.
. .

ÇOCUKLAR, BÜYÜKLER ve TAVŞANLAR

.
.
  • Ana menü
    Dr. Erdal ATABEK 'in Çocuklar, Büyükler ve Tavşanlar adlı kitabı büyüklerin çocuklara karşı nasıl davranması gerektiğini anlatan son derece yararlı ve düşündürücü bir kitap olarak karşımıza çıkmaktadır. Çocuğu bebeklik döneminden ele alarak, gelişimi dönemlerindeki kişilik gelişimini etkileyen unsurlar tek tek ele alınmaktadır. Anne ve babanın davranışlarının çocuk kişiliği üzerine olan korkunç etkileri incelenmekte, yeni çağdaş ve modern dünyanın çocuk gelişimini nasıl etkilediği irdelenmektedir. İşte kitaptan bir kaç altını çizdiğim cümleler.
    " Dünya'da iletişimin böylesine hızlanması, böylesine kolaylaşması, önümüzdeki bin yılda herkesi bir dünya insanı yapacak güçte bir gelişmedir. Ama dönüp kendimize bir baktığımız zaman, çocuklarla ilişkilerimizin, çocuk yetiştirme biçimlerimizin pek az değiştiğini görüyoruz"
    " İstiyorum ki, anneler de babalar da öğretmenler de çocukları ve kendilerini suçlamak yerine, kendi davranışlarını, düşünmeyi, görmeyi, anlamayı, tartışmayı denesinler. "
    " Toplumumuzun çağdaşlaşmasında babalara düşen rol de çok önemlidir. Eşiyle arkadaş olmayı başaran erkek , çocuklarıyla paylaşımcı, arkadaş baba olmayı başaracak, böylece hem kendi ailesini, hem kendi çocuklarının hem de toplumun gelişmesine en büyük katkılardan birini geliştirecektir. "
    " Yetkili pedagogların, kürsülerdeki psikologların, psikiatrların asıl görevleri, susturulan, düşünceleri sorulmayan, öğretilenden başka her olasılığı tepki ile karşılayan eğitim sistemini eleştirmektir. "
    " Yetiştireceğimiz çocuklar gelecekte görmek istediğimiz dünya kültürünün çocukları olabilmelidir. Bunun gerçekleşmesi içinde önce biz yetişkinlerin bunu kavramasına, bunun gerçekleşmesine yardımcı olmamıza bağlıdır."
    " Birey olmak kendinin farkında olmak, kendi değerlerinin bilincinde olmak, olumlu ve olumsuz yanlarını değerlendirebilmek, bağımsız olabilmek, yanlışlarını kabuledebilmek...
    Bencil olmak sadece kendisi ya da kendi çıkarları için yaşamak, kendini eleştirmemek, başkalarıyla ortak çalışmalarında hep çıkarcı davranmak...
    Toplumsal anlayışımız birey yaratmıyor. Aile birey istemiyor. Eğitim kurumlarımız birey yetiştirmiyor... Önümüzdeki yüzyılın en büyük güç kaynağı olan bilgi, ancak bireyler tarafından üretilecek, kullanılacak, ekonominin de, örgütlenmenin de, her alanda etkin olmanın motor gücünü oluşturacaktır."
    " Çocuğa en büyük ve en pahalı armağan almanın onu sevmek olmadığını hem biz bilelim, hem çevremize anlatalım. Böyle davranmak bizim disiplinsizliğimizdir, çocuğuda sorumsuz bir tüketici yapmaktır."
    "Çocuklarla cinselliği de, her şeyi konuştuğumuz gibi konuşmalıyız. Bu hem doğru bilgiler, hem aramızdaki güven köprüsünün açık tutuluşu, hem de çocuğumuzun sağlıklı gelişimi demektir. "
    Ana menü