arkasına yaslayarak "huh huh" tarzında nefes alınacak. Ancak bu çok hızlı ve acele ile yapılmamalı. Ağrı azaldığında tekrar burundan nefes alınıp ağızdan verilir. Iki sancı arası normal ve sakin bir şekilde nefes alıp verilmelidir.
- Bu aralarda sol tarafınıza dönerek yatmanız uygundur. Böylece Can'ınıza daha çok kan ve hava gider.
- Açılma döneminin sonuna doğru sancılar çok güçlenir. Süreleri uzar, 60-90 saniye olur. Sancı araları kısalır. Bu sancılarla serviksin açılması tamamlanır ve Can'ın çıkış dönemi başlar. Bu bitiş dönemi çok kısa da olsa güçlü bir dönemdir ve Anne'yi yorar.
- Bu dönemdeki nefes alma biçimi açılma dönemindeki gibi, derin olmayan hafif soluklar halinde olmalıdır. Farklı olarak burada üfleme ve hava çıkarma vardır.
- Üfleme ile akciğerler boşalır. Diafragma yukarı kalkar. Karın boşluğu genişler. Uterus üzerindeki baskı azalır. Bu dönemde Can'ın başının yaptığı baskı ıkınma hissi doğurur. Tam açılma olmadan itilme zararlıdır. Üfleme ile zamansız itilme önlenir.
- Bu dönemde önce burundan derin nefes alıp verin,
- Sonra burundan 4 kez derin olmayan nefes alın verin.
- 4 nefesin ardından 1 kez nefes alın ve havayı üfleyerek çıkarın.
- Sancı süresince böyle devam edin.(Çorba üfler gibi)
- Derin bir nefes alın, vererek bitirin.
- Bu dönem sonunda uterus ağzı tamamen açılmıştır. Can ağrılarla itilmektedir. Can'ın başının yaptığı baskı ile ıkınma hissi ve dışkılama hissi başlar. Bu dönemde Anne Can'ın doğumuna aktif olarak yardımcı olmalıdır. En önemli rol Anne'nindir. Bu dönemde doğum masasında doğum pozisyonu alınır. Ayaklarını masanın ayaklıklarına koyar ve iki eliyle yandan asılarak demirleri kendine doğru çeker. Çenesini göğsüne değdirerek belini kaldırmadan, vücudunu oynatmadan ıkınır. Anne'nin pozisyonu ve kımıldamaması önemlidir. Çünkü Can'ın geçeceği tünel şeklindeki yolu düzgün tutmak gerekir.
- Başlangıç
- Ana menü
.
-
- Normal doğum eylemi kasılmalar ve buna bağlı sancılarla süren bir süreçtir. Eğer herhangi bir şekilde ağrısız doğum yöntemlerinden biri uygulanmayacaksa, ya da siz herşeyin doğal olmasını seçiyorsanız eylem sırasında ağrıyı azaltıcı, doğumu hızlandırıcı uygun pozisyonları bilmeniz gerekir. Eski çağlardan beri kadınlar ağrıyı azaltan pozisyonları bulur ve uygular. Bu pozisyonlar ayakta durma, çömelme, oturma, yatma, gezinme şeklinde olabilir. Ancak doğum sırasında hep sırt üstü yatarlar. Ama mutlaka yatarak doğum olacak diye bir kural yoktur.
Dik durma hem Can hem de Anne için en yararlı duruş şeklidir. Dik durma sırasında bel kemiği dikleşir, uterus ve bebek öne doğru yerdeğiştirir. Büyük damarlar sıkışmaktan kurtulur. Anne daha rahat nefes alır. Can'a daha fazla kan gider.
- Anne öne eğildiği zaman Can doğum kanalına doğru yönelir. Pelvise başın girmesi kolaylaşır. Oturma sırasında doğum kanalı genişler. Doğumu kolaylaştırır. Relaksin denen bir hormon pelvis kemiklerini yumuşatır. Oturma esnasında hafif bir ıkınma bile pelvis kemiklerinin birbirinden uzaklaşmasını sağlar. Bu genişleme 2 santim kadar olabilir.
- Doğumun başında sancılar ve kasılmalar düzensiz ve hafiftir. Bu dönemi gezinerek geçirmek uygun olur. Yürüyüş kasılmaların daha düzenli ve kuvvetli olmasını sağlar. Her kasılmanın en güçlü olduğu anda hafif öne eğilip karyolanın kenarından destek alarak ağrıları hafifletebilirsiniz.
- En ideal pozisyon diye bir şey yoktur. Eylem esnasında sık sık pozisyon değiştirerek en uygununu bulabilirsiniz.
