BÜTÜN CAN'LAR CAZSEVER
- Can'ın geleceğini bilebilmek...
- Kalp hızı değişmeleri neler söyler?
- Yaşantımızda ritm ayarlanması...
- Can sürprizleri sevmez...
- Ana menü
Ritm tutturarak yaşamak...
- Yaşamımızda 24 saatlik devinimde bazı iç periyotlar vardır. Bu periyotu çeşitli hormonların günün değişik zamanlarında değişik miktarlarda kana salınmasının sonucudur. Bu durumda hormonlar günün farklı zamanlarında farklı oranlarda işlev görürler. Açlık hissi, uyku, fiziksel aktivite günün değişik zamanlarında değişik derecelerde kendini belli eder. Bedenimiz bu ritmi ne zaman kazanır? Veriler bu başlangıcın Anne karnındaki yaşama kadar uzandığını gösteriyor. Ama Can'daki bu ritm Can'ın iç dinamikleriyle mi ilgilidir, yoksa Anne'nın ritminin Cana yansıması ile mi? Belki ikisi de. Henüz bu konudaki bilgilerimiz çok yetersiz. Zamanla konunun daha netleşeceğini umuyoruz.
- Can su yutar...
- Can'da süregelen başka bir hareket ve davranış biçimi de yutmadır. Her ne kadar Can göbeğinden beslenirse de etrafındaki sıvıyı içmesi gerekmektedir. Sindirim sisteminin gelişmesi için yutma işlemine gerek vardır. Amnion sıvısındaki büyüme hormonları sindirim sisteminin büyümesini ve gelişmesini sağlar. Acaba sıvıdaki bazı besinler Can'ın vücuduna karışıp onun beslenmesinde etkili olmakta mıdır? Bu konuda hiçbir bilgiye sahip değiliz. Eğer Can yeteri kadar sıvı içmezse bir süre sonra etrafında sıvı artmaya başlar. Demekki yutma en azından çevresindeki sıvı dengesini korumaktadır. Mide-bağırsak sistemine geçen sıvı oradan Can'ın kanına karışır ve göbek kordonu aracılığı ile Anne'ye aktarılarak fazla sıvı temizlenir. Amnion sıvısının çok fazlalaşması uterusta gerginliğe ve erken doğum ağrılarının başlamasına yol açar. Yutma hereketleri beyindeki merkezlerden idare edilir. Yani fazla sıvı Can beyninin yeteri kadar yutma hareketini yaptırmadığının işareti sayılabilir.
- Başlangıç
- Ana menü
.
-
- Tüm bu davranış biçimlerinin ve hareketlerinin toplamı Can'ın beyin sağlığı konusunda önemli bilgiler verir. Uzun veya kısa süre içinde herhangi bir stres altında olup olmadığını yorumlayabiliriz.
Nasıl mı?
Ultrason sayesinde. Yarım saatlik bir gözlem ile Can'ın vücüt ve kol-bacak hareketleri, solunum hareketleri, kalp hızı ve değişkenliği, kalite ve sayı yönünden değerlendirilir. Amnion sıvısının miktarı ölçülür ve skorlanır. Biyofizik profil dediğimiz bu inceleme sayesinde Can'ın sağlıklılığı ölçülmüş olur.
- Amnion sıvısı: Azalması tehlike belirtisi...
- Bu incelemeler içinde amnion sıvısının ayrı bir yeri vardır. Stress altında beyin antidiüretik hormonu(ADH) denen bir madde salgılar. Bu hormon böbreklerden idrar süzülmesini azaltır. Can daha az idrar çıkarır. Amnion sıvısının oluşumunda Can'ın idrar miktarı çok önemli bir etkendir. Bu nedenle azalan amnion sıvısı idrarın az çıkarıldığının ve dolayısı ile beyinden fazla ADH salgılandığının göstergesidir. Yani beyin baskı altındadır, sıkıntıdadır. Can'a herhangi bir nedenle az oksijen veya besin gitmektedir.
Uterusta tüm hamilelik boyunca süren, sertleşme dediğimiz düşük şiddette kasılmalar Can'ın beyni için önemli uyarı kaynağıdır. Can'ın davranış şekli anında değişir. Örneğin Can REM uykusunda ise REM uykusundan çıkar. Aksine solunum hareketi yapıyorsa bu hareketi kesilir. Kasılma sonucu Can'ın göğsü sıkışır ve plasentaya giden kan akımı azalır. Dolayısı ile Can'a daha az oksijen gelir. Ancak bu azalma sağlıklı bir Can'da önemsenmeyecek düzeydedir. Yine de Can bu azalmayı saptar ve solunumunu keserek ve değişik hormonların salgılanmasını arttırarak tepki verir. Bu sıkışma kafaiçi basıncı arttırarak beyni de etkiler. Böylece beyinde olaya katılır ve diğer davranış biçimlerini etkiler.
Özetle çevresel olaylar ile Can sürekli karşılaşır ve bu olaylara karşı değişik uyum mekanizmaları geliştirir. Böylece doğumundan sonraki hayatında karşılaşacağı streslere hazırlanmış olur.
- Başlangıç
- Ana menü
.
