CAN'I BEKLENMEYEN SAKATLIKLARDAN KORUMAK
- Yaşam tarzımız doğallıktan uzak...
- Sigara...Damar büzücü etki...
- Alkol...
- Ilaçlar...
- İş, uyku, egzersiz....
- Akraba evliliği...
- Ana menü
Genetik Danışmanlık
- Genetik hastalıklar tedavi şansı en az olan hastalıklardır. Genetik bozukluğa bağlı sakatlıklar genelde ağır ve ciddidir. Bu nedenle anne karnında genetik hastalığın tanınması son derece önemlidir. Bu hastalıklardan korunmanın en iyi yolu genetik danışma almaktır.
- Genetik Danışma Nedir?
- Kalıtımla geçecek hastalıkların sonraki kuşaklara geçme riskini anne baba adaylarına anlatılmasıdır. Genetik danışmanlığın sağlıklı olabilmesi için
ailede ilk ortaya çıkan vakaya kesin tanı konmuş olmalıdır. Tüm riskler ve olası gelişmeler aileye anlatılır. Yeterli bilgilendirme sağlandıktan sonra aile kesin kararını verir.
- Genetik Danışma kimlere verilir?
-
- 1. Eviliğe aday kişiler bu danışmayı alabilir. Hatalı doğumların olabileceği evliliklerde önlenebilir. Örneğin akraba evlilikleri bu şekilde önlenebilir. Çekinik gen ile geçen hastalıkların ortaya çıkması akraba evliliklerinde çok daha kolay olmaktadır.
- 2. Akrabalarında belirgin bir sakatlık olanlar,
- a. Her türlü zeka gerilikleri
- b. Yürüme, konuşma bozuklukları
- c. Kan hastalıkları,
- d. Gelişme ve şişmanlama sorunları olan aile bireyleri,
- e. Doğumdan kısa süre sonra sebepsiz bebek ölümleri varsa,
- f. Iskelet bozuklukları...
- c. Mikroplara karşı dirençsizlik yani bağışıklık sistemi hastalıkları...
- 3. 35 yaşın üzerinde hamile kalacak olanlar,
- 4. Daha büluğ çağında hamile kalmış olanlar sakat doğumlar için risk taşıdığından genetik danışma almalıdır.
- Risk nasıl belirlenir?
- Önce soy ağacı çıkarılır. Ancak bu ağacı çıkarmak çok kolay değildir. Kişiler ailesi hakkında yeteri bilgi getirememektedir. Mümkünse ve yaşıyorsa hasta olan kişi görülür. Hastalığın yayılma şekli ve geçiş riski belirlenir. Bundan sonra olası tanı yöntemleri aileye anlatılır.
Günümüzde gelişmiş ülkelerde sakat bebek doğurma riski yüksek olan hastalar için tüp bebek uygulanmaktadır. Çünkü Can anne rahmine yerleştirilmeden önce hücrelerden kromozomal inceleme yapılabilir.
Doğum öncesi tanı hizmeti bir koruyucu hekimlik hizmetidir. Toplum içinde sakatlıkların yayılması önlenmektedir.
- Başlangıç
- Ana menü
.
-
- Her bireyin kendi çizdiği bir yaşam tarzı vardır. Yaşam tarzı bireyin kimliğini belirler. Modern yaşam tarzı bizim doğal yapımız ile ne kadar uyumludur? Pek uyumlu gözükmüyor. Strese bağlı kalp hastalıkları, ülserler, başağrıları bu uyumsuzluğun en güzel göstergeleridir. Genel olarak kendimizi rahat bırakmıyoruz. Çoğumuz değil önündeki 9 ayı, 9 günü bile düşünmeden yiyiyor, çalışıyor, zaman geçiriyor.
- Hamilelik plan ister...
- Ancak hamilelikte zamanı, çalışmayı ve yemeyi planlamalıyız. Anne'nın beslenmesi, mali sıkıntıları, uykuları, kişisel stresleri bebeğinin büyümesini ve yeteneklerinin gelişmesini etkiler.
