HAMILE IZLEMINDE FETAL MONITORÜN ÖNEMI...
- Ana menü
- Anneler 9 ayı geçkin bir süre heyecanla doğacak Can'ı bekler. Özellikle son aylara gelindiğinde de "acaba bebeğim sağ salim doğacak mı" endişesi artar.
- Acaba bebeğim karnımda doğana kadar yaşayacak mı?
- Yoksa tam doğum günleri dolarken karnımda ölecek mi?
- Ya da bebeğim içeride nasıl besleniyor, geleceği için bir tehlike var mı? diye düşünebilir.
Biraz tansiyonu yüksekse, ayaklarında şişlik varsa, ya da hamilelikte şeker hastalığı ortaya çıkmışsa, ya da Can iyi kilo almamışsa bu sorular daha da ağırlık kazanır.Önceden bu tehlikelerin belirlenmesi mümkün mü?..Bu tehlikeleri önceden belirleyip zamanında ve gecikmeden doğum yapma olanağı var mı?
Evet var!
Gelişen teknoloji ve tıp bilgisi artık bu endişeleri ve soruları büyük ölçüde yanıtlayabiliyor.
Fetal monitor adı verilen bir cihaz Can'ın önündeki 15 gün ya da sorunun ciddiyetine göre 1 hafta süre ile sağlıklı kalıp kalmayacağını belirleyebilir.
- Cihaz nasıl çalışıyor?
- Anne karnına bağlanan alıcılar sayesinde Anne'nın hissedemiyeceği kasılmalar ve Can'ın kalp atımları sürekli kaydedilir. Ortalama 20 dakikalık bir kayıt sonucunda Can'ın gelecek günlerdeki durumu belirlenebilir.
Cihazın ne Anne'ye ne de Can'a hiç bir zararı yoktur.
Ayrıca biyofizik profil dediğimiz bir araştırma yöntemi daha vardır. Bu yöntemde de Can'ın ultrasonda gözlemlenen bazı durumları ile fetal monitor sonuçları birlikte değerlendirilir.
Biyofizik Profil'de Can ultrasonda 30 dakika gözlemlenir. Bu sürede Can'ın duruş şekli, vücüt hareketleri, solunum hareketleri ve ellerinin yumukluğu kaydedilir.
Cihazın önemli bir bilgi verici gücü daha vardır. Gerek Anne gerekse doktorun hisetmeyeceği düzeydeki erken doğum kasılmalarını saptar. Bu sayede gecikmeden önlem alınabilir.
- Bu kayıtlar nasıl değerlendirilir?
- Daha 1850 li yıllarda Can'ın kalp atışlarını dinlemenin önemi biliniyordu. Sıkıntıya giren Can'ların kalp atışları düzensizleşiyor, hızlanıyor, ya da yavaşlıyordu. 1917 de geliştiren özel dinleme cihazı 1950'li yıllara kadar Can'ın kalp atımlarını dinlemek için tek yöntem olmuştu. Bu yıllarda elektronikteki gelişmeler kalp atımlarını elektronik olarak kaydeden cihazların geliştirilmesine dek uzandı.
5. ay civarında Can'ın kalbi dakikada 160 atar. Son aylara doğru bu sayı 120'lere iner. Kalp atımı beyin sapındaki bir merkezin kontrolü altındadır. Bu merkez her an kalp atımındaki değişimleri kontrol eder ve düzenler. Kalp atımı yavaşlarsa, hızlandırır, hızlanırsa yavaşlatır. Bu nedenle bir biri ardına gelen atımlar arasındaki zaman farkı bir azalır, bir artar. Sonuçta kayıtda düzensiz olan ve testere dişlerine benzer bir görüntü ortaya çıkar. Bu düzensiz görüntü işlerin yolunda olduğunu gösterir. Eğer Can yeteri kadar oksijen alamazsa, ya da ani oksijen yetersizliği olursa bu testere dişi manzarası kaybolur ve düz bir çizgi halini alır. Bu görüntü Can'ın tehlikede olduğunu belirtir.
Can hareket edince enerji harcar ve oksijene olan ihtiyacı bir anda artar. Bu artışa karşılık vermek için kalp atışları hızlanır. Bu hızlanma 15 atımdan fazla ise ve en az 15 saniye sürerse durum iyi demektir. Bu tip en az iki hızlanma görülürse incelemeye son verilir. Yavaşlamalar ise tehlike belirtisidir.
- Başlangıç
- Ana menü