- Ilk doğumda oturma ile eylemi 1-1.5 saat kısaltmak olasıdır. Otururken vücudu öne eğdiğiniz takdirde doğum kanalı düzleşir. Kalçaların üzerine oturulduğu zaman pelvis genişler. Doğum için daha uygun bir geçiş sağlanmış olur. Dik pozisyonda ise yerçekimi gücü de doğumun ilerlemesine yardımcı olur.
- Yan tarafa, özellikle sola dönerek yatma sırasında kasılmaların gücü sırt üstüne göre daha şiddetlidir. Ama ayakta iken oluşan kasılmalar en güçlüsüdür. Ancak yan yatıldığı zaman kasılmalar arasında geçen süre uzar. Ama yine de ayakta iken oluşan kasılma sayısından daha fazladır.
- Sırt üstü yatış, bazı durumlarda en uygun şekildir. Ancak bu pozisyonun her an için bebeği sıkıntıya sokma riski vardır. Bu nedenle baş en az iki yastıkla yükseltilmeli ve sağ kalça altına battaniye koyarak uterus hafif yana yatırılmalıdır.
- Başlangıç
- Ana menü
.
-
- Doğum eylemi sırasında Anne'nin yanında destek veren bir kişinin olması son derece yararlıdır. Tabi ki ilk tercih Baba'nın doğuma katılmasıdır. Bir babanın doğuma girmesinin ne gibi yararları olur? Anne'nin terini silmenin, ya da sırtını sıvazlamanın pek fazla bir yararı olmaz gibi düşünülebilir. Ancak bu yapılanlar bile önemlidir. Baba'nın varlığı Anne'ye güven verir, ve moralini güçlendirir. Babalık duygularının güçlenmesi sağlanır. Eylem sırasında Baba'nın Anne'ye destek olması, onu cesaretlendirmesi, O'na destek olucu bir kaç söz söylemesi, Anne'nin Babaya karşı olan duygularını kuvvetlendirir. Anne bilir ki Baba O'nun her zor anında yanında olacaktır.
Bir baba nasıl eylem koçu olur?..
- Eylemin Erken Dönemleri...
- Baba gerçekten yardımcı olmak istiyorsa hamilelik sırasında bu konuda eğitim veren merkezlerde kendini yetiştirmelidir. Yurt dışında çok yaygın olan babalık eğitimleri ne yazık ki ülkemizde son derece kısıtlıdır. Bu merkezlerde baba nefes alma ve gevşeme tekniklerini öğrenir.
- Doğum eylemi ilk kasılmalarla birlikte başlar. Bazen de amnion kesesi açılır ve su boşalır. Bu anlardan itibaren baba'ya büyük görevler düşer. Baba paniklememeli, ve eşini sakinleştirmelidir. Öncelikle kasılmaların gerçek doğum sancıları olup olmadığı anlaşılmalıdır. Kasılmalar gittikçe sık aralarla geliyorsa, gittikçe şiddeti artıyorsa doğum eylemi başlamış demektir. Beş dakikadan daha sık gelen kasılmalarda hemen hastaneye başvurulmalıdır. Paniğe kapılmadan alınacak eşyaları tekrar gözden geçirin.
- Babalar, aman sürat yapmayın. Doğum o kadar çabuk sonlanmaz. Otomobilde doğum olma olasılığı çok düşüktür.
- Hastaneye varınca Anne görevliler tarafından doğumhaneye alınır. Burada hekim ya da ebe tarafından ilk muayenesi yapılır ve doğum eyleminin hangi düzeye gelmiş olduğu anlaşılır. Genelde serviks birkaç santimetre açılmıştır ve Anne düzenli ve sert kasılmalarla zorlanmaktadır. Işte baba için eylem başlamıştır. Genelde başlangıçta babalar Annelere çok yardımcı olmaktadır. Ama bir süre sonra baba bu yardım hevesini kaybetmekte ve Anne'yi sıkıntıları ile başbaşa bırakmaktadır. Bu nedenle Babaların doğuma Anneler kadar sıkı hazırlanmış olması gerekir. Kondisyonu iyi olmalıdır. Büyük olasılıkla doğum öncesi ve sonrası uzun süre uykusuz kalacaktır.Bu dönemde baba'da fırsat buldukça dinlenmelidir.
- Kahramanlığa gerek yok.
- Sancılar başladığı zaman baba'da anne ile beraber nefes almalı, ağrıların çok arttığı anlarda Anne'nin sırtını sıvazlamalıdır. Bazende beli arkadan öne doğru baskı yapmak iyi sonuç verir. Bu işlem sancılara karşı direnç oluşturmaya yarar. Anne ile sakin konuşulabilir, ya da sadece O'nun gözlerini içine bakarak birlikte soluk alıp verilir.
