|
. |
Ana menü
Çok iyi organize olmuş denetleme sistemi olan özel sigorta şirketleri olacak.
Hangi hastaneler, hangi kuruluşlar, hangi hekimler gerçekten çağdaş tıbbi bilgiyi kullanıyor ve hastalarına uyguluyor?.. Araştıracak.
Kendisine bağlı hastalara bu konuda sürekli bilgi gönderecek.
Yanlış uygulamaların, gereksiz tedavi ve ilaç kullanımının üzerine gidecek. Gitmek zorunda zaten. Çünkü kendisi ödeyecek masrafları. Gerçekten kendisi için en az masraf eden kuruluşlarla çalışmak zorunda.
Ne yapacak daha karlı olmak için sigorta şirketleri?.. Topladığı primlerin büyük kısmını sağlık alanına yatıracak. Hem kaliteli hem de ucuz hizmet verilmesini sağlayacak bu şekilde müşterilerine.
Ne yapacak özel sigorta şirketleri?..
Tüm devlet ve sigorta hastanelerinin işletmesinde söz sahibi olmak için çaba gösterecek. Bu işletmelerin daha güçlü ve verimli olması için gücünü kullanacak.
Hastane personelinden verimsiz olan, yetersiz olanlar elenecek. Ya da kendilerini geliştirmek için çaba gösterecek.
***
Bu gün bir doktor ya da hemşire torpilini bulup büyük şehirde bir hastaneye tayin çıkardıktan sonra ömür boyu o hastane de kalmakatadır. Bu hekimin bir yararı varmı, kendini hiç geliştirmiş mi ne arayan vardır ne de soran.
Başhekimler sadece siyasi baskılarla tayin edilmektedir. Bir başhekim hastanesine faydalı bir iş yapmış mı?.. Hasta bakım kalitesini yükseltmiş mi, kimsenin derdi değildir Türkiye'de.
Ama özel sigorta şirketi'nin derdi olacaktır. En verimli olması gereken kişiler tutulacaktır hastane idaresinde ve çalışanlar arasında.
***
Koruyucu hekimliğe azami dikkat gösterilmesi için çalışmalar yapmak zorunda kalacaktır sigorta şirketleri. Ya kendileri finanse edecek, ya da bu amaçla devletin yaratacağı fonlara topladıkları primlerin belli bir oranını yatıracaklardır. Zaten kendilerinin yararınadır, koruyucu sağlık hizmetleri. Bir kişiye bir verem aşısının yapılmasının maliyeti 1 ise, bu konuda sağlık taraması yapılmanın maliyeti 10 dur. Hastalık oluştuğunda tedavinin maliyeti ise 1000'lerle ölçülebilir ancak. O halde koruyucu aşılar ve sağlık taramalarının yapılması özel sigorta şirketlerinin yararınadır.
***
Şimdi tabi soruyorsunuz. Primler ne olacak? Herkes bu primleri ödeyebilecek mi?.
Birçok seçenekler olacak birincisi. Herkes hertürlü hastalığa karşı sigorta olmak zorunda değil. En uygun olanlarını seçerek primlerini düşürecek. Ayrıca daha az prim ödemek için beklenilmeyen durumlar içeren kaza sigortaları yaptıracak.
Her gün meyhanede içmeye para bulan, kumarhaneleri ağzına kadar dolduran, pavyonlara fazla mesai yaptıran, tüm dünyanın fahişelerini 2 ayda zengin etmeye fazla parası olan bu ülke insanları için iş sağlık harcamaları için prim ödemeye geldi mi benim primimi devlet ödesin demekte.
Yok öyle yağma. Çalışacaksın ödeyeceksin. Devlet ne zaman yardım eder?
Gerçekten bakacak kimsen yoktur, gerçekten elden ayaktan düşmüşsündür, ya da gerçekten yaşlı olmuşsundur. Bugün 40 yaşındaki adam emekli maaşı almakta hiç çalışmadan her türlü sağlık harcamalarını devlet karşılamaktadır. Ne kadar zengin devletiz biz öyle.
40 yaş emeklilerine ödenen her kuruş, yeni gelişmekte olan neslin rızkından kesilmektedir. Onlara daha iyi eğitim, daha iyi bakım yerine bir sürü tembeller ordusuna para ödenmektedir, devletin yani sizin cebinizden. Çünkü devlet sizsiniz. Devletin parası sizin cebinizdeki paradır.
***
Bugün Amerika'da sadece 65 yaşını geçenlere devletin sağlık yardımı yaptığı ve MEDİCARE denen bir sağlık sistemi vardır ve bu sağlık sisteminde ya 65 yaşını yükseltelim, yada insanların bu sisteme katkısını arttıralım diye tartışmaktadırlar. Amerika gibi zengin bir ülke 65 yaşı bile küçük görürken, bizim 40 yaşındaki insanlara emekli maaşı ödememizi nasıl açıklarsınız?..
Ana menü
|
|