-
- Anne karnına Can'ın kalp hızını saptayan bir alıcı koyarak sürekli kayıt yapmak mümkündür. Kalp hızı gün boyunca değişiklikler gösterir. Bu değişiklikler davranışlarla yakından ilişkilidir. Örneğin Can'ın hareketlerine bağlı olarak kalp hızı artar. Hareket olduğu zaman Can'ın kalp hızı hareketin şiddeti ile orantılı olarak artar ve bir süre sonra tekrar eski hızına döner.
Diğer önemli bir test ise kalbin kendiliğiden olan değişimlerini incelemektir. Normal bir Can'da kalp hızı her an değişiklik gösterir. Bu değişiklik yaklaşık 5 atım içinde olur. Örneğin dakikada 135 ile 140 arasında gidip gelir Can'ın kalp atımı. Bu olay kağıt üzerine testere dişi şeklinde bir görüntü olarak yansır. Bu oynaklık beyinin kalp üzerinde hakim olduğunu gösterir. eğer Can'da oksijen eksikliği varsa bu değişkenlik azalır ya da tamamen kaybolur. Kalp otomatiğe bağlanır. Olayın ciddiyetini anlamak için Can'a bazı uyarılar gönderilir. Örneğin bu uyarı ses ya da uterusta kasılma yaratmak şeklinde olabilir. Eğer stres karşısında kalp atımları düzelmiyorsa ya da daha çok bozuluyorsa, artık Can beyni olaylara karşı denetimi sağlayamıyor demektir. Kısaca durum ciddidir.
- Başlangıç
- Ana menü
.
-
- Beden saatimiz güneşe göre ayarlanmıştır. Bu saat beynin tabanında bulunan hipotalamustur. Hipotalamustaki SCN isimli hücre gurubu 24 saate göre ayarlanmış bir devinim gösterir. Gece ve gündüzün süresi her gün değişir. SCN hücreleri bu değişimi algılar, vücutta oluşan olaylara yansıtır. Ilginç olan, gece ve gündüz farkı tamamen ortadan kaldırılsa da SCN hücreleri 24 saatlik ritmlerini sürdürür. Ancak çok uzun süre dış dünyanın etkisinden uzak kalan canlılarda dış dünya ile uyum ortadan kalkar. Kendi iç ritmleri gelişir. Bu ritm kişiden kişiye farklılık gösterir. Aynı koşullarda ama birbirinden ayrı iki odaya kapatılan iki kişide tamamen farklı ritm gelişir.
Okyanus aşırı yolculuk yapanlarda gece gündüz farkı değişimine bağlı olarak jet-lag denilen olay gelişir. SCN hücreleri kendilerini hemen yeni düzene ayarlayamaz. Bu uyum birkaç gün alır. Bu günlerde beyin dış dünyadan ışık, yemek zamanı, ve enerji değişimi gibi uyarıları alır, kaydeder ve ayarını yapar. Bu bilgileri daha sonra SCN hücrelerine aktarır. Bu hücreler beden fonksiyonlarını bu yeni bilgilere göre yeniden ayarlar. Bu uyum sürecinde bir karışıklık yaşanır . Bazı işlevler kendini bu düzene çabuk uydururken bazıları uyumda gecikir. Bu düzenleme tüm işlevler aynı uyuma gelene kadar sürer. Bu süreç beyin için oldukça karmaşık bir deneyimdir.
- Başlangıç
- Ana menü
.
-
- Can'da ritm nasıl ayarlanmaktadır? Doğumdan sonra çevresinde 24 saatlik devinimle değişen olaylara uyum sağlayabilmesi için, iç saatinin bu ritme uygun olarak olgunlaşması gerekir. Anne'den plasenta aracılığı ile bazı hormonlar Can'a geçer ve Can'ın iç saatini kendi saatine uygun hale getirebilir. Ne de olsa Can doğumdan sonra Anne'sının yaşayacağı ortamda yaşayacaktır. Ayrıca Can sürekli olarak anne karnında olsa da 24 saatlik devinim hakkında bilgiler alır ve kendi iç ritmini bu uyaranlara göre ayarlar. Örneğin anne yemek yediği zaman kanda glukoz düzeyi artar ve birden Can'a yüksek düzeyde glukoz geçişi olur. Günün belli zamanlarında glukoz seviyesinin artışına uygun bir ayarlama olabilir Can'ın iç saatinde .
Anne kanında günlük değişim gösteren hormonlardan biri de kortizoldür. Kortizol böbrek üstü bezinde yapılır. Kolaylıkla plasentadan geçer. Anne'den gelen kortizol Can'da da kortizol üretimini uyarır. Bu da Can'ın kendi SCN hücrelerini bilgilendirir.
Peki Anne düzensiz beslenirse Can nasıl etkilenir? Hiç umulmadık bir anda Anne'nın canı sütlaç çekti ve yedi. Beklenmiyen bu uyarı Can'ın iç saatini nasıl etkiler? Herhalde beyin gelişiminde düzensiz uyarıların pek olumlu etkisi olmıyacaktır. Anne ne kadar düzenli beslenir, uyur, çalışır ve egzersiz yaparsa, bebeği de dış dünyaya o kadar kolay uyar. O yönde gelişir. Can olayların alıştığı gibi akmasından hoşlanır. Sürprizlerden hoşlanmaz.
- Başlangıç
- Ana menü