Kasılmaların ve kasılma aralarının süresi baba tarafından saptanır ve Anne'ye sürekli bilgi verilir. Süre değişiklikleri konusunda anne uyarılır. O'nun sık sık pozisyon değiştirmesi teşvik edilir. Anne'nin sık sık idrar yapması hatırlatılır.
- Tabi iş sadece Baba'nın başına kalmayacak. Hekimler, hemşireler ve ebelerde sık sık kontrollerini yapacaktır. Ama hiçbiri sürekli olarak Anne'nin yanında kalamaz ve Baba'nın vereceği desteği veremez. Baba sadece kendine düşen rolü yapmalıdır. Bir hekimin, ya da bir ebenin sorumluluğunu üstlenmemeli, ya da sık sık sağlık personelini rahatsız etmemelidir. Ancak Anne'ye yapılacak değişik işlemlerin gerekliliğini sorgulayabilir. Öğrenme hakkı vardır. Bu konuda sağlık personeli de gerekli açıklamayı yapmak zorundadır. Yapılacak her işlem için hem Anne'nin hemde Baba'nın rızası olması gerekir.
- Hiçbir doğum diğerine benzemez. Her doğum eylemi kendine has özelliklere sahiptir. Bu nedenle önceden eylemin ne safhalardan geçeceği konusunda net bilgi almak zordur. Bu nedenle kalıplaşmış bazı bilgileri olan Anne ve babalar bazı olaylar kendi umdukları dışında seyrettiğinde telaşlanabilir. Telaşa gerek yoktur. Gerek Anne, gerekse baba sakin olmalı, fırsat buldukça dinlenmelidir. Aralarda hafif yiyecekler atıştırabilirler.
- Doğum yaklaştığında Anne doğum odasına alınır. Ülkemizde çoğu hastane, -belki de hiçbiri- babaları doğum odasına almamaktadır. Ama yine de bazı zorlamalar yapılabilir. En azından doğum anına kadar Anne'nin yanında kalmaya çalışılmalıdır.
- Bazen beklenmedik bir durum söz konusudur. Doktorunuz sezaryan gerektiğine karar verebilir. Bu durumda bu gerekliliği enine boyuna tartışma hakkına sahipsiniz. Ama başka çare yoksa sezaryanı kabul edeceksiniz. Doktorun görüşünün aksine bir karar verirseniz artık sorumluluğu siz üstlenmiş olursunuz. Bu durumda Anne baba'ya daha fazla ihtiyacı duyar. Baba Anne'yi sakinleştirmeli, herşeyin yolunda olduğu konusunda O'nu ikna etmelidir. Sadece Can'ın dışarı çıkış yolu değişmiştir. Çok yakında mutlu sona erişilecektir. Baba Anne'nin gözlerinin içine bakar, sakin sakin konuşur, onunla birlikte nefes alır ve mutlu gözükür. Bu anlar yaşamın en güç ama hoş anlarıdır.
- Başlangıç
- Ana menü
.
-
- Doğum eyleminin sonuna doğru ağrılar sıklaşacak ve kuvvetlenecektir. Serviks 10 santimetreye dek açılmıştır. Bu dönemde nefesler daha sık ve güçlü alınır. Baba'da aynı tempoya uymalıdır. Ikınma gerektiği zamanlarda baba Anne'ye daha yakın olmalı, onu gayretlendirmelidir. Çığlık çığlığa bağırmadan, güçlü bir sesle destek olunabilir.
- Bebek doğduğu anda herkesde bir gevşeme olur. Ama Baba'nın işi daha bitmemiştir. Daha plasenta çıkacak, kesilen kısımlar dikilecektir. Bu arada Anne'nin tüm dikkati bebektedir. Acaba sağlıklı mı? Rengi neden mor? Ağlaması yeterli mi? Nefes alıyor mu? Her şey yolunda mı? Baba bu nedenle her olayı Anne'ye aktarmalı, herşeyin yolunda gittiğini belirtmelidir.
- Bebek giydirilir, Anne'ye odasında teslim edilir. Anne rahat ve sakin bir uykuyu haketmiştir. Bu arada Baba büyük bir sevinç içinde tebrikleri kabul eder. Bazen Anne'yi unutabilir. Aman bu anlara dikkat, tam Anne'nin babanın şefkatine ihtiyaç duyduğu anlardır. Anne uyuyana kadar Baba Anne'nin yanında olmalıdır.
- Başlangıç
- Ana menü