Yüzlerce yenilik modern yaşam tarzının stress kaynaklarıdır. Atalarımız bu çeşitliliğin hiçbirini yaşamadılar. Elektrik lambasının keşfinden önce gün ışığı varken çalışır, hava kararınca da dinlenirlerdi. Yaşantımız otomatik yıkama makinaları, dondurucular, bilgisayarlar, televizyonlar, uçaklar ile üst düzeye doğru taşınıyor. Ama bedenimiz gerçekte bu üst düzey yaşam tarzı ile ne kadar uyumlu. Bedenimizin arzusu uyku, yemek, fiziksel çalışma, yemek ve uyku ritmine uygun hala. Günümüz dünyasında bu ritm parçalanmıştır. Günlük yaşamın hızına tutsak olmuştur bedenimiz.
- Annede Stresin Etkisi
- Günlük yaşamınız sakinlik ve düzenlilik gerektirmesine rağmen bu temponun esirisiniz. Stress yaratıcı olaylar sizi her yandan sarmıştır. Stressin bedenimizde yarattığı uyarılar hamile bir kadında katlanmıştır.
Anne'nın stresse verdiği yanıtlar Can'ı doğrudan ya da dolaylı yoldan etkiler. Hatta Anne'nın stresle başa çıkma yolları Can'a etki eder. Sigara, alkol ve sakinleştirici ilaçlar strese karşı kullanılan silahlardır genelde. Anne için oldukça kolay kaçış yolları olan bu silahlar Can için zarar doludur.
Strese yol açan etkenler maddi sorunlardır, psikolojikdir. Ya da kaza, hastalık gibi bedensel de olabilir. Stress'e vücudun bir yanıtı vardır her zaman.
- Stress Can'ı Etkiler...
- Anneyı etkileyen stress nedeni Can'ı da dolaylı yoldan etkiler. Önce Annede strese bir yanıt oluşur. Oluşan bu yanıt gider Can'ı etkiler. Örneğin ailenin para sorunları Can'ı ilgilendirmez. Ancak ekonomik sıkıntılar Anne'de stres hormonlarının salgılanmasına neden olur. Bu hormonlardan en bilineni adrenalindir. Adrenalin Annenın kalp damar sistemini etkiler. Uterusa giden kan akımını azaltır. Bu durumda plasentaya az kan gider. Böylece Anne para sorununu düşünürken Can'a az kan gitmesine neden olduğunun farkında değildir. Sıkıntıları olan Anne'nın sosyal ve psikolojik destek alması önemlidir. Bu destek sorunları yok etmez. Ama sorunlar ile daha kolay başetmeyi öğrenir.
Anne sıkıntılardan uzaklaştığı ölçüde Can için daha iyi yaşam şansı doğacaktır.
- Başlangıç
- Ana menü
.
-
- Sıkıntı sigara içme isteğini arttırır. Daha önce sigara ile stresi azaltmaya alışmış bir Anne'nın hamilelikte de stressli durumlarda ilk aklına gelen sigaradır.
Sigarada nikotin vardır. Nikotin Cana kan taşıyan uterus damarlarını kuvvetle kasar, daraltır. Sigara içildiği anda plasentaya giden kan azalır. Böylece hem stres, hemde stres nedeniyle içilen sigara damarları büzer.
- İçmeseniz de zehirlenirsiniz...
- Tütün dumanında yüksek oranda karbon monoksit ve karbon dioksit gazı vardır. Anne bu dumanı solursa akciğerlerine daha az oksijen gider. Anne kanında oksijen azalır. Cana giden oksijen oranı düşer. Zaten stres hormonları ve nikotin Cana giden kanı azaltmıştı. Şimdi buna bir de azalmış oksijen eklenir ve sigaranın olumsuz etkileri üçe çıkar. Kötü etkiler üçlendi.
Durun daha bitmedi. Havadan solunan karbon monoksit gazı Annenın kanına karışır. Bunun uzun süreli olumsuz etkileri vardır. Karbon monoksit kandaki hemoglobine sıkıca tutunur. Bir kere tutundumu da kolay kolay hemoglobinden ayrılmaz. Artık bu hemoglobinin oksijen taşıyamaz. Bu da sigaranın neden olduğu diğer olumsuz etkidir.
Bu etki pasif içicilikte de söz konusudur. Eğer hamile kadın sigara içilen ortamda bulunursa istemeden bu havayı solur ve karbon monoksit gazını alır. Aynı gaz otomobillerin egzos gazlarında da vardır. Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun trafikte havaya bir çok zehirli gaz karışır.
- Başlangıç
- Ana menü
.
