|
. |
- Kişiliğin değişmesinde çevre ile etkileşim önemli.
- Kadında yaşlanma korkusu...
- Ana menü
- Orta yaş ne zaman başlar? Bunu belirleyen bir sınır yok. Çünkü ergenlik döneminden sonra insan yaşamında ve özellikle erkekde gelişmeyi belirleyen keskin sınırlar yoktur. Ama evden ayrılma, evlenme, ana-baba olma ve kadında menopoza girişe kişilik oluşumunda dönüm noktaları olarak bakmak gerkir.
- Kişiliğinin orta yaşda da değişim geçirdiği kabul edilir. Kişilik birey ile çevre arasındaki uyumdur. her bireyin aynı olaya tepkisi farklıdır. Ama aynı kişi aynı olaya aynı tip tepki verir. Yani tutarlıdır. Ama bu tutarlılığın da değişmesi olasıdır.
- Başlangıç
- Ana menü
-
- Orta yaşlara kadar kişinin kendinden çevreye doğru kaydığı gözlenir. Kişilik genişler.
- Orta yaşlarda ise bu genişleme durma devresine girer. Yaşlanma döneminde ise içe dönmeye başlar. Yaşlanan insan ölüm korkusununda etkisi ile kendisi ile ilgilenmeye başlar. Kişilik daralır.
- Ancak yapılan araştırmalar sağlık ile kişilik daralması arasında ters bir ilişki gösterir. Yani kişi ne kadar sağlıklı ise yaşlanmanın getirdiği içe dönmeden o kadar az etkilenir.
- Bu gözlem özellikle menopoz dönemi için hormon tedavisinin önemini gösteriyor. Sağlığını koruyabilen bir kadının daha toplumsal, daha uyumlu ve daha yararlı olacağı açıktır.
- Yaşlanma ile erkeklerin daha boyun eğici, kadınların ise daha otoriter bir yöne kaydığı saptanmış. Kadınlar yaşlandıkça daha bağımsız ve etkin olmaktadır.
- Başlangıç
- Ana menü
-
- Psikoloji ile ilgili teoriler genelde erkekler tarafından üretilmiştir. Bu nedenle kadın hakkındaki görüşler hep erkek lehinedir. Örneğin ağırlığını Freud'un oluşturduğu psikanalitik görüşe göre kadın eksiklidir, hep erkeğe imrenir. Hep sığınacak bir liman arar. Aynı zamanda erkeğe ulaşmak için sürekli çaba harcar.
- "Sevgiyi yitirme korkusu" denen bir korku içindedir. Kadının elde edbileceği doyumlar - aşk, seks, aile, çocuk- hep erkekler tarafından sunulur. Bu nedenle kadın erkeğin hoşuna gitme çabası yaşamsal bir zorunluluk olmuştur. Katı olan bu kuram çok tepki çekmiştir. Freud bile zamanla bu görüşünü yumuşatmak zorunda kalmıştır.
- Yapılan incelemeler erkek ile kadın arasında var olduğu ileri sürülen pek çok farklılığın gerçekte temeli olmadığını ortaya koyuyor. Çoğu bilimsel temeli olmıyan dedikodular.
- Aslında son görüşler kadın ile erkek arasında kesin çizgilerle ayrılabilecek kişilik farklılıkları olmadığını gösteriyor. Kadın ve erkeklerin %35'inde hem erkek hem de dişi denen özellikler mevcuttur. Bu özellikler bireyin yaşamının özel durumuna göre dalgalanma göstermektedir.
- Başlangıç
- Ana menü
|
|