-
- Sigara ile stresini yatıştıramıyan bazı Anneler alkole sarılır. Kandaki alkol uterusa giden kanı biraz daha azaltır. Ayrıca alkol Can'ın kanına da karışır. Can'ın kanındaki alkol belli bir sınırın üstüne çıkarsa bölünen ve gelişen hücrelerde harabiyet başlar. En duyarlı hücreler sinir hücreleridir. Sinir hücreleri bir kez zarar görürse bir daha onarılamaz.
Hamileliğin erken dönemlerinde alkol alan Anne'lerın Can'larında ağır sinir sistemi bozuklukları ortaya çıkar.
Alkol Can'ın solunum hareketlerini azaltır. Solunum beyin tarafından denetlenir. Solunumun bozulması beyinin etkilendiğinin göstergesidir. Yani alkol Can'ın hem beyin hem de akciğerlerinin gelişimini bozar. Anne karnında daha az solunum egzersizi yapan bebeğin doğumdan sonra solunumu güçleşir.
Zehirli maddelerin Can'a ne kadar zarar verdiğinin acı bir örneğidir alkol. Alkol bir çok Can'da Fetal-alkol sendromu denen sakatlığa yol açmıştır. Yüz görünümü çok tipiktir bu Can'ların. Gözler birbirine yakın, burun kökü düzleşmiş, burun kısalmıştır. Üst dudak incedir. Kulaklar düşüktür ve farklı hizadadır. Ayrıca kalp, böbrek, sinir, beyin ve kas hücrelerinde de bozukluk olabilir.
Alkol hamileliğin geç dönemlerinde de zararlıdır. Can'ın büyümesini engeller. Alkol içen Anne'ler diğer besinleri daha az tüketir. Can gerekli olan besinlerin yoksunluğunu çeker, gelişimi bozulur.
Alkolik Anne'lerın çocukları aşırı hareketlidir. Dikkatleri dağınıktır. Beyinsel işlevleri geridir. Mantıklı çözümler üretemezler. Suç işlemeye eğilimlidir. Çevresine zarar veren insanlar olurlar. Suçlu bu kişimidir? Yoksa ona gerekli uterus ortamını sağlamayan Anne mı?
- Alkolün Can Beyninde etkisi...
- Alkol gelişen beyni etkiler. Normalde can beyni olgunlaştıkça betin dalgalarıda erişkin beyin dalgalarına benzemeye başlar. Can'ın beyin dalgalarının kaydedilmesi Can'da uyku ve uyanıklık dönemlerinin olduğunu ortaya çıkarmıştır. Ayrıca uyku sırasında zaman zaman beyin dalgalarının hızlandığı REM uykusu denen dönemler mevcuttur. Alkolik annelerin Can'larında bu REM uykusunun süresi ve sayısı azalmaktadır. Ayrıca solunum harektelerini sayısı ve sıklığı belirgin şekilde azalır.
Can'da ve plasentada alkolü parçalayan enzimler yoktur. Bu nedenle Plasenta Can'ı alkolün zararlı etkilerinden koruyamaz. Can'a alkol amnion zarları ve amnion sıvısına karışarak da geçer. Ayrıca Canın idrarı ile amnion sıvısına alkol karışır. Buradan alkolün temizlenmesi güçtür. Böylece alkol tekrar Can'a geçer.Sonuç olarak Can alkol banyosu yapmaya başlar. Neyse ki Can'ın bir şansı vardır. Can'ın karaciğer'i alkolü daha zararlı olabilecek ürünlere parçalayamaz. Böylece bu ürünlerin ilave zararlı etkilerinden korunmuş olur.
- Can da alkolik olur...
- Sürekli alkol alan bir kişide alkole karşı dayanıklılık oluşturur. Buna tolerans diyoruz. Yani tolerans gelişmiş bir kişi, kafayı bulmak için gittikçe daha fazla içmek zorunda kalır. Aynı durum zamanla Can'da da oluşur. Sürekli alkol alan bebeklerin solunum hareketleri bir süre sonra alkol alımı devam ettiği halde normale dönmeye başlar.
- Başlangıç
- Ana menü
.
-
- Ilaçlar kimyasal maddelerdir. Hücrelerin çalışmalarını etkilerler. Ilaçlar etkilerini vücuttaki doğal maddeleri taklit ederek gösterirler. Hastalıklarda hücrelerin işleyişi bozulur. Ilacın amacı bu bozulan işleyişi eski haline döndürmektir. Bazı ilaçlar vücuttaki maddelerin tamamen aynısıdır. Aynı moleküler yapıya sahiptirler. Ancak genellikle ilaç üreticileri daha güçlü ve uzun süreli etki etmek için bu yapıları biraz değiştirirler. Ancak her değişim doğal maddeninkine göre bazı farklı etkiler ortaya çıkarır. Bunlara yan etki diyoruz.
Bir ilacın hamilelikteki etkisi daha farklı olabilir. Hamile kadın kanında bulunan yüksek düzeydeki hormonlar, ilaçların yan etkilerini güçlendirebilir. Can ilacın istenmiyen etkilerine maruz kalabilir. Ilacın miktarı, diğer ilaçlarla olan etkileşmesi bu istenmiyen etkilerin ortaya çıkmasını arttırabilir.
Bu nedenle hamilelikte ilaç kullanırken çok dikkatli olunması gerekir.
- Başlangıç
- Ana menü
.
-
- Uterusa gide kan en çok dinlenme halinde artar. Özellikle ikiz hamilelikte gereksinim iki kat artar ve dinlenmenin Can gelişimindeki etkisi çok belirgindir. Egzersizin tamamen kesilmesi gerekmez. Ancak ağır egzersiz kanı uterustan kaslara doğru yöneltir. Plasentaya giden oksijen ve besin maddeleri azalır. Annenın yapacağı egzersizlerin kemik çatının güçlenmesine ve doğuma yardımcı olacak şekilde düzenlenmesi gerekir. Ayrıca Anne hamilelik öncesi alıştığı hareketlilik düzeyini koruyabilir.
Belli bir düzeyin üzerinde yapılan egzersizler Can'ın kalp atımlarını olumsuz etkiler.Yürüyüş, yüzme, bisiklet en uygun oksijen sağlayıcı egzersizlerdir. Özellikle yüzme hamile bedenine en az yıpratıcı olan spordur. Hamilelik öncesi düzenli egzersiz yapan kadınların hamileliklerinde daha düzeyli egzersiz yapmayı sürdürebilir. Ancak hamilelik öncesi egzersiz yapmayan Anne'ler hamilelikde egzersize çok kontrollü başlamalıdır.
- Çevresel etkenler...
- Tüm ilaçları, kimyasal maddeleri, zehirleri, ve çevrede karşı karşıya kalınan tüm maddeleri bu sınıfa sokarız. Ancak yüzlerce maddenin içinde zararlı olduğu kesin olarak saptanmış çok az madde olmakla birlikte çoğu madde zan altındadır.
- Maddeler ne zaman zararlı...
- Can'ın erken gelişme dönemlerinde yani hücrelerin tam ayrışmadan önceki dönemlerinde zararlı etkenlerin etkisi ya hep ya hiç ile özetlenebilir. Zararlı etkenle karşılaşan bu hücreler ya hiç zarar görmez, ya da tamamen ölürler. En duyarlı dönem organ gelişmesinin başladığı 18. gün ile 60. gün arasındadır. Yine de büyük sakatlıklara gebeliğin 36. gününden sonra pek rastlanmaz. Sadece basit damak ve idrar yolları hasarları oluşabilir. Ancak mikrobik hastalıklar daha geç dönemde de etki etse, ağır hasarlara neden olabilir.
Genetik geçişli sakatlıklara her toplumda farklı oranlarda rastlanır. Örneğin Zencilerde seyrek görülen bir hastalık beyazlarda çok sık görülebilir. Bazı sakatlıklar da cinsiyet ayrımı yaparlar. Örneğin mide darlığı erkeklerde 5 kat fazla görülürken kalça çıkığı kızları tercih eder.
- Başlangıç
- Ana menü
.
-
- Sakatlıkların ortaya çıkmasında önemli bir etkendir. Birçok gizli geçişli hastalık vardır. Yani anne ve babada hastalık görülmez ama gizli olarak taşınır. Gizli kalmış bu geçiş özellikleri bir araya gelirse hastalık Can'da ortaya çıkar.
Normal populasyonda belli bir hastalık için bu raslantının riski pek fazla değildir. Ama akrabalar ortak genetik özelliklere sahip olduklarından aynı hastalığa ait gizli geçiş özelliklerin hem anne da hem de baba da olma olasılığı fazladır. Böylece hastalığın ortaya çıkma riski akraba evliliklerinde artar. Akrabalık ne kadar yakınsa bu risk o kadar fazla olur.
- Başlangıç
- Ana menü